Hrant Dink Cinayeti

Hurriyet'in anlattigina gore olayi Yasin Hayal planlamis, once Zeynel Abidin Yavuz isimli sahsa gidip olum emrini vermis, ama bu sahis ailevi nedenlerden dolayi kabul etmeyince olum emrini 17 yasindaki Ogun Samast'a vermis. Amerika'da ozellikle muhafazakar bir eyalette bu cinayet islenmis olsaydi savcilik su sekilde hareket ederdi.

Oncelikle 17 yasinda olan Ogun Samast'in bir yetiskin gibi yargilanmasina karar verilir ve olum cezasiyla yargilanmasinin onu acilirdi. Cocuk cinayeti itiraf ettigi icin mahkum olmasinda bir problem cikmazdi. Vur emrini veren Yasin Hayal de adam oldurmeye tesvikten nefret suclari kapsaminda idam cezasiyla yargilanirdi. Muhtemelen bu ithamlari reddecegi icin mahkum olmasi biraz zor olurdu. Bu yuzden Ogun Samast'a sartli tahliyesiz muebbet hapis karsiligi yasin Hayal'e karsi taniklik yapmasi istenirdi, cocuk da muhtemelen kabul ederdi. Kabul etmese bile juriler aslinda Yasin Hayal'i mahkum ederlerdi.

Liderlik Nedir?   Küresel ısınma Nedir  Komünist Nedir  Komünizm nedir?  Kapitalizm Kapitalist nedir

Boylece yapan ve azmettiren omur boyu iceride kalirdi. Is burada biter miydi zannediyorsunuz? Hayir. Olaydan haberi olan ama polisi uyarmayan Zeynel Abidin Yavuz da mahkemeye cikarilir ve bir 15 yil iceride kalmasi saglanirdi. Zeynel Abidin'in elinde guclu bir koz var. Yasin Hayal'e karsi mahkemede taniklik yapabilir, bunun karsiliginda acik bir cezaevinde kisa sureli (1-3 yil) bir hapis cezasi alarak yirtma olanagina sahip olurdu. Hem boylece Ogun ve Yasin'in idaminin onu acilmis olurdu. (Oyun Teorisinin uygulanmasini gorebiliyor musunuz?)

Turkiye'de nasil olacak peki? Cocuk 18 yasinda kucuk oldugu icin en cok 16 yil hapis yatip kurtulacak, Yasin Hayal'e de 3-5 yil hapis cezasi verir, pismanligindan dolayi onu da affederiz. Zeynel Abidin'e ise madalya takariz herhalde. Biz bir ekonomi bloguyuz ama bu, bu konuda yazi yazmayacagimiz anlamina gelmez. Savundugumuz serbest piyasa ekonomisinin temel tasi olan yargi sisteminin acizligini ozellikle gozler onune seren bu konuyu es gecemezdik.

Bu olayin Avrupa'dan nasil goruldugunu Cuneyt isimli okuyucumuz su sekilde ifade etmis, degistirmeden aktariyoruz:

"Ben Amerika'da degil ama Avrupa'nin ortasindan nasil gözüktügünü söyleyeyim: Türkiye'de bir hunhar cinayet daha islendi ve Türk milleti gene komplo teorilerine, gene dis mihraklara, gene "birlik ve beraberligimizi bozmak isteyenlere” kesiyor faturayi, devekusu gibi basini kuma gömüp büyüyen tehlikeyi görmeyi reddedip, aynaya bakmayarak.

Türkiye’den cikali bir 10 yil oldu. Bu 10 yilda en cok ilgimi ceken gelismelerden biri Türkiye’de inanilmaz bir komplo teorisi acligi, bir “desifre” manyakligi yaratilmis olmasi. Her seyin arkasinda dis mihraklar, gizli gücler, derin devlet görmeler, her söylemi, her cümleyi didik didik edip öküz altinda buzagi aramalar, olaylarin sebeplerine egilip gelecege yönelik adimlar atmak yerine ucuz hafiyelik yaparak hamasî nutuklar atmak moda oldu.

Türkiye’de gözlemledigim bir gelisme de son 5-10 yildir inanilmaz derecede ipsiz sapsiz, hasta ruhlu, internet kafelerde, chat odalarinda vakit öldüren, düsünmeyen, okumayan, kendini ifade yeteneginden yoksun, hayatta yönünü kaybetmis ve verimli bir sekilde harcayamadigi enerjisini kerameti kendinden menkul fasizan bir milliyetcilik anlayisina kanalize eden bir nesil yetistigi.

Yilbasi gecesi komsumuzun oglu Selamicesme parkinin yanindan geciyor. Bilenler bilir, Istanbul’un nezih semti. Park kenarinda oturan 6-7 it laf atiyorlar, oglan cevap vermeden yoluna devam ediyor. Vay sen misin cevap vermeyen, üstüne cullanip essek sudan gelinceye kadar dövüp, 7 yerinden bicakliyorlar. Oglan ünitelerce kan verilerek direkten dönüyor. Istanbul’un orta yerinde.

Türkiye disaridan böyle gözüküyor iste. Kurtlar vadisini seyredip dünyasini öyle kuran, polat alemdari örnek sahsiyet sayan, hosuna gitmeyen en ufak bir durumda silaha sarilip karsisindakini alasagi etmeye sartlanmis bir neslin yasadigi bir ülke olarak gözüküyor Türkiye.

Türkiye disaridan devletin istemedigi gazetecilerin dizi dizi vuruldugu Rusya gibi gözüküyor, fikir hürriyetinin olmadigi, oldurulmadigi bir ülke gibi. Basbakaninin bu katliam sonrasinda yüzü kizarmadan birlik beraberlik ve düsünce hürriyeti nutuklari attigi ama bir karikatürü bile hazmedemedigi bir ülke olarak gözüküyor.

100,000 dolar karsiligi cocugun icin patronunla yatar misin diye olusturulan bos gündemleri, alelade haydutlari kadin diye „hanimaga“ yaftasiyla karizmatiklestiren, igrenc bir erkeklik miti cevresinde siyah takim giyip yakayi göbege kadar acmayi agir adamlik saydiran igrenc medyasi ile gözüküyor Türkiye disaridan.

Issiz manyaklarin mahkeme kapilarinda ülkenin sayili aydinlarini hedef gösterdigi, böyle bir cinayet sonrasinda „oh oldu“ diyen genis bir kitlenin bulundugu bir ülke olarak gözüküyor Türkiye.

Ve en kötüsü: Bu kadar vahim bir manzara karsisinda bile „en cok kimin isine yariyor?“ diye ucuz hafiyelik pesinde kosup cuvaldizi kendine batirmak yerine gene komplo teorilerine gömülen ve bir türlü, evet bir türlü kayip bir nesil yetistirdigimizi, siddete, düsmanliga, vandalliga, yabanilige kosullanmis kayip bir nesil yetistirdigimizi görmeyen, ne olursa olsun sucu hep disarida, derinlerde araya ama bir türlü aynaya bakmayan bir ülke olarak gözüküyor Türkiye disaridan.Umarim anlatabildim.

Komplo teorisi falan aramaya gerek yok. Aynaya bakmak yeter.

Cüneyt"

Borsa Yorumları
Altın Yorumları
Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası

22 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
tersaci dedi ki...

Ekonomix,
yukarıdaki yorumun faşizan bir anlayışı temsil etmesii, ve "ayrımcılığa" "yabancı düşmanlığına" prim verdiğini düşündüğümden silinmesini talep ediyorum.
Selamlar
Baris

Blog Sahibi dedi ki...

Ilk yorumu birakan okuyucumuz "Bunların hepsi dışarıdan bakıpda Türkiye'yi eleştirdiğiniz yerde de yaşandı ve yaşanıyor." demis. Dogru soyluyor, biz de bunun dogru oldugunu kabul ediyoruz ama insanlar genelde neleri relatif neleri absolute degerlendireceklerini bilemiyorlar. Fikirlerini begenmedigimiz bir insanin oldurulmesini hos gormek, baska yerde de oluyor deyip bahane bulmak bizim kitabimizda yazmaz. Suc konusu kendi basina degerlendirmemiz gereken (goreceli olarak degil) bir konudur, bir davranis yanlis ise yanlis dememiz gerekir.

Yoksa iki gun sonra cocuklari taciz eden sapiklar da cikip, Amerika'da da oluyor, Avrupa'da da o yuzden "normal" der.

Diyelim ki cocugunuzun sinifindaki cocuklarin hepsi embesil olsun ve cocugunuz da sinifin en basarili ogrencisi olsun. Bu durumdan tatmin olur muydunuz? (10 puanlik uzman sorusu)

Promete dedi ki...

sayın cüneyt ve ekonomix beyler,
yazınızı "aynen" kendi bolgumda kaynak belirterek yayınlamak istiyorum. İzninizi rica ediyorum.

Blog Sahibi dedi ki...

Rica ederim hocam, biz de sizin bu konudaki goruslerinizi okumak isteriz.

Adsız dedi ki...

Kim kimin öldürülmesini teşvik edebilir? Kim kimin rengini, ırkını, düşüncesini baz alarak faşizan tavırla kafa tasçı olabilir? Kim bu anlama gelen yorumlar yapabilir?Böyle anlaşıldı ise çok üzülür ve endişelenirim. Kastını aşan cümlelerle yapılan yorum yanlış anlaşılmış o zaman. Düzeltirim.
Ama beyler bir saniye, kaçırmayın, ilk yorumda hedeflenen yurt dışında yaşayıpta ülkesindeki her şeyi eleştirme hakkını kendine bulanlara idi. Hrant Dink'in öldürülmesinden yola çıkarak, kendi insanlarının cevirdiği filmlere, yediği yemeklere, yaşadığı sosyal ve ekonomik bunalımlara, selamiçeşme'de yaşanan münferit bir olaya, 100,000$'lık film senaryosuna "dışarıdan bakıldığında" ifadeleri ile yapılan kötümser toplumsal yorumlara idi. Bu toptancı yaklaşım her olayda bizleri küçümsüyor, sorunlarımızın çözümünden uzaklaştırıyor. Sizin gibileri de bizden uzaklaştırıyor. Dışarıdan bakan olmayalım, içeriden onaran olalım. Hrant'ların ölmesinden hepimiz önce kendimizi sorumlu tutalım, utanalım, bundan sonrakilerine fırsat vermeyelim. Şeffaf ve demokratik bir toplumu tartışarak, insanı değerlerimizi yıkmadan kendi penceremizden oluşturalım. Başkalarının penceresinden değil.
Umarım açıklayıcı olmuştur.
(Barış Bey, yukarıdaki açıklama da işinize gelmiyorsa, bu kez mesajımın silinmesini ben talep ediyorum)
(Ekonomist bey, yukarıda orman-ağaç ilişkisini fark edebildiniz mi?(20 puanlık uzman sorusu))

Adsız dedi ki...

eğer kendini/türkiyeyi
".... kendi insanlarının cevirdiği filmlere, yediği yemeklere, yaşadığı sosyal ve ekonomik bunalımlara, selamiçeşme'de yaşanan münferit bir olaya, 100,000$'lık film senaryosuna " bu olaylarla tanımlamaktan utanmıyor, bu olaylar yüzüne tokat gibi küfür gibi gelmiyorsa,hala ve öncelikle eleştirinin içerden mi dışından mı geldiğine bakıyorsan ,yazık!
sözün bittiği yerdir burası.

Adsız dedi ki...

ben silinen yorumu okumadım ama "düşünce özdürlüğünü" konusurken bir fikri acıklayan yorumun silinmesi biraz garip geldi.

bu mesaj silme olayı tıpkı güncel hayatımızdaki birinin fikrini susturma ört bas etmeden yada hrant dinki susturmadan ne farkı var ?

öte yandan cüneyt beyin "toptancı" yorumuna katılmak mümkün değil. tıpkı aynı hatayı dünkü ve bugunkü yazısında etyen mahcupyan yapmış.
bir anda yapılan cinayeti tum türkiyeye maal edip ülkeye yamyamlar memleketi havası verilmeye calısılıyor.

ayrıca hrant dink tum zorluklara ve tum yamyamlıklara ragmen bu memlekette kalmış,bu memleket için fikir üretmiştir ve "ben bu memlekette kalmalıyım bir şeyler düzeltmeliyim " deyip çözüm yollarını söylemeye calısırdı ve bu yolda didinirdi sonunda da bu uğurda öldürüldü.

sorunlara uzaktan sadece eleştri yapmak bence biraz sanal kalıyor.
lordlar kamarasından avam kamarasına inme vakti bence...hemde gözlerimizdeki ideolojik gözlükleri bir kenera bırakarak..

Adsız dedi ki...

Ali Bulaç'ın yazısını okuyun tavsiye ederim http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazino=490869#
Ayrıca şuna da çok güldüm : ''selamiçeşme'de yaşanan münferit bir olaya...''
Yorumcu şayet anlamını bilmiyorsan baksın münferit neymiş.Her gün her yerde olan şeye münferit denmez denemez.
İpsiz sapsız role modelleri Polat Alemdar olan,biz racon kesmeyiz kafa keseriz deyip gerçek dünyada yediği golleri beyazperdede çıkartıp adeta birbirine bakarak masturbasyon yapan, milliyetçilikten anladığı xenophobia den başkası olmayan,cuma namazını kılıp hasmının(!) yüzüne bakamadığından kalleşçe arkasından öldüren,''Çılgın Türkler''le dolu etraf.

Blog Sahibi dedi ki...

Simdi beni yurtdisinda oturup da Turkiye'nin gerceklerini bilmeden onume geleni elestirmekle sucluyorsaniz bu hatali bir suclama olur. Ben gordugumu caliyorum. Ayrica dogrulari soyledikten sonra iceride veya disarida olmak neden farketsin ki? Haa, disarida oldugunuzdan dolayi bazi gercekleri gormedigimi dusunuyorsaniz, ya da bazi konularda yanlis varsayimlarda bulundugumu dusunuyorsaniz bunlari aciklayin ve uzerinde tartisalim.

Turk insani genellikle dusunmeden, basmakalip cumleler kullanarak konusur. Bir elestiri okudugumuz zaman "yapici elestiri de bulunalim, simdi cozum zamani, vs. seklinde tepki gosteriyoruz. Hukumetin dogru davranislarini oven yazilarimizi goren kimileri "hukumet yalakcisi, partizan" vs. seclinde tepki gosteriyorlar.

Yazdigim yaziyi dikkatle okursaniz, ya da bundan 1 sene once, 9 ay once, 6 ay once, vs. yazdigim eski yazilarimi okursaniz hep ayni seylerden bahsediyorum. Devletin yapmasi gereken duzgun kanunlar yapmak ve bunlari uygulamaktir. Bu sitede Sinan Aygun dahil bir cok kisi hakkinda agir sozler soyledim. Ama ulkeye verdikleri zarardan dolayi listenin en ustune her zaman iki kisiyi koydum. Birincisi Suleyman Demirel, ikincisi Rahsan Ecevittir. Arsivimizde Rahsan Ecevitle ilgili sarfettigimiz sozlere gidip bakin. Hirsizlik, adam oldurme, dolandiricilik, zimmete para gecirme, magandalik turu suclar ulkemizde yeterince cezalandirilmiyor. Kanunlarimiz neredeyse bu suclari tesvik edecek ibareler iceriyor. Yakalananlar affediliyor, mahkemedeki davalar zaman asimindan dusuyor, cifte standart uygulaniyor.

Insanlar salak degil, katiller adam oldurseler en fazla 5-10 yil yatip cikacaklarini dusunuyorlar, haksiz da sayilmazlar. Adalet mulkun, mulk de kapitalizm'in temelidir. Adalet olmayan yerde saglikli ekonomik gelisme de olmaz.

Ozetleyeyim ki soylediklerim daha iyi anlasilsin.

1. Turkiye'nin adli sistemindeki problemler kroniktir, bu kursunlar devlete sikilmistir vakalarinin ornekleri (Abdi Ipekci, Ugur Mumcu) cok vardir, bugune kadar cozum uretilememistir.

2. Cozum suclularin yakalanmasi ve ibreti alem icin hapishaneden bir daha cikamayacak sekilde cezalandirilmasidir. Mevcut kanunlarimizdaki bosluklar yuzunden uzun cezalar verilememekte veya indirim kampanyalar sayesinde suclular Rahsan Ecevit orneginde oldugu gibi saliverilmektedirler.

3. Amerika'daki islerin nasil yurudugunu anlattim ki uygulamada ceza sisteminin nasil isleyecegini gorunuz diye. Baska bir ornek vereyim. Shoe Bomber Richard Reed, ucakta bombayi patlatamamasina
ragmen onur boyu hapis cezasina carptirildi. McDonalds'a bomba atan, Hrant Dink'in cinayetinin azmettiricisi Yasin ise 6 kisiyi yaralamaktan 11 ay hapis yatmis. Tezati gorebiliyor musunuz? Peki bu adami sokaga saliveren ve bu cinayeti planlamasina imkan taniyan yargi sistemini elestirmeyecegiz de neyi elestirecegiz, neyin cozumunu bulacagiz? Problem kabak gibi gozunuzun onunde hala cikmis bana "disardan bu isler gorundugu gibi degil" turkusunu soyluyorsunuz.

Adsız dedi ki...

Ekonomix bey, sizin yazdıklarınıza bir şey söylenmedi ki! Yazılarınızı da hatırlatmanıza gerek hiç gerek yok. 3 adımda özetlediğinize de katılmamak mümkün değil. Burada konu saptı, özü kaybettik. İlk post Cüneyt bey'e hitaben yazılmıştı. Uzun yıllar dışarıda yaşamış biri olarak aynı hastalık bende de vardı, TR'ye geldimki burada herkezde.
Anlıcanız "Biz adam olmayız" zihniyeti içimize işlemiş. Cüneyt bey kardeşimde bu tarz da yazı yazmış, sözümüz onadır.

3 adımda özetlediğiniz sorunlarımıza ilaveten şunu eklemek isterim. Ülkemizdeki sorunların anası "Kötü Yönetim"dir.

Sevgiler (Sansürlenen post'cu)

ahmet dedi ki...

Çocuklari korudugunu düsündügümüz yasalar onlarin pis islerde kullanilmasina vesile oluyor. Töre cinayetleri çocuklara isletilip, kapkaç çeteleri çocuklardan olusturulurken birde ne görelim; teröristlikte onlara havale edilmis. Eger gençlerimizi bu tür istismarlardan korumak istiyorsak 12 yas üzeri suçlara verilen cezalari agirlastirmaliyiz. Onlari ‘büyüklerin’ hapishanelerine tikalim demiyorum ama agir suçlar islediklerinde kolay kolay islahanelerden çikamasinlar. Gençlerin büyükler tarafindan suç makinalari haline dönüstürülmelerini önlemenin yegane yolu budur.

Cüneyt bey, midenizi bu derece kaldiriyorsak bize dönüp dönüp bakma ihtiyaci hissetmemelisiniz. Anladigim kadariyla ‘uygarlik seviyesi’ oldukça yüksek bir ülkede yasiyorsunuz. Bunun tadini çikarmaya bakin. Ben kendi adima aynaya bakiyor ve bir eksiklik görmüyorum. Kusura kalmayin.

Adsız dedi ki...

Burasi bir ekonomi blogu, fazla lafi dolandirmak da istemiyorum ama son olarak kendi adima söylemek istediklerim var. Bundan sonra da bu konuda susmak üzere...

Iste bunun icin aynaya bakin dedim. Görüyor musunuz, nasil oltaya geldiginizi? Isinize gelmeyen bir elestiriyle karsilasinca nasil kabugunuza cekilip dis mihraklardan dem vuran yaftanizi alnima yapistirdiginizi görüyor musunuz? Hakkimda ne biliyorsunuz? Yurt disinda neden bulundugum konusunda bir fikriniz var mi? Burada ne yaptigim, yaptigim isin Türkiye’ye artisi-eksisi konusunda ne biliyorsunuz? Bunlari bilmeden, yurtdisindan Türkiye’nin nasil gözüktügünü apacik söyledim diye nasil hemen fildisi kulede oturma ithamina sarildiginizi, memleketten kopuk yurtdisindan ahkâm kesen tuzu kuru resmini keyip karsiniza koydugunuzu fark edebiliyor musunuz?

Kime keselim bütün bunlarin faturasini? http://www.tgc.org.tr/oldurulengazeteciler.html su sayfada gördügünüz insanlarin hayatlarinin faturasini kime keselim? Kime keselim dünyada gelismislik sirasinda bulundugumuz yeri? Dis mihraklara mi? Türkiye’nin gelismesini istemeyen ic bedhahlara mi?

Kime keselim 2004 yilinda meydana gelen 350,000 asayis olayinin %37’sinin faili mechul olmasinin faturasini?

Kime keselim 2005 yilinda 2004’e oranla %38 oraninda artarak 490,000’e ulasan asayis olaylarinin faturasini? (EGM sayfasi kaynak)

Kime keselim bu ülkede 50-60 yil önce annem cocuklugunda Kadiköy’de paskalyalarda Rum komsularindan cörek beklerken bugün agzindan salyalar akarak mahkeme kapilarinda „misyoner cocugu“ diye pankart acanlarin faturasini?

Kime keselim Istanbul’un nezih semti Selamicesme’de arkadasim Can’in 7 yerinden bicaklanmasini? Kime keselim yilbasi gecesi Taksim’de turist bir kizin 10 kisinin tecavüzüne ugramasini? Münferit olaylar degil mi efendim?

IMF’e mi keselim? Amerika’ya mi? Avrupa Birligine mi? Icimizdeki „bati masalarina“ mi?

Kime keselim nazi Almanya’sindan kacan Yahudiler’e kucak acmis bir ülkeyken bugün gazetelerde 1000 Ingiliz ev aldi diye „vatan elden gidiyor“ hönkürmelerinin fisini?

Bunun icin aynaya bakin dedim. Gecen yil Ermeni konferansi oldugunda icinizden neler gecti söyler misiniz? Adalet bakani „Türkiye’yi sirtindan bicakliyorlar“ diye kürsüden bagirirken neler düsündünüz? Dünyanin en eli kanli canilerinden Hitler’in kitabinin Türkiye’de manifesto diye alinip okunmasi hakkinda ne düsünüyorsunuz? Nihat Genc gibi gencligin bayildigi bir adamin sayfasinda bu kitabin fasikül fasikül indirilebilmesi hakkinda ne düsünüyorsunuz? Issiz gücsüz Türk gencliginin cipli aga modellerinden, elinde silah racon kesen Polatlardan, Hitler’in zirvalarindan nasil etkilenebilecegi konusunda fikirleriniz neler?

Ben Hrant Dink’in öldürülmesinde benim de payimin oldugunu söyleyecek kadar dürüstüm. Neden biliyor musunuz? Hayatimda bugüne kadar bir defa Agos gazetesi okumadigim icin. Daha Ocak basinda Istanbul’da izindeyken Harbiye’de bir apartman boslugunda satildigni görüp merak etmeme ragmen almadan yürüdügüm icin. Cok sükür lise sinifinda Yahudi de, Ermeni de arkadaslarim oldu. Hayatinda Türk Ermeni'yi sadece televizyonda görüp da hosgörü nutuklari atanlardan olmadim.

Siz kendinize ne pay cikariyorsunuz? Aynaya bakip söyler misiniz? „Yurtdisinda bulundum, orada da böyle seyler oluyor, bunlar bütün dünyada olan, münferit seyler“ diye kendinizi mi avutuyorsunuz? Ehhh, o zaman deve kusluguna devam iste. Ekonomiyi batiran IMF, toplumu bozan hristiyan bati, yagmuru vermeyen Allah... Suudi'ler hirsizlarin ellerini kesiyorlar, onlarla karsilastirildigimizda acaip gelismis bir ülkeyiz.

Duyamadim, biz adam olmayiz hastaligindan mi mustaribim?

Bunlar icin dedim iste aynaya bakin diye.

Cüneyt

Adsız dedi ki...

Ahmet Bey,

Gülünc olmayin, ben ülkemi sevdigim icin dönüp dönüp bakiyorum. Öyle dönüp bakmamak, birakip gitmek kolay olsa dönüp bakmam zaten.

Siz de mi baslayacaksiniz "kapagi atmissin yurtdisina, oradan tuzun kuru ahkâm kesiyorsun, yiyorsa gel buradan konus" edebiyatina?

Aklinizin, havsalanizin ulasabildigi argümantasyon bu mu en nihâyetinde?

Ekonomix'in dedigi gibi, dogrulari söyledikten sonra iceride ya da disarida olmusum ne fark eder? Nedir bu kadar rahatsiz eden yurtdisindan yazmamda sizi? Zamaninda "greencard"a basvurdunuz da cikmadi mi? Icinizde mi kaldi? Nedir sizce yurtdisindan konu hakkinda yorum yapma hakkini yok eden olgu?

Neyse dedigim gibi, benim diyeceklerim bunlar. Istedigim hakikaten herkesin bir defa empati yapabilmesi.

Selamlar,
Cüneyt

Adsız dedi ki...

Cüneyt bey,

Yazdığınız son iki yorumunuzu üzülerek okuyorum. Bence faturayı kendi düşünce sistematiğinize kesiniz.
Atatürk'ün belleklerimize kazınan sözlerinden olan "Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır." çerçevesinde sizi sabıra davet ediyorum.
Buna inanınızın.
Ülkemizi, o yaşadığınız ülkeler yapacağız, söz veririm. Yeterki birbirimiz ile tahammül sınırları içinde tartışalım. Kötülüklere karşı birlikte hareket edelim.

Adsız dedi ki...

"Komplo teorisi" yakıştırması üzerine bir komplo teorisi(!):

Vakti zamanında bu millet üzerinde oynanan oyunları farkedemezdi. Akıntıyla sürüklenir giderdi. Neden sonra gözü açıldı. Oyunları farketmeye, deşifre etmeye başladı. Oyun sahipleri oyunlarının bozulma endişesiyle yeni bir hücuma geçtiler. Bu hücum oynanan oyunlar hakkında söylenenleri "komplo teorisi" diyerek önemsememek, söyleyene paronayaklık muamelesi yaparak söylediğinden utandırmak şeklindeydi.

Cüneyt Bey Türkiye'den çıkalı 10 yıl olmuş. On yıl önce Türkiye 28 Şubat soğuğunu yaşıyordu. Oynanan oyunların haddi hesabı yoktu. O zamandan bu zamana insanlar uyanmış ve oyunları deşifre etmeye yönelik teoriler geliştirmeye başlamışsa (yani akıntıda sürüklenme levelinden sorgulama leveline yükselmişse) bundan memnun olmak gerekir.

Bununla birlikte malum medyanın, dizileri, magazini ve benzeri yayınlarıyla içini boşaltıp ruhsuzlaştırdığı gençlik problemi başlı başına ayrı bir konudur. Hrand Dink'in, bu gençlerden birinin mafyacılık hevesine kurban gittiğini iddia etmek biraz saflık olur.

Cüneyt Bey'in bu iki ayrı konuyu birleştirip sunması biraz acemice bir analiz olmuş.

Adsız dedi ki...

"Komplo teorisi" yakıştırması üzerine bir komplo teorisi(!):

Vakti zamanında bu millet üzerinde oynanan oyunları farkedemezdi. Akıntıyla sürüklenir giderdi. Neden sonra gözü açıldı. Oyunları farketmeye, deşifre etmeye başladı. Oyun sahipleri oyunlarının bozulma endişesiyle yeni bir hücuma geçtiler. Bu hücum oynanan oyunlar hakkında söylenenleri "komplo teorisi" diyerek önemsememek, söyleyene paronayaklık muamelesi yaparak söylediğinden utandırmak şeklindeydi.

Cüneyt Bey Türkiye'den çıkalı 10 yıl olmuş. On yıl önce Türkiye 28 Şubat soğuğunu yaşıyordu. Oynanan oyunların haddi hesabı yoktu. O zamandan bu zamana insanlar uyanmış ve oyunları deşifre etmeye yönelik teoriler geliştirmeye başlamışsa (yani akıntıda sürüklenme levelinden sorgulama leveline yükselmişse) bundan memnun olmak gerekir.

Bununla birlikte malum medyanın, dizileri, magazini ve benzeri yayınlarıyla içini boşaltıp ruhsuzlaştırdığı gençlik problemi başlı başına ayrı bir konudur. Hrand Dink'in, bu gençlerden birinin mafyacılık hevesine kurban gittiğini iddia etmek biraz saflık olur.

Cüneyt Bey'in bu iki ayrı konuyu birleştirip sunması biraz acemice bir analiz olmuş.

Adsız dedi ki...

Bir Yasin HAYAL & OGÜN SAMAST gider bin YİĞİT gelir!

Adsız dedi ki...

Yasin HAYAL ve Ogün SAMAST kardeşimizdir.
Ve öldürülen ''kahpe''hırant dink ölümü çoktan haketmişti.Öyle mutluyumki ''kahpe''yi indirenle aynı köyde yaşıyorum.

_______VATAN NE TÜRKİYE DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜHEBBET BİR ÜLKEDİR TURAN_______

Adsız dedi ki...

yukardaki son iki ifade, istanbul ve trabzon emniyet müdürlüklerine "ihbar" edilmiştir...belki ilgilenen olur diye bir müddet silinmemesini rica ederim...

Blog Sahibi dedi ki...

Yazilan ifadenin kime ait oldugunu bulmamiz cok zor, Yine de sizi kirmayip bu ifadeleri bir hafta silmeyecegim.

Adsız dedi ki...

Yazıyı daha yeni okudum ve kesinlikle doğru.

Daha biraz önce yakın bir arkadaşımla bu konu üzerinde konuştuk ve konuya bu şekilde yaklaşan bizim gibi kaç kişi vardır acaba, biz başka bi boyutta yaşıyoruz sanırım dedik!

Ülkenin politikacıları, aydın diye geçinen sınıfı bile kavramları yanlış anlayıp, üzerine saçma sapan yorumlar yapıp, zaten bu tarz açıklamaları bekleyen kitleyi galeyana getirmeye hala devam edebiliyorsa, yapılan her tür boktan şey vatan uğruna temeline indirgeniyorsa, her durumdan vaziyet çıkarılmaya devam ediliyorsa yakında bizim de gidecek yer aramamız lazım gelecek!

Ayrıca özgürlük kavramının sanırım çoğu insan sınırsız olduğunu sanıyor! Sen özgürsün diye benim özgürlüğümü kısıtlamaya kalkışırsan orda özgürlük mözgürlük olmaz. Ne neandertaler dönemindeyiz, ne vahşi batı! herkes kendi kanununu uygulayamaz!

Yine diyorum kimse fikri, dili, dini, ırkı farklı diye öldürülemez! En basitinden durum budur!

Sevgiler, saygılar...