2010 Dünya Kupası Güney Afrika’da başladı. Maçları izlerken aklıma cevabını sizin de merak edebileceğini düşündüğüm bir soru takıldı ve biraz araştırma yaptım: Dünya Kupası, düzenleyen ülkelerin ekonomilerine ne kadar katkı yapıyor?
Sorunun cevabı düzenleyen ülkenin ihtiyaç duyduğu altyapı harcamasına göre değişiyor olsa da, bu tip organizasyonların çoğunlukla beklenenin altında katkı yapıyor. Aday ülkeler gelirler ve giderler konusunda çoğunlukla iyimser tahminler yapıyorlar. Gelirler ve ziyaretçi sayıları genellikle beklenenden düşük, giderler ve özellikle altyapı harcamaları ise beklenenden yüksek oluyor.
Böyle bir organizasyon için yapılan altyapı harcamalarının uzun vadede geri dönebileceği düşünülebilir, fakat çoğu zaman yapılan stadlar sadece bir kereliğe mahsus olmak üzere bu organizasyonlar için tam kapasite kullanılabiliyor. İstanbul’da düzenlenemeyen Olimpiyatlar için yapılan stadın durumu hepimizin çok iyi bildiği bir örnek.
2007 yılında Güney Afrika kupa için 2.5 milyar dolar hacanacağı tahmininde bulunmuş. Bugün itibariyle harcanan rakam ise 5 milyar dolar. Özellikle yapılması planlanan stadların maliyetleri tahmin edilenden çok daha yüksek çıkmış – yaklaşık 10 kat! Dünya Kupasını izlemeye gelecek olanların sayısını 483.000 olarak tahmin eden Güney Afrika, daha sonra bu rakamı 373.000 olarak revize etmiş.[1]
Dünya Kupası’nı düzenleyen ülkenin turnuva boyunca direk kazanç sağladığı temel gelir kaynağı ise 750 milyon dolar civarında olması beklenen bilet satışları. Bu nedenle turnuvanın oynandığı stadların büyüklüğü ve doluluk oranı turnuva gelirlerini direk etkiliyor.Fakat gelecekte kullanılmayacak çok büyük stadların yapılması da akıllıca değil. Bu tip altyapı yatırımlarından uzun vadede karlı çıkabilmek için futbolun normal şartlarda da Almanya ve İngiltere’de olduğu gibi dolu tribünlerle oynanması gerekli.
Bilet satışlarının dışında turnuvayı düzenleyen ülkenin diğer gelir kaynakları ise FIFA’nın turnuva düzenleyen ülkeye ödediği bir miktar para, turnuvayı izlemeye gelenlerin yaptığı harcamalar ve Dünya Kupası ile ilgili satılan ürünler. 2006 yılında Almanya’da yapılan Dünya Kupası’nda yerel işletmeler ekstra 300 milyon dolarlık satış yaparken, tüm dünyada kupayla ilgili 2 milyar dolarlık satış yapılmış. Bu rakamların Güney Afrika 2010 için ise 600 milyon ve 2.5 milyar dolar olması tahmin ediliyormuş. Turnuvanın TV yayın gelirleri ise FIFA alıyor.[2]
Tüm bu ekonomik aktivitelerin Güney Afrika’nın 2010 yılındaki ekonomik büyümesine katkısının ise ekstra yüzde 0.3 ve 0.5 arasında olması tahmin ediliyor.[3]
Dolaylı tanıtımın, özellikle uzun vadedeki katkısını hesaplamak ise oldukça zor. Ayrıca her turnuva seyircilerin aklında aynı şekilde yer etmiyor. Reklamın iyisi kötüsü olur mu tartışılır ama bu turnuvaya dair insanların aklında yasaklanması tartışılan vuvuzela kalacak.
Özetle bu tip prestijli organizasyonları düzenlemek ve karlı çıkmak göründüğü kadar kolay değil. Gelişmekte olan ülkeler için ise oldukça büyük bir yük. Hatta bu nedenle FIFA, Afrika’daki 2010 Dünya Kupası’nın hazırlanmasında sorun çıkma ihtimaline karşı önlem olarak kupayı ABD’de yapmak için yedek bir plan bile yapmış.
2012 Avrupa Şampiyonasını düzenleyecek olan Polonya ve Ukrayna’da yaşanan aksaklıklar ise bizim 2016 adaylığımızı olumsuz olarak etkilemişti. UEFA’nın, ekonomisi yeterince büyük olmayan bir ülke bu riskin altından kalmayabilir endişesi taşıdığı çeşitli kaynaklarda yazılmıştı.
Benzer bir durum da Olimpiyatlar için geçerli. Yunanistan’ın 2004 Atina Olimpiyatları için tahmin edilen bütçenin iki katı – yaklaşık 11 milyar dolar- harcama yapmak zorunda kalmış.[4]
2016 Avrupa Şampiyonasını kazanmayan Türkiye ise 2020 Olimpiyatları için 5.kez aday olacakmış. Türkiye’nin AB’ye girme macerasına dönen İstanbul’un Olimpiyat düzenleme hayali gerçekleşirse umarım Atina’nın durumuna düşmeyiz diyorum ama büyük bir ihtimalle kesin düşeriz.
5 Yorum Var.:
maalesef futbol tamamen paraya endekslendi. o zevk veren amatör ruh gideli baya oluyor.
daha bugün Hürriyet'te bi yazar maçlarda iki devre arası olsun yoksa dünya kupasını yayınlayan kanallar yayınlarının parasını çıkaramaz diyordu. neymiş efendim dünya kupası maçlarında, kanallar maç sırasında reklam gösteremiyormuş, gelirler düşüyormuş.
bazen diyorum ki o kadar saçma ve irrasyonel ki şu futbol için milyarlar dökmek. 90 dakika için harcanan paranın haddi hesabı yok. ama maalesef tek kişi düşününce bir sonuç çıkmıyor...
Afrika kitasi vuvuzela rezaletinden sonra uzun yillar bir daha kupa duzenleyemez insallah. Tolga Bey'den rica etsem acaba su noktalara da aciklik getirebilir mi?
1. Vuvuzela gercekten bu adamlarin kulturunde olan bir sey mi yoksa Ingilizler oynasinlar diye mi vermisler?
2. Acaba dunya kupasina katilan ulkelerden zarar eden cikiyor mu, ana yayin gelirleri neler oluyor?
@MentorDCT
şimdi gördüm comment'ni.
1 - Hayır ingilizler ellerine oynasınlar diye vermemişler :) Zaten geleneksel çalgıları da değil vuvuzela. 90'lı yıllarda populer olmuş güney afrika tribünlerinde.
2 - Katılan değil de düzenleyen eski ülkeler arasında zarar eden var mı diye soruyorsun herhalde. Şuna bakabilirsin ABD 94'e kadar veriler var:
http://www.mint.com/blog/trends/the-economics-of-the-world-cup-2010/?display=wide
Bu arada TV yayınlarını, FIFA ülkelerdeki yayıncı kuruluşlara satıyor.
Tesekkurler Tolga. 20 yillik tarihi olan bir aleti, bizim kulturumuz yasaklayamayiz diye savunmalari gercekten trajikomikmis.
Iyi ki kontorlu telefonu kaldirdiklarinda genc kizlarimiz bu bizim kulturumuz diye ayaklanmadilar.
Hocam Karabükspor-Beşiktaş maçında Karabüksporun sırt reklamında Çelik İş Sendikası yazıyordu. İşçi sendikaların ticarethane gibi reklam yapmalarını iktisaden nasıl yorumlarsınız?
Yorum Gönder