Milliyet.com.tr veya fotoğrafları için tıklayınız gazeteciliği

İki konuda sitenin yeni yöneticisi çok eleştiri almıştı: Deniz Baykal videoları gibi tık almayı sağlayıcı blog entry'leri ve durmadan kitabının tanıtımını yapması. tanım içeren bir çok blog entry'si veya oldukça kaliteli yazıları için ne yazık ki çok az teşekkür aldığını biliyorum.

Hiç bir şeyin bedelsiz olduğu unutulmamalı. Wikipedia gibi sitelerin bile belli maliyetleri var. İki şekilde ayakta duruyorlar: donation'lar, (hibe veya yardımlar) ve yazanların bedavaya hasrettikleri zamanlar. Ben de Türkçe vikipedi'yi geliştirmek için bir kaç tane makalesini yazdım. Ne için? belki bir Türk bu konuda doğru içeriğe ulaşır da bir işe yarar diye. Wikipedia bedava ya, yazan eden de merak edip de kurcalamazsan belirsiz, (aslında ulaşmak çok kolay) millet tüm interneti hayrat sanıyor. Haydi Hürriyet'i filan geçtim, hafiften elit gibi görünen milliyet gazetesinin internet sitesi tamamen kendini kaybetmiş durumda. Takip ettiğim bir iki yazar var, onları okumak için giriyorum, gözüme bir iki haber takılıyor, haydi onlara da bakıyorum derken (asla "bu da oldu", "amerika şokta", "çin devlet başkanına şok", "bu canilik değil mi" kim bu aldatan güzel" gibi haberlere tıklamasam da) (ki bir çoğu yalan oluyor. Geçen gün birisi boşanmadı diye intihar etti diyordu, girdim, 40 yıl öncesinin hikayesiymiş) bilaistisna kendimi çıplak kadın fotoğraflarına bakarken buluyorum. Eski çalıştığım işyerindeki bir program seks içerikli sitelere girmemize engeldi ve milliyet.com.tr'nin ana sayfasının yarısı bloklanırdı.

Peki neden milliyet bunu yapıyor? Çünkü "çok tıklanan" sitenin reklam geliri artıyor. zaman içinde tabi ki reklamverenler çok tıklananın değil nitelikli tıklananın daha iyi iş yaptığını anlayacaklardır tabi ki. TV'de A grubunun izlediği bir programın arasındaki reklamın saniyesi ile D grubunun izlediği bir programınki aynı değil. Belki nette de öyledir ama belli ki "çok tık iyidir" mantığı an itibariyle hakim.

Eh, Milliyet de diyor ki "birader madem Hasan Cemal'i gazeteme 50 kuruş vereden okumak istiyorsun, o zaman ben de seni allem eder kallem eder sitede tutar tıklattıkça tıklatırım."

Ekonomitürk de diyor ki "en kaliteli yazılarıma, tüyolarıma, reklam-free şekilde ekonomitürk2.blogspot.com'dan ulaşabilirsin. olmadı, yukarıya link koydum, oradan sadece kaliteli yazılara ulaş. ama en azından ben de siteye yeni ziyaretçi çekmek için böyle entry'ler gireceğim"

WSJ, NYT gibi gazetelerin internet sitelerine bakıyorum, ara ki resim bul. bizde maazallah, ara ki giyinik kadın bul. Hiç olmazsa henüz ona girişmedik. Yoksa girişsek miydik?

Bu arada her yerde öpüşüyorlarmış: (açmayın dedeler)

2 Yorum Var.:

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Hiç bir şeyin bedelsiz olduğu unutulmamalı.

Ya hasta oluyorum su tarz laflara. Birader sen bu sayfaya son 1 ayda baktigin zaman gördügün resimden hosnut musun? Sikayet ettigin Milliyet'in vs. sayfalarina benzemek rahatsiz etmiyor mu seni? O zaman sorun ne?

Blog isini neden yapiyorsunuz? Para kazanmak icin mi? Öyleyse eyvallah. Ama benim bildigim blog isinin birincil nedeni mastürbasyondur. Türkiye'nin önde gelen ekonomi blogunda, bugüne bugün kitap cikarmis bir blogda, Türkiye'nin önde gelen ekonomistleri tarafindan tavsiye edilen bir blogda yazarlik yapiyorsun(uz). Bu iste sizin bedeliniz, baska bir sey ariyorsaniz zaten yanlis yerdesiniz. O zaman kurun bir sirket, parali günlük, haftalik vs. rapor yayinlayip satin.

Dolayisiyla sayfada ayyuka cikan kalitesizlige kilif bicmek icin "her seyin bir bedeli var, Milliyet de okuyucu cekmek icin ciplak kadin fotografi koyuyor, bizim patron da deniz baykalin cükünü yaziyor" laf ebeligini birakin.

Kalitesizligin hicbir aciklamasi olmaz. Ha siz de kalitesiz insanlarsinizdir, kendinizi bu tarz bir ortamda rahat hissediyorsunuzdur o ayri.

Ama birakin bu bedel vizvizlanmalarini. Bunu yillardir "mastürbasyon yapan" :) biri olarak söylüyorum, belirteyim. Elini tasinin altina sokmayanlardan da degilim yani.

Kendinizi kandirmayin.

Kubilay dedi ki...

Sevgili 117dahte, sözlerinde haklısın. Ne ben ne de blogun diğer yazarları burada "para kazanmak" için bulunmuyoruz. Bunu daha evvel defaatle birileri söyledi, yazdı. Gönüllülük esas olan. Ama bunun dışında da maliyetler var. Evet şu anda blogspot'un bedava yazılımları kullanılıyor, ama blog genişlerse kendine has bir server'ı, yazılımları olması gerekecek. Yoksa amatörlükten asla kurtulamayacak. Ekşi sözlüğe bakın. 11 yıl önce neydi, bugün ne (bugün bir AŞ, hukukçuları, yazılımcıları var. SSG ya microsofttaki işine devam edecekti ve ekşi sözlük yok olacaktı, ya da en az oradan kazandığını sözlükten kazanacaktı ve sözlük var olacaktı. aslında sözlüğün kurumsallaşması döneminin [reklam almaya başlaması, gg gerekçeli entry silinmelerin artması vs.] bir benzerini yaşayacak bu blog da. ya bedava kalıp milliyet.com.tr'ye benzeyecek, ya da bir şekilde ekşi sözlük gibi kurumsallaşacak. editör'ün blogu devralması bunun gibi bir dönüşümdü. yapılanlar da biraz sağa sola yalpalasak da bundan başka bir şey değil, anlatmaya çalıştığım tamamen bu.

Bir de ben bedelsiz şekilde hizmetlere ve mallara erişme çabasına gıcık oluyorum. Bedava balon dağıtılsa ortaya çıkan kargaşa beni deli ediyor. Gelir düşüklüğünü bahane edip korsan yazılımlar kullanıyor, XBOX'ımızı kırdırıyor, digiturk'ü 5 kişi kullanmanın yollarını arıyoruz. Buzdan kalıplarla jeton yapıp şehirlerarası görüşmelerini bedavaya getiren akrabalarım vardı 80'lerde. Bunun bedelini bir şekilde bir kişi ödüyor. Bu kişi de genellikle (her zaman değil ama genellikle) vergi verenler oluyor. Çocuklarıma bugünden daha özgür ve daha müreffeh bir Türkiye bırakmak istiyorum ve bunun da tabandaki zihniyet devrimiyle olacağını düşünüyorum. Burada da sıklıkla yazıların size bedavaya geldiğini ama bize maliyetinin bedava olmadığının hatırlatılmasını uygun buluyorum.