Hamilelikten Korunma Yöntemleri ve Yaygınlığı

Hamilelikten korunma yöntemleri Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasınca ilgilenilen konulardan diğer bir tanesi. Halk arasında doğum kontrol yöntemleri olarak bilinse de burada amaç hamile kalmamak olduğu için bana sorarsanız doğum kontrol yöntemi veya “doğum kontrol hapı” hatalı bir isim. Araştırmada dikkat çekilen gebeliği önleyici yöntemler sırasıyla şunlarmış: tüp ligasyonu, erkeğin kanallarının bağlanması, hap, rahim içi araç, enjeksiyon, implant, kondom, diyafram, takvim yöntemi ve geri çekme.

15-49 yaşları arasındaki evli kadınların %73’ü yukarıda bahsedilen hamilelikten korunma yöntemlerinden bir tanesini kullanıyormuş. Sizce en yaygın olarak kullanılan yöntem hangisidir? En sık olarak kullanılan yöntem %26 ile geri çekme yöntemi imiş, onu %17 ile rahim içi araç ve %14 ile kondom kullanımı izliyormuş. Hap ise sadece evli kadınların %5’i tarafından kullanılıyormuş.

Gebeliği önleme yöntemleri kadınların yaşlarına göre haliyle farklılık gösteriyormuş. Ideal olarak 2 çocuk yapmayı planlayan normal 15-19 yaş grubundaki hanımların %40’ı bu önlemlerden bir tanesini uygularken, muhtemelen istediği sayıda çocuğa sahip 30-34 yaş grubundaki hanımların ise %84’ü gebeliği önleyici yöntemleri kullanıyormuş. 45-49 yaş grubunda da hamile kalma olasılığı düşük olduğu için bu oran %59’a düşmekte imiş.




Hiç çocuğu olmayan kadınların sadece %28’i herhangi bir yöntemi kullanırken, 1-4 arasında çocuğa sahip kadınların %79’u gebeliği önleyici yöntemlere başvuruyormuş. Beş veya daha fazla çocuğa sahip kadınlar da ise bu oran %69’a geriliyormuş. Bunların içerisinde doğum kontrolüne inanmayan bir grup olması oldukça muhtemel görünüyor. Dogu’da gebelikten korunmaya çalışanların yüzdesi 61 iken, Güney’de bu oran 70’e yükseliyor; ülkenin geri kalanında ise %75 civarında seyrediyor. Ilkokul diploması olmayanların da %60’ı gebelikten sakınmaya çalışıyor iken, bu oran lise ve üzeri diplomaya sahip olanlarda %77’e yükseliyor. En yoksul insanların da bu oran %63 iken, en zenginlerde %79’a yükseliyor. Yani parası olmayan insanlar daha çok çocuk yapmaya meyilliler ve gebelikten daha az sakınıyorlar. Hey devlet zaten çocuk yapmayan zenginlerden para toplasın, sonra da bir sürü çocuğu olan (ideali 3 diyorlar) ailelere dağıtsın. Aklıma gelen diğer bir soru ise “acaba insanlar zengin oldukları için mi az çocuk yapıyorlar, yoksa az çocuk yaptıkları için mi zengin oluyorlar” sorusu.

Gördüğünüz üzere bunlar ilginç konular ve ekonominin direkt ilgi alanına giriyor. Türkiye’deki bütün problemlerin çözümünün döviz kuru ve faiz oranlarıyla oynamaktan geçtiğini düşünenler acaba faiz oranlarını düşürerek futbol takımı büyüklüğündeki ailelerin sayısını da düşürebileceklerini düşünüyorlar mıdır?

Not: Bu arada arastirmanin ilerleyen bolumlerinde gebeligi onleyici yontem kullanmayanlarin %37'si menapozda olduklari icin, %27'si kadin kisir oldugu icin, %5'i kaderci ve dini nedenlerle karsi oldugu icin, %3'u de erkek kisir oldugu icin kullanmiyormus. Desenize Turkiye'deki erkeklerin yaklasik %1'i kisirmis. Bunlari Mogolistan'a gondersek de bir sey cikmaz!!!

0 Yorum Var.: