Nükleer Enerjinin Zararları: Çevreciler ve Çernobil Faciası

Nükleer Enerjinin Zararları başlıklı yazımda gönüllü çevreci kuruluşlar ve çevreciler tarafından ortaya sürülen iddialara dikkatinizi çektim. Bunların bir kısmı toplumun bir kesimi için haklı kaygılar olabilir, ama bu iddiaların diğer bir kısmı ise sadece propaganda ve korkutma amaçlı yapılmış, çevreci kuruluşların “çevreyi koruyalım” felsefesine taban tabana zıt söylemleri de içerisinde barındırıyor. Bu yazıda bunun en çarpıcı örneklerinden bir tanesini vereceğim.

Nükleer kirlilik ve radyasyon konusu çevreciler tarafından en fazla istismar edilen konuların başında geliyor. Nükleer kirlilik başlıklı yazımda belirttiğim üzere nükleer santralın hemen dibinde yaşayan bir kişinin 300 yılda maruz kalacağı radyasyona hastanelerimizde ve kliniklerimizde bilgisayar tomografisi yapılan hastalar bir seferde maruz kalıyorlar. Radyasyon çevreciler için gerçekten bu kadar mühim bir konu ise bu konuda ne gibi bir çalışma yapıyorlar merak ediyorum.

Şimdi “doktorlar hastalara bu radyasyonu kontrollü bir şekilde verdiklerinden bu bir sağlık problemi teşkil etmez, öte taraftan her ne kadar nükleer santralin dibinde oturanlar normal koşullarda radyasyona maruz kalmasalar da Çernobil gibi bir felaket esnasında radyasyona maruz kalarak binlerce kişi yaşamını yitirebilir” şeklinde düşünebilirsiniz. Acele etmeyin, size verilecek rakamlarım var, çevreciler gibi kaypak, duygu sömüren söylemlerde bulunmuyorum, veri olmadan dedem de işkembeden sallamasını bilir.

CBS televizyonunun 14 Aralık tarihinde yayınladığı ve bilimsel araştırmalara dayanan bir haber var. CT veya CAT scan olarak bilinen ve Türkiye’de de bilgisayarlı tomografi olarak geçen hastalık teşhis yöntemi Amerika’da her sene 70 milyon kez uygulanıyormuş. Araştırmanın bulguları şu şekilde:
1. Herhangi bir tomografi de (diyelim ki beyin) verilen radyasyon oranı 1 ile 13 kat arasında değişiyormuş, yani öyle sanıldığı gibi standart bir yöntem ve doz takip edilmiyormuş. Bunun neticesinde de insanlar çok çok yüksek dozlarda radyasyona maruz kalabiliyorlarmış.
2. Bu yüksek radyasyon kanser olma riskini (risk nedir?) %1’den çok az bir miktar arttırıyormuş. Ancak 70 milyon uygulama yapıldığını göz önüne aldığımızda her sene 29000 kişi bilgisayarlı tomografi neticesinde kansere yakalanıyormuş.

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir

Çevrecilerin rakamlarla araları pek iyi değil anladığım kadarıyla, o yüzden yüksek sesle tekrar edeyim, belki ikince kere anlarlar ne dediğimi. DİYORUM Kİ HER SENE AMERİKA’DA 29000, TÜRKİYE’DE 3000, DÜNYADA İSE 75000 KİŞİ TOMOGRAFİ ESNASINDA VERİLEN RADYASYONDAN DOLAYI KANSER OLUYOR. Nükleer santraller Türkiye’de her sene kaç kişiyi kanser yapmış, Amerika’da kaç kişiyi kanser yapmış, dünyada kaç kişiyi kanser yapmış bana söyleyebilir misiniz?

Bir yanda tek bir prosedurle her sene 75000 kişiyi kanser yapan doktorlar var, diğer yanda 20 sene önce olmuş milyonlarca insanı öldürmekten çekinmeyen Sosyalist Rusya’da meyadana gelen Çernobil nükleer felaketi var. İnsan hayatına değer vermeyen bu sosyalist ülke olayı örtbas ederek mağdurların sayısının da olması gerekenin çok üstünde gerçekleşmesine sebep olmuş. Buna rağmen Çernobil faciası nedeniyle kaç kişi hayatını kaybetmiş ve kaç kişi kanser olmuş istatistiksel hesaplama sınırları içerisinde bana söyleyebilirler mi? Ben söyleyeyim:

Çernobil Forum denilen ve içerisinde 100 kadar dünya çapında tanınmış uzmanın yer aldığı, IAEA, WHO (Dünya Sağlık Teşkilatı), Birleşmiş Milletlerin ilgili birimleri ile Rus, Beyaz Rus ve Ukrayna devletlerinin oluşturduğu ortak bir oluşum 2005’de bir araştırma yayınlayarak Çernobil nükleer felaketinden dolayı hayatını direkt ve dolaylı yollardan kaybedenlerin sayısının 4000 civarında olduğunu belirlemişler. Dikkat edin bu araştırmayı tarafli ve lobici Nükleer Santral şirketleri finanse etmiyor, tarafli ve lobici Greenpeace de finanse etmiyor, finansmanı saygın ve olabildiğince bağımsız kuruluşlar tarafından yapılıyor ve içerisinde de 100 civarında bilim adamı bulunuyor. Bu kişilerin hesapladığı rakam ise 4000 imiş.

Yani gelmiş geçmiş en büyük nükleer felaketin faturası 4000 kişi olmuş, dünya çapında her sene yüzlercesi gerçekleşen diğer ufak kazalarda ise hayatını radyasyon yüzünden direkt kaybeden başka bir kişi de yok bildiğim kadarıyla. Arkadaşlar, bundan çok daha fazla insan her sene, tekrar ediyorum her sene doktorlar tarafından verilen radyasyon yüzünden kanser oluyor ve yaşamını yitiriyor.

Hükümete vaktinizi ve kaynaklarınızı “nükleer enerjiye değil yenilenebilir enerji kaynaklarına harcayın” diye lobi yapan Greenpeace ne zaman doktorların verdiği radyasyondan ülkemizde hayatını kaybeden binlerce kişinin haklarını savunmaya başlayacak? İşte bu yüzden çevrecilerin samimiyetsiz olduklarını düşünüyorum.

Yamyamın birisine sormuşlar, siz çocuklarınızı da yiyor musunuz diye, Yamyam da şu cevabı vermiş: Alternatifimiz varsa yemiyoruz ama alternatifimiz yoksa aç mı kalalım.

Bizim çevreciler de o hesap. Madem çevreciyiz diyorsunuz, neden çevreyi en çok kirleten taşıma aracı olan uçaklara biniyorsunuz diye sorduğumuz zaman “alternatifimiz olsa binmeyiz, alternatifimiz yoksa ne yapalım aç mı kalalım” diye cevap veriyorlar. Neyse yerimiz kalmadı, nükleer enerjinin zararları ve yararları konumuza devam edecegiz ve asıl eleştirimizi bir sonraki yazımızda yapacağız.

4 Yorum Var.:

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Bugün enteresan bir sey kesfettim. Cin'in elektrik tüketim/üretim sayilarina bakiyorum, adamlar biraz da low-base effect sayesinde Kasim ayinda gecen yila oranla %28 daha fazla elektrik tükettiler. Neyse olay o degil. Cin'de bile hatta kaybolan elektrik orani %6 civarinda. Bizde bu rakam %14-15 civarinda. Hâlâ nükleer diyorsun :)

Selamlar,
Cüneyt

Unknown dedi ki...

Benim genel itibari ile nukleer ile derdim yok. Hatta evimin cok yakininda bir tane santral bile var. Ama Turkiye`de karsiyim. Kural taninmayan, sorumluluk muessesi calismayan bir ulkede, er ya da gec kaza olur. Ve kazanin bedeli agir.

Blog Sahibi dedi ki...

Levent,

Sen buralara ugrar miydin yahu, nerelerdesin?

Bizim denyolara pek guven olmaz diyorsun ama o konuyu tartismaya gecene kadar arada daha bir suru carpitma konu var isleyecegimiz. Once tartismasi kolay konularda biraz isinayim, sonra maliyetti, bizimkilerin guvenilirligiydi gibi asil konulari tartismaya da baslariz.

Cuneyt,

Ben de diyorum ki tibbi radyasyondan (CAT scan) her sene kanser olan 75000 kisi var, bu cevreciler nukleer santrallerden sizacak (sizarsa o da) iki gram radyasyonun hevesine dunyayi ayaga kaldiriyorlar. Maksat uzum mu yemek yoksa bagciyi mi dovmek?

Pasha dedi ki...

Kapsamli ve guzel bir yazi. Tesekkurler ekonomix.