İşgünü sayısının ekonomik aktivite üzerindeki etkisiyle ilgili bugünlerde artan bir ilgi var (bkz. Orhan Karaca, Deniz Gökçe, Uğur Gürses, TCMB). Bunun en önemli nedenlerinden biri çalışma günlerinin 2007 ve 2008 yıllarında gecen yıllara oranla yorumları etkileyebilecek olcude farklılaşması. Ornegin 2007’nin son ceyreginde bayramlar nedeniyle 5 işgünü kayıp varken 2008’in ilk ceyregi icin hicbir kayıp söz konusu olmamakta. Benzer yorum farklılığı Haziran ayı icinde gecerli. Ekonomix’in bize sorusu da işte bu noktadan geliyor. Aslında Gökçe de Gürses’de dogru soyluyorlar. Her ikisi de elindeki veriyi yorumluyor. Peki benzer bir analizi biz de yapalım hem soruya cevap verelim, hem de ekonomi yavasliyor mu hızlanıyor mu? tartışmalarına bir pencere de biz acalim.
Tablo, 2000 yılından itibaren sanayi üretim endeksi (sue) ve imalat sanayi üretim endeksindeki (is) gelişmeleri göstermektedir. hici, haziran ayındaki hafta ici calısılan gun sayısını, hsonu ise cumartesi dahil calısılan gun sayısını vermektedir. Sue(a) ve is(a), hafta ici calisilan gun sayısına göre duzeltilmiş (tek bir işgünü için) olan üretimi, sue(b) ve is(b) ise cumartesi gunlerinin dahil edildigi calisilan gun sayısına göre duzeltilmiş (tek bir işgünü için) olan üretim endeks degerini vermektedir. Bu degerlerin koyu olarak gösterilenleri ise, bir önceki haziran ayına göre üretimdeki % değişimi vermektedir.
Şimdi gelelim sonuca, eger hafta sonunu dahil edip de konusursanız Deniz Gokce, yok sadece hafta ici calisma gunu uzerinden giderek konusursanız Ugur Gürses haklı. Peki sonuc ekonomi yavasliyor mu hızlanıyor mu? Ben ekonominin yavasladığını dusunuyorum. Cünkü bana göre 1 işgünü fark belki % degisim olarak yaklastiğimizda onemli bir fark veriyor gibi gorunse de, iş yerlerinin siparişi verilen üretimi yetiştirme konusunda vardiya artırımı, planlama v.b. degisikliklere gidebildigi (esneklik) dusunuldugunde gun etkisinin 1 e 1 yansıtılmasının cok dogru olmadığını dusunuyorum. İşte bu nedenle, gün etkisinden kaynaklanan artışların bir kısmını dışladığınızda en iyi ihtimalle ekonominin yerinde saydığını söylemek mümkün.
Ben hala eski dusuncemdeyim, 1) ekonomi yavaşlayacak 2) bu bir kriz olmayacak 3) daha once bahsettiğim gibi “Kamu kesimi borçlanma gereği” ve “Enflasyon Hedeflemesi, bağımsız TCMB ve Dalgalı Kur” ikilisindeki bozulma daralmanın şiddetini belirleyecek. 4) Dusuk enflasyon ve üretim artışı için “mikro reform, serbestleşen piyasalar” şart. 5) son tahlilde en iyi yatırım yine “eğitim” olacak.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder