Ithalata Dayali Buyume Ne Demektir?

2007 yilindaki buyume orani %4.5 cikinca okuyucularimizdan bir tanesi bize yuklenmek icin iyi bir firsat yakalamis oldugunu dusunmus olmali ki ithalata dayali buyume hakkinda su maili atmis:

"Ercan Kumcunun yazısı için ne diyorsunuz?
4-5 senedir sürekli desteklediğiniz ithalata dayalı büyümenin sonuçları ortada.
Hala aynı ekonomik politikaların doğru olduğuna inanıyor musunuz?"

Tembel okuyucularimiz icin soyleyelim, Ercan Kumcu ic tuketimin artarak buyumeye destek verdigini ancak ithalattaki artistan dolayi buyumemizin %4.5 olarak gerceklestigini belirtiyor.

Simdi de dersimize gecelim.

Bilgisayarinizin mouse'unu kullanarak sayfanin altlarina indiginiz vakit sag altta arsivlerimize ulasabilirsiniz. Arsivlerimize bakarak sunlari ogrenebilirsiniz:

1. Ekonomi Turk'te 2 yil 3 aydir yazi yaziyoruz, 4-5 sene nereden cikti?

2. 7 Ocak 2007 tarihinde 2007'de buyume oraninin %4.5 gerceklesecegini tahmin etmisim. 2007'de buyumenin %4.5 gerceklesmesi size surpriz mi oldu? Bana olmadi.

3. Ithalata dayali buyume diye bir sey yoktur. Buyumenin parametreleri bellidir. Insana yatirim yaparsiniz, teknolojiye yatirim yaparsiniz, ve sermaye mallarina yatirim yaparsiniz, buyumeniz artar. Tasarruf yapmayip tuketirseniz, ya yatirim yapmaz ve dusuk hizlarda buyursunuz, ya da borc alarak yatirim yaparsiniz ve kisa vadede buyumenize devam edersiniz.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler    Bilgisayar Nedir    Teknoloji Nedir

4. Turkiye'de insanlar pek tasarruf yapmayi sevmezler. Biz her firsatta insanlara tasarruf yapmalari tavsiyesinde bulunuruz, karar onlara aittir.

5. Yeterince tasarruf yapmadigimiz icin borclanarak (cari acik vererek) yatirim yapmak durumundayiz. Bu kisa vadede surdurulebilir bir olgudur.

6. Buyumenin ve istihdamin artmasini istiyorsak, ithalat yerine ihracat yapalim diyorsak bunu yapmanin yolu yasaklar getirmek degildir. Turkiye'de is yapmanin, is yaptirmanin onundeki engelleri kaldirmamiz gereklidir.

7. Turkiye'de bu vergilerle, asgari ucretle ve isci haklariyla yasal olarak isci calistirmak deliliktir. Herkesi emekli yaparsak bence problemlere cozum bulmaya calismaya baslayabiliriz.

8. Turkiye'deki istihdam, buyume ve cari acik problemlerinin nedeni yapisal sorunlardir. Bu sorunlari ancak mikro reformlar yaparak cozebiliriz.

9. Mecliste ve ulke yonetiminde "mikro reform'un" ne demek oldugunu bilen kisi sayisi 3-5'i gecmez, mikro reformlari yapabilecek kisilerin sayisi ise sifirdir.

10. Turkiye'de ekonomiden (ekonomi nedir?) anladigini sanan herkes faiz ve doviz kurunu istedikleri gibi belirleyebileceklerini dusunmekle kalmamakta, ayni zamanda bunlarla oynayarak ulkenin ciddi problemlerini cozebileceklerini zannetmektedirler.

11. Faiz ve doviz kuru ile oynamak oynamamaktan daha kotu sonuclar dogurur.

12. Mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform, mikro reform...

13. Hangi politikalari savundugumuzu hala anlamadiysaniz 12. maddeyi tekrar okuyun.

9 Yorum Var.:

Mister No dedi ki...

Ekonomix Bey,
Bravo. Durmak yok yola devam.

ekodok dedi ki...

Yuh artık. Ercan Kumcu ithalata dayalı büyüme değil ithalata dayalı büyümeme diye yazmış. Yani ithalatın ekonomiyi büyütmediğinin, büyümeyi sınırlandırdığının o da farkında. Temel ekonomi dersi alan herkes bunu bilir zaten. Vakti zamanında Tuğrul da bu konularda epey yazı yazmıştı. Bu okuyucular bu yazıları nereleriyle okuyorlar bir anlayabilsem.

Murat AYGEN dedi ki...

"iç tüketimin artarak büyümesi" demek yanlıştır. bu olgu 2003-2004 yılları ile sınırlı olup, tüketim malı ithalatı 2005 yılında "görülen lüzum üzerine" ve örneği ancak totaliter rejimlerde görülebilecek bir keskinlikle kısılmıştır (TÜİK, ISSN 1305-3353, s.150).

ulas dedi ki...

7. maddeye pes yani asgari ücret ve işçi hakları çok mu fazla, pes...

Kar oranları düşük kalırsa, buna sebep olan etkenler olarak dediğiniz gibi mikro reform yapılmazsa, teknolojik yetenek ve inovasyon kapasitesi artırılmazsa, eğitim-istihdam-teknolojik yetenek bağı kurulmazsa, finanstan kazanmak üretimden kazanmaktan daha az cazip hale gelmezse tabi ki yasal işçi çalıştırmak fazla gelir, peki bunda en fazla suçlu işçi mi?Her seferidne fedakarlık yapıyor, ama diğer kesimlerde fedakarlık yok...

İşçinin bir domalmadığı kaldı...

goktug dedi ki...

Ben bu soruyu Sn Ekonomix'e yönelten şahısım.Açık söylemeliyim ki teknik olarak sizin kadar bilgili değilim ama bu uygulanan politikaların sonuçları görmeme engel değil. Cari açık rekor kırıyor; ithalat almış başını gidiyor ve yurt içi üretim her geçen gün daha fazla ölüyor. Ve işin en acısı Türk sanayicisi Mısır'a yatırım yapıyor; daha doğrusu varolabilmek için Mısır'a kaçıyor.
Bakalım işsizlik önümüzdeki 6-12 ay içersinde nerelere gidecek...

Not ;Sn Ekodok Bu okuyucular yazıları gözleriyle okuyor ve ithalata dayalı büyüme sağlıksız diye düşündüğü için daha önce hükümetin ekonomik bu eleştiriyi Sn ekonomix'e yazdı.

goktug dedi ki...

Pardon bu kısım eksik çıkmış....

Sn Ekonomix; Siz dememişmiydiniz Türkiyeye %4-5 büyüme yetmez %7-8 lazım ve bunu finanse etmek için kendi tasarruflarımız yeterli değil yabancıların tasarruflarını kullanamız lazım. Bunun sonucu değilmidir yüksek faiz ile sıcak paraya hükümet olabildiğince yol verdi kur düştü, ithalat patladı,cari açık patladı, bu gidişle yakında işsizlikte patlayacak ve sonuçta sizin teori de patlamış olacak.
Önce tek çıkış yolu konusunda bi hem fikir olmalıyız bence Türkiyenin tek çıkış yolu var dünya pazarlarında rekabet edebilir ürünler üretebilmesi ve ihraç etmesi ve bunu arttırması.
Kalkınma hedefli tüm ekonomik politikalar bunu amaç edinmelidir.

Saygılar
Göktuğ

Not ;Sn Ekodok Bu okuyucular yazıları gözleriyle okuyor ve ithalata dayalı büyüme sağlıksız olduğunu düşündüğü için Sn ekonomix'e yazdı.

Unknown dedi ki...

Mikro reform gerekli mi, değil mi?

Çok uzaktan değil Bulgaristan'dan örnek vereyim.

Bulgaristan'da elektriğin megawatsaati 39 euro, Türkiye’de 55 euro. (kamu tekelindeki dağıtım, trt vergisi, belediye payı vs. sağolsun)

Bulgaristan’da doğalgazın bin metreküpü 187 euro. Türkiye’de ise 230 euro. (kamu tekelinde Botaş ve "crony capitalizm" ürünü doğalgaz santralleri sayesinde-Mesut Yılmaz'a selamlar!!!)

Bir işçinin maliyeti Bulgaristan’da 9 bin dolar, Türkiye’de 26 bin dolar. (38 yaş emekliliği ile çöken sgs sistemi, beşikte emekliliği destekleyen sendika ağaları ve bunlar yüzünden indirilemeyen istihdam maliyetleri)

SONUÇ: çözüm arayan mikro reforma odaklanır, çözüme niyeti de, gücü de olmayan, bilumum mazeret üretir (mesela döviz kurunun arkasına saklanır. Kürşat Tüzmen'i ve ayrılmaz parçası Oğuz Satıcı'yı bu vesileyle saygıyla anıyoruz)

goktug dedi ki...

Tabii ki mikro reformlar da gerekli. Eklemedim diye ters anlaşılmasın lütfen

Murat AYGEN dedi ki...

"Crony capitalism" kavramını bilen bir okurun çıkması beni çok mutlu etti. Gelin şuna "ahbap-çavuş kapitalizmi" diyelim de herkes anlasın.