Sosyal yaralarimiz çok fazlaysa, 'sosyal devlet' olmak için yeterinde gayret sarfetmedigimiz sonucuna otomatik olarak atlayamayiz. Tam tersine. Bütçemiz içinden 'egitime ve sosyal güvenlige' ayrilan pay Avrupa'nin anli sanli sosyal devletlerinden daha düsük degildir. Köylülerimize para pompalayalim derken her bir sehirliden oransal olarak çok daha fazlasini kesiyoruz (yogun kayitdisilik ortaminda vergi tahsilatindaki adaletsizligi de göz önüne alin). Avrupa'da %5'i besleyenler %95'ken, biz %35'imimizi %65'le ayakta tutmaya çalisiyoruz. Memurlarimizin, emeklilerimizin gelirleri kisi basina düsen GSMH ile karsilastirildiginda düsük sayilmaz. Buna ragmen köylümüz, emeklimiz, memurumuzun durumu Avrupa'li türdesleriyle karsilastirilamayacak oranda kötü. Egitim durumu içler acisi. Niye ? YETERINCE SOSYAL OLMADIGIMIZDAN DEGIL, MATEMATIK ILE ARAMIZ IYI OLMADIGINDAN.
Iflas Nedir Borsa Nedir Hisse Senedi Nedir Risk Nedir Libor Nedir Ikame Etkisi Nedir
Geçenlerde bir sosyalist arkadasimiz, Dünya Bankasinin alt gelirlilerin egitilmesi için devletlerin daha çok kaynak ayirmalarini öneren raporunu hatirlatti (Bu elbette orta kesimin fazladan vergilendirilmesi anlamina gelir). Transfer harcamalarinin belki de en az zararlisi egitime gidenler. Bütçesine bakarsaniz Türkiye Cumhuriyeti'nin bu konuda laf degil icraat yaptigini görürsünüz. Ancak yalnizca devletin egitim harcamalarini artirarak mucize sonuçlar elde edebilecegimizi düsünüyorsak çok yaniliyoruz.
Almanya'da genç Türk'ler arasindaki issizlerin orani %30'mus. Egitilmeye niyeti olanlar için daha fazla egitim verme imkanina sahip baska bir ülke var midir ? Alman'larin engelleyici olduklarini düsünmeyin. Aksine bizden farkli olarak hayli kalabalik olan Alman orta sinifinin 'egitilselerde üstümüze kalmasalar' psikolojisinde olduklarina emin olun. Artik görmeliyiz: Devlet ne kadar tesvik edici olursa olsun ebeveynlerin gayretlerinin yerine tutamaz. Ne maddi ne de manevi olarak.
Üstelik bu politikayi abartirsaniz sistem sorumsuz ebeveynleri sorumlululara karsi çok fazla kayirir hale gelir. Nüfusumuz ''enflasyonist'' oranlarda artiyor. Sonra kalkip issizlik orani niye düsmüyor diye hayiflanip duruyoruz. Erdogan yogun gündemi arasinda çok degil yalnizca ''bir dakikaligina düsünme molasi'' vermis olsaydi insanlari çok çocuk yapmaya tesvik etmenin Türkiye Cumhuriyet'ini bir felakete götürdügünü anlayabilecekti. Bu kosullarda sorumlu ebeveynlerin gelirlerinden hangi oranlarda kesinti yapip digerlerine transfer ettiginizde esitligi tesis edeceksiniz ? Üstelik çocuk sahibi olanlarin çogu gayet iyi bilir ki, çocuk yetistirme isinin manevi yani maddi yanindan daha önemlidir. Çocuk, maddi olarak hiç bir sey almasa bile en azindan anne ve babalari tarafindan 'önemsenmek', 'sevilmek' ister. Aslinda onlar için harcadiginiz para onlara verdiginiz degerin göstergelerinden yalnizca biridir. Devlet bu açigi nasil kapatacak ?
ahmet çavusoglu
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder