Maaş katsayıları ve bordroları

Ocakta asgari ucrete %4 zam plani varmis. Ben olsam hic zam yapmazdim, ama kademeli olarak asgari ucretin uzerindeki vergi yukunu de azaltirdim. Maaş katsayıları ve bordroları konularinda merakli okuyucularimiz Maaş ve Ücretler konularinda yazdigimiz yazilarimizi okuyabilirler.

Dogalgaz zammina dava acilmis. Boyle abukluklar ancak Turkiye gibi ulkelerde gorulur zaten. Ortada "dogalgaza zam olmayacak" diye bir anlasma olmadigina gore satici ister 5 liraya isterse de 5000 liraya satar malini, mahkemelerin buna karisma yetkisinin olmamasi lazim. Haa, ortada bir anlasma olmus olsa durum farkli olurdu. Elektrigine niye 4 yildir zam yapmiyorsunuz diye dava acan bir kisi bile yok nedense!!!

Menkul Kıymetler Nedir?  Faşizm nedir?  Özel Üniversiteler  Devlet Üniversiteleri  Türk Bilim Adamı

AB'de issizlik orani %8 imis, neredeyse Turkiye ile ayni seviyede. Tavsiyemiz, euro'nun degerinin dusurulerek rekabet gucunun arttirilmasi ve %3'ler civarinda oldukca yuksek seyreden faizlerin %0'a hatta %-5'e dusurulerek sanayi sektorune destek verilmesi suretiyle ihracatin arttirilmasidir. Ne kadar cok doviz rezervi bulundururlarsa o kadar iyi ayrica. Haa, unutmadan asgari ucreti de en azindan iki katina cikartsinlar ve dunya piyasalarinda dogalgaz fiyatlari artiyor bile olsa zam yapmasinlar.

Gunun en aci verici haberi yine yasal sistemimizle ilgili. Garipoglu'na verilen 27 yil hapis cezasi bozulmus, 41 sanigi zaman asimi kurtarmis. Anayasamizin tememl prensiplerinden olan esitlik ilkesine gore Garipoglu'nun ve digerlerinin cok dusuk hapis cezasi almasi ve mahkeme baskaninin bu sucu bir daha tekrar etme ihtimalini gormemesi uzerine cezalarinin tecil edilmesi gerekirdi zaten. Nasil olduysa bu adama 27 yil ceza vermisiz ama yanlis hesap Bagdat'tan doner. Bence tekrar yargilanmasina karar verelim ve yargilama surecinde zaman asimindan Garipoglu'nu beraat ettirelim. Cavit Caglar ve Halis Toprak'a nasil davrandiysak Garipoglu'na da ayni sekilde davranmamiz anayasamizin geregidir.

Babacan kayitdisi ile mucadele konusunda mesafe kaydedemedik demis. Babam siz daha bariz bir sekilde suc islemis, yakayi ele vermis adamlara ceza veremiyorsunuz (bakiniz yukaridaki paragraf), yakalayamadiginiz adamlara nasil ceza vereceksiniz? Guldurmeyin beni.

Son olarak bir spor haberi yorumu yapiyoruz. Avrupa'da mucadele eden Galatasaray ve Besiktas takimlarimiz yine kaybetmisler. Kuralar cekildigi zaman gazeteler "lokum gibi kura, biz bunlari eleriz" diyorlardi. Biz ise normal sonucun bizim takimlarimizin kaybetmesi oldugunu, basarili sonucun ise takimlarimizin gruplarinda 3. olarak bir ust tura cikmalari oldugunu soyluyorduk. Su an alinan sonuclar normal sonuclardir, henuz bir mucize olmamistir.

Bu arada bazi okurlarimiz niye spor yorumlari yaptigimizi merak ediyordur diye bir aciklama yapalim. Futbol basit bir oyun, sonucunu bastan kestirmek cok zor degil. Futbolla ilgili yaptigimiz tahminlerde buyuk isabet oranina sahip oldugumuzu arsivden yaptigimiz tahminlere bakarak gorebilirsiniz. Bizim vurgulamak istedigimiz nokta orasi degil. Bizim vurguladigimiz nokta su: Turkiye'de bazi seyler gayet acik olmasina ragmen gazeteciler ve yorumcular ya cahilliklerinden ya da art niyet tasidiklarindan halka yanlis mesajlar veriyorlar. Bu durum hem spor haberleri icin gecerli hem de ekonomi yorumlari icin. Spor haberlerinde bu durumu tespit etmesi daha kolay cunku macin sonucunu biliyorsunuz. Ekonomide ise sonuclar uzun sure sonra alindigi icin kimin dogru kimin yanlis konustugu ancak cok uzun sure sonra belli oluyor ama o zamana kadar da bizim hafizalarimiz zayif oldugu icin her seyi unutuyoruz.

Neyse, yazi cok uzadi, isim gucum var.

1 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Merhaba,

Asgari ücret üzerinden alinan verginin düsürülmesi çok popüler bir görüs. Bu sayede bir tasla iki kus vurulacagi düsünülüyor. Bir taraftan isverenin maliyeti düsecek. Öbür taraftan çalisananin eline daha fazla geçecek. Hem 'kapitalist' hemde 'sosyal demokrat' olacagiz. Yalnizca 'Asgari ücretin' vergisi üzerine konsantre oldugumuzda bir tane kus bile vuramayacagimizi düsünüyorum.
Asgari ücretin vergilerinin düsürülmesi dilimler arasi uçurumun artmasi demektir. Ercan Kumcu bir yazisinda 'asgari ücreti artirarak aslinda vergi tahsilatini artiriyoruz derken saka yollu da olsa bir gerçege isaret ediyordu. Hepimiz biliriz: Iki türlü vergiyi kaçirmak oldukça zordur: Dolaylı vergiler ve asgari ücretli olarak gösterilen çalisanlardan alinan vergiler. Bunun disindaki vergileri küçük bir grup disindaki KOBI'ler ve küçük isyeri sahipleri prensip olarak ödemezler. Siz bunlari ister %100 yapmissiniz ister %0, onlar için farketmez. Dolayi ve asgari ücretten alinan vergilerin düsürülmesi kamuoyunda çok destek bulmasinin sebebi budur. Vatandaslarimizin kaçiramadigi verginin düsürülmesini talep etmesini normal karsilamaliyiz. Asgari ücretli olarak gösterilenlerin kaçta kaçi gerçekten bu ücretten maas almaktadir ? Bunu bilmiyoruz ama çok yaygin oldugundan süpheniz olmasin. 'Yalnizca' asgari ücretin vergisini düsürmek veya kademeler arasindaki uçurumu artirmak vatandasi tahamüden vergi kaçirmaya tesvik etmektir.
Halbuki biz bunun tam tersini yapmaliyiz. Kayitdisilik basimizin belasi olduguna göre kademeleri 'mümkünse' kaldirmali veya en aza indirmeliyiz. Vergi dilimlerini kaldirmanin bir faydasi da ulusal sermaye birimini artirmak ve rekabet üstünlügü saglamaktir. Niye ? Çünki geliri yüksek olanlarin tasarruf egilimi yüksektir. Tassarruflarin yükselmesi yatirimlar için daha az 'dis sermayeye' ihtiyaç duymak anlamina gelir. Iç sermayenin yogunlasmasi cari islemler açigini düzeltecektir. Ayrica sunu da unutmayalim: Kurumsal ve gelir vergilerini veren merkezi çogunlukla Istanbul'da olan bir avuç firmadan ibarettir. Katmadegeri yüksek üretim yaparak gerçek 'zenginlik' yaratlar bunlardir. Ihracatin motorlari da yine bu firmalardir. Çalisanlar bu tür firmalarda istihdam edilmek isterler KOBI'lerde degil (Geçmiste KOBI'lerde çalismak zorunda kalanlar ne demek istedigimi anlayacaklardir). Hayalinizi serbest birakin lütfen. Bu firmalarin sayisini on misli katlasaydik Türkiye'nin durumu ne olurdu ?
Sermaye firmalari uzmanlasmis personele ihtiyaç duya. Insanlar 'asgari ücretle'çalistirilmaz. Sendikali falan olduklari için degil. Çalisani kaybettiklerinde yerine eleman koymanin maliyeti yüksek oldugu için. Genel müdürden en alttaki teknisyene kadar bu böyledir. Dikkat edecek olursaniz 'büyük sermaye' asgari ücretin düsük tutulmasi veya vergilerinin düsürülmesine konsantre olmadigini görürsünüz. Bizim nitelikli personel çalistirabilen daha çok sayida firmaya ihtiyacimiz var. Ancak o zaman dünyada hakketigimiz yeri alabiliriz.
Bir de sunu unutmayalim. Sermayenin maliyetini düsürmekle, karini artirmak arasinda önemli bir fark yoktur. Söyle düsünün, diyelimki çalisanlarin gelirini sifirladiniz ama kardan aldiginiz vergiyi ayni oranda artirdiniz. Eger bu sekilde bir taraftan yatirimlari tesvik ederken öbür taraftan sosyal politikalar uyguladigimizi düsünüyorsak gülünç olmaktan öteye gidemeyiz. Çünki yatirimci eline geçen net kara bakar brüte degil. Tekrar ediyorum gelir/kurumsal vergilerdeki kademeleri en aza indirmeliyiz. Buna karsilik tüketimden alinan vergileri yüksek tutmamiz gerekir. Ben OTV'lerle genellikle zenginlerin kullandiklari ürünlerden daha fazla vergi alinmasina da karsi degilim. Bu tür vergilerin yerinin yalnizca 'bütçe finansmani' olmadigini kafamizin bir kenarinda tutalim . Ülkenin büyümesinde yabanci sermaye ihtiyacini azaltmak istiyorsak bundan baska çaremiz yok. Ancak bu yöne gidecek miyiz ? Hiç zannetmiyorum. Hükümetin son dolayli vergi indirimler tamamen 'popülist' güdülerle ve ithalati azdirmak pahasina yapilan seylerdi. Küresellesme ile birlikte önümüze kaçirmamamiz gereken firsatlar çikti. Siz bana bu firsatlari degerlendirebilecek bilgiye ve güce sahipmiyiz diye bana soracak olursaniz 'KESINLIKLE HAYIR' derim

ahmet çavusoglu