Dis Borc Hesaplamalari Hakkinda Ek Bilgiye Ekleme

"Merkez bankasindaki doviz mevduatlarinin dis borc icinde yer aldigi bilgisini nereden edindiniz? Bu dis borc kalemi icinde yer almamaktadir. Ancak Kamu Net borcu hesaplanirken Merkez Bankasinin net yukumlulukleri toplam varliklarindan cikarilarak net varliklar bulunur ki bu da 45 milyar civarinda bir rakamdir. Oysa rezervler 70 milyari bulmustu yanlis hatirlamiyorsam. Yaniliyor muyum? http://www.hazine.gov.tr/stat/netdebt.xls "
Dis borclar hakkindaki yazimda iyi anlatamadigim noktalar kalmis. Yukaridaki yorum uzerine konuyu bir kez daha ele alayim dedim.

MB'nda uc tur doviz mevduati bulunur:

1. Hazine'nin doviz olarak tuttugu nakit rezervi (15 milyar dolar civarindadir).
2. Bankalarin doviz mevduati (10 milyar dolar civarindadir). Bunun bir kismi zorunlu karsilik, bir kismi serbest mevduattir.
3. Kredi Mektuplu Doviz Tevdiat Hesabi

Benim yazimin konusu bu ucuncu kalem idi. Gayriresmi olarak Dresdner hesabi olarak da bilinen KMDTH yurt disinda calisan vatandaslarimizin MB nezdinde actiklari tasarruf hesaplarini gosterir.

Yatırım Fonları Nedir?   Altın Fonu Nedir  Komünist Nedir  Komünizm nedir?  Kapitalizm Kapitalist nedir

Bu hesaplar, Hazine'nin dis borc istatistiklerinde dis borc olarak gecer. Eger Hazine'nin dis borc istatistikleri sayfasina giderseniz, TCMB basliginin altinda Kredi Mektuplu DTH kalemini gorebilirsiniz. Bir kismi kisa vade (vadesi 1 seneden az olanlar), daha buyuk kismi ise uzun vade tarafindadir.

Kamunun net borcu hesabindan bahsettiginiz iyi oldu, cunku konunun acayipligini daha iyi gozler onune serebiliriz simdi.

Kamunun net borcu hesaplanirken kamu sektorunun toplam brut borcundan (MB, kamu sektorunun parcasi olarak sayilmaz), MB'nin net (ic ve dis) varliklari cikartilir.

Bu hesaplamada Dresdner hesabi kamunun brut borcunun icine dahil edilmez. O zaman da Dresdner hesabi, dis borc olarak gozukmez! Hazine'nin yayinladigi dis borc istatistiklerinde ise Dresdner hesabi kamu borcuna dahil edilir.

O zaman soyle acayip bir tablo cikar karsimiza:

Kamu Net Borcu hesaplarinda kamunun dis borcu 66,9 milyar $.

Hazine'nin Dis Borc istatiklerinde ise kamunun dis borcu 82,6 milyar $ ( = 66,9 milyara Dresdner hesabi 15,7 milyar dahil edilmis). Buna ozel sektorun 111.0 milyar $ borcunu ekleyince, Turkiye'nin toplam dis borcu 193,6 milyar $ oluyor.

Oysa hesabi, Kamu Net Borcunu hesaplarkenki gibi yaparsak, toplam dis borcumuz 177.9 milyar dolara iniyor.

Simdi o zaman bizim dis borcumuz ne kadar???

Not: Konu ile 2 tane kose yazisi da var. Biri Gungor Uras, digeri Mahfi Egilmez'in. Kamu net borcunun hesaplanmasi ile ilgili bilgi icin bakiniz.

7 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

http://ekoturka.blogspot.com/

Yayındayız !

Adsız dedi ki...

biri bu adamı sustursun.
radikal' de "yakışıklı damat" Yiğit Bulutun bugünkü yazısını değerlendiren bir yazı rica ediyorum ekonomiturk'ten.kimdir bu piyasanın hakimleri ve elinde kalan mallar nelerdir? o kadar hakimlerse nasıl elinde kalıyo yok hakim değillerse nasıl oynuyorlr koskoca Türküye'yle.
sevgiler

Adsız dedi ki...

http://ekoturka.blogspot.com/2006/11/damat-feritten-gurulamalar.html

e-recep dedi ki...

Nasıl mı oynuyorlar koskoca Türkiye'yle?

Öğrenmek ister misiniz?

Okuyun o zaman :

"Her sabah hatıra defterine, bir gün önce başından geçenleri yazmayı ádet edinmiş bir hanım, beş günlük bir gemi yolculuğuna çıkmış. Hatıra defterine sırasıyla şu notları düşmüş.

Gemide birinci gün: Dün, güvertede dolaşırken geminin kaptanını gördüm. Çok yakışıklı bir adam. Bir an gözgöze geldik, içim bir hoş oldu. Çok heyecanlandım.

Gemide ikinci gün: Kaptanla tekrar karşılaştık. Yanıma gelip benimle tanıştı. Akşam yemeği için beni masasına davet etti. Sevinerek kabul ettim. Yemekte yanına oturdum. Kaptan çok cazip bir erkek, bana da ilgi duyuyor galiba.

Gemide üçüncü gün: Kaptanla akşam yine beraberdik. Yemekten sonra geminin gece kulübüne gittik. Uzun uzun sohbet edip, dans ettik. Onunla birlikte olmak bana haz veriyor.

Gemide dördüncü gün: Kaptan peşimden ayrılmıyor. Kamarama çiçek ve çikolata yolladı. Biraz sonra kendi de geldi. Benimle yatmak istediğini söyledi. Tabii reddettim. Bunun üzerine, eğer onunla yatmazsam gemiyi batıracağını söyledi. Şaşırdım, ne yapacağımı bilmiyorum. Yolcuları çok seviyorum.

Gemide beşinci gün: Dün vicdanımın sesini dinledim ve yolcuların hayatını kurtardım.

* * *

Avrupa Birliği komiserleri, son zamanlarda sık sık bizim içinde olduğumuz AB treninin kazaya uğraması tehlikesinden bahsediyor. Önce şunu söyleyeyim. Bu "tren kazası" lafını biz değil, onlar çıkardı. Onların kullandıkları İngilizce deyim "train wreck". Anlamı, trenin hurdaya dönmesi. Burada çok önemli iki hususa işaret etmek istiyorum. Birincisi, bu trenin makinisti onlar. Yani isterlerse tren kazaya uğrar, daha doğrusu hurdaya döner; isterlerse uğramaz. Daha da önemlisi, bu tabirin müellifleri, yani trenin makinisti komiser ülkeler, trende bulunmuyor. Onlar, treni uzaktan kumandayla yönetiyor. Dediklerinin özeti şu: "Türkiye’nin bindiği tren hurdaya dönecek. Ama bu trenin içinde AB olmayacak" bunu bilin. Biz de bu trenin umarsız yolcusu olduğumuz için çok korkuyoruz. Biz, korktuğumuzu belli edersek, ki tamamen belli etmiş durumdayız, onların talepleri ve azarlamaları o kadar artıyor.

* * *

AB yetkililerinden biri "Türkiye ile AB’nin ilişkileri şizofrenik" buyurmuş. Ben "şizofrenik" demekle ne demek istediğini anlamadım. Ama herhalde hastalıklı, birbirine güvenmez demek istiyor. Bana göre AB ile Türkiye ilişkileri şizofrenik falan değil. Bunlar, yakışıklı kaptanla, hanım yolcu arasındaki ilişkilere benziyor. Türk kamuoyunu yönlendiren "mandacı" (yani Türkiye’yi, Türkler yönetemez, Türkiye’yi ileri uluslar yönetmeli diyen) aydın yazarlar da, AB komiserlerinin arkasına geçip, koro yapıyor. Doğrudur; dediklerini yapmazsak bindiğimiz AB treni hurdaya dönecek; lütfen yolcuları kurtarın diyor. İzlenen iktisadi politika da bu tabloyu tam destekliyor."

Ege Cansen

Adsız dedi ki...

sayın ege cansen

"Birincisi, bu trenin makinisti onlar. Yani isterlerse tren kazaya uğrar, daha doğrusu hurdaya döner; isterlerse uğramaz. Daha da önemlisi, bu tabirin müellifleri, yani trenin makinisti komiser ülkeler, trende bulunmuyor"
demişsiniz.

AB bir amaç değil araçtır. sen yıllarca hayvana yedirilmeyecek yiyecekleri halkına yedir, hayvanın taşınmayacağı standartta ulaşım sağla, hayvana yapılsa utanılacak hareketleri insanına layık gör sonra rüzgarın önündeki yaprak misaliymişcesine suçluları başka yerde ara... "bize yaptırmıyolar" "kötülüğümüzü istiyolar" teranelerine sığın. peki ne yapmaya çalıştında elin avrupalısı sana izin vermedi. bütün tarihin boyunca ne yapmaya çalıtın g.tünün üzerine oturmaktan başka.
herhelde kendisini düşünmeyen adama zorla iyilik edecek kimsenin halide yok lüksüde. kaptana kuyruk sallarsan ve salaksan herif senid e düzer threesome da yapar soyunada dadanır.

Adsız dedi ki...

tav olmuş hatunu .ikmeyene .bne derler. zahir hatunda baya bi aranıyormuş. elinoğlu acımaz .iker

e-recep dedi ki...

AB bir amaç değil araçtır. sen yıllarca hayvana yedirilmeyecek yiyecekleri halkına yedir, hayvanın taşınmayacağı standartta ulaşım sağla, hayvana yapılsa utanılacak hareketleri insanına layık gör sonra rüzgarın önündeki yaprak misaliymişcesine suçluları başka yerde ara... "bize yaptırmıyolar" "kötülüğümüzü istiyolar" teranelerine sığın. peki ne yapmaya çalıştında elin avrupalısı sana izin vermedi. bütün tarihin boyunca ne yapmaya çalıtın g.tünün üzerine oturmaktan başka.
herhelde kendisini düşünmeyen adama zorla iyilik edecek kimsenin halide yok lüksüde. kaptana kuyruk sallarsan ve salaksan herif senid e düzer threesome da yapar soyunada dadanır.


Üslubunuz ilginç; oldukça açıksözlü diyebilirim.

Anladığım kadarı ile kendi kendimizi kötü yönetmiş olduğumuzu savunuyorsunuz. Katılmamam mümkün değil. Yalnıııız, bizim bize ettiğimiz kötülükten daha fazlasını AB'nin ve ABD'nin etmeyeceğini nereden biliyorsunuz?