Abdurrahim Vural’ı akrabası ve köylüsü, kendisinin üniversiteye aldırttığı ve yetiştirip burs verdiği birisi ihbar etmiş. Dünyada ne kadar çok nankör insan var değil mi? Tutuklanmış ve 50 bin avro kefaletle serbest bırakılmasını teklif etmiş, hakim kabul etmemiş. Hakkında 100 dava açılmış, açanlar tam yuvarlak bir rakamda dava açmışlar, 101 dava olursa ekstra dava ücreti ödeniyordu Almanya’da herhalde. Ya da mahkemeler 1 dava açana 99 dava açmak bedava şeklinde bir promosyon yaptıkları için 100 dava açılmış olmalıydı. Hakimler avukatına suçunu itiraf ederse 3 yıl 6 ay hapis cezası alacağını, itiraf etmezse ve suçlu bulunursa 15 sene hapis cezası alabileceğini söylemişler.
Abdürrahim Vural da avukatına “suçlu değilim ama bu cehennemden çıkmak için suçluyum diyeceğim, gerekirse seri katilim diyeceğim” demiş. Avukat da “Kendini yakma Abdur!” demiş buna. Aynen 1970’lerdeki Yeşilçam filmleri gibi, çok duygulandım bir anda. Sonra birşeyler daha olmuş ve hakimler tekrar dışarı çıkmasına izin vermemişler. Suçunu itiraf edince Almanya’da suçluları serbest bırakıyor olmalılar diye düşündüm. Neyse, bunlar kefalet olarak 100 bin avro teklif etmişler, ona da hakimler olmaz demiş. Sonra teklifi 4 milyon avroya yükseltmişler, ona da hayır cevabı gelmiş. En son 50 MILYON AVROya yükseltmelerine rağmen yine hayır cevabını almışlar. Ulan keşke bizim özelleştirme ihalelerini de bu hakimler yönetse, 300 milyona satacağımız şirketi adamlar $300 milyara satardı bu pazarlık yeteneğiyle!!!
Sonra hakim bunu üçte iki ile tehdit etmiş. Ne demekse artık bu? Neyse, mahkeme bunu mahkum etmiş ve Abdurrahim Vural da Insan Hakları Mahkemesi itiraz etmiş. Avrupa Insan Hakları Mahkemesi de daha onceki kararı usul yönünden bozmuş ve tekrar yargılanma kararı vermiş. Muhtemelen adamı da neredeyse 3 yıl yattığı için serbest bırakmışlar ama benim anladığım kadarıyla ortada bir AKLANMA söz konusu değil. Tabii Google reklamlarına inanırsanız, tüm suçlardan aklandı, serbest bırakıldı, tamamen haklı bulundu şeklinde bir sürü iddia ile karşılaşabilirsiniz.
Benim aklıma takılan bir sürü soru işareti var. Bir insan neden onca para harcayıp Google’a böyle yanlı ve gerçeklerden uzak bir reklam verir. Yaptığı röportajda kendisi “şimdi her şey baştan ele alınacak” diyerek ortada bir aklanma olmadığını söylüyor. Yazının çoğunu da okumadım, atlaya atlaya geçtim. Belki tamamını okuyan ve olayın detaylarına da sahip bir kişi bize işin aslını anlatır.
1 Yorum Var.:
Ozellikle fotograflar cok iyi - ne zaman mayolu pozu cikacak diye sayfanin sonuna kadar gittim ama maalesef! Peki hakim elli milyon kefaleti kabul etseydi nereden bulup verecekti bu vatandas bu kefaleti?
Yorum Gönder