Mankiw blogunda Ethan Ilzetzki, Enrique G. Mendoza, and Carlos A. Vegh tarafından yapılan bir calısmanın maliye politikasının esnek ve sabit döviz kuru sistemlerinde Mundell-Fleming modelinin belirttiği şekilde tepki verdiğini belirtmiş. Bizde buna biraz bakalım dedik.
yazarlar VOX'da yayınladıkları "How Big are Fiscal Multipliers? New Evidence from New Data" isimli calısmalrında anlaşıldığı üzere maliye politikasının yarttığı çarpan etkisi üzerine odaklanmışlar. bu hocalarımız diyorlarki Barro daha yeni wsj'deki yazısında dediki barış zamanlarında mali çarpanların etkisi neredeyse sıfırdır (bu calismasının başlığı da "government spending is no free lunch" dı zaten.) Obamanın ekonomik danışmanlar konseyindeki iktisatçı Christina Romer ise mali çarpanının etkisini 1.6 olarak açıklamıştı. (yani devlet 1 liralık harcama yaparsa bunun ekonomide 1.6 liralık bir gelir doguracagını soyluyor). her neyse devam edelim. yazarlar diyorlarki bu durum bizi işkillendirdi, bizde dedikki kardeşim şu tartışmaya bir de biz bakalım. Tum dunya ve ABD bu derece "fiscal stimulus" lar yaparken bunun etkisi ne olaki? oncelikle diyorlarki bizim data yeni,yani 1960-2007 ceyrek donemlik 45 ülkeyi kapsıyor. sonra ulaştıkları sonucları acıklıyorlar.
Mali Çarpanın Etkisi
*Gelir Gurubuna göre - Yüksek Gelirli Ülkeler - Gelişmekte olan ülkeler
yukarıdaki şekilde üstteki yüksek gelir grubundaki alttaki ise gelişmekte olan ülkelerde hükümet harcamasından kaynaklanan %1lik bir şokun etki-tepki grafiğini gösteriyor. burda etkiyi %1'lik artışla kamu harcaması yapıyor, tepki ise üretimden geliyor. Ne diyor grafik, yüksek gelirli ülkelerde 24 ceyrege kadar (yani 6 yıl), gelişmekte olan ülkelerde ise 10 ceyrege kadar filan (2.5) yıl harcamalar üretimi artırıyor. peki bu yüzde 1'lik artış toplamda üretimde ne kadarlı bir artışa neden oluyor o da altta.
evet yukarıdaki grafikde bize kümülatif etkiyi gösteriyor. bu ne demek GSYİH ya oran olarak GSYİH daki kümülatif değişimin kamu harcamasındaki kümülatif değişmeye bölünmesi demek. örneğin yukarıdaki grafikte 3. ceyrekdeki bir 0.5 değeri, kamu harcaması/GSYİH %1'lik artışın, üretimde 3. ceyregin sonunda reel GSYİH'da % 0.5lik bir artış sağladığını gösteriyor. tamam peki ne görüyorz. kamu harcamasındaki GSYİH'ya göre %1'lik bir artış yüksek gelirli ülkelerde % 0.24 ilk ceyrek icin bir başlangıç etkisine (ımpact) ve uzun dönemde ise 1.04 lük bir etkiye sahip, gelişmekte olan ülkeler için ise ilk etki sadece 0.04 ve uzun dönemde ise 0.74.
Reeskont Nedir Bütçe Nedir Aritmetik Ortalama Nedir Hisse Senedi Nedir Bilanço Nedir Akreditif Nedir Tahvil Nedir Broker Nedir Portföy Nedir Tutumluluk Nedir Varlık Barışı Nedir Evrim Teorisi Nedir Reyting Nedir
Reeskont Nedir Bütçe Nedir Aritmetik Ortalama Nedir Hisse Senedi Nedir Bilanço Nedir Akreditif Nedir Tahvil Nedir Broker Nedir Portföy Nedir Tutumluluk Nedir Varlık Barışı Nedir Evrim Teorisi Nedir Reyting Nedir
gelelim diğer önemli noktaya,
* Döviz Kuru Sistemine göre - Sabit-Esnek
işte bu da önemli bir değişken.
Sabit döviz kuru uygulayan ülkelerde ilk etki % 0.2 ve uzun dönemde ise çarpan değeri 1.5. bu durum esnek ülkelerde ise ilk etki -0.04 ve uzun dönemde ise -0.31. Bununla birlikte esnek döviz kurunda bu değerlerin güven aralıkları içinde değerlendirildiğinde hem kısa hem de uzun dönemde sıfırdan ayırt edilemediğine de dikkat etmek gerekiyor. yani özetle esnek döviz kurunda maliye politikası etkisiz demek mümkün bu durumda. neyse devam edelim. sıra;
* Açık-Kapalı Ekonomiler
bu da diğer bir değişken.
artık olayı çözdüğümüze göre detaya girmiyorum. grafikten görüyorsunuz kapalı ekonomilerde çarpan 1.6, açıklarda ise yine etkisiz. bu sonuca ulaşan yazarlar şu değerlendirmede bulunuyor:"These results are, in principle, consistent with a standard Keynesian view of the world in which the multiplier is lower in a more open economy as a larger fraction of the fiscal expansion is diverted to the rest of the world through higher imports."
evet son olarak yazarlar, bir de ABDye bakalım diyorlar. ABD icin "impact multiplier is 0.64 and the long-run cumulative multiplier is 1.19." buluyorlar.
peki bu calısma ile uygun olarak TR icin dusunelim. kamu harcaması ile yaptıgınız bir genişlemenin etkili olmasını istiyorsanız (attıgınız taşın ürküttüğünüz kurbağaya değmesini istiyorsanız); yüksek gelirli bir ülke olacan, gelişmekte olan değil; sabit döviz kuruna sahip olacan, esnek değil; kapalı bir ekonomi olacan, açık değil...
2 Yorum Var.:
bu guzel bir calisma, aktarman iyi olmus. yalniz bir seyi duzelteyim. (ithalat+ihracat)/gsyih oraninin %60'dan kucuk olmasi sebebiyle, turkiye'nin bu calismada kapali ekonomiler sinifinda yer aldigini saniyorum. bir de ele aldiklari 20 gelismis ulkenin g-20 olmasi kuvvetle muhtemel. yani turkiye'yi de zengin ulkeler arasina katmis olabilirler.
calismanin temel mantalitesini paylaşmak istedim ben. şöyleki ülke verileri acık değil orjinal calısmada da (http://www.cepr.org/pubs/PolicyInsights/PolicyInsight39.pdf) acık acık hangi ülkeler hangi grupta belirtmemişler. Bir ikincisi zaten TRnin 1960lara kadar giden bir uc aylık verisi yok. belki TRyi almamıs bile olabilirler. bir ucuncusu evet acıklık icin % 60'ı almışlar, onu bende gördüm. Ama sanırım zaten TR de bu sınırlara yakın bir yerde hareket ediyor. "If foreign trade is less than 60% of GDP, we defined the country as closed. (Minor variations of this definition did not significantly affect our results.) Using this criterion, 29 countries are classified as open and the remaining 16 are classified as closed." demiş adamlar, yani bu da tam acık değil.
bri başka husus 1960-2007 meselesi TRyi zengin ulke saydılarsa 1960lar icin bu gecerli degil aynı sey acıklık icinde bu gecerli. ama dediğim gibi benim maksadım temel doğruları yansıtmak. o acıdan iyi bir calısma gibi.
Yorum Gönder