Keske çakan sadece RTUK olsa!

Murat Bey'e sıcak bir "Hoşgeldin" diyorum. Onun yazısından hareketle bir kaç noktaya değineceğim.

Murat Bey haklı olarak "aptal’ halk kendisi neyi seyredeceğini bilmiyor ve bunu kendisine öğretmesi için RTÜK’te çalışanlara deve yüküyle para ödüyor" diye itiraz ediyor.

Bence iş RTUK'le ya da BDDK ile bitmiyor. Bu konuda, yani devletin kural koyarak düzenleyici (social planner) rolüne soyunduğunda genel kaide olarak Milton Friedman tarafından yıllar önce "concentrated benefits dispersed costs (yoğunlaşmış fayda dağıtılmış maliyet)" şeklinde özetlenen bir durum ortaya çıkıyor.

Yine Friedman'dan bir örnek alarak Türkiye'ye uygulayacağım:
Konumuz taksiler.

Büyük şehirlerimizde bugün gelinen noktada taksi plakaları için muazzam bedeller ödeniyor. Diğer yandan taksi şöförleri düşük ücretten vatandaş da kötü hizmetten yakınıyor. Ben de bu vatandaş kesiminde yer alıyorum.

Başka bir şekilde ifade edersek devlet bir kural koyuyor, bu kural neticesinde fayda bir kısım insan üzerinde yoğunlaşıyor (taksi plakası sahipleri). Buna karşılık maliyet hem taksi şöförleri (çalışanlar ve boşta gezenler dahil) ve vatandaş tarafından ödenerek dağıtılmış durumda.

Peki çözüm ne? Aslında meseleyi bu kadar dallandırıp budaklandırmaya hiç gerek yok. Çözüm aslında çok basit. Devleti çekin aradan. Yani taksi plakası sahibi olanların imtiyazlarını kaldırın. Vatandaşın istediği hizmet (yani talep) bir noktadan bir noktaya ulaşım imkanı. İsteyen herkese bu hizmeti sunabilme olanağını sağlayın. Bu durumda arz artacaktır. Bu da hem boşta gezen taksi şöförlerinin iş bulması demek hem de taksi şöförlerinin maaşları artması demek. Diğer yandan rekabet ortamı sayesinde vatandaş da daha iyi hizmet alacaktır, hem de daha az ücret ödeyerek. Eğer anlaşılamadıysa, şimdi taksi plakası sahiplerinin sahip olduğu yoğunlaşmış faydanın vatandaşlar ve taksi şöförleri arasında bölüşülmesini kastediyorum. Piyasa dengeye gelene kadar.

Bugün ne oluyor? Taksi sayısı sınırlı tutuluyor. Bu da talep artarken arzın artmaması ve buna cevap verememesi demek. Bu durumda hem daha az taksi şöförüne ihtiyaç oluyor dolayısıyla taksi şöförlerinin ücretleri düşük kalıyor, bir sürü potansiyel taksi şöförü işsiz kalıyor, hem de rekabet sağlanamadığı ve tekel yaratıldığı için vatandaş kötü hizmete yüksek ücret ödüyor. Üstelik kendi taksisine sahip olup da iyi hizmet vermeye çalışan taksi esnafı da cezalandırılıyor.

Durum böyle ama taksi plakası uygulaması kaldırılsın diye ortaya çıksak bu öneriye ilk karşı çıkanlar taksi şöförleri olur. Yanılıyor muyum? E sürünmeye devam edin o zaman!

Borsa nedir?
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktal nedir?

3 Yorum Var.:

Müzmin Anonim dedi ki...

Taksi plakalari konusuna egilmis olmaniz ilginc..

Bilmiyorum, bu konuda hic arastirma yaptiniz mi?

Ben bir aralar (8-10 sene once) --bir proje icin-- arastirmistim.

Istanbul'daki taksilerin yaklasik yuzde onu 'durak taksisi', geriye kalanlar da 'ordek taksisi' (yoldan yolcu alan) turundendi.

Durak taksilerinin ortalama km.leri 200-250 km idi. Ordek taksilerinin ise, 500-600 km idi (gunde).

Bu mesafenin en az yarisi bosta geciyordu.

Yakin zamanda, daha bir anekdotal olmakla beraber, taksi soforleri ile yine konustum biraz.

Degisen, esasen, daha az km yapislari.. trafik yogunlugundan dolayi daha gunde daha kisa mesafeler katediyorlar.

Bosta gezme oranlari da artmis gibi gorunuyor. Hele Ramazanda durma noktasina gelmis neredeyse..

Simdi.. butun bunlari yanyana koyunca, taksi sayisinin artmasi yonunde soylediklerinizi anlamlandirmakta zorluk cekmedigimi soyleyemem..

Issizlik sorunu olan bir sektorde plakak kisitlamasini neden artirmak istediginizi bir daha dusunseniz nasil olur?

Sadece liberalizm tanrisina sirin gorunmek ise, once bankalardan baslasak nasil olur?

Yani, mevduat toplamak konusunda verilen su imtiyazlardan?

Adsız dedi ki...

Muzmin Bey,

Simdi.. butun bunlari yanyana koyunca, taksi sayisinin artmasi yonunde soylediklerinizi anlamlandirmakta zorluk cekmedigimi soyleyemem..

Yalnız yazıda taksi plakası imtiyazının kaldırılmasından da söz ediliyor. Bu durumda bağımsız çalışacak -ve sayısı artacak- taksicilerin durumu mutlaka daha da kötüleşmeyebilir.

Issizlik sorunu olan bir sektorde plakak kisitlamasini neden artirmak istediginizi bir daha dusunseniz nasil olur?

Artirmak demişsiniz ama yazıda plaka kısıtlamasının kaldırılmasından söz ediliyor (ben yanlış birşey anlamadıysam). Sektörde işsizlik olup olmadığı da piyasaya bırakılmadıkça anlaşılabilecek bir şey gibi görünmüyor. Sonuçta taksi arzı da bir noktaya kadar artacak daha sonra işin cazibesi kalmadığından bir başka dengeye doğru hareket edecektir. (Liberalizm Tanrısının şaşmaz bir kaidesi).

Öte yandan bu duruma pratik olarak siz ne öneriyorsunuz, mesela mevcut taksicileri korumak üzere sektöre girişi zorlaştıracak yasal düzenlemeler mi yapılmalı? Plaka imtiyazı sürmeli mi? Ben imtiyaz lafından hoşlanmıyorum, teknik bilgim pek yok ama sadece bankalara imtiyaz tanınması da doğru görünmüyor, kurallar çerçevesinde tefecilerin de bu işi yapmasında ne problem olabilir?

Yüksek faiz için bankere koşan vatandaş bunun getiri ve götürüsünü hesapladıktan sonra mesele yok. Bu işleri ekonomistler daha iyi bilir, ben detayını bilemem.

Bence sizin araştırmanızın (içeriğini bilemiyorum) plaka sahiplerine tanınan imtiyazla ilgili şoförlerin görüşlerinin alınması ile de geliştirilmesinde yarar olabilir.

Arz ve talep genelde bizim iyi niyetli düşüncelerimiz ve buna bağlı davranışlarıızdan çok daha adil (merhametli demiyorum) hareket eder.

FST

Müzmin Anonim dedi ki...

Fethi bey,

Yalnız yazıda taksi plakası imtiyazının kaldırılmasından da söz ediliyor. Bu durumda bağımsız çalışacak -ve sayısı artacak- taksicilerin durumu mutlaka daha da kötüleşmeyebilir.


Artirmak demişsiniz ama yazıda plaka kısıtlamasının kaldırılmasından söz ediliyor (ben yanlış birşey anlamadıysam).

Durun bakayim ben mi tamamen yanlis yorumlayip, alakasiz bir cikarsamaya (artirilmasi tavsiyesinin varligina) gitmisim:

Yazida taksi plakalarinin --kisitlama yuzunden-- asiri fiyatlanmis oldugu soyleniyor.

Ekonomist degilim --cok sukur :P --, fakat, talebin oldugu yerde arzin kisitlanmasi halinde fiyatlarin artacagini; fiyat artisinin onune de arzin artirilmasina imkan verilerek gecilebilecegini duymustum gecenlerde yildiz falima bakan bir falcidan..

Eger dogru ise, yazidaki anafikrin, plaka sayisinin artirilmasi oldugunu cikarsayisim cok da isabetsiz degil gibi. Yok, eger yanlis bir cikarsama oldugunu dusunuyorsaniz, kendilerine eminent economist diyen falcilarla hesaplasmanizi istirham edecegim.

Sektörde işsizlik olup olmadığı da piyasaya bırakılmadıkça anlaşılabilecek bir şey gibi görünmüyor.

Gunde 5-600 km yol yapip, bunun da yarisindan fazlasini bos gitmegi siz hala daha bir issizlik emmaresi olarak gormuyorsaniz; issizlik potansiyeli hakkindaki yaratici fikirlerinizi duymak isterim dogrusu. :)

Sonuçta taksi arzı da bir noktaya kadar artacak daha sonra işin cazibesi kalmadığından bir başka dengeye doğru hareket edecektir. (Liberalizm Tanrısının şaşmaz bir kaidesi).

Serbest piyasada (borsada mesela) cesur olmak icin balik hafizasi sahibi olmak cok faydalidir tabii ki.

Boom-bust gibi salinimlarin gercekten cok faydali oldugunu dusunuyorsak, ilk is olarak ulkedeki butun ormanlari yakmaktan baslayabiliriz. Boylece yeni bitecek fidanlara yonelik firsatlara da imkan vermis oluruz.

Ama, yapmiyoruz.

Cunku, bu boom-bust cycle'lari arasinda gecen sure can acitabiliyor. O yuzden, ister kamu otoritesi araciligiyla, isterse de karteller araciligiyla (bu konuyla alakasiz olsa da, liberalizmin kalesi olan Ingiltere'nin daha da bir kalesi olan The Economist'in canhiras bir sekilde savundugu De Beers --pirlanta, elmas vb-- karteline biraz goz atabilirsiniz, isterseniz) olabilir.

Sonucta, eldeki kaynagin (istenen amaclar dogrultusunda) olabildigince iyi kullanimi degilmidir asil amac. Yani, sadece liberal olmak arzusu degil hayatta hersey.

Taksi arzinin kisitli olmasinin yarattigi ve rahatsiz edici bulundugunu gordugum tek sey, taksi plakasi fiyatlari..

Bunun aslinda cok da anlamli olmadigini da gormek zorundayiz. Yani, 'ne olmus taksi plakalari cok fiyatli hale gelmisse?'

Hic.

Piyasada 100-200 adet taksisi olan birkac 'taksi baronu' haric, herkesin bir (en cok birkac) adet plakasi var. Plakadan elde ettikleri rant ekonomideki herhangi bir dengeyi pek de ilgilendirmeiyor. Tipki Bogaz'da mulk sahibi olmak gibi. Cok kiymetli hale gelmisse ne olur? Satip ciksaniz, bir daha ehven fiyatla benzer bir yer bulmaniz mumkun degil. Icinde oturdugunuz evin fiyatinin yukselmesi sanal bir seydir yani.

Öte yandan bu duruma pratik olarak siz ne öneriyorsunuz, mesela mevcut taksicileri korumak üzere sektöre girişi zorlaştıracak yasal düzenlemeler mi yapılmalı? Plaka imtiyazı sürmeli mi? Ben imtiyaz lafından hoşlanmıyorum, teknik bilgim pek yok ama sadece bankalara imtiyaz tanınması da doğru görünmüyor, kurallar çerçevesinde tefecilerin de bu işi yapmasında ne problem olabilir?

Benim onerim basit: Taksi sistemini modernize etmek. Yani, bosta --avare-- gezilen sureyi (ve mesafeyi) minimize etmek. Bunu da, teknoloji yardimiyla halletmek. [Bu, ilgili herkesin isine gelir.]

Bu sistemi kurdugunuz anda, cok kisa zaman icinde, kartel olacaksiniz. Cunku, piyasaya baskalarinin girmek esigi cok asiri yukselecek. Kartel olduktan sonra da, gunluk/mevsimlik yolcu dalgalanmalarina yonelik optimizasyonlar yapacaksiniz. Yani, merkezi kontrol sozkonusu olacak.

Plaka imtiyazlarinin bir anlami kalmayacak. Imtiyazi kartele devretmis olacaksiniz.

Yolcular bir sureligine bu yeni sistemden cok memnun olacaklar. Ardindan da, kartel olusunuzun verdigi gucu kullanarak, yolculari soyup sogana cevireceksiniz (buna 'kar maksimizasyonu' da diyoruz).

Daha sonra, hemen o siralarda, bloglarda birileri cikip durumdan sikayet eder seyler yazmaga baslayacak.

Siz de, baska bir kartelle, telekom vb, isbirligine gidip bu kendini bilmezleri tespit edip hayatlarini onlara zindan edeceksiniz.

Memnuniyetsizlik had safhaya varmak noktasindayken, bu sefer de bambaska bir kac kartelle isbirligi yapacaksiniz: Inanc kartelleri.. Bu karteller de isyanin kotu bir sey oldugunu, tevekkulun iyi bir sey oldugunu pomapalayacaklar.

Siradan olan merkes mumin olacak, olunce cennete gidecekler. Katerl sahipleri ise olmeden cennete gidebilmis mutlu fakat sayica mahdut bir azinlik olacaklar..

Nasil?

Perspektimi begendiniz mi?

Bir taksi projesinde ancak bu kadar perspektif olabilirdi.. di mi? :) :)

Yüksek faiz için bankere koşan vatandaş bunun getiri ve götürüsünü hesapladıktan sonra mesele yok. Bu işleri ekonomistler daha iyi bilir, ben detayını bilemem.

Haklisiniz. Imarzedeler de cok iyi hesap adamiydilar zaten.. :P

Bence sizin araştırmanızın (içeriğini bilemiyorum) plaka sahiplerine tanınan imtiyazla ilgili şoförlerin görüşlerinin alınması ile de geliştirilmesinde yarar olabilir.

Soforunku de bir imtiyaz.

Cunku, bir takside verili bir anda sadece bir sofor olabiliyor..

Oyle degil mi? :P

Arz ve talep genelde bizim iyi niyetli düşüncelerimiz ve buna bağlı davranışlarıızdan çok daha adil (merhametli demiyorum) hareket eder.

Farkindayim. O gida zinciri, baslangicta artizanlarla baslar, muhendislerle devam eder, doktorlardan sonra hukukculara, ardindan da ruhban taifesine uzanir.

Merhametin (adaletin) ise ancak bu en son duraktan sonra tecelli edecegini hepimize belletirler.