Bankalar Kaynaklarini Nereye Yonlendiriyor?

Bankacilik sisteminde neler oldugunu zamanim musaade ettikce takip etmeye calisiyorum son bir kac haftadir. Yani bir bakima eskiden yaptigim gibi -Turkiye'deki kose yazarlari gibi iskembeden sallamaktansa- cesitli kaynaklardan verileri analiz edip daha isabetli tahminler yapmayi tercih ediyorum. Nedenini soyleyeyim? Portfoyumde Turkiye'ye ayirdigim payi simdiye kadar aktardiklarimin cok uzerine cikarma dusuncesine sahibim. Bunun bir nedeni Amerikan dolarinin deger kaybedecegini dusunmem (yani anlayacaginiz doviz spekulasyonu yapiyorum). Bu durumda gelismekte olan ulkelerin paralarinin ABD dolarina karsi deger kazanacagini dusunuyorum. Bu baglamda yatirim yaptigim veya yapmayi planladigim ulkeler arasinda Turkiye, Rusya, ve Hindistan var.
Turkiye'deki yatirimlarimi arttirmak istememin ikinci sebebi ise faiz indirimlerinin etkilerinin henuz piyasalara tam olarak yansimadigi ve ekonomik canlanmanin simdi gozlemledigimizden cok daha yuksek olmasi gerektigine yonelik hislerim. Hislerim diyorum cunku henuz bu konudaki analizlerimi tamamladim, simdi yapacagim analiz de bunun bir parcasi.

Faizler cok dustu, vs seklinde bir araba dolusu laf soyledik. Peki sene basindan beri bankalar bu dusen faiz ortaminda neler yapmislar bir ona bakalim. Bunun icin gidecegimiz adres Merkez Bankasidir. Merkez Bankasinin son yayinladigi raporlara bakarsaniz onlarin arasinda "Para ve Banka Istatistikleri" isimli bir rapor gorursunuz. Linki tiklayarak ziyaret edeceginiz sayfada ise "Mevduat Bankaları - Sektörel Hesaplar" isimli baska bir rapor goreceksiniz. Bu raporu actiginizda bankalarin 2008 sonunda Merkezi yonetimce cikarilan bonolarin 170 milyar liralik kismini ellerinde tuttuklarini gorursunuz. Agustos 2008'de bu rakam sadece 152 milyar imis. Bir sene sonrasina giderseniz, yani Agustos 2009'a, bankalarin portfoylerinde tuttuklari bono ve tahvillerin toplam miktarinin 210 milyar liraya yukseldigini kolayca gorebilirsiniz.

Yani bir sene icerisinde bankalarin devletten alacaklari para miktari 58 milyar lira artmis, neredeyse %40'lik bir artis bu. Yani bankalarin ellerindeki kaynaklarin cogu devlete olusan butce aciklarini kapatmasi icin borc olarak verilmis.

Bizim asil merak ettigimiz konu ise verilen konut kredileri miktari idi. Bunlarin iki tane kaynagi var: birincisi oldukca kucuk olan katilim bankalarinin faiz almiyoruz ayaklarina yatarak verdikleri kredilerin miktari, ikincisi de mevduat bankalari tarafindan verilen konut kredileri. Kalkinma bankalarinin ellerindeki konut kredisi stoku 2008 Agustosunda 1,6 milyar lira imis, bu rakam Agustos ayinda 2,0 milyara yukselmis. Yani bir senede verilen ekstra konut kredisi miktari 400 milyon lira kadar. Bu parayla tas catlasa 4000 tane ev alirsiniz.

Mevduat bankalarinin ellerindeki konut kredisi stoku ise Agustos 2008'de 37,2 milyar lira imis, sonra dusup cikmis ve Mart 2009'da da ayni seviyeye gelmis. Nisan ayindan baslayarak da Agustosa kadar 1,6 milyar artarak 38,8 milyar seviyesine yukselmis. Yani son bir yilda konut kredilerine giden ekstra para asagi yukari 2 milyar gibi cuz-i bir rakam. Artisin neredeyse tamaminin Nisan-Agustos arasinda gerceklesmis olmasi ile konut fiyatlarinin bu donemde hafif yukselmesi arasindaki paralellik sasirtici degil.

Ama Turkiye'deki konut kredisi stokunun tamaminin 40 milyar gibi komik bir seviyede seyretmesi ise ulkemizin bankacilik sisteminin bu alanda katedecegi yolun daha ne kadar uzun oldugunu gozler onune seriyor. Batili ulkelerle ayni oranlara gelebilmemiz icin bankacilik sistemimizin tamaminin bir kac kat buyumesi gerektigi ve konut kredileri stokunun ise en azindan 500 milyar seviyesinin uzerine cikmasi gerektigini belirtmeliyim.

Mevduat bankalari raporunun icerisinde ayrica arac kredisi, bireysel kredi ve kredi kartlari borclarina ait istatistikler de var. Tuketici kredileri son bir yil icerisinde sadece %4 artmis ve 83 milyara ulasmis. Ama son bir yilda gerceklesen enflasyon orani da bu seviyelerde seyrettigi icin bu kredilerde reel olarak bir artis olmadigi bariz. Tasit kredilerinde ise nominal olarak azalma var.

Ilk etapta cikardigimiz sonuc su. Bankalar ellerindeki yeni kaynaklarin tamamina yakinini devlete borc veriyorlar ve tuketici kredileri ise yerinde sayiyor. Normalde biz bunun tersi durumu gormek isterdik. Yani devletin borclari duserken, tuketicilerin aldiklari kredilerin artis gostermesini. Dusen faizler ise henuz artan tuketici kredileri olarak karsimiza cikmamis.

1 Yorum Var.:

Yavuz KIR dedi ki...

Cok guzel, sade ve anlasilir bir yazi olmus. Tipki blogun ilk gunlerinde yazdiklariniz gibi.
Bankalarin portfoylerinde devlet kagitlarinin artmasinin bir sebebi de, MB nin politika faizlerinde indirim yapacagini ongormeleride yatiyordu. Tipki FED in yaptigi gibi, yani bizim MB nin FED in poltikasini izlemesi, tipki diger merkez bankalari gibi.
Tabii baska faktorlerin esit oldugunu varsayiyoruz. Ben sadece bu konuyu-yani bankalarin ongorusunu- belirtmek istedim