Birdirbir oyunları..

Sayın Ekonomix,

Yazar ve okurlarınız arasında "Atatürk demokrat mıydı ?" diyen "veya bu memlekete 40 kişi katliama uğruyorsa bu Cumhuriyet nemenem bir Cumhuriyet" demeye getiren ve yanıtları da anlamazdan gelen birileri var.

Ben bunları anlama özürlü gördüğüm için resimlere baksınlar bari diye bugün Hürriyet gazetesi sitesinde yayınlanmış bazı fotoğraflara atıfta bulunmak istiyorum.Buyursunlar.

Ancak fotoların bir tanesi var ki beni çok etkiledi.Burada yunan askerleri tarafından birdirbir oynamaya zorlanan Türk köylüleri görülüyor.

Bahsettiğim resimlerin dahi cibilliyetinden şüphe duyduğum bu insanları etkileyeceğinden kuşkuluyum.Onlar olsa olsa "Tüh be keşke işgal devam etseymiş.Bugün daha medeni olurduk garanti" diyeceklerdir.O nedenle Atatürk ün veciz bir sözü ile bitireceğim.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir

Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. K. Atatürk 1923

Bugün dünya üzerinde hala bize karşı üçbuçuk saygı kırıntısı varsa bunun nedeni resimlerdeki şalvarlarla ve çakaralmazlarla vatan müdafaası yapanlardır.Cumhuriyetin kurduğu güzide üniversitelerimizde "Business Administration " okumuş yarı cahiller değil.

Blogunuza yazı istiyordunuz.. Buyrunuz..

Yazan: Hostrans

4 Yorum Var.:

hostrans dedi ki...

Blogspot un anket modulü var.Birkaç dakikada kurup kullanabilirsiniz.

Dokunulmazlık müessesesi ne mecliste ne de basında uzun vadede işler.Kamuoyu indiriverir zaten.

hostrans dedi ki...

Önceki yorum "biri bizi notluyor"yazısı içindir.Hata oldu.Özür..

vanmemet dedi ki...

demokratlık ayrı kategoride, savaşmak, ülke kurmak, ona ait kurumlar oluşturmak ayrı kategoride ele alınması gereken konular. bu ülke 10. yıl marşlarının ihtişamı kadar ihtişamlı (bunu amerika içinde söyleyebiliriz beki) değildir. şu anda evrensel anlamda büyük devlet diyebileceğimiz bazı değerlerin (hepsi demiyorum)eksikliğini, kültürel, felsefi, bilimsel anlamda fikir üretme noksanlığını, yeni yetme dünya görüşlerine karşı elit sınıfların ilkel medeniyetlerden kalma bağnazlığını görmezden gelemeyiz. bu halde olmasının en önemli nedeninin gerileyen osmanlıdan kalma fikirler (kök kültürünün reddi, jakobenizm, bu ülkeye komunizm gelecekse onu da biz getiririz) görüşlerinin cumhuriyette de baştan beri devam etmesi ve devam etmesi için şartların sağlanması olduğu inkar edilemez.
bu durumda neden insansı şeyleri kutsal hale getirerek "hadi lan ordan!" demek yerine 70 milyonuz ve bu 70 milyona bir şekilde bağımlı, ciddiye alan bu kadar insan daha varken, nerede hata yapılmış olabilir? oturup konuşalım. birlikte yaşamanın (fikirlerin) yöntemlerini geliştirelim. "sözde değil özde" birlikte yaşama sevgisi (vatan sevgisi) olan insanlar üretelim desek daha doğru bir yöntem olmaz mı?

hostrans dedi ki...

Genelde türk halkının düşünce farklılıklarına karşı hoşgörülü olduğu bilinir.Aynı ailede sağcı ve solcu kardeşler vardır.Çarşılarımızda alevi ve sunni dükkan komşuları da gül gibi geçinir giderler.Peki siyaset ve basın arenasındaki dehşetengiz kavga kimler arasındadır.Zahiri kavganın zahiri aktörlerini tanıyalım.

1-Mürteciler
Parlamenter demokrasi ve AB kalkanı ardında sinsice cumhuriyeti yıkmak için onyıllardır çalışmaktadırlar.Demokratlık onlar için iktidara geldikten sonra rafa kalkacak bir kavramdır.

2-Gardrop Atatürkçülerü
Sistemden beslenen ve sistemin kendi menfaatleri doğrusunda devamı için ellerinden geleni ardlarına koymayan "dağbaşını duman almış Atatürkçüleridir".Bir kısmı bilinçsizce CHP rozeti takarken diğer bir kesimi ise bilinçli bir şekilde mafya çetesi üretmektedir.

3-Liberalizm müsvetteleri
Bunlar da ifade özgürlüğü adı altında Cumhuriyeti yıkmak için didinir dururlar.Son zamanlarda mürteciler ile işbirlikleri vardır.Bunlardan bir tekinin bile mürtecilere dönüp de " tarihin en ileri uygarlıklarından birini kurmuş olan İslam inanç sistemini hangi hakla bir çaput parçasına indirgiyorsunuz ? İslam bu kadar ucuz mu ?"dediğini duymazsınız.Varsa yoksa başörtüsü özgürlüğü peşindedirler.

Bu kesimlerin tamamı yurtdışı bağlantılıdır."Zahiri" adını koymamın nedeni Türkiye halkını temsil etmediklerini bilmemdendir.Bunların alet oldukları suni savaşları tanıyoruz.Cumhuriyetin ilk yıllarından beri halkçı-demokrat,sağcı-solcu,laik-antilaik,kürt-türk,alevi-sunni şeklinde devam edegelmektedirler.

Asıl savaş bu tip hayaletleri yaratan dış güçlerle türk yurtseverleri arasında cereyan etmektedir..İlk paragrafta halkın bunlara hiçbir şekilde itibar etmediğini belirtmiştim.Ama onlar denemekten vazgeçmeyeceklerdir.Biz de onlara pabuç bırakmayacağız.Bu ülkenin Mütedeyyin,Atatürkçü,Cumhuriyetçi insanları onlara pabuç bırakmayacaktır.

Gelelim Vanmemet in evrensel uygarlık ölçütlerine.Lebbeyt...hepsine varım.İtiraz eden tek kişi de çıkmaz.Ancak kanlı bir özgürlük mücadelesinin en az onun kadar kanlı bir devamıyla uğraşıyorum.Bu değerleri oluşturduğunu iddia eden ülkeler "kendine müslüman " misali ülkeme ajan gönderip hiç de "evrensel uygarlık değerlerine" uymayan işler yapmaktadırlar.Esasen Sevr'de bizi küçük lokmalara bölüp sofrasına koymuş olanların Lozan ile aniden humanistlere dönüşmüş olmaları da beklenemez.Onlar da aynı benim gibi Churchill i unutmamışlardır sanırım.

"Never give in--never, never, never, never, in nothing great or small, large or petty, never give in except to convictions of honour and good sense. Never yield to force; never yield to the apparently overwhelming might of the enemy."

Hafızası zayıf olanlara "çuval" olayını hatırlatayım.

Bu yazının önemli dozda milliyetçi damak tadında olduğunun farkındayım.Yavan ve bilinenlerin tekrarı olduğu da söylenebilir.

Kendi hesabıma Obama,Sarkozy veya Merkel den daha fazla milliyetçi değilim.
Ancak paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına gelmez.