Ekonomitürk'te yer alan yazıların tamamı bu sistemin öğrencinin aleyhine olmadığını anlatmaya yönelik. Çünkü herkes böyle bir uygulama olması durumunda bugüne kadar eğitim maliyetlerini vergi verenlerin sırtına yıkmış olan öğrencilerin isyan edeceğini ve böyle bir öneriye karşı çıkacağını düşünüyor.
Şimdi gidip o günün gazetlerine bir göz atın bakalım, kimden itiraz gelmiş? Öğretim üyeleri sendikasından, öğretmenler sendikasından. Çünkü eğitim sistemi bu şekilde değişirse en büyük zarar görecekler öğrenciler değil, öğretim üyeleri. Sisteme parann girmesi, öğrencilere seçme şansı tanınması, dersine girmeyen, asistanını sokan, mesleğinin gerektirdiği asgari vasıflara dahi sahip olmayan, kerameti kendinden menkul yüzlerce öğretim üyesini rahatsız ediyor.
Bilinmeli ki paralı eğitim önündeki en büyük engel öğreciler ya da veliler değil, eğitimcilerdir. Umarım yeni YÖK başkanı bu direnişi kıracak kararlılğı gösterir.
NOT: Dikkat ediyormusnunuz? Hastaneler paralı olsun dendiğinde de en büyük tepki hastalardan değil, doktorlardan geliyor.
Borsa nedir?
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktal nedir?
3 Yorum Var.:
Değişimler veya değişimle ilgili bir şeyler yapılmak istediğinde bir kısım çevre ve kişileri rahatsız etmekte, yerli yersiz eleştiriler yapılmaktadır.Çünkü alışıla gelen bir kurulu düzen içinde bireyler belli davranış alışkanları edinerek hedef seçmişlerdir.Bu noktada birileri bu alışkanlıkları alt üst edecek değişimleri,zihinlerindeki düzene müdahale kabul edecek ve tepki gösterecektir.Değişimler hep sancılı olmuştur ve uzun zaman almıştır.Aşağıdaki ÖRNEK: alışkanlıkların değişim önünde nekadar büyük engel oldğu bakımından önemlidir.
Kadının biri,doğuran ineğinin danasını emzirmek için kucağında taşımıştır.Evden ile ahır arasında kucakta taşınan buzağı öküz olana dek bu alışkanlığından vazgeçmemiştir.
Valla söyleyecek söz bulamıyorum. O kadar güzel açıklaışsınızki. İnsanlar hala neden yanlışlarında ısrar eder anlamak elde değil. Biz bu kadar aptalmıyız.
parali egitimin fayda ve zararlari hakkinda yorum yapabilmek icin her iki egtimi sisteminin icinde de bir deneyimin olmus olmasi gerek.
valla abd'deki bu 2 yillik sure icinde turkiye'nin neden ilerleyemedigini ve abd'nin neden super guc oldugunu gozlerimle gorerek anladim. YOK baskaninin bu yolda devam etmesini, devlete coreklenmis asalak arastirma gorevlisi ve profesorleri zaman icinde tasfiye edecek enstrumanlar gelistirmesini cani gonulden talep etmekteyiz. Bunun icin de oncelikle turkiye'de sayilari her gecen gun artan devlet universitelerin agirlikli kisminin meslewk yuksekokulu statusune donusturulmesi, 10 civarinda gercek anlamda kalifiye ogrenci yetistiren uluslarasi taninirliga sahip universite ile yola devam edilmesi gerekmektedir. boyle olunca bu okullar devlet imkanlari disinda da ozel bagis ve yardimlara kolayca ulasabileceklerdir.
Yorum Gönder