Sadece üniversiteler mi paralı olmalı?

Üniversitelerin paralı olma konusu tahminimden fazla ilgi çekmiş. Blog olarak hitimiz artmış, bakalım bu "YÖK balonu" ne kadar sürecek.

YÖK başkanı üniversiteler paralı olsun mealinde birşeyler söyleyince aklını peynir ekmekle yemiş sosyal(ist) devlet sempatizanları, dünyada cennet yaratma idealiyle yola çıkmış sosyalizmin kendi yarattığı cehennemde boğulmasına aldırmadan, türlü türlü bahanelerle günahlardan sıyrılıp suçlu arama peşindeler ya, hemen "vahşi kapitalist"ler hedef olmuşlar. Bu geri zekalılar, "hak"lardan dem vurup "eğitim"in herkesin hakkı olduğunu dolayısıyla da parasız olması gerektiğini iddia ederler ama içlerinden bir tanesinin bile "bütün ekmekler herkese parasız olsun" "sosyal devlet vatandaşını doyurmak zorundadır" dediğini duymadım. Oysa konu "hak" olsaydı, eğitimden önce "hak" olan bir sürü şey var.

Bence YÖK başkanının söylediği "üniversiteler paralı olmalı" iddiası doğrudur ama aynı zamanda eksiktir. Sadece üniversiteler değil bütün okullar ücretli olmalıdır.


Aile ekseninde düşünecek olursak çocuk bir tüketim malıdır. Anne baba bu tüketim malını satın almakta ya da almamakta özgürdür. Başkalarının satın aldığı bir arabayı başkalarının ödemesi ne kadar saçma ise, başkalarının satın aldığı çocuğun ücretinin benim vergilerimle ödenmesi de aynı şekilde saçmadır. Bugün zaten devlet eliyle sunulan eğitim komik ve acınacak durumdadır. Hiç bir devlet okulu ne özel okullarla ne de abidik gubidik sistemin sonucu mantar gibi ortaya çıkan dersane sistemiyle rekabet edememektedir.

Eğer devletin illaki eğitim alanında yer alması isteniyorsa bu üreticiler tarafında değil tüketiciler tarafında olmalıdır. Devlet vatandaşın araba almasını istiyorsa destek araba üreticilerine verilmez, tüketicilere verilir. Eğitim konusu da hiç farklı değildir. Eğer eğitim konusunda devlet desteği olacaksa okullara ya da öğretmenlere değil destek ailelere ve öğrencilere verilmelidir.

Tabi durum sadece okulları paralı yapmakla kalmıyor. Bundan bir süre önce öğretmenler günü vesilesi ile zoraki bir yazı yazmıştım. Orada yazdığım maddeleri tekrar edeyim:

1. Zorunlu eğitim kaldırılsın.
2. Tevhid-i tedrisat kanunu kaldırılsın.
3.Öğretmenlere ve okullara verilen teşvikler kaldırılsın, eğitim konusunda illaki de teşvik verilecekse öğrencilere ve ailelere verilsin.
4. YÖK lağv edilsin, gerek üniversiteler, gerekse liseler bağımsızlığa kavuşsun.
5. Her öğretmene eşit maaş, eşit statü gibi saçma uygulamadan vazgeçilsin.

3 Yorum Var.:

laland dedi ki...

Ulkeye iktisati ogretmesi gereken okullarda hala Keynesci sistem ogretilirken, her serbest piyasa taraftari hamlede komplo teorisi aranirken bunlarin olabilecegini pek sanmiyorum. belki bir gun (Cin den sonra muhtemelen) olur insallah.

tersaci dedi ki...

soylediklerinizde haklisiniz. dogru soze ne denir. acikcasi bunlarin olabileceginden ben de umutlu degilim.

haluk dedi ki...

Ben bir meb öğretmeni olarak okullar özelleşsin istiyorum. Şimdi bütün meslektaşlarım bana deli diyecek ama Okullarda derse girinci öğrencilerin haline acıyorum. Denetim yok olsada kaç yazar bütün öğretmenlerin Meb de bir tanıdığı vardır. Öğrenciler papağan rolüne o kadar alışmışki. Derse zamanında girince senden iyi öğretmen yok kapıyı kapattıktan sonra iş biter. Ondan sonra doğru düzgün ders işleyen öğretmen görmedim. İşleserde zaten öğretmen kendi bilgilerini test eder ve çıkar. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Yeni milli eğitim bakanınıda eğitim camiası pek sevmek. Öğretmenlerin rahatını kaçırdığı için.