"butun parametreler enflasyonda asagıya dogru gidise isaret etmesine ragmen siz 2008 icin yuzde 5-6 diyorsunuz.(bu arada merkez bankası raporlarını okumuyorsunuz herhalde, okuyorsanız da onemsemiyorsunuz veya daha dogru bulgularınız var, bu bulguları paylasırsanız sevinirim) neye gore?iç talebin 3-6 ayda tekrar canlanacagı ongorunuz neye dayanıyor cok merak ettim. Faiz indirim kararların surecegini beklentisiyle ic talep canlanacak diyorsanız 25 baz puanlarla uc ayda 75 baz puan eder, bu oranlar ic talebi nasil kısa surede canlandiracak dogrusu anlamadim.kusura bakmayin ama elestirdiginiz kose yazarlarinki gibi bir sallama olmus :("
1. Birincisi kredibilite meselesi. Merkez Bankasinin ne dedigi dedikleriyle yaptiklari arasinda bir baglanti oldugu zaman onemlidir. Eger Merkez Bankasi yonetimi "yeni" ise (bir gecmise sahip degilse) dediklerini dikkate almaktan baska care yoktur. Ama simdiki yonetim gibi bir gecmise sahip ise yaptiklarina soylediklerinden cok daha fazla agirlik vermemiz gerekir.
Bakiniz, bu senenin basinda Merkez Bankasi enflasyonu %4 hedefledigini soyluyordu. Muhtemelen elindeki "veri seti" de bunu gosterdigi icin faizleri arttirma veya dusurme yolunu secmedi. Biz ise 4 Subat tarihinde su satirlari yazmisiz:
"Ancak Deniz Gokce bizden farkli olarak gida sektorundeki artislarin mevsimsel oldugunu, sene sonunda enflasyonun %4.8 oraninda gerceklesecegini ongoruyor. Biz katilmiyoruz. Biz 3 Eylul tarihinde yazdigimiz "Zamlar Nereden Gelecek" baslikli yazida onumuzdeki 10 sene icerisinde gida ve konut fiyatlarinin enflasyonun uzerinde artacagini belirtmistik. Tabii ki mevsimsel faktorler ara ara fiyatlarin olmasi gerekenin cok altinda veya cok ustunde olmasina neden olabilir ama uzun vadede gida, konut ve saglik harcamalarinda enflasyonun cok uzerinde artislar gorecegiz.Ayni yazida henuz universiteye baslamamis okurlarimiza da doktor olmalari tavsiyesinde bulundugumuzu hatirlatalim.Haa, biz sene sonunda enflasyonu %6-7 araliginda goruyoruz."
Aradan 8 ay gecti ve enflasyonun sene sonunda %4 olmayacagini dunya alem gordu. Size soruyorum, bu bilgiler isiginda kimin kredibilitesi daha yuksek, Merkez Bankasinin mi, benim mi?
2. Merkez Bankasinin davranislarindan (sozlerinden degil dikkat edin) enflasyon kadar buyumeye de onem verdiklerini cikariyorum. Oysa kanunen buyume oranlari Merkez Bankasinin sorumluluk alani icerisinde degil, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir", o kadar.
Neticede Merkez Bankasi faizleri indirme yoluna girdi. Onumuzdeki aylarda da 25 veya 50 baz puani gibi boyutlarda faizleri kademeli olarak indireceklerdir. Merkez Bankasinin gecelik faizleri indirmesinin etkileri neler olabilir? Tuketiciler krediyle alisveris yaparlarken gecelik olarak borclanmiyorlar. Ev veya araba alanlar 3 yillik vadeleri seciyorlar, diger urunlerde de vadeler 12 ay civarinda gerceklesiyor. O yuzden hesabinizi yaparken gecelik faizlerdeki azalmaya degil, 1-2-3 yil vadeli faiz oranlarindaki azalmalari bakmaniz gerekiyor.
Bundan 1 ay once %18.5 civarinda seyreden gosterge faizler (mayis 2009 vadeli) %16.6'ya dusmus durumda. O yuzden Merkez Bankasi 3 ay icerisinde faizleri 75-100 baz puan indirse bile bu uzun vadeli faiz oranlarini cok daha asagiya cekecektir. Faizlerdeki azalmayi bekleyen bankalar da uzun vadeli kredileri vermeye simdiden baslayacaktir. Biz 3-6 ay arasinda talep canlanir derken soyledigimiz faizlerdeki azalmalarin etkisini 3-6 ay ("lag") icerisinde gostermeye baslayacagi idi. Yoksa faizler simdiden dustu, Millet Merkez Bankasinin neyin pesinde oldugunu daha net olarak anladigi zaman daha da dusecektir.
3. Siz sormamissiniz ama enflasyonun uzerindeki risklere bir kez daha deginelim. Birincisi gida fiyatlari. Petrol fiyatlarindaki artistan urken millet salak gibi misirdan yakit uretmeye calisiyor. Bu da diger tum tarim urunlerinin fiyatini arttiriyor. Bir de bunlarin uzerine kuresel isinma kaynakli anormallikler biniyor. Ustune ustluk Turkiye'deki gida fiyatlari da disariya kiyasla "daha ucuz". Bu durumda gida fiyatlarinin enflasyondaki dususe destek vermesini beklemek biraz saflik.
Turkiye'deki konut fiyatlariyla kiralar arasinda bir kopukluk var, ya konut fiyatlarinin dusmesi ya da kiralarin yukselmesi gerekiyor. Konut fiyatlari benzer ulkelere kiyasla daha dusuk, o yuzden konut fiyatlarinin dusmesini beklemek cok da saglikli degil. Neticede kiralarin yukselmesi daha olasi. Bu da enflasyonu olumsuz etkileyecek bir faktor.
Enflasyondaki dususu en cok destekleyen faktorlerden bir tanesi YTL'nin yukselmesi. Bu yuzden rekor petrol fiyatlarindan ya da rekor tahil fiyatlarindan o kadar cok etkilenmedik. Her sene buradan destek geleceginin garantisi yok, doviz fiyatlari ters yonde hareket etmeye baslarsa (ne yone gidecegini bilmiyoruz, kimse bilmiyor) enflasyon da olumsuz etkilenir.
Son olarak ucretlerdeki artis oranlarini "enflasyon hedefi" bahanesiyle gayet guzel baski altinda tutuyorduk. Papaz her gun pilav yemez, bazen de cani et ister.
Benim gordugum risklerin cogu yukari yonlu. Bir de politik baskilar vs. de var ki soylemeye dilim hic varmiyor. Bu sartlar altinda %5-6 arasinda bir enflasyon ile 2008'i bitirirsek bence basaridir.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder