Devlet Okullarinda Durum Nedir

RTE'nin aday olmasini hic istemiyordum ama Abdullah Gul de tercihim degildi. Insan Deniz Baykal'a ragmen kendini CHP'ye oy vermeye mecbur hissediyorsa akli karisik demektir nitekim.
Ancak, her durumda cocuklar kazansin diyerek bendeniz cep telefonum ile TEGV'e 10 YTL tutarinda bagisimi yaptim. Bilgi icin soyluyorum.

Sindirella Hikayesi  Tahvil Nedir  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Çernobil Faciası  Türev Konu Anlatımı  Demokrasi Nedir    Yatırım Fonları
Ancak, sunu da biliyorum ki, mevcut zihniyetin Milli Egitim yaklasimiyla, 500 tane TEGV olsa her tarafi dokulen egitim sisteminden kimse faydalanamaz. Bu hafta sonu cocuklari 6 ve 7. sinifta okuyan iki arkadasimin birbirleriyle dertlesmelerine tanik oldum. Dehsete dustum. Turkiye'nin mustesna ozel okullarinin egitimi dahi bu hale gelmise, devlet okullarinda durum nedir, dusunmesi bile zor. Cocuklar ezberci yetisiyor, ogretmenler cocuklari arastirmaya yoneltiyoruz deyip, kendilerinin asla yapamayacagi, ille de ebeveynlerin yapmasi gereken odevler veriyorlar. Cocuklari kendi kendine calismaya ve ogrenmeye alistiran bir yaklasim yok. Ille dershane, ille ozel hoca, ille etud, ille ebeveyn katkisi... Kendi bilgi duzeyi cocuguna yardimci olmaya yetmeyenler ya da fakir insanlar ne yapacak? 5 uzerinden 2 gecer not, kimse sinifta kalmiyor. Cocuklar da cocuk olduklari icin neden calismalari gerektigini idrak etmiyorlar. Dershanesiz hayat olmuyor deniyor, dershaneler iyi ogrencileri seciyor, parasi olan dahi cocugu yeteri kadar iyi degilse, istedigi ogretmenden ders aldiramiyor ya da istedigi dershaneye gonderemiyor. Bu arada lise mezunlarimiz anlamli bir sekilde yazi bile yazamiyorlar. Isim geregi bir cok defa yeni eleman istihdami icin mulakatlar yaptim. Pisirik, guvensiz, kendini ifade etmekten aciz bir dolu insan cikti karsima. Adam is ariyor, Ingilizce bilgisi icin cok iyi yaziyor ancak, CV'si dokuluyor. "Spell Check" yapip, hatalarini gidermeyi dahi dusunmuyor. Bu kadar aciz, bu kadar zavallilar... Turkce CV'lerin durumu da farkli degil. Yazik, cok yazik...
Diyecegim o ki, benim memleketten ve gelecekten cok umudum kalmadi. Gidisat vahim. Keske yaniliyor olsam da bundan birkac yil sonra su mesajimdan utansam.

T'Pol

12 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

TPol`un yorumlarinin altina aynen imzami atarim.. Duygularima tercuman olmus..

Saygilarimla
L.A

Adsız dedi ki...

Ezberciligi iyice tanimlayalim: Turkiye'de cok kesif bir "isim bilme" hastaligi var. Bir seyin ne oldugunu, kac alt gruba ayrildigini biliyorlar/ogretiyorlar, ama o seyin "ne yaptigini", "ne ise yaradigini" ogretmiyorlar - en buyuk problemleri burada. Denebilir ki modern cag konusundaki islerde cogunlukla bir "piyes" oynanmakta, "arastirma", "ilerleme" adina belli hareketler bu piyeslerde tekrarlaniyor, ama onlarin temel gereklilikleri yerine getirilmiyor.
"Modern (read: acik)" giyinip, fasist dusuncelere sahip olmak buna bir ornek mesela.. Ben Etiler'de bir ilkokul'da gordum, mudur bey cocuklari meydana toplamis, cok sert bir "anti emperyalist" ve "ulusalci" bir nutuk atiyordu. Cocuklar bir seyden habersiz saf saf dinliyorlar... Bu sekilde carpik tarih, kimlik, kultur gibi nutuklari cok dinlerseniz, gerizekali olma sansiniz bir o kadar artacaktir.

Neyse, Sn. Gul'un cumhurbaskanliginda artik daha Anglo-Sakson'vari bir YOK baskanina kavusuruz umarim, boylece en azindan yuksek egitim insallah kurtulur. Lise seviyesinde de olan bazi iyi gelismeler var.

Ayrica Turkiye'de en iyiler, hala cok iyi egitim veriyor. Koc, Ozel Inal, Robert, vs. bu adamlarin secmeli teorik matematik dersleri bile var. Dert, orta seviyedekilerin hali. "Iyi ozel okul" denilen okullarin bile bu kategoride olmasi cok yuksek ihtimalidir. Sizin bahsini duydugunuz okul hangisiydi acaba?

Worf son of Mogh

Adsız dedi ki...

Sayin Worf:),
Okul ismini ozellikle vermek istemedim. Tabii ki, cok iyi egitim veren bir avuc okul vardir ama o kadar kucuk bir azinliktan soz ediyoruz ki... Cocuklarin %95'inden fazlasi iyi bir egitim almiyor bence... Modern fasistlere gelince, bu konuda size hak veriyorum, benim de bir suru boyle arkadasim var hatta, aslina bakarsaniz belki bir-iki yil once ben de oyleydim fakat sonra farkina vardim ki, ben bir azinlik temsilcisiyim. Benim gibi insanlar %35 falan degil ki... Demokrasi diyorsak, azinlik durumumuzu sineye cekmek gerek demek ki diye dusunmeye basladim.
Live long and prosper,
T'Pol

Adsız dedi ki...

TPol'un yorumlarına katılmıyorum.
tam tersine ulkenin gidisatından cok umitvarım. Bir cok alanda gecmise nazaran katedilen mesafe umitvar olmamın en buyuk sebebidir.
Ayrıca TEGV gibi, TOÇEV gibi bir çok sivil toplum orgütünün egitim icin seferber olmasının da cok önemli bir işaret oldugunu düşünüyorum.
Cunku bizde sivil toplum örgütleri faal onarım calışmalarını yeni yapmaya başladılar. Bunların etkisi ve katkısı gittikçe artacak. Denize atılan bir taş gibi gittikçe yayılacak.
Artık bütçeden en büyük payın eğitime ayrılması da, okullaşma oranının hic gorulmedik oranda yükselmiş olması da bir veridir. Elbette mufredatta yapılan değişikligin yetmedigi ve cagı anlamakta yetersiz kaldıgı dogrudur. Ama nereden nereye gelindiği de gozonunda bulundurulmalıdır. Devlet okullarının durumunun hic de iddia edildigi gibi kotu oldugunu dusunmuyorum. Hatta "ozel okul sahipleri tarafından bilinçli olarak cıkarılmıs bir dedikodu oldugu" seklindeki komplo teorilerinin bir parça dogru olduguna dair kanaatim var.Ben devlet okullarında okudum, türkiyenin en önemli devlet universitelerinden birinden mezun oldum ve hic de ozel dershane falan takviyesi almadan bir çok mesafeyi katettiğimi düşünüyorum. O Türkiye'nin mustesna kabul ettiğiniz okulların bugunkü performansı olcu degil bence, olçu anadoludaki bir cok devlet okulunda okuyan ve idealizmleri tavan yapmış bir cok gencin yetismesidir. Ama istanbulda, ankarada beyaz türklerin anlı sanlı okullarında gerileme oldugu dogrudur, ama ulkenin yapısal dinamiklerinde gozle gorulur bir degişme var. Bu değişmenin etkisi gun gectikçe daha artacak. Nasilki bir çicegin buyumesi gozle gorulmuyorsa ancak zamanla ne kadar buyudugu anlasılabiliyorsa, Türkiye'nin her alanda ve tabii ki eğitim alanında yaptıgı gelişim zamanla cok daha net bir sekilde gorulecek. Fakat CV'lerden dokulen ingilizcelerden bu "gelişme"yi okuyamazsınız, goremezsiniz.

Adsız dedi ki...

Sayin Habib,
Dusuncelerime katilmayabilirsiniz. Zaten ben de yanilmayi siddetle arzu ediyorum ancak, bir noktaya temas etmeden gecemeyecegim. Zira siz de tipki benim bir zamanlar dustugum yanilgiya benzer bir yanilgiya dusuyorsunuz. Siz zeki ve caliskan bir talebe olarak buyuk bir cogunlugun icerisinden sivrilme sansi bulmus birisi olabilirsiniz ve yine Anadolu'da fedakar, idealist egitmenler olabilir ve ustelik sivil toplum orgutleri de gecmise gore cok daha iyi calisiyor olabilirler ama tum bunlar yine de genelleme yapmak icin yeterli degil. Ayrica bu "Beyaz Turkler" lafini hic sevmiyorum. Bizim tarihimizde, gelenegimizde irk ayrimi olmamisken, son yillarda bu laf cok moda oldu. Ben insanlari kamplara bolen sifatlara karsiyim.
T'Pol

Adsız dedi ki...

Sayın Tpol, ben bu guzide blogun karsılıklı bazı tartısmalara konu olmasının blogunun populerliteliğine zarar verecegi dusuncesi ile bu tarz tartısmalardan uzak duruyorum.
bir zamanlar nasıl bir yanılgıya dustugunuzu bilmiyorum ama egitimdeki gelişmeyi bizzat gordugumu, yakınlarım ve tanıdıklarımın cocuklarının gelişmelerine bizzat sahitlik ettiğimi belirtmek isterim. Türkiye'nin katettigi mesafenin benim zeki ve çalışkan bir talebe olmamla bir ilgisi yok.Türkiye'nin dinamiklerindeki degişimden sozediyorum. 28 subatta dumduz edilen egitimdeki ayağa kalkma hamlesinden sozediyorum. Bunun nasıl bir etki doguracagını hepimiz gorecegiz. Zaman kaydını gosterdigi zaman itiraz edilmeyecektir!
saygılarımla
iyi çalışmalar

Adsız dedi ki...

Bi gun su anda yapilan reformlar tamamlanacak ve bu ulke de gelismis devletlerin medeniyet seviyesine cikacak.Ve bu tabiki CHP sayesinde olmayacak. Ama o gun siz hala CHPnin basindaki kim olursa olsun, ne kadar sacmalarsa sacmalasin CHPye oy vermeye devam edeceksiniz. Cunku siz tek parti donemindeki memur dedelerinizin mirasindan baska iki kelam bilmezsiniz. Demokrasi de, laiklik de sizin cikarlarinizi kullanmak icin alet ettiginiz ve ucuzlastirdiginiz kavramlardir. Ama yeter artik boyle ucuz yandik bittikcilik oyunlarina kimse inanmiyor, sadece komik duruma dusuyorsunuz.

Ekonomix Bey boyle karamsar bi yaziyi nasil yayinladiniz anlamiyorum. Bu tarz bir yazi yazmak cok kolay ve ucuz.

Adsız dedi ki...

Su anda yapilanlarin 28 Subat zamanlarindan 5 kat daha ileride olduguna dair bir inancim var, bunun ne kadar dogru oldugunu yakinda uluslararasi bir sinavin sonuclarindan gorecegiz. Ayni sinav 28 Subat gencligine uygulandiginda yerlerde surunmustuk - Ogun Samast'in ayni jenerasyondan ciktigini ustune basarak belirteyim. Bakalim yeni nesilde nelerin iyi yapilmis... Genel olarak umutluyum, ama T'Pol'un gozlemlerini de kenara atmamak gerekir bence. Ezbercilik ile surekli savas durumunda olmak gerekiyor. Cahit Arf'i Cahit Arf yapan lisede onu teorik geometriye dogru yonelten bir Turk hocaydi. Bu adamlar hala var mi? Şık secmekten daha fazla zeka gerektiren bir dusunce seklinden bahsediyoruz burada.. FAKAT - eger 1 bos koltuk icin 500 tane adam basvuruyorsa, istediginiz belki sistem degisikligi de, a-merkezilestirmek te, dersane kapatmak ta para etmeyecek. Birisi cicegin buyumesi benzetmesi yapti, bence guzel bir benzetme. Bu isler yavas yavas olacak, ve biz de bu yavas dinamigin bir parcasiyiz. Yola devam.

Q'aplah

Adsız dedi ki...

El habibi got tabibi

Adsız dedi ki...

Habib Bey nezdinde herkese soruyorum:

Eğitim konusunda nerdeydik de nereye geldik??? Çok merak ediyorum?? Bir period veriyor musunuz? yoksa Cumhuriyetin kuruluşundan şu güne kadarı mı söylüyorsunuz?? Bunu bir belirginleştirelim!

Ben kendi şahsımda örnek verebilirim, 69 doğumlu biri ve İlk öğretimini Anadolu'da görmüş biri olarak diyebilirim ki benim zamanım da benim geçtiğim yolda, ki bu yoldan bir çok Anadolu insanı geçmiştir, parasız yatılı sınavına girmek suretiyle Istanbul'da okuma firsatı bulduk! Hep devlet okullarında okuduk ve gayet başarılı insanlar olduk! Ben yatılı okulda okurken, bu kanımca bir fırsat eşitliğidir, Türkiye'nin her yerinden öğrenci vardı, Kars'tan, Edirne'ye, Giresun'dan Adana'ya!

Parasız yatılı seçeneklerden sadece biriydi, Bunun dışında yine sınavla girilen Anadolu liseleri ve özel liseler vardı! Yani bundan 25 sene kadar önce de durum fena değildi!

Günümüzdeki durumda yine fena gitmeyen şeyler var mutlaka, ama bence konuşulması gereken konu müfredat ve eğitim sistemi!

Eğitim kurumuna girildikten sonrası kat kat daha önemli! Okullarımızın çoğunda hala ezbere ve sınav ( not) geçmeye dayalı bir sistem var!

Kendi annem ilköğretim okulu öğretmeni, en yakın arkadaşlarım vakıf üniversitelerinde öğretim üyeleri, bu ilk elden konu hakkında bilgilenmemi sağlıyor! Develeti annemden özeli arakdaşlarımdan öğreniyorum ve devlette özellikle ilköğretim de durum vahim boyutta! Evet öğrenciler mezun oluyorlar ama beyinlerinde ne ile? Eğitim adına veya bir sonraki basamağa hazırlık adına kalıcı ve eğitici ne sahibi oluyorlar! İstisnalar kaideyi bozmaz! Herkesi bir eğitim kurumuna sokalım doğu batı kuzey güney okula gitmeyen kimse kalmasın ben de buna katılıyorum ama bir zahmet şu eğitimin kalitesini de arttıralım! Bugün okullardaki öğrenciler iki lafı biraraya anlamlı bir şekilde getiremiyorlarsa bunda bunun payı çok yüksektir! Bunda payı olan bir diğer unsur da çağın değerleridir, toplumsal zihniyettir, ve bunun sonucu oluşan toplumsal önceliklerdir! Diploma = iş olarak, sadece, görüldüğünde diplomalı cahillerden oluşan bir ordu üretiriz! Fakat bu bakış açısının oluşumunda başka faktörlerde etkili olduğundan, sanırım konu döner dolaşır Türkiye'nin en temel sorunlarına gelir!

Son olarak, 25 sene önceki nüfusla şu anki nüfus arasındaki fark da önemli noktalardan biridir!

Fakat bilgi çağı aramızda! Kimsenin bilgiye ulaşma ve eğitim hakkı hiç bir şekilde engellenemez! Eğitim kurumlarının müfredat ve eğitmenlerin kalitesinin kesinlikle iyileştirilmesi şart!

Konu uzar, o nedenle burda nokta koymak mecburiyetindeyim!

İyi çalışmalar,
Özge

fikret dedi ki...

Bir eğitimci olarak -en azından şimdilik- bir kaç kelam etme gereği duydum. Eğitim seviyesinde gelinebilecek en dip noktada anadolunun ücra bir yerinde ingilizce öğretmenliği yapıyorum, daha önce de benzer yerlerde çalıştığım için karşılaştırma yapabiliyorum. Evet durum vahim bence ama ümizsiz de değilim. Anadilleri farklı olmasına rağmen çalıştığım yerden üniversite oranı 30 çocukta 1 adam olma oranıda 10 çocukta 1 diyebilirim :). Bunu bu kadar net verebiliyorum. İşin içine giren kafası az buçuk çalışan herkes buna benzer oranlar verebilir. Bu oran tahmin edebileceğiniz gibi büyük şehirlerde herşeye rağmen artıyor. Dünya hızla değişiyor, bence sorun küresel kapitalizm ufacık çucuklarda bile paranın değerinin herşeyin önüne geçirmesi, yani bu hükümetinde, burda ki halkında görünürde dini değerlere bu derece sahip çıkarken bile, bu noktadan şunu görebiliyorsanız vahim olan bu 'okumak bir meslek sahibi olmak adam olmak vs. değil aslolan önemli olan çok para kazanmak ve bunu nasıl yaptığınızın ( yasal, yasal olmayan yollar, kaçakçılık vs.) da önemi yok'. Belki bu oranlar ve söylenenler çelişiyor ama yinede ümit var diyorum...saygılar

Adsız dedi ki...

Ben görüşünüze katılamıyorum. Diyelimki okullarda iyi eğitim verilmiyor.Bunlar bilgiyi almaya açık gencecik çocuklar . Kendilerine güveni iş hayatında yöneticilerindene alamazlarmı ? Alırlar ,tamamı olmasada içlerinden bir kısmı kendilerini bu dönemden itibarende iş hayatında bir çok konuda geliştiremezmi ? Geliştirebilir.Çok başarılı çok sayıda yöneticimiz varmı ? Bu konuda yorumu size bırakıyorum , nasıl yoğrulurlarsa böyle gider.Yoksa mülakatta aslan kesilmek önemli değil ,sonrası daha önemli.İyi ve bilinçli bir yönetim her şeyi çözer

Saygılar

iyifirma.blogspot.com