Hedge riskleri ve karları paylaştırarak uzmanlaştırır.

Hedge yöntemi konusunda bilgi almak isteyen arkadaşımıza kimse yardımcı olmadı. Gönlüm cevapsız kalmasına razı değil. Daha önce ansiklopedik bilgilere dayanarak Hedging konusunda asağıdaki yazıyı kaleme almıştım.

''Hedge fonları dalgalanmalardan yararlanırlar ama dalgaların sebebi olamazlar''

Ayni gün star gazetesinde Salih Neftçi'nin konuyla ilgili bir yazısı yayınlandı:

''Hedge fonları nedir?.. Neden önemlidir?''

Bu yazıyı ilk gördüğümde çok mutlu olmuştum. Ansiklopedilerden öğrendiğim bilgileri bizzat 'işin kompetanı' yardımıyla geliştirecektim. Fakat ne yalan söyleyeyim, hayal kırıklığına uğradım. Salih bey, öğrencileriniz sınavlarınızda 'hedge fonları nedir' sorusuna sizin verdiğiniz türden yanıtlar verseydi onlara kaç verirdiniz ? Ortalıkta dolaşan rivayetleri, kulaktan duyma bilgileri kaleme almak 'cevaptan' sayılır mıydı ?

Ben tekstil işinde değilim. Ama eğer 'hedging' konusunda azda olsa bir fikrimiz varsa, biraz hayal gücümüzü kullanarak 'cevaplar keşfetmek' çok zor olmayabilir. Lütfen sizde katılın. Ben bu işi bilmiyorum demeyin. Burada beyin fırtınası yapıyoruz.

Arkadaşımızın birinci sorusundan başlayalım. Tekstilci olduğunuzu varsayalım. Dört ay sonrası için üretim yapmayı planlıyorsunuz. Bugünün koşullarıyla maliyetlerinizi hesapladınız, üzerine kar koydunuz fiyatınız makul çıkıyor. ANCAK, ya dört ay sonra fiyatlar düşerse ? Yalnızca TL'nin değerlenmesi değil karşı karşıya kaldığınız risk. Çinliler devreye girip fiyatları düşürebilir. Akıllı tekstilci üretim kararı vermeden önce kendini güvenceye alır, yani üretimini sigortalatır. Riskli kararlar verip, daha sonra risk gerçekleştiğinde Merkez Bankası'na saldırmanın ihracatçılara karşı antipati oluşturmak dışında hiç bir fayda sağlamadığını bilir. Ne yapar ? Dört ay sonra üreteceği malı BUGÜNDEN satar. Fiyatların düşmesinden kendisini korur. Neye karşılık ? Eğer fiyatlar yükselirse elde edeceği ilave 'kardan' feragat ederek. Karşı taraf üreticilerin riskini üzerine alıp fiyatlandırır. Sigorta firmalarının yaptığı gibi. Fakat bu firma da aldığı riski azaltmak ve kendi uzman olduğu konuya odaklanmak isteyebilir. Örneğin dövizin dalgalanmasından kendisini korumak isterse vadeli kur piyasasını kullanarak döviz fiyatını fiksleyebilir. Bu durumda tekstil piyasasında uzmanlaşmak onun için yeterli olur. Döviz uzmanı da aldığı riski faizle hedge'leyebilir. Böylece silsile halinde devam edebilir.

Hisse Yorumları   Küresel ısınma Karikatürleri  Pesimist Nedir?  Fraktal Nedir  Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir

Hedge yöntemiyle amaçlanan şudur: Riskleri ve karları paylaşarak uzmanlaşmak. Üretici, tekstil tüccarı, döviz tüccarı, faiz tüccarı. Elbette yaptığınız işi sigortalamanız profesyonleştiğiniz alandaki başarısızlıklara çare olmayabilir. Hedging yapan firmalar da iflas edebilir. Sigortalama yalnızca bu olasılığı zayıflatır.

Arkadaşımızın ikinci sorusunu gelelim: Hedge yönteminden Türk firmaları yararlanabilir mi ? Ben pek umutlu değilim. Bu firmalar içlerinde iktisatçiların (Iktisat nedir) da bulunduğu nitelikli personel çalıştırmak zorunda kalacaklar. Elbette nitelikli çalışanlarınıza asgari ücret takdim edemessiniz. Özellikle tekstil firmalarımızı içine düştükleri kısır döngüden kurtarmak pek mümkün gözükmüyor. Hedge'le başladık, dönüp dolaşıp hep aynı noktaya geliyoruz. Asgari ücretlilere iş yeri yaratmak için asgari ücretle çalişmayanlardan daha az vergi almamız gerekir. Çünkü fiyatınız ne kadar ucuz olursa olsun yalnızca 'niteliksizlik' satarak rekabetçi olamassınız.

Geldik son soruya: Hedge yöntemini kullanarak tekstil firmalarımızı küresel ısınmadan koruyabilir miyiz ? Anlayabildiğim kadarıyla sıcaklardan kafayı yiyecek vatandaşların sokaklarda çırılçıplak dolaşmaya kalkmalarından korkulmaktadır. Benim tekstilcilerimize önerim iç çamaşırına yatırım yapmaları. Çünkü soyunurken çıkaramayacağımız şeyler olacaktır.

Fakat sayin neftçi'den daha parlak fikirler çıkacağından eminim. Size düşen bunları öğrenmenin bir yolunu bulmak ! Ne duruyorsunuz arkadaşlar ? Haydi görev başına.
Bu arada yazı işleri müdürümüz ekonomix'den salih bey hakkında fazlaca atıp tutmamam konusunda uyarı aldım. Yukardaki metin bu uyarı doğrultusunda sansürlenmiştir. Ona göre !

Salih bey'i fazla üzmek istenmiyoruz çünkü bizim, yani Milliyetçi Sıfırlama Partisi iktidarının Çin ülkesinden sorumlu devlet bakanı olmaya aday.
Ülke çapında yürüteceğimiz 'Ingilizceye gerek yok bize Çince yeter' kampanyasını üstlenecek. Eğer bize oy verirseniz çocuklarınız altı yaşından başlayarak takır takır Çince konuşmaya başlayacak. Size garanti. Şimdi elinizi vicdanınıza koyup samimi olarak cevaplandırın: Bizden daha somut programı olan başka bir parti var mı ?

Ahmet Çavuşoğlu

7 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

BEN TEKSTİLCİYİM
HEDGE FIRSAT OLDUKÇA KULLANIYORUM
TABİİ Kİ SÜPER Bİ ENSTRÜMAN ANCAK TÜRKİYEDEKİ HER UYGULAMA GİBİ PARASI OLANA.
VADELİ KUR BAĞLARKEN SİZDEN MESELA 4 AY SONRASINA NET BİR TARİH İSTENİYOR. NE BİRGÜN ÖNCE NEDE BİGÜN SONRA; ŞİMDİ Bİ SİVRİ AKILLI ÇIKAR DER Kİ SİZDE 1-2 HAFTA MARGİN KOYUN DER İŞTE SORUN BURDA ZATEN ; NAKİT AKIŞI SEBEBİYLE YETERLİ NAKİTİNİZ VARSA YADA 4 AY SONRASI NAKİT AKIŞININ TAM NASIL OLACAĞINI BİLEBİLİYORSANIZ BU MARGİNİ KOYAR KURU GARANTİLİ OLARAK BAĞLARSINIZ. AMAAAAAAA EĞER NAKİT AKIŞI SIKIŞIK İŞE DURUM SAKAT, HATTA MÜMKÜN DEĞİL. YANİ HEDGE YAPABİLMENİZ İÇİN ÖNCE ŞİRKETİNİZİN YAKLAŞIK 1 AYLIK İHTİYACINI KARŞILIYABİLECEK NAKİT BİRİKİMİNİZ OLMALI. YANİ PARANIZ OLMALI. PARANIZ YOKSA 4 AY SONRAYA BU KADAR İNCE HESABI DENK GETİRME ŞANSINIZ YOK VE HEDGE YAPAMAZSINIZ.

BURDAKİ ARKADAŞLAR GENELDE FİNANSÇI YADA EKONOMİST ; ONLARIN KİTAPLARINDA HEP VAR OLAN PARA SÖZ KONUSUDUR VE SİZE O KONUDA TAVSİYE DE BULUNABİLİRLER ANCAK BİR GERÇEK VAR Kİ TÜRKİYE BİRÇOK İŞLETME(KOBİ) SÜREKLİ FİNANSMAN SIKINTISI ÇEKİYOR VE SERMAYELERİ YETERSİZ. MESELA AHMET BEY; HEDGE KONUSUNU NE KADAR BASİT ANLATMIŞ, DERSİNİZ Kİ AMANNNNNN BAL KAYMAK HEMEN YAPALIM.AMA UYGULAMA ÖYLE BASİT DEĞİL, YUKARDA ANLATTIM VE YİNE AHMET BEY TARZI DÜŞÜNEN ARKADAŞLAR ZANNEDİYOR Kİ TEKSTİLCİLER KURDAN DA BİRAZ KAZANIRIZ DİYE HEDGE YAPMIYORLAR AMA ASIL OLAN SERMAYESİZLİKTEN NAKİT AKIŞLARINI O KADAR UZUN VADELİ PLANLAYAMAMALARI.

SAYGILAR
SKYTUG

Adsız dedi ki...

Konuyu bilmedigim icin Skytug arkadaşımıza soruyorum:

Bölük pörçük, irili ufaklı (kendilerine KOBİ denen) tekstil şirketleri birleşseler (M&A deniyor biz okumuş çocukların dilinde), iş hacmini büyüterek bahsettiğiniz nakit sıkışıklığı problemi aşılabilir mi? Ama bir apartmana ortak anten almayı beceremeyen Türklerden, iki kardeşin bile ortak iş yürütemediği Türkiye'de çok şey mi istiyorum. KOBİ demek illaki "küçük olsun benim olsun" demek midir?

İkinci bir soru: nakit akışı belirsizliği problemi ile kayıtdışı ekonomi arasında bir bağ kurabiliyor musunuz?

Saygilar
baris

Adsız dedi ki...

BEN SKYTUG;
BARIŞ BEY BELİRTMEK İSTERİM Kİ BU DEDİĞİNİZ BİRLİK TARZI BİRLİKTELİKLER VAR AMA FİNANS KONUSU TABİİ Kİ ÇOK BAŞKA BİR KONU. YANİ SİZİN DEDİĞİNİZİN BİRLİKTELİĞİN BİRAZ DAHA GELİŞMİŞ HİZMETİNİ YAPACAK BANKALAR VAR ZATEN. ASLINDA BELKİ BU ZAMAN KONUSUNDA İHRACATÇILARA Bİ TOLERANS YARATILABİLİR Mİ? ÖNEMLİ OLAN BU.
BİRDE İHRACATCILARIN KULLANDIĞI DIŞ TİCARET ŞİRKETLERİ VAR? ONLAR MADDİ OLARAK GÜÇLÜ AMA NE YAZIK Kİ BU FİNANSMAN KONULARINA BULAŞMIYORLAR.
SİZE ÖZET SÖYLİYİM; TEK ÇARE SİZ BU KONUYU BANKANIZLA ARANIZDA BİREYSEL ÇÖZEBİLMENİZ; BAŞKA ÇARE YOK. YANİ BUNU 4-5 SENEDİR UYGULAMANIN ÖNCE PEŞİNDE SONRA DA İÇİNDE OLDUĞUM İÇİN SÖYLÜYORUM. VE ŞUNDAN EMİN OLUN TÜRKİYEDE PARANIZ YADA MÜLKÜNÜZ YOKSA BANKA NEZDİNDE KREDİNİZ YOKTUR. KREDİNİZ YOKSA SİZE SELAM BİLE VERMEZLER. TAM TERSİNDE DE DİZİNİZİN DİBİNDEN TATLI BİR KEDİ GİBİ AYRILMAZLAR. :)

NAKİT AKIŞI BELİRSİZLİĞİ İLE KAYIT DIŞININ HİÇBİR BAĞI YOK. ASLINDA AŞIRI BİR NAKİT AKIŞI BELİRSİZLİĞİDE YOK YANİ; AMA VADE UZUN OLUNCA TABİİ Kİ HEDEFİ 12 DEN TUTTURMA ŞANSINIZ ZORLAŞIYOR VE NE YAZIK Kİ PARA KONUSUNDA HEDEFİ HEP 12'DEN VURMALISINIZ; EN UFAÇIK TOLERANS YOK. MESELA 100 TANE ÇEKİNİZDEN 1 TEK ÇEKİ 1,2 HAFTA GEÇ ÖDEMEYE KALKSANIZ BÜTÜN DÜZENİNİZ ALTÜST OLUVERİR. AAAA Bİ SÖYLENTİ ÇIKTI MI, ZATEN BANKALAR APORTTA BEKLİYO; ANINDA TEPE TAKLAK OLURSUNUZ NE KADAR BÜYÜK YADA KÜÇÜK OLDUĞUNUZ FİLAN DA
HİÇ FARK ETMEZ.

SAYGILAR

ahmet dedi ki...

Sayın Skytug,

Katılımınız için çok teşekkür ederim. KOBI'cilikte yıllar önce benim de ufak bir deneyimim olmuştu. Nakit döngüsü nasıl bir kabustur, az çok bilirim. Aldığınız çekler-senetler, verdiğiniz çekler, ay başında ödenecek maaşlar, bütün bunların denkleştirilmesi gerçek bir muhasebecilik mucizesi.

Sizin durumununuz farklı olabilir ama benim eski işyerimde gördüğüm en büyük eksiklik, bütün bu karmaşa içinde nerde zarar nerde kar edildiğini bilecek donanıma sahip olmamamızdı. Enflasyon düşüp küçük marjlarla çalışıldığında bu çok daha önemli problemler çıkaracaktır. Şimdi hatırlıyorum da biz maliyet analizi yapmaz, fiyatları rakiplerimize göre belirledik. Bırakın riskleri falan ele almayı, günü bile kurtarıp kurtarmadığımızı bilmiyorduk.

Üretimde verimlilik başka bir problem, çok sayıda müşteriniz varsa ilişkiler ayrı problem. Hepsi uzmanlık gerektiren işler. Bu tür uzmanlaşma maalesef küçük firmalarda olmuyor. Firma kültürü gelişmiyor.

Elbette sizin belirttiğiniz gibi sermaye eksikliği sorunu da var. Ancak bu sorun genelde bilgi eksikliği sorunu olduğunu maskeler. Şimdi görüyorum bu önemli bir algılama hatamızdı.

Doğru, sermayeniz olsa pek çok yöntem uygulayabilirdiniz. Bakın parası olanlar için bir 'hedging' yöntemi: Dolar düştü değil mi ? Eminim döviz cinsinden giderleriniz vardır. Dövizin düşüşünü fırsat olarak değerlendirip depolarınızı girdilerinizle doldurunuz. Dahası verimliliği artıran üretim aracı alırsınız. TL değer kaybettiğinde ise gel keyfim gel. Yatırım ve girdi harcamalarınızı durdurup ücretlerin maliyetlerinin düşüşünden kazanırsınız. Elbette bunları yapabilmek için sermaye gerekir (hani derler ya para parayı çeker). Ama bence daha önemlisi 'ufak ufak' hesaplar yapabilecek kadar ölçebilmeniz ve ölçtüklerinizi değerlendirecek imkanlara daha önemlisi zihniyete sahip olabilmeniz.

Ben sizin uğraşılarınızı çok değerli bulunuyorum. Öyle ümit ediyor ve diliyorum ki, bütün zorluklara rağmen başarılı olmanın bir yolunu bulacaksınız.

ahmet çavuşoğlu

Cebir Kismiturev dedi ki...

Konuyla alaksasiz ama Turkiyedeki sendikalasma hakkinda ne dusunuyorsunuz. Emegin gercek fiyatina ulasmasi icin sendikalar (tabiki sendika gibi sendika) gerekli odugunu dusunuyorum. ABD deki durum hakkinda az bucuk bilgim var ama sizin bilgilerinizden yararlanmak isterim.
Nihayetinde sorum su liberal ekonomide sendika kavraminin yeri nedir (Acikcasi bu soru Hedge konusunda soylenen S. S. Hedge Yonetimi Kefalet kooperatifi mevzu ile aklima geldi)

Yucel

Adsız dedi ki...

Yucel Bey,

Tekeller bir ekonomi icin ne kadar zararliysa iscilerin olusturdugu tekel olan sendikalar da ekonomi icin o kadar zararlidir. Nasil tekeller tuketiciye normalden daha fazla fiyat odetiyorsa, sendikalarda iscilik ucretlerini arttirarak once isverene, isverenin maliyetleri tuketiciye kaydirmasiyla da tuketiciye daha fazla fiyat odetiyorlar.

"Emegin gercek fiyatina ulasmasi" ifadenizden iscilik ucretlerini ekonomiye zarar vermeden nasil arttirabiliriz demek istediginizi anliyorum. Cevabi basit, uretkenligimizi arttirdigimiz olcude iscilik ucretlerinin artmasi birim iscilik ucretlerini arttirmayacak ama iscilerin eline gecen parayi arttiracaktir. Uretkenligi arttirmanin yolu da teknoloji uretmekten, yuksek katma degere sahip urunleri uretmekten gecer.

Ote yandan vergilerin dusurulmesi (devlet harcamalarinin kisilmasi) de hemencecik iscilerin eline gecen "net" ucretlerde artis saglayacaktir. Ancak bir yandan devletin harcamalarini arttirmamiz, ote yandan vergilerin artmasini anlayamamamiz yaman bir celiskidir.

Sendikalarin kendilerine uye kisilerin ucretlerini arttirdiklari dogrudur (en azindan kisa vadede). Ancak Amerika'daki UAW ve GM-Ford arasindaki gelismeleri izleyebiliyor musunuz bilmiyorum. UAW (sendika) uzun yillardir iscilere onemli avantajlar sagladilar. O dereceki Toyota ve Honda gibi ureticilere kiyasla GM ve Ford araba basina iscilerine $2000 daha fazla odeme yapiyor. Iyi mi bu?

Kisa vadede isciler icin iyi. Ama GM ve Ford artik Japonlarla yuksek iscilik maliyetlerinden dolayi rekabet edemedigi icin onbinlerce isciyi cikarmak zorunda kaldi. Her gecen gun pazar payi kaybetmeye de devam ediyorlar. Toplamda UAW'nin "basarisi" yuzunden Amerika'da uretilen bir cok otomobil parcasi artik Japonya'dan ithal edilmekte, Amerika'da bu endustride calisan kisi sayisi azalmaktadir. Ulke icin iyi mi olmustur siz cevaplayin.

Tesekkurler
Ekonomix

Cebir Kismiturev dedi ki...

ilk once cevabimi vereyim, ulke icin bilemem ama yetersiz Isciler Icin Kotu olmustur (naturel olmayan seleksiyon, optimizasyon), cunku sadece elekustulere hadi canim biz sizi ariycaz denmistir.(Tabi ki bu elegin mesh size i (yani yeterlilik seviyesi) isten cikartilacak adam sayisina gore ayarlanmistir). Ayrica bu hata consept olarak sendikalasma nin degil yonetimsel (Ister sendika ister firma) bir hatadir

Ayrica iyi olan (gelecek hakkinda da dusunebilen) kazansin mantigi ile dusunulurse eninde sonunda sendikalar da natural seleksiyon mantigiyla makul ve mantikli dusunme seviyesine ulasirlar diye dusunuyorum. Ayrica anlamsiz ve gelecek icin tehlikeli sartlara evet diyen bir sirketin batmasi yada kuculmesi kadar da dogal bir sey olamaz. Iki taraf ta olaydan ders alabilirlerse iyiye gidis mumkun. Yani feed back salinimi duzeltebilir.


Daha sonra da sorumu sorayim:
Emek (hizmeti sunan lehinde) baska turlu nasil fiyatlandirilabilir ki?

Ayrica sendikalasma kayit disini yok edebilecek tek sey gibi geliyor bana.