"İşçi sınıfının ekonomi cahili olduğu doğrudur. Onun için ben Türkiye işçi sınıfını vesayetim altına almış bulunuyorum. Vasisi olduğum bu işçi sınıfı adına onun yasal temsilcilerinin akıl edemedikleri şu iddiayı ileri sürüyorum: "1989 yılında ABD'nin suratına kapatılmış (beyaz eşya) gümrük kapısı kapalı tutulduğu sürece hiç bir KİT özelleştirilemez!" Hor görmeyin garipleri, bunu diyecek akılları yok diye aç mı kalsınlar? Sermayedar sınıfının izin verdiği kadar liberalizme "faşizm" denir. Liberal düşüncenin işçi düşmanı olmadığını kanıtlamak gerekmiyor mu?"
Buna serbest piyasa ekonomisinin ne oldugunu anlatarak cevap vermek istedim.
Serbest Piyasa Ekonomisi yeri geldiginde isci, yeri geldiginde de isveren dusmanidir. O yuzden cok bir genelleme yapmak dogru degil. Ornegin serbest piyasa ekonomisi Cin'deki tekstil iscilerin dostuyken dunyanin diger taraflaindaki tekstil iscilerinin dusmani. Ayni seyi isverenler icin de soylemek durumundayiz. Tekstildeki bu rekabetten faydalanan tuketicilerdir, o zaman bu durum icin serbest piyasa ekonomisi tuketicinin yanindadir diyebiliriz.
Ote yandan petrol piyasalarina baktigimiz zaman, serbest piyasa olmadigi icin kotu duruma dusenlerin tuketiciler oldugunu, en fazla faydalananlarin isverenler (ureticiler) oldugunu goruyoruz. Bunun yaninda bu piyasada calisan isciler ise sendikalasmadan dolayi ellerine gecen gucten dolayi goreceli olarak iyi maaslar aliyorlar. Kaybeden tuketici. Demek ki genel olarak serbest piyasa ekonomisi tuketicinin yanindadir diyebiliriz. Tuketici kimdir? Hepimiz.
Ozellestimelerle ilgili olarak gorusumun "El elin esegini turku cagirarak ararmis" sozuyle daha once ozetlemistim. Kamu kuruluslari (yani hepimizin sahip oldugu kuruluslar) politik gucu olan (hukumetlerin veya sendikalarin) insanlarin suistimaline ugramaya cok acik. Serbest rekabetle karsilasmis Tekel Sigara Fabrikalarinin veya rekabete karsi korunun Seker Fabrikalarinin durumu ortada. Bugun kar rekoru kiran Ziraat Bankasinin ise daha 4 sene once hazinenin uzerine $20 milyarlik "gorev zararlarini" yiktigini ne cabuk unuttuk. Ulke ekonomisini disariya kapatmanin (kendi kendine yeten bir ulke olmak mesela) husranla conuclandigini yalniz Cin, Rusya gibi sosyalist ulkeler degil Hindistan gibi demokrat ulkelerde aci sekilde ogrendiler. Yine de secim secmenindir. Nasil bir yonetim istiyorsa basa oyle insanlari getirir.
Bu arada ekonomi cahili sadece isciler de degildir. Tekstilcilerden bu sutunlarda az mi bahsettik?
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder