Ege Cansen “Cari açık sistemiktir” diye başlığını bile anlamadıgim ve butununde de anlamsız buldugum bir yazı yazmış. Cansen, “Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, "Cari açık, IMF’nin bize uygulayın dediği para politikasının bir sonucudur" dedi. Bakan Şimşek’in bu tespiti yüzde yüz doğrudur. Enflasyonla mücadele için Türk Lirası’nın faizi (sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ortamda) yüksek tutulunca şirketler ve bankalar, yurt dışından ucuz dövizle borçlanmakta, yabancılar da TL’li mali varlıklara yatırım yapmaktadır. Bu yüzden döviz arzı artmakta, arzı artan dövizin fiyatı düşmekte ve cari açık oluşmaktadır. Ekonomimizi kırılgan hale getiren "yüksek faiz-düşük kur" kısır döngüsü işte budur. Bakanın sözlerine niye itiraz edildi anlamadım” diyor. Onun Bakış Açısı bu…
Mehmet Altan’da “Kriz Kapıda mı” isimli yazısında Mehmet Altan’ın sözlerini yorumluyor, yazıdan bazı alıntılar: Bakan, Türkiye’nin birçok yapısal sorunu bulunduğunu, ancak bunlardan en önemlisinin ‘tasarruf açığı’ olduğunu söylüyor...Mehmet Şimşek, ‘tasarruf eksiğinin’ kendini:
-Yüksek cari açık,
-Ve yüksek faiz olarak gösterdiğini söylüyor...
Cari açık sorunun temelinde enerji ithalatı olduğunu, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlığını azaltmak için özel sektörün önünü açan yasal düzenlemeler yaptıklarını belirten Şimşek, yasal düzenlemelerin tamamlandığını, bu konuda hareketlenmenin başladığını, 3-5 yıllık vadede enerji yatırımlarının meyvelerini vereceğini kaydetmekte...
Hükümetin faiz ve kur konusunda bir politikası olmasının mümkün olmadığını, ülkeye sermaye giriş çıkışının serbest olduğunu, Merkez Bankası’nın da faizleri piyasa koşullarına göre belirlediğini vurgulayan Şimşek: ‘Fiiliyatta düşük kur var, çünkü ülkeye para giriyor. Yüksek faiz var, çünkü ülkenin riski yüksek. Borçlanması hala yüksek, sosyal güvenlik açığı yüksek, arada sırada siyasi kazalar oluyor’ demekte...
Yazı bu kadar, zaten başka söze de gerek yok!
Mehmet Altan’da “Kriz Kapıda mı” isimli yazısında Mehmet Altan’ın sözlerini yorumluyor, yazıdan bazı alıntılar: Bakan, Türkiye’nin birçok yapısal sorunu bulunduğunu, ancak bunlardan en önemlisinin ‘tasarruf açığı’ olduğunu söylüyor...Mehmet Şimşek, ‘tasarruf eksiğinin’ kendini:
-Yüksek cari açık,
-Ve yüksek faiz olarak gösterdiğini söylüyor...
Cari açık sorunun temelinde enerji ithalatı olduğunu, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlığını azaltmak için özel sektörün önünü açan yasal düzenlemeler yaptıklarını belirten Şimşek, yasal düzenlemelerin tamamlandığını, bu konuda hareketlenmenin başladığını, 3-5 yıllık vadede enerji yatırımlarının meyvelerini vereceğini kaydetmekte...
Hükümetin faiz ve kur konusunda bir politikası olmasının mümkün olmadığını, ülkeye sermaye giriş çıkışının serbest olduğunu, Merkez Bankası’nın da faizleri piyasa koşullarına göre belirlediğini vurgulayan Şimşek: ‘Fiiliyatta düşük kur var, çünkü ülkeye para giriyor. Yüksek faiz var, çünkü ülkenin riski yüksek. Borçlanması hala yüksek, sosyal güvenlik açığı yüksek, arada sırada siyasi kazalar oluyor’ demekte...
Yazı bu kadar, zaten başka söze de gerek yok!
3 Yorum Var.:
Eser Karakas da bir kac gun once cari acik ve buyume uzerine bir iki kelam etmis, ama lafi birbirine dolandirmis. Ben ne demek istedigini anladim da... Tahmin yapmanin altin kurallarini da bir guzel kullanmis. 'bir sure sonra ......ebilir.'
2008 senesinin ilk iki ya da üç çeyreği için büyüme büyük olumsuz sinyal vermemektedir ama cari açığın kaliteli finasmanı düştüğü için bir süre sonra ekonomi ancak finanse edebileceği kadar cari açık verecek ölçüde bir düşük büyüme oranına dönebilir.
kısaca ekonomi yavaslayacak diyor..aslında ben bu yazıda tahmin konusunu degil cari acigi "yuksek fazi-dusuk kur" cercevesinde ele alış tarzlarına gonderme yaptim. birisi diyor ki şemsiyeyi tuttugun icin yagmur yagdi, o zaman semsiyeyi kaldır (faizi dusur). digeri diyorki senin cografi ozelliklerin yagmuru cekiyor, ya bu cografyayı degistirmeye gayret et (sen bir çölsun, yagmur (dıs tasarruf) olmazsa agac bile yetistiremiyorsun. ya bu yagmura katlanacaksın, ya çöl olacaksın, ya da cografi özelliklerini degiştirmeye calisacaksın... biz 3. şıkkı yapmaya calisiyoruz.
Benim anlamadigim enerji bagimsizligi anlaminda ne gibi icraatlari olmus da 5 sene icerisinde geri donus bekliyorlarmis. 2 nukleer santral kurmakla bu isi hallederiz diye dusunuyorlarsa hic heveslenmesinler.
Yurt disina gonderilen bilim adami kontenjanlarini en verimsiz ve en niteliksiz insanlar ile dolduracaksin, daha 2 kelime ingilizceyi bir araya getiremeyen insanlari Amerikalara arastirma yapsin diye gondereceksin, sonra neymis efendim enerji konusunda buyuk atilimlar yapiyorlarmis. Ben boyle laubalilik gormedim Tubitak bunyesinde daha once. Eski hocalardan birisi soruyor "Ya hocam, bu adamlari gondermisler buraya arastirma yapsinlar diye ama adamlarin dili yok" diger bir hoca cevap veriyor "dili yok ama dini var hocam"
Anlayacaginiz isimiz Allaha kalmis...
Yorum Gönder