Seçime katılmak

Ekodok politikaya hızlı girdi. Sağ gösterip sol vuruyor. Ekonomi yazmasını beklerken o kalkıp İngiltere'yi falan örnek gösterip işin suyunu çıkarıyor. Konu şu meşhur seçime katılma durumu olunca ister istemez benim de iştahım kabardı. Ekodok'un yazısını okuyunca ben de altta kalmayayım dedim.

Manipülasyon Nedir  Borsa Nedir  Hisse Senedi Nedir  Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi  IMF Nedir    Ekonomi Nedir    Kalite Nedir

Öncelikle, geçen hafta seçime katılmayan CHP'nin vatandaşların 22 Temmuz'da yapılacak seçime katılmamasından neden korktuğunu anlayamadım. Şimdi, CHP nasıl seçime katılmayarak mahkeme kararıyla CHP'li cumhurbaşkanının ölene kadar görevde kalmasını garanti ettiyse, AKP'nin yapacağı da seçimleri boykot edip YSK'ye başvurmak, seçimlerin iptal edilmesini sağlamak ve böylece şu an elinde bulundurduğu iktidarı ila nihaye elinde tutmak. Nasıl strateji ama?

Bir diğer nokta da şu yüzde 33 (bazıları yüzde 25 diyor) ile çoğunluğu kapma meselesi. CHP ve takipçilerinin, hatta diğer AKP karşıtlarının savunduğu tez, AKP'nin azınlık oyları ile iktidarı elinde tuttuğu, halkın en az yüzde 60'ının (bazılarına göre yüzde 75) AKP karşıtı olduğu şeklinde. Tabi burada seçime katılmayan seçmenlerinin AKP'ye 0 (sıfır) oy vereceği varsayımı var ama neyse. Diyelim ki tezlerinde haklılar. Ancak yine CHP ve benzeri çevreler cumhurbaşkanının iki turlu halk oyu ile seçilmesine şiddetle karşılar. Madem AKP halkın yüzde 25-30'unu temsil ediyor, sizin tezinize göre seçimin ikinci turunda AKP'nin adayının kazanması mümkün değil. CHP'nin buradaki "meclise seçtiremediklerini halka seçtirecekler" korkusunu anlayabilen varsa beri gelsin. Beyler, ya yüzde 25-30 tezinizde samimi değilsiniz, demogoji yapıyorsunuz, ya da halktan korkuyorsunuz.

Diğer yandan, AKP iktidarını seçmenin yüzde 25'inin oyunu aldı diye eleştirenler, örneğin CHP, AKP'nin yarısı kadar, DYP AKP'nin üçte birinden daha az, ANAP'ın da AKP'nin onda birinden daha az oy aldığını akıllarından çıkarmasalar iyi olur. CHP engellemezse -hala o yönde çabaları var biliyorum ama- 22 Temmuz'da daha revize edilmiş veriler elimizde olacak. Ancak yine benzeri tezlerin gündeme gelme olasılığı çok yüksek. Dolayısıyla konu güncelliğini kaybetmeyecek.

Bir de sayın CHP liderinin ağzından dökülen "seçilmiş padişah" (bkz. oxymoron) kavramı var ki, bunun değerlendirilmesini de okuyucularımızın yaratıcı beyinlerine bırakıyorum.

Not: Bu arada seçime katılım ve seçimlerle ilgili diğer konularda uluslararası örnekleri demokrasi bağlamında araştırmak isteyen zıpçıktılar varsa biz linkini verelim: International Institute for Democracy and Electoral Assistance diye bir yer var. Bi gidip ziyaret edin. Google'da bu konuda arama yapmak isteyenler için de seçime katılımın ingilizcesi "voter turnout".

IDEA sitesinde Türkiye'ye ilişkin veriler de şu linkte. Türkiye'de yapılan seçimlerin "partly free" olarak değerlendirildiği, siyasi haklar ve özgürlükler konusunda ise kırık notlara sahip olduğumuz, ancak geçmişe (1995) oranla kısmi bir gelişme gösterdiğimizin altını çizmek istiyorum. Altta da Türkiye'de seçime katılımın tarihsel gelişimini görebilirsiniz:

2 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

AKP'nin belediye secimlerinde 41.7% oy aldigini unutmayalim. Bu hangi acidan bakarsaniz bakin, desteklerinin artmis oldugunu gostermektedir yani arkalarindaki yonetim destegi/tasdik (mandate) genel secimdekinden daha yuksektir.

Adsız dedi ki...

Ben seçimlere katılmamayı düşünen bir seçmenim. Seçimin yapılacağı tarihlerde köyde keçi otlatıyor olacağım,bizim köy Akdeniz'in içlerinde ama seçmen kaydım Ankara'da. Bu siteyi daha fazla okumaya devam edersem CHP'ye oy vermek için kalkıp Ankara'ya geleceğim. CHP çok mağdur ediliyor burada, hani biz de mağdur tutarız ya. Oxymoron mu, demokratik AKP.Yorum yazmaya şimdilik ara veriyorum, tenkitlerinizi ve eleştirilerinizi takip edeceğim.
Not: Darbeye karşıyım.(bunu 1000 defa da söylerim) Hayırlı işler!