"Muhalefet siyaseti germekte haklı görülebilir mi? Kuşkusuz evet. Ama oyunun kurallarını çiğnemediği sürece... Denebilir ki... Gelişmekte olan ülkelerin en belirgin özelliklerinden birisi tarafların oyunu kurallarına göre oynamamasıdır. Afrika’dan Güney Amerika’ya... Belli aralıklarla darbeler olmuş, rejim değişmiş arkasından da her seferinde yeni kurallar getirilmiştir.
Ama oyun bir süre sonra bu yeni kurallara göre oynanmamıştır. Bir ülke açısından çok zararlı bir gelişme. Çünkü oyunu kurallarına göre oynayınca iş dünyasının, gençlerin, girişimcilerin ileri dönük plan yapmasını kolaylaştırmış oluyorsunuz. Yani yatırımı kolaylaştırıyorsunuz. Belirsizlik azalınca yatırım hemen yükseliyor. Belirsizliğin azalması da bir yerde kuralların belli olması, kuralların tartışma götürmemesine bağlı. Kuralın belli olmadığı, duruma göre değişebileceği bir siyasi veya ekonomik ortamda belirsizlik nasıl ortadan kalkar? Nasıl yatırım yapılır? Kim kime güven duyar? Böyle bir ortamda ne plan yapılır, ne yatırım.
Geri kalmışlık esasta budur. "
Biraz gecmise gidelim. Turgut Ozal hem Kürtlerin (o zamanlar Kürt yoktu, bunlar karda yururken kart kurt diye ses cikaran Türkler oldugu icin kendilerine Kürt denilen Türklerdi aslinda) meclise girmesini engellemek hem de dusen oy oranina ragmen meclisteki cogunlugunu surdurmek icin %10 barajini getirdi. Buna ek olarak siyasi partilere bir de hazineden para aktarilmasini eklediginiz zaman ortaya abuk sabuk bir politik sistem cikiyor. (AKP 2007 yilinda 140 milyon YTL, CHP 80 milyon, DYP 30 milyon, MHP 26 milyon, ve Genc Parti 23 milyon YTL para alacakmis). Vatandastan toplanan 300 milyon YTL vergi de boylece havaya ucmus oluyor.
Bütçe Nedir iktisat Nedir Borsa Yorumları Kredi Faiz Oranları Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri
Problem soldaki ve sagdaki partilerin birlesmemesi, dinci bir cekirdege sahip AKP'nin ise birlesmeyen partilerdeki milletvekillerini kendi saflarina katmasinin yardimiyla da oylarin %34'unu ve sandalyelerin cogunlugunu kazanmasidir. Burada suclu olan, yanlis yapan AKP degildir; suclu hem sagdaki hem de soldaki kendilerine "laik", "demokrat" veya "ulusalci" diyen partilerdir. Son gelismeler bize Turkiye'de demokrasinin sozde oldugunu gostermistir. Askerler de son bir gayret "Yahu bu gerizekalilar cumhurbaskanligini da AKP'ye kaptiriyorlar, bizim darbe yapmamiza gerek kalmadan bu isi halledilmemizin tek caresi Anayasa mahkemesidir. Tez elden sunlara bir mesaj yollayalim, ustu kapali bir sekilde AKP'yi uyardik dinlemediler, biz de mecburen kurallari cigneyerek durumu dengeleyelim" diyerekten Cuma gecesi internetten muhtirayi verdiler. Internet uzerinden yapilan ilk quasi-darbedir bu ayni zamanda.
Gercekten de AKP askerler tarafindan kapali kapilar ardinda ciddi bicimde uyarilmis. Bunun uzerine de Erdogan kendisi yerine Abdullah Gul'u kurban olarak secmis. (Biz bu durumu bir ay once goremedik maalesef, gorseydik Cumbaba tahminimiz Tayyip olmazdi). Oysa yapmasi gereken turbansiz birisini aday gostermekti. Askerlerin tehditlerinde ciddi olmadigini, veya tehditlerini gerceklestirme olasiliginin dusuk oldugunu dusunmus olmali. Bu olasiligin sifir oldugunu dusunseydi kendisi aday olurdu.
Biz ekonomistiz, genelde siyaset ile ugrasmayi sevmeyiz. Bugunku amacimiz da durumun dogru bir analizini yapmaktan baska bir sey degildir. Askerlerin "uyarilarindan" sonra Anayasa mahkemesinin ulkeyi secimlere goturmesinin olasiligini %95 gibi bekliyorum. Neticede Anayasa Mahkemesinin uyeleri de "laik" Cumhurbaskan'imiz Sezer tarafindan secilmis kisilerdir. Bu kisiler de salak degillerse askerlerin verdigi mesaji almislardir. Neticede gercekci davranacaklardir. Ha bu Anayasa'nin "hukuk devleti" ilkesine ters dusecektir ama mevzu o degil.
Demek ki buyuk olasilikla genel secimler Agustos'da gerceklesecek. Subat ayinda genel secimler oncesi fazla risk almak istemedigimi belirtmistim. Ama portfoyun riskini azaltmak icin de onumuzde uzunca bir zaman oldugunu da soylemistim. Neden satis icin bekleme yolunu tercih ediyordum? Iki nedeni var: birincisi vergiden sakinmak, ikincisi borsanin yukselecegi yonundeki beklentilerim. Gercekten de borsa bekledigim gibi yukseldi. Ancak artik onumuzde uzun bir zaman olmadigi da anlasildi. Bir seneden uzun suredir tuttugum kagitlari satmanin zamani geldi. Yine de bu kagitlari ucuza satmak istemiyorum. Umarim borsa pazartesi acilista buyuk bir dusus yasamaz. Neticede Cumhurbaskaninin AKP disinda birisi olmasi bazi yatirimcilar tarafindan olumlu bile karsilanabilir.
Neyse, pazartesiye daha vakit var. Degerlendirmelere devam edecegim.
Not: Bu yaziyi da ben yazmadim, dun bahsettigim kisi tehditlerine devam ediyor, o yuzden onun yazdigi yazilari burada yayinlamak zorunda kaliyorum.
9 Yorum Var.:
Küçük balığı avlamayı başaramamış bir partinin büyük balığı avlayacağını ummak ne kadar dogrudur.
1 yıldır felaket tellalığı yapılan bir secimin bu kadar gürültüsüz gecileceğini sanmak ne kadar inandırıcıydı.
Yurt dışında yaşamanızdan dolayı Türkiyede hala birşeylerin değiştiğini sanmak ve ülkenin düzlüğe çıktığını düşünmekte sizi yanıltmış oldu.
tarihte 16 devlet yıkmış bir milletiz
kargaşasız bir günümüz gecermi
3. turda Sn. Gul'un secilmesi hala muhtemel, ayrica Anayasa mahkemesi ulkenin kaosa suruklenmemesi icin Gul'un cumhurbaskanliginin onunu acabilir. Diger yorumlariniza gelince; Partilerin "akilli" olup "birlesmesini" istiyorsunuz, fakat sistem bunu TESVIK ETMIYOR. Eger executive branch, parlemento'dan ayri secilirse, o zaman baraji kaldirirsiniz, cunku bunun yonetimde istikrara etkisi olmayacaktir, yonetim ayri secimle gelecektir ve cogunlugu kazanan tum yonetimi alacagi icin yamali bohca gibi bir yonetim olmayacaktir. Ama bu "tek" parti executive, bol parcali parlemento ile dengelenir, boylece hem kuvvet kontrolu hem de istikrar olur. Nasil ama? Yasadiginiz yerin sistemi boyle.
Baba bu son kararınmı tekrar soruyorum Şubat ayında çİN BORSASININ % 9 düştüğü zamandan beri borsa yorumlarınızda görüşleriniz satmak yönündeydi
bu sefer gerçekten satacakmısınız satmayacakmısınız
cünkü ortam kaos olduğunda satacağım dediğiniz hisseler bir bakıyoruz piyasada tekrar sizin tarafınızdan alınmış gözüküyor
borsa ile ilgili yorumlarınızı lütfen okuyungecmişe dogru
Borsa meselesine aydinlik kazandiralim. Subat ayinda Cin borsasinin dususunu takip eden gunlerde Turk borsasinin dusecegini tahmin etmistim:
http://ekonomiturk.blogspot.com/2007
/03/bir-yigit-bulut-klasigi.html
Bu tahmin sadece 1-2 haftalik mikro vadeli bir tahmin idi. Bizim borsa benim tahminim neticesinde dustukten sonra adini sadece 10 YTL veren bir okuyucuma acikladigim bir hisseden portfoyumun 10%'una karsilik gelen bir miktar kadar satin aldim. Ucuza veriyorlar niye almayayim?
3 Mart tarihinde yazdigim yazida da borsalarin uzun vadeli trendinin yukari yonlu oldugunu belirttim.
10 Mart tarihinde gelismekte olan piyasalarin ucuz oldugunu belirten bir yazi yazdim.
Peki borsada goruslerimin satmak yonunde oldugu nereden cikti? 20 Mart tarihinde yazdigim su ifadeden olmali:
"Cumhurbaskanligi secimlerinden cekinmedigimi belirttim ama butce aciklari benim hic sevmedigim konularin basinda gelir. Ozellikle secimlerden sonra koalisyon hukumeti cikmasi olasiliginin olmasi beni daha da endiselendiriyor. Bunun baskalarini endiselendirmediginin de farkindayim, o yuzden borsa dususe gectigi zaman (bir dahaki yukselisin ardindan) daha muhafazakar bir portfoye gecmenin iyi olacagini dusunmeye basliyorum. Faizler cazip seviyelerde nasilsa."
Yazinin turkce aciklamasini yapayim, ingilizce yazdigim icin pek anlasilmamis olmali. Ne diyorum? Benim icin en onemli gosterge butce aciklaridir, koalisyonlar (ve secim ekonomisi) butce aciklarinin daha fazla olmasina neden olur. Oysa diger yatirimcilar boyle dusunmuyor, o yuzden de elimdeki kagitlari satmak icin onumde daha uzun bir zaman var (Kasim'i kastediyorum). Borsanin yukselecegini ve bu yukselisten sonraki dususte kagitlarimin bir kismini (bir seneden uzun suredir tuttugum kagitlari) satarak daha muhafazakar bir portfoye gececegimi soyluyorum.
Borsa dusecek demiyorum, aksine borsa yukselecek diyorum. Bakin Turkiye'deki hisseler olmasi gerekenden %50 daha ucuzlar. Ucuz olmalarinin bir suru sebebi var, detaylarina girmeyecegim. Ben muhafazakar bir portfoye gectigim zaman bile en azindan portfoyun %40'i borsada olur. Yani en karamsar ortamda elimdeki hisselerin ancak yarisini satarim. Bundan borsa dusecektir anlamini cikarmayiniz. Akli basinda hic bir finansci uzun vadede borsa dusecektir diye tahmin yapmaz. Ben burada buna benzer tahmin yapan yerli yabanci kim olursa olsun dalgami gecmiyor muyum?
Borsadaki agirligimi azaltmam borsanin dusecegini dusundugum anlamina gelmez. Ne anlamina gelir peki? Aldigim riskin altinda bir getiri saglayacagini dusundugum (ama bunu da kesin olarak bilmedigim) anlamina gelir.
Benden ender durumlar disinda borsanin tam olarak ne zaman cikacagini ne zaman dusecegini soylememi beklemeyin, bilmiyorum. Bu konunun "uzmani" Yigit Bulut.
Benden ne bekleyebilirsiniz peki? Borsada ucuz oldugunu dusundugum hisseleri sizlere soyleyebilirim mesela. Bu yilin basinda 10 YTL bagis yapmalari karsiliginda okuyucularima bu hisselerden 3 tanesinin adini verdim. Bunlarin ortalama getirisi IMKB-100 endeksinin cok cok uzerinde gerceklesti.
Neyse yazi cok uzadi. Umarim kafanizdaki karisikligi biraz olsun giderebilmisimdir.
yine tam tersi olacak galiba
https://www.finansonline.com/yazarlar/070427.asp?author=ybulut
Eger Alvin Toffler'in 3. Dalga (Third Wave) kitabindaki terminolojisini kullanacak olursak:
Turkiye'de asker laikligin degil, modasi gecmis "endustriyellesmenin" bekcisidir bu kitaba gore 1. dalga organize tarim, 2. dalga endustriyellesme olarak tanimlanmistir. 2. dalga, robot gibi olan, emir almayi bilen, vaktinde bir yerde olan, "standard" insanlar gerektirir. Nukleer aile bu sistemin olmazsa olmazidir. Yaygin egitim (mass education) bilgi vermek icin degil, fabrikada kullanilmak uzere sartlandirilmak icin icat edilmistir. Demek ki Cumhuriyet egitimi, kultur, ulus standartlastirmasi ile bir endustriyellesme, yani bir 2. dalga bir projesidir.
Fakat 3. dalgada calisma yontemleri degismekte, servis ekonomisi, teknoloji ile birlikte ustten/altta zincir kirilmakta, yasama stilleri nukleer aile disinda bireyin seceneklerini cogaltmaktadir.
Askerler, (farkinda olmasa da) kendilerini 2. dalga yontemlerin savunucusu haline getirmislerdir, ve Turkiye'de halen 1. dalga icinde yasayan pek cok insan olmasi onlari hakli bir savasim icinde olduklari intibaini vermektedir. Fakat tarih, hem dis hem ic etkiler ile, ucuncu dalgaya dogru yol almakta, bu sebeple esas endustriyel tepkiler cagdisi olarak gozukmektedir.
Klasik muzik bile bir "endustriyel" kavramdir. Duzen, alt-ust, hiyerarsi gibi kavramlari barindiran bu olgu, endustrinin pek sevdigi "buyukluk" ile etki yaratmaya ugrasir (cunku o zaman amfi sistemleri yoktu). Fakat bugunun teknolojisi tek kisinin enstruman etkisinin amfi ile arttirip bilgisayar teknolojisi ile isleyip genisletebildigi icin, klasik muzik geri kalmis bir yontem olarak goze carpmaktadir. Sn. Gn. Kurmay baskaninin Milliyet'te cikan kambur bir halde piyano uzerine egilmis (dead man playing) pozu bu analojiyi kacinilmaz hale getirmektedir.
İMKB güne yaklaşık 4bin puanlık düşüşle başladı..
belki de vazgecersiniz bugun hisseleri satmaktan ?
Satmadim hisseleri bugun. Hisseleri satmanin mantigi belirsizlik oncesi sigorta yaptirmaktir. Sigorta primleri cok yuksek olursa sigorta yaptirmamak daha mantikli olabilir.
Ben de bu durumda riski almaya karar verdim. Ayrica elimdeki kagitlarin buyuk cogunlugunu gecen sene Mayis krizi sonrasi aldigim icin satis halinde vergi vermek durumunda kalarak ikinci bir darbe daha yeme durumu oldugunu da farkettim. O yuzden bu fiyatlardan hic bir sey satmiyorum.
Arkdaslar elimde 7-8 bin Tl nakit bulunmakta ve ben bunu degerlendirmek istiyorum sıcak para olarak. nasıl bir iş kurabilirim.ne Yapabilirim sizce ? Görüşlerinizi ve yardmlarinizi Bekliyorum.
Yorum Gönder