Havuz problemi Nasil Cozulur

Havuz problemi nasil cozulur diye merak edenler okusun. Ekonomi teorisinin çözemediği sorunlardan bir tanesi de havuza işeme problemidir. Toplu olarak kullanılan havuzların temizliği açısından son derece önemlidir. Problemin temeli aslında basit bir mantığa dayanır. Mantık asansördeki iki kişi ile üç kişi arasındaki fark gibidir. Eğer bir asansörde iki kişi varsa, bu kişilerden bir tanesi yellenirse, yellenen kişi her iki kişi tarafından da bilinmektedir. Ancak asansörde üç kişi varsa, yellenen kişi hariç, pis kokuya kimin neden olduğu bilinemez. Belki de Araplar bu yüzden iki kişiyi çoğul olarak kabul etmiyorlar. Arapçada çoğul olması için en az üç kişi gerekmektedir diye biliyorum, ama konunun uzmanları, mesela Counteratak hocamız, bu konuda bizi aydınlatırsa seviniriz. Genel olarak bu probleme ekonomide biz “unbearable lightness of farting” diyoruz. Konu hakkında daha detaylı akademik çalışma yapacak arkadaşlara duyurulur.

Manipülasyon Nedir  Borsa Nedir  Hisse Senedi Nedir  Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi  IMF Nedir    Ekonomi Nedir    Kalite Nedir

Havuz problemi de yukarıdakine benzer bir problemdir. Toplu olarak kullanılan havuzlarda havuza işeme problemi tamamen bir otokontrol mekanizmasına dayanır. Örneğin, 100 kişinin kullandığı bir havuzda bir kişi havuza işerse, kalan 99 kişinin bunu fark etmesi zordur. Ancak 100 kişi de aynı şekilde düşünüp havuza işerse, bu fark edilemeyecek olmaktan çıkar, havuzdan pis kokular gelmeye başlar. Havuzun temiz kalması için havuzu kullanan bireylerin sorumlu davranıp, havuza işememesi gerekmektedir.

Türkiye ekonomisini bu havuza benzetirsek, ortada bir gerçek vardır. Havuzdan pis kokular gelmektedir. Yani, muhtemelen herkes havuza işemektedir. Ama kimse sorumluluğu kabul etmemektedir. Tam tersine herkes “bir tek benim işememle bu havuz bu kadar kirlenmez” mantığı kendisi hariç herkesi suçlamaktadır. Suçlamalar bazen, hatta çoğunlukla, havuz görevlisine yöneltilir. Çoğunluğa göre havuzun görevlisi havuzun temizliğinden sorumludur. Havuzdan pis koku geliyorsa bu da tamamen havuz görevlisinin işini yapmadığındandır. Hatta, kimilerine göre havuzdan gelen pis kokuların tek sorumlusu havuz görevlisidir. Oysa, aslında havuzu kullananlar havuza işemeye devam ettiği sürece havuz görevlisinin bu soruna engel olabilmesi mümkün değildir. Hoş, bu arada, havuz görevlisi de çoğunlukla havuza işeyenler arasındadır. Herkesin gözü havuz görevlisinin üstünde olduğundan, havuz görevlisi bir kaç sefer havuza işerken yakalanmıştır da. Hatta kimi zaman havuz görevlileri işi abartarak havuza tramplenden işeme cüretini göstermişlerdir. Havuzda yüzenler birbirini suçlamakla o kadar meşgullerdir ki havuza işeyenler tespit edildikleri halde cezasız kalmaktadırlar. Havuz görevlisi bu insanlara ceza vermeye kalkınca da “sosyal havuz” ilkesi gündeme gelmekte, havuza işeyen işemeyen herkes “eşit mağdur” statüsünde değerlendirilmektedir.

Havuz görevlisi havuza işeme problemini çözemeyeceğini anlamış, başka projeler üretmeye başlamıştır. Havuz eskiye oranla genişletilmiş, büyütülmüştür. Hatta kimilerine özel bölmeler yapılarak ücreti karşılığında temiz suda yüzme imkanı getirilmiştir. Ama zihniyet değişmediği için bu özel bölmeler de kısa sürede kirlenmeye başlamıştır. Asıl gerçek ise değişmemiştir. Havuz pistir. Herkes havuza işemeye devam etmektedir.

Suçlu kimdir?

14 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

SKYTUG;

DİKKAT HAVUZU KİMLERİ KİRLETİP KİRLETMEDİĞİ ANCAK UZUN ZAMAN İÇERSİNDE ANLAŞILABİLİR. BUNU GÖZARDI ETMİYELİM. BUGÜNKÜ DOĞRU 5 SENE SONRA DÜNYANIN EN BÜYÜK YANLIŞI OLABİLİR. VE BİR 10 SENE SONRA TEKRAR DOĞRU OLABİLİR. ONUN İÇİN FİKİRLERİ TARTIŞIRKEN DOĞRUSU BU DİYE FAZLA YÜKSEKTEN ATIP TUTMAMAK GEREKİR BENCE.
BUNLARI NİYE YAZDIM ÇÜNKÜ BU BLOG DA BAZEN FARKLI FİKİRLERDEKİ EKONOMİSTLERİ ÇOK AĞIR ELEŞTİRİYORSUNUZ. MESELA GÜNGÖR URAS SİZLERDEN SIKÇA PAYINI ALIYOR VE ONA BUNADI GİBİ İMALARDA BULUNUYORSUNUZ. AMA TECRÜBEYE SAYGIYI UNUTMAYALIM.SİZLERİ 1-2 AYDIR TAKİP EDİYORUM AMA GÜNGÖR URAS'IN DÜNKÜ YAZISI (İKTİSAT TARİHÇİSİ PAMUK)GİBİ FARKLI BAKIŞ AÇISI SUNABİLENİ GÖREMEDİM.
ZAMAN HERŞEYİN İLACI...

SAYGILAR

Promete dedi ki...

SKYTUĞ'A
büyük harflerle yazmak "büyük şeyler söylemek" anlamına gelmez. Lütfen dikkat.

Baris Bey evladım,
görünüşte havuz kirlidir,asansör **suruk kokuyodur.Rakamlara bakınca kayıt dışı oranları yüzümüzü kızartıyordur. ama herzaman dediğim gibi "hayat güzeldir". Ümitvar olmak lazım gelir. Zannımca yakın bir sürede bu problemler de elbirliğiyle çözülecektir. hatta daha büyük problemler de çözülecektir. Güzel yazınız için teşekkürler. İstifade ettim,ama karamsarlık sezdim. yanılıyor muyum?
:)

Adsız dedi ki...

Baris Bey,

Verdiginiz ornegin bir "oyun teorisi" durumu olarak algilanip, aslinda iseyenlerin farkedilmeyecem nasil olsa dusuncesi ile hareket etmek yerine, topluca yuzenler olarak birlikte hareket etme gerektigi bilinci sizce nasil asilanabilir?

Promete dedi ki...

eklemeyi unutmuşum. arapçadaki çoğul, ikil yapıyla ilgili olarak. Tesbitiniz doğru.
nerde olursa olsun, nasıl olursa olsun 3 ün olduğu yerde anlama/ anlamlandırma sorunları ortaya çıkacaktır. Şüphe kaçınılmaz olacaktır. Mesela Baba,oğul, kutsal ruh.

Adsız dedi ki...

Skytug;
Sn Hacı.
büyük harfleri okuyunca kulağınız mı çınlıyo? capslock başılıymış öle yazmışız.Bu kadar şekilciliğe gerek yok bence. Rahat olunuz.
Yine de Kulakları çok rahatsız ettiysek özür dileriz.

Saygılar...

Adsız dedi ki...

Ergun / ADANA
Zaten sorunda bu ya, herkes havuza sadece kendisinin işediğini sanıyor, oysa tek tek herkes işiyor. İşte o nedenle sorunlar ama her konuda çözülemiyor, oysa önce kendimizi eleştrip, doğru yola sokmamız lazım, sonra etrafımızı...
*** "Ama gerçektende 100 kişilik havuza 1 kişi işerse sorun olmaz" dersek yanlış olurmu acaba.....

Promete dedi ki...

sN.SKYTUĞ'A

BEN İHTİYAR VE köyde yaşayan bir cahilim.kapsklok falan anlamam. ama demem oydu ki, belediye pardon blogger sizin oraya blog hizmeti vermiyo mu? Neden bir tane açıp yazmıyorsunuz? istifade ederiz.
Bahsettiğiniz kulağımın çınlaması mevzusu ise tam bir komedi.

saygılar

Adsız dedi ki...

SUÇLU sistemdir! işemek bahane!??

hem işemek zaruri bi ihtiyaçtır ve belki millet üre ve ürik asitlerin cildi güzelleştirdiğini sanmaktadır, yine zaruriyet kısmına işin bi bakış firlatırsak, sidik torbası gevşekliği nedeniyle havuza girenlerde bir çişini tutamama hadisesi de başgöstermiş olabilir amme ve lakin 100 kişiyi bi havuza dolduran havuz işletmecisinin de bu hadiseyi olasılıklar içinde değerlendirmesi ve tedbirini alması icap ederdi! Sonuç itibariyle insan zayıf bi yaratıktır, çişini tutamayabilir değil mi?

Bu nadide açıklamalarımla bana da bir gün nobel sosyoloji ödülünü verirler belki ( diye kader kime şikayet edeyim seni de derim ayrıyeten!)

Adsız dedi ki...

Sn Les Chemins De La Liberte,
Yorumunuzdan sizin de havuza sidik katkısı yapanlardan olduğunuz anlaşılıyor. Hayır, suçlamıyorum. Ama bu yazıdan sonra hala hiç üzerinize alınmayıp "suçlu sistemdir" demek, savunma mekanizmasından başka ne olabilir ki!
Bilmiyorum belki ileride size de Nobel Ödülü verebilirler, bu benim için bir anlam ifade etmiyor. Ama benim gönlümden size "Sidikli Lale" ödülünü vermek koptu.
" 'Havuz işletmecisi' tedbirini alsaydı, kardeşim" demekte ısrar ediyorsanız, lütfen sizi bizim havuzumuzdan çıkmaya davet ediyorum.
Başka bir havuzda istediğiniz kadar işeyebilir, hatta isterseniz s..abilirsiniz de, bu beni ilgilendirmeyecektir(Dikkat! Irkçı ifade değildir). Ama bizimle aynı havuzda olduğunuz sürece "sidik torbası gevşekliği" vuku bulmasın bi zahmet.

meltem k.

Adsız dedi ki...

işedim ben de azıcık...en sonuna söylettiniz...

Adsız dedi ki...

Meltem Hn,

Sizi çok sarkastik buldum yahu!!

IRONI diye bişeyin farkında olma ihtimalinizi sormayı akıl ettim şimdi??!!

Hiç tercüme yapmamış olanlardansınız belli! Yoksa herşeyi sözlük anlamına göre değil cümlenin bütününe göre de algılardınız! hatta benim yazımın durumunda hiç yazılmamış kelimeler bütününde de diyebiliriz! ki şimdi siz bunu da havuz problemi bakış açınızla algılarsınız(mı acaba?)

Hem atalarımız ne demiş anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az!!

Son olarak bu havuz sanırım size ait değil ve ayrıca nadide bir şarkımız da der ki: hür doğdum hür yaşarım size ne size ne???!!

Bu arada ben her gün 45 dakika yüzerim ama devlet havuzunda değil ( zaten Türkiye'de mevcut değil!)

Ve genelde s...mak eylemini olması gerektiği gibi yüz numeroya yaparım! işemek eylemi de gereken yerlere yapılmaktadır! artık siz kafanıza göre gereken yer nedir açıklarsınız!

Saygılar, sevgiler...

Adsız dedi ki...

Havuz sorununa daha once bir cozum bulundugunu gormustum. Suya konulan kimyasal bir madde, sidik ile karsilasinca kirmizimsi bir renk vermekteydi, bu sekilde isini goren kiside digerlerine teshir edilmis oluyordu. Kisinin utancindan yerin dibine girme ihtimali olusuyor, bu durumda. Bunun bir benzerini Maliye Bakanligi vergi kaciranlar icin duzenlemisti, yuzsuzler listesi adi altinda, fakat halkimizda ar damari catladigi icin kimse gocunmadi. Teshir bir care gibi gorunsede Turkiye'de buda ise yaramiyor...

kkakoz dedi ki...

havuza işeyenler bencil oldukları için şuçludurlar. Ancak insanların bencil davranmasını sonsuza kadar engellemek imkansız olduğu için havuzun temizliği havuz görevlisinin sorumluluğundadır. Görevli, insanların havuza girdiğinde bencil olmamasını sağlamak zorundadır. Bu konuda alacağı önlemler hakkındaki görüşlerimi kendi blogum olan oyunkurdu'nda yayınlamış bulunuyorum.

Saygılar,

birisi dedi ki...

"Havuz sorununa daha once bir cozum bulundugunu gormustum. Suya konulan kimyasal bir madde, sidik ile karsilasinca kirmizimsi bir renk vermekteydi, bu sekilde isini goren kiside digerlerine teshir edilmis oluyordu. Kisinin utancindan yerin dibine girme ihtimali olusuyor, bu durumda." demiş anonymous yorum yazan zat-i muhterem.

Fakat komik şekilde Türkiye'de bu uygulama bile işe yaramayacak şekilde işletilmeye çalışılıyor. Bu uygulama, oyuncuların ancak havuza katılan kimyasal madde oyunculara bildirilirse işe yarar. Kimyasalın farkındaki zat işer ise sorumluluğu da almış olur. Fakat insanları gizli kameralarla gözetleyip sonra yanlış bir hareketlerinde üzerlerine atlamak en basit ifadesi ile etik değildir. Tekrar formalize etmek gerekirse, insanlara yanlış yapabilecekleri ortamlar yaratıyormuş gibi yapıp onları enselemek ahlaki olarak sorgulanması gerekli bir eylemdir. Çünkü biliyoruz ki, her insan belli koşullarda hata yapmaya meyilli olabilir. Önemli olan kimin en erdemli olduğunu bulmaya çalışmak değil, insanlara hata yapmak İSTEMEYECEKLERİ ortamlar yaratmaktır.

Hemen Türkiye'de bu duruma ters gayri ahlaki bir örnek vereyim. Köşebaşlarında ceza yazmak için saklanmış bekleyen polis arabaları.

Saygı benden...