Oncelikle Newcastle ilginc bir sehir, 10 sene once gitmistim, halkin iki tane eglencesi var, barlar ve futbol takimi; milletin yarisi uzerinde futbol formasiyla sokaklarda dolasir.
Manipülasyon Nedir Borsa Nedir Hisse Senedi Nedir Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi IMF Nedir Ekonomi Nedir Kalite Nedir
Emre'ye de soyleyecek tek sozum var. Bi saniye dusundukten sonra soyleme geregi hissetmiyorum bile. Bunu haber yapmamin sebebi bu degil zaten, haftasonu komedisi. Senem Erdogan isimli bir okuyucu bu habere su yorumda bulunmus:
"Ekim ayında yaşandığını iddia ettikleri olayı basına yansıtmak için Bolton kulübü yetkilileri neden bu zamana kadar beklemişler acaba?!Emre Belözoğlu'nun sarfettiğini iddia ettikleri “s... maymun”,cümlesindeki "S" harfi ile başlayan noktalı alana uygun herhangi bir ırkçı hakaret bulamadım şahsen.Tüm bunlardan sonra,Emre'ye seslenmek istiyorum;Şurası çok açık ki İngiltere'de üzerine oynanan saha dışı ciddi oyunlar var Emre!Kariyerinin baharındasın.Acilen başka bir lige transfer kararı almalısın"
Senem hanim, sakin S ile baslayan kelime SALAK olmasin, irkci ifade "maymun" Allah'in gerizekalisi!!! Bu cumlede kullanilan gerizekali ifadesi irkci bir ifade olmayip, irkci olan ama irkci oldugunu bile bilmeyen zeka ozurluler icin kullanilan bir betimlemeden ibarettir. Emre salagi da insallah cikip da "ben maymun dedim, bunun neresi irkci bir ifade yahu" demez, derse de hic sasirmam yani. Ulkenin devlet bakani cikip da kendi futbol takiminda oynayan futbolcuya "yamyam" derse, gerisini siz dusunun. Ama olsun , biz sevdigimizden oyle diyoruz.
Not: Komplo teorisi yorumu da (uzerine oynanan saha disi ciddi oyunlar var Emre!) gozumden kacmadi ama bu bizim isimiz degil zaten, Izlenimler bu ise bir el ativersin.
38 Yorum Var.:
emre niye salak oluyor burada ben onu anlamadim? yarin sucsuz oldugu meydana cikarsa ne hissedeceginizi merak ediyorum.
Yok, bu sitenin bazı okurlarının zeka seviyelerinde sorun var. Yahu adam Senem Hanım'a salak diyor, anlamadın mı? Emre'nin sarf ettiği ilk sözcüğü ise biraz daha açarsak belki anlarsınız: S.kt.r. Daha da anlamadıysanız yuh!
Bu arada yazıyı okurken gülmekten altıma işeyecek hale geldiğimi söylemeyi unuttum. Emre'nin suçsuz çıkması ihtimaline gelince, pek ihtimal vermiyorum. Futbolda süper bir yetenek ama terbiye özürlü bir kişi olduğu aşikar. Oynadığı her milli maçta, şimdi kırmızı kart görecek diye yüreğim ağzıma geliyor.
"Senem hanim, sakin S ile baslayan kelime SALAK olmasin, irkci ifade "maymun" Allah'in gerizekalisi!!! Bu cumlede kullanilan gerizekali ifadesi irkci bir ifade olmayip, irkci olan ama irkci oldugunu bile bilmeyen zeka ozurluler icin kullanilan bir betimlemeden ibarettir. Emre salagi da insallah cikip da "ben maymun dedim, bunun neresi irkci bir ifade yahu" demez...."
2. ve 3. yorumun sahibi arkadaş; yukarıda alıntıladığım kısımda da açıkça görülmektedir ki Senem Hanım'a yakıştırılan sıfat "gerizekalı",Emre'nin adunın arkasına eklenen sıfatta "salağı"...
Bu durumda ilk yorumunuzdaki ilk cümlede iddia ettiğiniz savı da ikinci cümlede ispat etmiş oluyorsunuz...
Emre benim icin 2000 yilindaki UEFA kupasi finalinde gordugu kirmizi karttan beri salaktir. Suclu bulunup bulunmama meselesine gelince. Suclu bulunmasa bile bu stigma hayati boyunca pesini birakmayacak. Suclu bulunursa muhtemelen Turk medyasi "gunah kecisi" olarak lanse edecektir Emre salagini. Beni de cok ilgilendirmeyen bir durum bu, ne bulunursa bulunsun, yazinin ana konusu Senem Hanim ve onun gibi dusunen milyonlarca Turk insanidir, onemli olan budur.
ha anladim, insan bir hata yapinca hayati boyunca salak oluyor.
tesekkur ederim aciklamaniz icin..
Emre'de o zamandan bugune bir degisme gordugumu soyleyemem; son ithamlar Emre'nin iyiye degil kotuye gittigi yonunde isaretler veriyor. Suclu/sucsuz karari aciklandigi zaman tekrar konusalim.
Ekonomix
"Emre benim icin 2000 yilindaki UEFA kupasi "finalinde" gordugu kirmizi karttan beri salaktir."
Emre, UEFA Kupası finalinde değil, yarı finalinde 2-2 biten İngiltere'deki Leeds maçında kırmızı kart gördü...UEFA Kupası finalinde kırmızı kart gören Hagi idi...
Bu durumda salak olan "hala" Emre mi; yoksa Hagi mi? :)
Irkçı olmayan mı kaldı yahu! sadece joint the club diyesim gelmekte...
( aman şimdi millet beni de yanlış anlar, ırkçıyım falan zanneder! Yukarıdaki cümle ironiktir, yanlış anlama kapasitesi olanlara duyrulur!)
senem hanim hakli. ornek vererek aciklayayim.
birine "gerizekali sarisin" dediniz mesela. o da size "neden bana hakaret ediyorsun" diye sormus olsun. siz ona soyle cevap verirseniz: "sarisin hakaret degil ki" bu ironik bir cevap olur ve gerzekali kelimesini o insan icin hakaret kabul etmediginizi gosterir.
senem hanim da maymun bence "irkci" bir hakaret degildir demek istemis. hakikaten de bizim toplumumuzda siyahileri maymuna benzetme gibi bir irkci hakaret görülmez, bunlar daha cok avrupa kültüründe olan seyler. ama senem hanimi anlamak icin de ironiden anlamak gerekiyor biraz.
emre bu lafi ettiyse bile kendi kulturu cercevesinde degerlendirilmeli. sizin dediginiz gibi cikip bunun neresi irkci hakaret derse bu onun salakligini degil o lafi irkci niyetlerle soylemedigini gosterir. avrupadaki nazi kulturune yabanci olmak salakligin degil durulugun gostergesidir. tabi gercekten de bu lafi ettiyse. herkes sucu ispatlanana kadar masum sayilir.
yamyam olayina gelince kem soz sahibine aittir. o istisnanin baska ornegini hatiramiyorum ben turkiyede. bir adam yuzunden milyonlarca insana camur atmak hos degil.
son olarak her futbolcu kirmizi kart gorebilir. degil uefa yarifinali, dunya kupasi finalinde de gorebilir. bir futbolcunun kirmizi kart gormesi sizin icin satin aldiginiz hisselerin dusmesi gibi siradan sayilabilecek birsey. sizden turkiyenin az yetistirdigi insanlari karalamanizi degil emre kadar turkiyenin tanitimina katki yapmanizi bekliyoruz.
"emre bu lafi ettiyse bile kendi kulturu cercevesinde degerlendirilmeli"
Sadece Emreyi'mi?Darbeleri,aydınlarımızı sokak ortasında arkasından vuranları, "Ermeni gibi üstüme geliyor" diyen Diva(!)larımızı,O.... çocuğu der gibi Rum çocuğu diyenleri.
Değil mi ,bütün bunları ve benzerlerini "kendi kültürümüz çerçevesinde" değerlendirmeliyiz.
Eğriye eğri doğruya doğru,bizde renk veya şekle bakarak ırkçılık yoktur yapılmaz hatta akla bile gelmez.Onun için şu Senem Hanım maymun lafında bir ırkçılık bulmuyor.Ama bu o lafın ırkçı olmadığı anlamına gelmez.Hiç unutmuyorum bundan 25 sene evvel bir Zenci(yamyam !!!) maskesi bulmuş onu suratımıza takıp sokaktan geçenleri korkutuyorduk ve bir Arap arkadaşımız da vardı.(O zamanlarda İstanbul'da Arap turist akını vardı) ve biz maske takan arkadaşa Zenci veya yamyam değil de "Arap" diyorduk.Ve o Arabi çocuk bize "O Arap, ben Arap olmaz" diyerek rahatsızlığını anlatmaya çalıştı. Gerçekten hiçbirimizin ırkçılık yaptığı yoktu ama sonuç ortadaydı.
Bizde olan ırkçılık husumet beslediğimiz milletlerin adlarını hakaret eder gibi kullanmakla sınırlı ama bu da diğerlerinden aşağı değil bence.Her ne olursa olsun bize yakışmıyor...
dragut@gmail.com
oyun oynayan ucbes "cocuk" mu temsil ediyor turk milletini?
yoksa mesela siyahi oyunculara fazladan sempati besleyen besiktas tribunleri mi?
zencilere turkiye'de bircok zaman sirf derilerinin renginden dolayi sempatiyle bakilmistir. hicbir bati ulkesi bu konuda bize ders vermeye kalkacak sicile sahip degildir. hele ingiltere...
(bu arada "zenci" kelimesi de asagilayici bir ifade degildir, sadece uzerinden irkcilik sendromunu atamamis kotu hatiralari olan bati ulkelerinde eski ifrati telafi etme adina tefrite dusulerek "negro"nun kullanilmasina hos bakilmiyor)
konunun darbelerle ve aydinlarin vurulmasiyla (vurulan aydinlarin hemen hepsinin turk oldugunu dusunerek) alakasini ise bir ara cozmeye calisacagim.
ermenilere atilan lafla irkciligin alakasi yoktur. tarihte yasanan olaylarla alakali birsey bu.
birinci dunya savasi yillarinda savastigimiz toplum azeri olsaydi "azeri gibi ustume gelme" diyecektik. keza kirgiz ya da kazak olsaydi da oyle. ermenilerle yuzyillarca kardes gibi yasadik sonucta...
"Kendi kültürü çerçevesinde değerlendirilmeli lafı"; Emre ile darbeler ve aydınların vurulması arasındaki bağlantıyı bana kurduran.
Nedense bana çok tanıdık geliyor,kendi kültürü,kendi özelliği,ülkemizin kendine has şartları vsvsvs.Bence ortada kendi kültürümüze ait bir şey yok iyi ya da kötü doğru ya da yanlış hayır veya şer evrensel kavramlar,bizede başka başkasında başka olankavramlar değiller.Bizde kötü olan başka yerde iyi ya da tersi yok.Küfür heryerde küfür ,Bir İngiliz'in mother fucker demesiyle bizim maymun dememiz arasında ya da bizim mukaddesatımıza küfredilmesi ile siyahi ırktan birine İngiltere'de maymun denmesi arasında bir fark yok,zarfı ne olursa olsun mazrufları bir!Hepsi küfür kiminin menşei farklı kiminin hedefi,kiminin etkisi kiminin derecesi.
Bilmemek belki mazeret ama fucking monkey diyen herkes bunun hem küfür hem de ırkçılık olduğunu bilir. Ha ben Emre'nin dediğini sanmıyorum ;küfretmiştir belki ama herhalde maymun dememiştir.
Çocukken söylediklerimizin ülkemizi temsil ettiği fikrine gelmeniz ise tamamen yanlış anlamanız.Ben çocuk masumiyetiyle bir şeyi söylemek ile Senem Hanım'ın saflıkla maymun ifadesindeki ırkçılığı anlamamasının arasındaki analojiyi kurmaya çalışıyordum kendimce.
Tarihte bir şey yaşadık diye o milleti bilumum olumsuz şeyin öznesi yapmak neden anlamdım.Hoş diyecek olsam, Timur gibi üzerime gelme derdim.Ondan daha fazla bize zarar veren yoktur herhalde.
dragut@gmail.com
yazılacak cok sey var ya, neyse. zma
"nasyonalizm (kavmiyetcilik/ irkcilik) bütün diğer 'izm' ve ideolojiler gibi bu topraklarda karşılığı bulunmayan bir deli gömleği"
bu konu uzerinde durusumun tek sebebi de bu topragin insaninin istina sayilacak marjinal gruplar disinda (sayilari asla milyonlarla ifade edilemez) boyle seylere meyilli olmamasidir.
yukaridaki mesajdaki alinti aslen cemil meric'in ve 19.2.2007 tarihli zaman gazetesi ekonomi yazari ibrahim ozturk'un yazisindaydi.
Mehmet Demirkol Milliyet'te aynı konuyu işlemiş:
Anladıysam arap olayım
Bazı alıntılar:
"Türkler yapmaz !
Bir hata işlersem, sizin günahınız ne ki üstünüze alınıyorsunuz suçu!
Çıfıt (argoda Yahudi) çarşısı gibi neden bahsettiği belli olmayan, gavur parasıyla 5 para etmez bir gazete bir iddia atıyor ortaya. Herkeste bir infial. Türkler ırkçılık yapmaz!
Ne demek bu Allah aşkına! Kimse Türkler ırkçılık yapar demiyor ki! Bir adam ırkçı tavırlarda bulundu deniyor. Ve evet o Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı!
Çıkıp Emre bunu yapmaz, Mehmet bunu yapmaz desek anlayacağım. Ama Türkler bunu yapmaz ne demek?
Emre misal bir azınlıktan olsa ne diyeceğiz?
-"Türkler öyle şey yapmaz. A dur ya! O şu azınlıktandı di mi! Tamam yapabilir" mi?!
-İşte .... dölü ne olacak mı diyeceksiniz?
Olur mu böyle bir şey!
Ve ayrıca nereden biliyorsunuz! Bizden birilerinin, ayrımcılık yapmadığını, yapmayacağını!
Kaçımızın mahallesinde başka ırktan, milletten, mezhepten insan var da biliyorsunuz ayrımcılık var mı yok mu?
Hangimiz Tarlabaşı'ndaki Afrikalılara gidip sorduk ki, ne yaşıyorlar?
Misal Milli Takım'da azınlıklardan futbolcu var mı şu anda?
Varsa neden açıklamıyor! Neden? Söylesenize neden çekiniyor! Bizde ayrımcılık yok ki! Biz yapmayız öyle şey. Senin toprağında senin okullarında yetişmiş, senin Milli Takım formanı gururla giyen bir çocuk varsa. O Emre kadar benim kardeşimdir! Ama ona bile güven veremiyorsun, onu bile rahatlatamıyorsun!
Söylesene neden kardeşim, neden?"
"Misal Milli Takım'da azınlıklardan futbolcu var mı şu anda?
Varsa neden açıklamıyor! Neden? Söylesenize neden çekiniyor"
yazi zaten komik de burasi tam kopardi. heyecanli heyecanli "neden ha neden cabuk soyleyin" moduna girmis arkadas.
niye aciklasin kimse sormadiktan sonra?
mehmet demirkol bu cagriyi yapti ya, pazar gunu bir futbolcu telegole sebepsiz yere baglanip "biliyor musunuz ben aslinda kurdum" filan der artik.
adnan aybaba da "vay anam ay serhat duydun mu ya, cocuk kurtmus, bunca yildir bizden saklamis" der. turgay seren olsaydi ondan da zamaninda ali sami'ye verdigi tepkiye benzer birsey beklerdim. "eben turk muydu bari" diye sorabilirdi mesela.
su spor adamlari da ciddi konulari sulandirmaya birebir hakkaten. (ziya kaptani ayri tutuyorum, ondan daha cok "saygimiz vardir" gibi birsey demesi, ardindan da cilingir sofrasi esliginde hepimiz kardesiz turkusuyle isi tatliya baglamasi beklenir)
Sayın Yorumcular,
Türk halkında yaygın olan (tüm uzun boylular şöyledir türü) genellemeci yaklaşımı, "ötekileri" hor, küçük, aşağı vs. görme özelliklerini inkar etmemek lazım. Hele hele Rum, Ermeni, Yahudi vs. kelimeleri düpedüz hakaret ve küfür olarak kullanma iğrençliğini nasıl ama, fakat, şurası şöyle diye savunabiliriz?
Bu durum batılı anlamda bir ırkçılık değil düpedüz gerzeklik, kendisi bir halt olmadığı halde başkalarıyla alay etme anlamında bir hastalıktır. Milliyetçi, yurtsever olmakla ilgili de değildir. Maalesef bizde ahmak ve cahil olmak milliyetçi olmanın gerek (kimi zaman yeter) şartı olarak algılanıyor. Neticede ortaya başka ırk ve dinleri herhangi bir gerekçe olmadan (ki zaten olamaz) genelleyip küçük gören embesil bir karakter çıkıyor.
Bu konularda fazla savunmacı davrananları titreyip kendilerine dönmeye davet ediyorum. Emre bunu yapmışsa yapmıştır, cezasını çeksin, bizi zerre kadar ilgilendirmez. Hatta iyi olur, ibret alınır.
Ermenilere Ermeni Dölü, Rumlara "o... Çocuğu" anlamında Rum Çocuğu diyenlerin de birkaçını hakaretten içeri tıksalar, 301. madde Türk Vatandaşı olmasına rağmen küfre maruz kalan azınlık vatandaşlarımız için de tersten çalışsa çok güzel olur.
Terbiyesizliği, cahilliği, ahmaklığı müdafaa etmeyi, yani olması imkansız şeyle uğraşmayı bırakmak lazım.
FST
İzlenimler
dqsgpcmüdafaa ettigimiz şey terbiyesizlik değil, terbiyesizlikle ırkçılığın karıştırılmasıdır. bir de marjinal sayılabilecek kadar az insanların toplumun genelini temsil ettiğinin iddia edilmesi. kimseyi toptan savunmuyoruz, herkesin toptan suçlanmasına da karşıyız. yani karşı çıktığımız şey tam da sizin şikayetçi olduğunuz genelleme olayı.
yazınızda o kadar saçma bir yorum var ki m. demirkol'dan bile komik. demişsiniz ki:
"Ermenilere Ermeni Dölü, Rumlara "o... Çocuğu" anlamında Rum Çocuğu diyenlerin de birkaçını hakaretten içeri tıksalar"(...)
Ermenilere Ermeni dölü demek, Rumlara Rum çocuğu demek hakaret değildir. Bunu hakaret zanneden insanın aklında Ermenilik aşağılık birşeydir. (döl kelimesine de takılmayın, anadoluda çocuk yerine kullanılır. bana bir teyze zamaninda sen kimin dölüsün demişti sadece tanımak maksadıyla) Mesela bir kadına "kadın" derseniz hakaret etmiş olmazsınız. Amerika'da "negro" lafını kullananlara tepki gösterilmesi beyinlerinde hala bu aşağılık biasları taşıdıklarındandır.
Eğer derseniz ki niyetine göre değişir, niyetin tespiti gibi birşey yoktur hukukta.
bir de şu var:
"Neticede ortaya başka ırk ve dinleri herhangi bir gerekçe olmadan (ki zaten olamaz) genelleyip küçük gören embesil bir karakter çıkıyor."
gerekçeyi söyledik. rumlara olan tepkiyi kıbrıs'ta, araplara olan tepkiyi 1. dünya savaşında, ermenilere olan tepkiyi yine 1. dunya savaşında ve abd temsilciler meclisinde arayın. hakaret kesinlikle tasvip edilmeyecek bir davranış ama bu davranışı gösterenleri anlamamakta (haklı bulmamakta demiyorum) direnmek de tasvip edilecek birşey değil.
ha bir de şu var; bazı uyanik turkler de birşeyi tartışırken şunu yapar. karşı tarafın söylemediği şeyi söylemiş gibi gösterip onların söylemediklerine cevap verir. bunlar da marjinaldir. butun turkler boyledir denemez.
anlama problemi olanlar için biraz daha açıklıyorum.
birşeyi savunmak başka, sebebi şudur demek başkadır.
başka milletlere edilen küfürlerin sebebi ırkçılık değil, onlarla olan husumetlerdir. ırkçılığın tanımını bilmeyenler için wikipedia'dan alıntı:
"Irkçılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir."
eğer ermenilere ve diğerlerine olan "yanlış, abartılı ve cahilce" tepkiyi ırkçılığın sonucu gibi sunarsanız, sapla samanı karıştırıyorsunuz demektir.
Sayın Anonim bey/hanım,
Hamdolsun Ermeni dölü, Rum Çocuğu, Çingene Tohumu, Çıfıt, Arap ile ne kastedildiğini anlayacak çapta bir adamım, bunların niye söylendiğini de biliyorum. I. Dünya savaşında olup bitenlere girerseniz zannettiğinizin aksine siz zararlı çıkarsınız.
Stadlarda ipsipsiz sapsız ayak takımının "ayağa kalkmayan Ermeni olsun" türü tezahüratlarını paylaşanlar öyle azınlık filan değildir. Bütün Türkler böyle değildir ama Türklerin içinde bu kanaate sahip olanlar en azından yasal takibata uğramamakta ve alenen kınanmamakta, hatta yerine göre takdir edilmektedir.
Sonra, verdiğiniz ırkçılık tanımı tam da Türkiye'de genel olarak kabul edilen milliyetçilik tanımı ile örtüşmektedir. Türkiye'de doğal sebeplerle Türklerin diğer insanlardan üstün olduğuna inanılır, devletimizin resmi ideolojisinde de bu kabul geçerlidir. Türk Tarih tezini, Güneş Dil Teorisini ve 1930'ların Türkiye'sinde olup bitenleri biraz okursanız daha iyi anlaşırız. Türk milliyetçiliğinin bugüne de intikal eden o dönemki temeli resmi olarak, kan, ırk, üstünlük milliyetçiliğidir. Eh, Nazi Almanyasını, Faşist İtalya'yı düşünürseniz o dönem açısından bunun çok da eleştirilecek bir yanı olmayabilir, sonuçta dünyada böyle bir eğilim var, orası öyle ama bu bir gerçek sonuçta.
Bu konuda şu linki tavsiye ederim.
Şimdiki nispi saldırganlık ve bol miktarda alınganlığımıza gelince, bunun sebebinin büyük ölçüde son 200 yıldır Türklerin diğer unsurlara karşı hiçbir işe yaramama psikolojisine girmeleri olduğunu düşünüyorum. Gerek Batılıların, gerekse Azınlıkların karşısında küçük düşme sebebiyle hınç biriktirmişiz gibime geliyor.
Düşünün herkes, ticaret, sanayi, sanat vs. birşeylerde mesafe kat etmiş, siz 6 asırdır aynı yerde saymış, sefer zamanı asker, diğer zamanlarda İstanbul'daki saraya yiyecek, giyecek üreten teba, hiçbir yeteneği olmayan köylü olmuşsunuz. İstanbul ve merkez iflas edince de ortada kalmışsınız. Ondan sonrası malum, gayri müslim unsurları dışarı sürüp ellerindeki birikimi Müslüman unsurlara aktararak sermaye sağlama amaçlı İttihat Terakki politikaları, daha sonraları Varlık Vergisi vs. Ne yapalım, tarih böyle, olaylar bu şekilde cereyan etmiş ama bugünü anlayabilmek için geçmişi de bilmek gerekiyor.
Bunlarla ilgili okuyun biraz, herşeyi detaylı yazmaya kimsenin vakti yetişmez. Hele kuru demagoji, mesnetsiz boş lafa, kerameti kendinden menkul slogana cevap vermem mümkün değil.
Selamlar.
FST
Linki yanlış vermişim
Şu Olacak
FST
Merhaba,
Konuyla ilgili ben de birkac sey söylemek istiyorum. Birincisi FST Bey’e:
Düşünün herkes, ticaret, sanayi, sanat vs. birşeylerde mesafe kat etmiş, siz 6 asırdır aynı yerde saymış, sefer zamanı asker, diğer zamanlarda İstanbul'daki saraya yiyecek, giyecek üreten teba, hiçbir yeteneği olmayan köylü olmuşsunuz.
Yorumunuz hakkinda fazla tartismak istemiyorum ama tipik bir sig Türk aydini yorumu olmus. 6 asirdir Osmanli’nin/Türkler’in yerinde saydigi ve “köylü yiginlari üretildigi” türü cetinaltanvari bir yorumu neye dayanarak yaptiginizi merak ediyorum gercekten. Hangi parametreyi temel aldiniz 1400’den beri yerimizde saydigimizi ölcerken? Ha son 100-200 yil falan deseniz anlayacagim, ama son 600 yil biraz abarti olmus.
Yurtdisindan bakinca Türkiye cok geri kalmis bir ülke olarak gözüküyor, bunu belirteyim. Genel anlamda Türkiye geri kalmis bir ülke midir? Bence mütemadiyen ulasmaya calistigimiz Bati ile kiyaslandiginda evet, buna da tamam. Lâkin böyle „bizden adam cikmaz, zâten Osmanli’da ganimetten gecinen köylü yiginlarindan ibaretti“ türü yorumlar en hafif tabiriyle yersizdir. Inanin bazi konularda bu ülkenin vatandasi olmaktan hicap duymaniza yol aciyor kimi yasananlar (simdi kimi gerzekler yurtdisina cikmissin, vatan haini, cik vatandasliktan kal orada diye atlayacaklardir), bir süre sonra ülkenizin durumunu suratiniza soran gözlerle bakan ecnebilere aciklamaya calismaktan yorgun düsüyorsunuz. Ancak ben bu ülkenin tarihine, veyahut son 6 asirina bakinca –hamasî geyikler bir kenara- yerinde saymis bir ülke görmüyorum. Cok daha iyisi olabilir miydi? Elbette olurdu. Ama ma’azallah cok daha kötüsü de rahatlikla olabilirdi.
Türkiye’de irkcilik olmadigi muhabbeti de pek cok konu gibi arastirilmadan beynimize cakilmis konulardan biridir, o yüzden önce „Ermeni dölü“ diye küfreder, sonra „kardesim Türkiye’de irkcilik yok, ben bunu irkci bir amacla söylemedim“ deriz. Bunun nedeni Türkiye’de genel anlamda bir irkcilik bilinci olmamasidir. Avrupa’daki fasist ülkeler 2. Cihan Harbi sonrasinda kültürel anlamda irkcilik bilincini irdelerken Türkiye’de Inönü turanci kadrolari son derece kivrak bir manevrayla iceri tiktiriyordu. Dolayisiyla bizim irkcilarimizla bir türlü sosyal/kültürel mânâda hesaplasmamiz mümkün olmadi zannimca. Gene bu nedenden ötürü Türkiye’de irkcilik tam anlamiyla nedir, neleri kapsar vs. bilinmiyor. Bu durumda bir taraftan „Ispanya’da engizisyondan, Almanya’da nazilerden kacan Yahudiler’e kucak actik, Fatih Rum Patrikhanesi’nin hamisiydi“ söylemini ezberlerken bir taraftan da –daha önce gene yazdigim gibi- Nihat Genc gibilerinin internet sayfalarinda Hitler’in Kavgam kitabi fasikül fasikül indirilebiliyor. Millet Hitler gibi bir gerizekaliyi büyük düsünce adami falan sanabiliyor. Bombok bir egitim sisteminin icinden gecmis, irkcilik konusunda tek bildigi „Türkiye’de irkcilik olmadigi“ olan zümre de Kavgam okuyup bu düsünceleri özümseyebiliyor.
Dolayisiyla uzun lafin kisasi Türkiye’de bilhassa 1980 sonrasinda yeseren, Kürt sorunu ile dallanip budaklanan ve benim kanaatimce son 20 yilda giderek kesiflesen bir irkcilik söz konusu. Fakat bu „icsellestirilmis irkciliga“ maalesef irkcilik mefhumu hakkindaki bilgi ve görgümüz sifira yakin oldugu icin bir türlü isim koyup tedbir alamiyoruz.
Aslinda bu tür bloglarda isim falan vermeden yazanlara fazlasiyla olumsuz bakarim, dolayisiyla âdetim olmayarak yukarida Cemil Meric hakkinda yazilan bir noktaya da degineyim: Cemil Meric 1984’te fiilen öldü. Türkiye’nin yetistirdigi bence en büyük filozoflardan biriydi, fakat 1980 ve öncesi söyledigi Türk cografyasinda irkcilik söylemleri 1980 sonrasi, hele de 2000’ler Türkiye’si icin hicbir sey ifade etmiyor ne yazik ki.
Saygilar, sevgiler.
Cüneyt
merhaba,
demek istediklerimi kendi şahsımda özetleyeyim ki bir alınganlık ve hakaret taşımadığı net olsun. "Irkçılık" deyin "milliyetçilik" deyin "kavmiyetçilik" deyin ben bunları anlamakta zorluk çekiyum.
Benim sekizinci, on sekinci vsvs. (istediğiniz kadar eskiye götürebilirsini) büyük büyük dedemin yada anneannemin kimlerle yatıp kalktığı kimlerle beraber olduğunu bilemiyorum. Bu bağlamda çetelesi tutulan bir kişi varsa dünya üzerinde bizi aydınlatsın. Yine bu bağlamda ingiliz fransız türk ermeni yada bir başka kimlikte olduğunu söylemenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Biz türkler övünmezmiyiz orta asyadan kalkıp viyanaya italyaya kadar dayanmakla. Eh itiraf edelim ki atalarımız "pasif" değildi.Mesir macunu bizim icadımız.:)
Bu noktadan sonra, "ben türküm" demenin tamamen mantıksız bir şey olmadığını da belitmek isterim. Eğer bir sistem bir devlet kurmuşsanız bir coğrafyada,"Ben türküm" "ben fransızım" demek gerekir. Zira var olan devletin bekası için bu şarttır. Tabiki devlet sadece "ben türküm" demekle var olmaya devam etmeyecektir. Çalışkan olmak, üretken olmak vs. erdemleri gözden kaçırmamak ama bu arada "türklüğe" yapılan vurgunun dozajını her zaman için makul seviyede tutma bilincinide akıldan çıkarmamak gerekliliğine inanıyorum.
hasılı kelam; Ben türrküm ama atalarımın cinsel tecrübelerini de çok merak etmiyorum.
saygılar. hürmetler.
"türklüğe" yapılan vurgunun dozajını her zaman için makul seviyede tutma bilincinide akıldan çıkarmamak"
ifademi tarihi iki olayla biraz daha açmak isterim. Hitler almanyası aşırı doz bir ırkçılıkla dersini almıştır.Okkalısından şamarı yemiştir. Aman Dikkat.
diğer konu: Ermeniler eğer basbas bağırıp "siz türksünüz bizi kestiniz" diyorlarsa onlara " ewet biz TÜRKÜZ demek gerekir. Ama bu yeterli değil haliyle. Uluslar arası lobi, PR çalışmalarıyla mı yoksa tarihin objektif(?)(nasıl olacaksa)olarak tekrar yorumlanmasıyla mı, çok çalışarak mı, ekonomik anlamda daha da güçlü olarak mı, her nasılsa bu tür sataşmalara gerekli cevap verilmelidir.
Cüneyt Bey,
600 sene demem kabaca Anadolu'da istikrarlı bir yapının oluşmasına işarettir ki bahsettiğim durumun ortaya çıkışı açısından bu tespiti mahzurlu görmüyorum. 100-200 sene tam tersine o yapının çözülmeye başladığı, dolayısıyla bugünkü problemlerin de temelinin atıldığı dönemdir. Bunun sığlıkla, falanca yazarla bir alakası yok, hiç de karmaşık olmayan bir gerçek.
Yalnız tarzınızı hoş bulmadığımı belirteyim. Maalesef çok bilmiş şekilde üst perdeden fetva veriyor ama tutup muğlak laflar ediyorsunuz. Mesela,
Lâkin böyle „bizden adam cikmaz, zâten Osmanli’da ganimetten gecinen köylü yiginlarindan ibaretti“ türü yorumlar en hafif tabiriyle yersizdir.
Öncelikle benim söylediğim şeylerin içinde "bizden adam çıkmaz" mealli birşey yok, bunu nereden icat ettiniz? İkincisi "en hafif tabiriyle yersiz" diyorsunuz, yazının devamında herhangi bir açıklama yok. Niye yersiz olsun? Ucu açık,boş bir cümle kurulmuş. Çok bilmişcesine yüksek perdeden hamaset, yüzeysellik eleştirisi yapıyorsunuz hem de ukala bir tavırla anlamsız laflar ediyorsunuz.
Sonra, dışarıda sorana ülkenin perişan vaziyetini anlatmakta zorluk çekiyorum diyorsunuz, devamında "Cok daha iyisi olabilir miydi? Elbette olurdu. Ama ma’azallah cok daha kötüsü de rahatlikla olabilirdi." gibi Demirelvari cümleler kuruyor, kararsız şekilde çelişkili uç noktalarda dolaşıyorsunuz.
Bu iki uzun paragrafı niye yazdığınızı anlamış değilim, sadre şifa birşey yok içinde. Halbuki, sonraki kısımlar aklı başında birinin sözleri gibi duruyor. Be kardeşim, madem elin kalem tutuyor, ne diye yeteneğini anlamsız polemik oluşturacak şekilde heba edersin?
İnternette en garibime giden şey, ilk anda (iyi) tanımadığı birinin hangi bağlamda yazıldığına dikkat etmediği yorumuna tuhaf şekilde agresif cevap yazanlardır. Hiç istemediğim halde bu tür lüzumsuz şeylere en azından bir defa cevap vererek zaman harcıyorum. Yüzyüze konuşmuyoruz, kırıcı bir lafın telafisi zor olur. İlk yorumda biraz alttan almakta fayda var, bu bir dostane tavsiye, ümit ederim dikkate alırsınız.
FST
Sayin FST'ye,
Cüneyt Bey guzel bir soru sormus. O dikkat çekmeseydi ben ifade edecektim. Son 600 yilda hicbir ilerleme kaydetmedik diyorsunuz. Sevket Pamuk oyle demiyor. Ben de size onu okumanizi tavsiye ediyorum.
O statlardaki binlerce insan bir Ermeni olan Alen Markaryan'in onculugunu kabul etmislerdir. Bu ettikleri "ayaga kalkmayan ermeni olsun" lafini laf olsun diye (kafalarinda oturmus bir irkcilik anlayisi olmadan) soyledilerinin kaniti olmaya fazlasiyla yeter.
Son zamanlarini bana gore marjinal insanlardan mutesekkil ulusalci akimla birlikte geciren Attila İlhan'in bile sacmalik dedigi gunes dil teorisini ve 1930'larin fikirlerini bugunku Turkiye'nin milliyetcilik anlayisiyla bagdastirmaniz sizi anlamama fazlasiyla yardimci oldu. Sagolun.
Cuneyt Bey'in Cemil Meric icin yazdigina gelince. toplumun donusebilecegini kabul ederim ama mesela az once verdigim Alen Markaryan orneginden hareketle bugun olan olaylarin (ki hala wikipediadan yazdigim alintidaki irkcilik boyutuna geldigini dusunmuyorum) gecici bir moda olmaktan oteye gittigini sanmiyorum. birkac gun once istiklaldeki mcdonalds'da beyaz bereli bir cocuk gordugumde irkildigimi de itiraf ederim. bu insanlarin toplumsal huzura meydan okuyan davranislari elbette kabul edilemez ama haftanin filmine de kendimizi fazla kaptirmayalim. sonu iyi bitmiyor cunku bu filmlerin.
kurtlar vadisi iraktan bir replik yazayim size, durumu guzel ozetliyor:
Memati "bu kurtlerin hepsinin kokune kibrit suyu" gibisinden bir laf ediyor. Abdulhey de "abi ben de kurdum ama" deyince gelen tepki "sen baskasin be Abdulhey".
evet solcu aydinlarimizin sansurlenmesine gik cikarmadigi, reyting rekorlari kiran, milliyetci duygulari oksayan yapimlarimizda durum bu.
alen besiktasin amigosudur bu arada. belki munevverlerimiz bilmiyordur diye yazayim dedim. arasira tribunler "alen sahaya uclu cektir kartala" der, o da iner orta yuvarlaga cektirir ucluyu. karsi takimin taraftarlari da maclarda biraz da alen'e laf sokmak icin "ayaga kalkmayan ermeni olsun" der. ha alen cimbom'lu olup ali sami yen'de uclu cektirseydi bu sefer besiktas taraftari o lafi edecekti. alen'in cok kucukken yaptigi takim tercih ne yazik ki fener ve cimbom taraftarinin irkci olmasina sebep olmustur. pis ermeni iste... bizim takimi tutsaydi irkci olmayacaktim.
ayrica aydinlarimiza da arasira sokaga cikmayi, 2000'li yillarda yasamalarini, maca filan gitmelerini tavsiye ederim. relax olurlar.
Anonim bey,
Laf salatasını boşverin. Falancaya katılıyorum, ben de aynı fikirdeyim, son 600 yılda ilerleme kaydetmedik, estek, köstek... Okuduğunuzu anlamaya çalışın biraz, kimlerle uğraşıyoruz, hayret.
FST
FST Bey,
Öncelikle mazur görün, lâkin yorumunuzun eger yersiz olarak nitelendirilmesine bile katlanamayacaksaniz hic yorumda bulunmayin daha iyi.
Soruma cevap vermek yerine, estek-köstek diye lafi gevelemissiniz, dolayisiyla sizin bana yönelik ithaminizi ben de aynen iade ediyorum, ici bos, istendigi tarafa cekilebilen "600 yildir yerimizde sayiyoruz" türü sloganimsi laflarla konusuyorsunuz.
Sizi bilmem ama benim yorumumun sizde yasattigi hisleri, yani "cok bilmiscesine yüksek perdeden yaziyormus" hissini ben de sizin yorumunuzu okuyup da elle tutulur hicbir nokta kesfedemedigimde hissettim.
"Demirelvari cümleler" yorumunuzu da herhalde benim "cetinaltanvari yorumlar" nitelememe mukâbele amaciyla düsündünüz, tebrikler, pek kurnazca bir hamle olmus.
Benim de sahsen internette en garibime giden sey, ortada fol yok yumurta yokken buluttan nem kapip saga sola saldirmaya baslayip kendi kendine gelin güvey olup bir de karsisindakini polemik yaratmakla suclayanlar. Halbuki herkes yazdiklarinizi alkislasa ne kadar güzel olacak.
Sanirim siz de gidip bir aynaya baksaniz iyi olacak, cünkü surada "kimlerle ugrasiyoruz" diye yerden yere vurduklarinizdan pek bir farkiniz yok. Bu durumda söyleyecek bir sey kalmiyor cünkü.
Son tatilimde Istanbul'dayken Nokta dergisinde (Carsi kapakli) Besiktas'in amigosu Alen hakkinda cok güzel, kisa bir yazi vardi, bir de Alen icin tribünlerin besteledigi tezâhüratla beraber.
amigo musun kebapci misin..
yoksa reklam yildizi mizin..
anlayamadik sen ne ayaksin..
alen abi sen manyak misin..
lafi gecmisken yazayim dedim.
Cüneyt
Cüneyt Bey,
İsim vermeden anonim olarak yazan kişi zannedersem siz değilsiniz. Nitekim benim son yazdığım o şahsa hitabendir. Yok o da siz iseniz diyeceğim şey yok.
Osmanlıda ne olduğu konusunda yazılacak birşey kalmış değil, bunlar boş tartışmalar. Bu dönemde gayri müslim azınlıkların ikinci hatta üçüncü sınıf teba olarak görülmeleri ve aşağılanmaları günümüzdeki bu problemlerin temelindeki önemli bir faktör olabilir diyorum. O zamana kadar rahatça aşağıladıkları gayri müslimler için ünlü son 100 yılda "canım, gavura gavur da diyemeyecek miyiz" diyen zihniyeti bu analizlerde niye gözardı edelim? İsteyen dikkate alır, isteyen şanlı tarihimizden sayfalar diye nutuk atar.
Adabına uygun eleştiri getiren, hatalı yönleri gösteren yorumlara adabına göre cevap verilir. Benim yazdığıma hatalı dediğiniz için değil, bunu tuhaf bir küçümseme havası içinde yaptığınıziçin şaşırdım. Irkçılık konusu bu açılarda çok incelenmiş birşey değil ki, taşlar yerine oturana kadar fikirler beyan edilecektir.
----------
Gençliğimde İnönü stadının kapısında az sabahlamadım, parasızlıktan sahanın üçtebirini ancak gördüğümüz beleş tepede cop yememek için gösterdiğim gayret de dillere destandır, kıdemli bir BJK'li olarak son yazdığınızı müspet kabul ediyor, muhtemel imalarınızı da görmezden geliyorum.
Bunun sebebi yorumları karıştırıp muhtemel bir yanlış anlamaya düşmüş olmanızdır. Ümit ederim öyledir, yoksa bu konuda size hitaben yazdığım son mesaj olacaktır.
Münferit bir örnek olarak BJK amigosuna gösterilen hoşgörünün tüm azınlık vatandaşlarımız, özellikle de muhalif duruşlu olanlardan esirgenmemesi dileğiyle.
FST
2. ve 3. mesajlar haric tum isimsiz ve emailsiz mesajlar bana aittir. cok lazimsa nick olarak abdullah diyelim Allah'in bir kulu olarak...
bana
"Okuduğunuzu anlamaya çalışın biraz, kimlerle uğraşıyoruz, hayret."
diyen, bir sonraki mesajinda ise küçümseme iceren ifadelerden yakinan beyefendi mesajlarimi okudugunda "Terbiyesizliği, cahilliği, ahmaklığı müdafaa ettigimi" soyleyerek okudugunu anlamamanin guzel bir ornegini sergilemisti. kendisinin hangi lafini carpitmisim bunu merak ettim ama sunu hatirlatmak isterim: okudugunuzu anladiginiz takdirde okuduklariniz birsey ifade eder, aksi halde tevrat'taki ifadesiyle "kitap yuklu merkep"ten farkiniz kalmaz.
Mesele yok Anonim bey, siz bildiğiniz yolda gidin, uğurlar olsun. İşimize gücümüze bakalım.
FST
Sayın FST,
Yukarıdaki polemiği tarafsızca takip ettim, ama sessiz kalmaya dayanamadım. Öncelikle sanırım bu anlamsız polemiği başlatan sizin 'çokbilmiş' üslubunuz olmuş. Ardından gelen eleştirilere karşı takındığınız agresif tutum ve sonrasında da muhatab(lar)ınıza karşı tahkir ve tezyifler.. Objektif bir bakışla bu değerlendirmeyi yapmam gerekecek sanırım.
Her neyse, yorumlarınızda o kadar çok tutarsızlıklar ve çelişkiler var ki, elle tutulur bir şey göstermek mümkün değil. Ama daha önceki yorumlarınızda da dikkatimi çeken şu olmuştu. Madem bir 'blogger' olarak 'account'unuz var, neden yorumlarınızı hep 'anonim' olarak yazıp altına parafınızı koyuyorsunuz anlamıyorum. Hayır, beni ilgilendirdiğinden değil de muhatabınıza tam da buradan yüklenmenizi çok tuhaf buldum doğrusu.
Bir de şunu söylemeden yapamayacağım:
Sizin gibi ya da sizin istediğiniz gibi düşünmeyenler madem uğraşılmaması gereken kişiler kuzum; o zaman niye bir başkasının blogunda yorum felan yazıp uğraşıyorsunuz ki?
Bence siz kendi blogunuzda, kendi kitlenizle takılmaya devam edin.
Çünkü bu blog sizin için biraz fazla bilimsel, liberal ve objektif gibi geldi bana.
Bu son söylediklerim hani şu "ironik", Frenkçe ismi olan değerli blogger'ımız için de geçerlidir.
Şimdi durduk yere niye mevzubahis ettim bu şahsı, bilmiyorum ama kendimi Ahmet Hakan gibi hissetmeye başladım.
Bir de şunu anladım, ne kadar uzun yazarsan o kadar agresif olmaya başlıyorsun bu blog aleminde.
Onun için sıra şu hacı hocaya gelmeden yorumumu burada bitireyim.
Bu lafı sevmedim ama şimdi kullanırsam yerinde olacak sanırım :)
"Kimlerle uğraşıyoruz, hayret."
meltem k.
teşekkürler meltem hanım. :)
bir yazı yazdım. eksiği gediği varsa eleştirirseniz sevinirim. Blogumun adı biraz ahmethakan vari ama naparsınız, idare edin artık!
Yeni blogunuz hayirli olsun, ya haci!
Yine kendi iç tezatlarinizi ortaya koyan, okuyucuya bir çeki odun yedirtip de bir dirhem bal bile vermeyen yazilarinizi yazmaya devam ediyorsunuz. Ne diyelim, bu sizin rahatlamaniza neden olacaksa, bence en iyisini yapiyorsunuz, yazmaya devam edin.
Ama ozellikle ilk yazilarinizdan anladigim kadariyla sizin onemli bir entelektuel birikime sahip oldugunuz, ancak bu birikimi bir turlu yoguramadiginiz sonucunu çikariyorum. Bu da benim kanaatim tabiki.
Hep sunu düşünmüşümdür, "bir insan yeterince okumadan yazmamalidir". Çünkü yazmak, dogasi gereği bir insanin neyi kadar bildigini ya da ne'den ne kadar anladigini ortaya çikartir. Yazmaktan kastim nesretmek tabiki de. Yoksa acizane kanaatim, kişi yazmayi ögrendigi yastan itibaren duzenli ve surekli olarak yazmalidir ki hem ifade kabiliyeti gelissin, hem de yazdiklari en azindan bir seylere taniklik ederek vesika keyfiyetine bürünsün.
Blog yazmanin neşretmek anlamina geldigi çok açik. Bu nedenledir ki bloglarinda teknik anlamda okuyucuyu doyuran, besleyen 'blogger'lari büyük bir içtenlikle takdir ettiğim gibi, köselerinde veya bloglarinda ahkam kesip okuyucuyu yanlis yonlendirenleri de siddetle kiniyorum. Önceki yorumlarımdan, kimlerden sozettigi anlamissinizdir sanirim.
That's why i don't have my own blog while i appear in the blog environment. Is it clear enough?
meltem k.
Not: Bu yorum ozguven eksikligi bulunan haci'nin blogunda anonim yorumlara izin vermemesinden dolayi, buraya copy+paste edilmis olup, muhataplarinin disinda birilerinin okuyarak zaman kaybina sebebiyet verilmisse ozur dilenir.
Yorum Gönder