Aslina bakilirsa Osmanli da farkli kulturlerden gelen insanlarin bir arada yasadigi bir devlet idi. Ancak imparatorlugun sonlarina dogru ortaya cikan milliyetcilik akimina yenik dustu. Din ve milliyet devletleri bolunmeye surukleyen farkliliklarin basinda geliyor. O yuzden kanunlari olustururken bu problemlere cozum bulmak gerekiyor. Bizim ulkemizde Ermenilere veya Rumlara karsi yapilmis ilk saldiri degil Hrant Dink'e yapilan saldiri. Nasil benzer temellerden destek alan PKK ile mucadele ediyorsak, bu cinayeti de teror olarak ele almali ve cezasini ona gore vermeliyiz. AB'ye girmeyi istememe sebeplerimden bir tanesi de idam cezasinin kaldirilmis olmasidir. Adamin suclulugu konusunda kafamda en ufak bir suphe bile yok, hic masrafa girmeden, hizli bir sekilde yargiladiktan sonra Saddam gibi sallandirmak lazim.
VOB nedir? Taksi Şöförü Borsa Tüyoları? Olasılık nedir? Enformasyon Nedir
Isin komik yani, bu adam, "terrorist in the making", daha once de Trabzon'da terorist eylem planlamis, bombaciya verilen ceza 6 yil, 11 ay yatmis cikmis. Benim anlamadigim iki sey var. Birincisi terorizm gibi ciddi bir suca 25 yildan daha hafif bir ceza neden verilir? Ikincisi, 6 yil ceza verdigin adami niye 11 ay sonra saliverirsin? Hem dandik dandik cezalar veriyoruz, hem de "iyi halden", "pismanliktan", ottan boktan sebeplerle saliveriyoruz. Bundan 20 sene once Turgut Ozal'a suikast duzenleyen kisi kac sene yatti dersiniz? Magandalar kac yil yatiyor?
Her onune gelen politikaci, milletvekili "Bu Turkiye'ye sıkılmıs bir kursundur" seklinde demec veriyor. Bakalim Turkiye'ye sıkılan kursuna karsi bir daha ki sefer icin ne onlemler alacaklar?
Not: Bu gelismeler piyasalari nasil etkiler? Bence kisa bir muddet sonra hersey normale doner, neticede bir etkisi olmaz. Ermeni meselesi hakkinda bir yazi benden beklemeyin, CHP gibi solcu bir partinin Anayasanin 301. maddesinin degismesine karsi oldugu, dusunce ozgurlugunun oldugu bir ulkede bu dusunceleri paylasma ozgurlugu getirilmeden agzimi acmam. Mesela su an icimden ozgur ozgur dusunuyorum, dusunce ozgurlugu denilirken kastedilen bu olmali!!
16 Yorum Var.:
Sayın ekonomix,
CHP, sol bir parti değildir. Statükonun yılmaz bir savunucusu, bir muvazaa partisidir. 301 veya benzeri mevzularla bu durum gözler önündedir. Tanımlamaları daha dikkatli yapmak gerekiyor. Arada bir belirtmeye çalışıyorum ama...
Sayın ekonomix hocam öncelikle olaya bakış açınızdaki darlık beni benim gibi düşünen arkadaşlarımı üzmüştür. Ekonomiye farklı alanlarda bakıp güncel ve herkesin anlayacağı dilde ve tarzda yorum yapan siz burada sanki biraz sığ kaldınız..?
Öncelikle bu olayı götürüp "saf" belkide biraz "dengesiz" 17
yaşındaki çocuğun yapmış oldugu bir cinayet olarak basitleştirmeniz garip.
neden?
çünkü amerikada nasıl gözlemleniyor bilmiyorum ama türkiyede bu olayın "net bir provokasson" oldugu görüşü hakim. hatta kimse "katili" yakalayın ya da "katile" hemen ceza verin demiyor. herkes bu işin arkasındaki "katillerden" bahsediyor. çünkü bu işi safiyane milliyetçilik duygularına kapılarak yapılmasına inanmak bence biraz safdillik olur..
ilk yazımda (www.kansoy.org )(ikincisi yolda) belirttiğim gibi olaya sadece "önemli bir kişinin cinayeti" olarak bakılmamalı ve şu soruların cevabı aranmalıdır..
Neden Hrant Dink..?
Neden bu dönemde gerçekleştirilmiştir?
Kim neden öldürmüş yada öldürtmüş olabilir?
Hrant Dink`n ölümü kimin işine yarar ?
bana göre ise :
Bu ve buna benzer cinayetler (eski gazetecilerin, papazın öldürülmesi, danıştay saldırısı v.s ) her zaman bir istikrar havası oluşunca yapılıyor ve ortalıga kin ve nefret tohumları ekmeye calısılıyor .buda gösteriyorki türkiyedeki siyasi,kültürel ve ekonomik istikrardan rahatsız olanların işi..
ya da insanların bir arada yaşayıp kendi aralarındaki diyalogun artmasından rahatsız olan zihniyetlerin planladıgı bir iş...
ya da türkiyenin dış politikalarından ve uluslararası arenadaki basarısından yada muhtemelen başarılarından rahatsız olan ve daima geri planda kalmasını isteyen dış mihraklar tarafından yapılmış olabilir..
hulasa :
bu cinayetin basit bir alacak verecek yada kişisel basit bir milliyetcilik duygusuyla yapılmadıgıdır.
osmanlıya gelince osmanlı 3 kıtada toprağı olup 24 dil ve bir çok dinin bir arada huzur içinde yaşadıgı "hoşgörülü devlet" aanlayışının tecessüm etmiş halidir. osmanlıda hiç bir zaman böyle cinayetler olmamıştır.
son olarak ahmet çavuşoğlu bey den de sizin idam konusunda (benim katıldıgım) ama onun katılmadığı düşünceniz üzerine bir yorum bekliyoruz.
NOT: ülkede o kadar bol bir gündem varki insan sınavlara calısamıyor :)
haftaya iki sınavım var fakat henüz gündemlerden basımı kaldıramadım hadi hayırlısı....
bir de 11 ay hapis yatan katil zanlısı değil zanlının arkadası olan Yasin Hayal dir. yazınızda tam tersini belirtmissiniz. bu yanlışlığı belirteyim dedim.
saygılar
Düşünce özgürlüğümüzü sadece kendimiz kisitlariz,aslinda istedigimiz düsünmek de sinir yoktur.Devletten, toplumdan talep ettigimiz özgürlük "düşünceleri ve inançlari ifade özgürlüdür."
Bu arada sol olarak bilinen Milliyetci bir partidir.Altı okta solculugu çağrıstıran iki ilke Halkçılık ve Laikliktir.(Devletçilik değil)Ben CHP yi bilakis Milliyetci ve Laik oldugu icin destekliyorum. CHP devletci ekonomi politikilari yerine serbest pazar yanlisi bir siyaset izlemelidir. Bakmayin muhalefetteyken boyle davraniyor,aslinda en kapitalist parti CHP dir. Bu arada bir Turk Ulusalcisi olarak Hrant Dink'in katledilmesinden duydugum üzüntüyü belirteyim.Topragi bol olsun.
Hatta diyebilirim ki CHP AKP den daha az sosyalcidir.
Tansel Bey, haklisiniz, CHP "sozde" solcu bir partidir, gercekte ise yanar doner bir partidir.
Fatih Bey,
Bu sucun arkasinda "karanlik" gucler var mi bilmiyorum. Neticede tetigi cekenleri idam cezasiyla yargilama gucunuz olacak ki, pazarlik yaparken cezayi omur boyu hapse cevirip isin arkasindaki diger kisilere de ulasabilesiniz.
Birakin proaktif davranmayi reaktif bile davranamiyoruz. Iki sene once Trabzon'daki bombalama olayina karismis adam elini kolunu sallaya sallaya dolasiyor. Isin arkasinda simdiki tetikcinin oldugu soyleniyor. Ermeni meselesi hakkinda fikir bildirenleri cumle aleme rezil ola ola mahkemelerde surundururken neden gercek teroristlerin uzerine gitmiyoruz? 2 sene once McDonalds bombalanirken bu bombalar Turkiye'ye atilmamis miydi?
Isin arkasinda kimlerin oldugu onemlidir ancak daha onemlisi devlet gorevlilerinin iki yil once bu Trabzon grubunu ortaya cikaramamis olmalaridir. Bunun sorumlusu adalet sistemini iyilestiremeyen hukumettir. Turkiye insanlarin birbirinden nefret ettigi bir ulke, ilk kez olan bir sey degil. 50 yil once Istanbul'da Rumlara saldirmistik, 30 yil once sagcilarla solcular birbirlerine, o zamandan bu gunune de katledilen ilk gazeteci Hrant Dink degildir.
Problem yeni bir problem degildir. Bugune kadar cozumu konusunda bir negatif adimlar atilmistir, bugunden sonra da bir cozum uretilecegini zannetmiyorum. Bu tur eylemlerin devami gelecektir, garantisini veririm.
Cengiz Bey,
AKP'nin sosyalist bir parti oldugunu ben de daha once burada ifade ettim, bu konuda hemfikiriz. Beni rahatsiz eden Deniz Baykal'in tutumudur, partinin basinda Erdal Inonu olsaydi bence CHP bu basiretsit Bizansvari politikalari izlemezdi. Nitekim solcular en yuksek oylarini yerel secimlerde %27 ile Inonu doneminde almistir.
Basiretsiz politikadan kastim iktidardayken farkli, muhalefetteyken farkli politikalar izlemektir. Buna yanar doner politikacilik da diyebilirsiniz.
Haklisiniz Ekonomix Bey, ancak yanardonerlik sadece CHP e ozgü degil. AKP nin kurmaylari Erdogan, Gül ve Sener in 28 subat öncesi de ki ve muhalefetteki AB,IMF özwelleştirme ve Kıbrıs hakkindaki görüşlerini ve şimdiki görüşlerini bir karsilastirin, veya MHP nin idam konusunda muhalefette ve iktidarda baska baska konusmalarini.Eger AKP muhalefette olsa ve CHP 1 Mart tezekeresini çıkartmaya kalksaydi, AKP nin camileri nasıl sokaga dokecegini gorurduk.AKPli yoneteciler simdi muhalefette olsa ozellestirme ve IMF karsıtlıgının,AB karsıtlıgının alasini yapacagini düsünüyorum.Kendi partilerine oy verenlerin turban, öss gibi beklentilerini nasıl görmezden geldikleri de ortada.velhasıl en yanar döner parti iktidarda.
Amerika da nasıl bilmiyom, ama Turkiyede politika boyle oluyor. Muhalefetteki partiler sosyal politikalari savynuyo ama bekara kari bosamak kolay derler.İnönü PKK nın partisini ittifakla meclise sokmustu, Baykal i ben de tasvip etmem ama relatively tercihimdir.
"Gözlerin rengi, biçimi ne kadar farklı olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır"....Afrika Atasözü
"Genetik bağlamında bilimsel olarak kanıtlanmış herhangi bir insan ırkı yoktur ama ırkçılık ve ırkçılar vardır. Saf bir Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman, İspanyol, Bulgar, Rus, Yahudi ırkı olmadığı gibi 24 ayar bir Türk ırkı da yoktur. Ama bunların ırkçıları vardır!"...Özdemir İnce
Ermeni de olsak Türk' te, Yunan' da, zenci de, beyaz da "Gözyaşlarımız Aynı Renk".... insanlık olarak insan yiyen ırkçı yamyamlara bir kurban daha verdik...ne kadar üzüldügümü anlatmam zor..dün gozyaslarimi tutamadim ve bir Türk olarak ülkemin ırkçılarından bir kez daha utandim....Nur içinde yat sevgili Hrant....
"Gözlerin rengi, biçimi ne kadar farklı olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır"....Afrika Atasözü
"Genetik bağlamında bilimsel olarak kanıtlanmış herhangi bir insan ırkı yoktur ama ırkçılık ve ırkçılar vardır. Saf bir Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman, İspanyol, Bulgar, Rus, Yahudi ırkı olmadığı gibi 24 ayar bir Türk ırkı da yoktur. Ama bunların ırkçıları vardır!"...Özdemir İnce
Ermeni de olsak Türk' te, Yunan' da, zenci de, beyaz da "Gözyaşlarımız Aynı Renk".... insanlık olarak insan yiyen ırkçı yamyamlara bir kurban daha verdik...ne kadar üzüldügümü anlatmam zor..dün gozyaslarimi tutamadim ve bir Türk olarak ülkemin ırkçılarından bir kez daha utandim....Nur içinde yat sevgili Hrant....
Bir ekonomi sitesinde konu disina çikmak istememistim.
Ben her ne sebepten olursa oldun idam cezasina karsiyim. Özellikle siyasi figürlerin asilmasi kamu vicdaninda onarilmasi mümkün olmayan yaralar açmakta. Menderes’in idamini ele alalim. Bugün baktigimizda yapilani bir cesit cinayet olarak görüyoruz ama o dönemde insanlar Menderes’in bunu fazlasiyla hakkettigini düsünüyorlardi. Daha sonra Deniz Gezmis’lerin, 1980’lerde solcularin devlet tarafindan paldir küldür ‘öldürülmesine’ sahit olduk. Bunlarin pek çogunun gerçekten suç isleyip islemedigi günümüzde hala tartisilmaktadir. Peki kan akitmak bize ne kazandirdi ?
Dünya haritasina söyle bir bakalim. Kanunlarinda idam cezasi bulunmayan veya moratoryum ilan etmis ülkeler hangileridir ve biz kendimizi nerede görmek istiyoruz ? Muktada El Sadr ‘Eger bize kalsaydi Saddami her kesin gözü önünde sallandirirdik’demis. Eger biz kendimizi uygar görüyorsak, digerleri ile aramizda daha kalin çizgiler çekmemiz gerekmez mi ? Yoksa onlardan hiç farkimiz yok mu ?
Idam cezasi bir seylere çözüm oldaydi, insanlarin ikide bir idam edildigi Texas (duyduguma göre son idam sirasinda öldürülen masada 1.5 saat can çekismis) gibi bölgeler dünyanin en az suç islenen yerleri olurdu. Halbuki hiç öyle degil. Idam cezasinin uygulandigi bölgelerde siddet olaylarinin daha çok görülmesi rastlanti olamaz. Çok iyi bilgi sahip olmadigim konularda ahkam kesecek degilim. Devletlerin hukukunu toplumlarda kök salmis olan ‘siddet’ kültürünün parçasi olarak görmek gerekir. Bu konudaki görüslerimi Fatih’in sitesinde belirttim: http://kansoy.wordpress.com/ Hey Gidi Günler.. yazisinin arkasinda. Burada daha fazla detaya girmeyecegim.
Ayrica bu olayin, Türkiye’ye karsi yapilmis bir komplo olmadigi da açik. Fatih yaniliyor. Kafamizda hos senaryolar üretip kendimizi kandirmayalim. Ertugrul Özkök ‘Keske arkasindan bir örgüt çiksaydi’ derken hakliydi. Türkiye’de siddet üreten bir ortam var ve bu ortam maalesef internetten de besleniyor.
Bazi durumlarda cezalarin yetersiz kalmis olabilir. Ancak spesifik örneklere bakarak konuyu fazla genellestirmemeliyiz. Türk adaletinin terazisinin çok hassas olmadigini biliyoruz. Cezadan kaçanlar oldugu kadar haksizca cezanlandirilanlarin da bulundugunu görmeliyiz. Cezalarin artirilmasindan çok ‘terazinin hassaslastirilmasina’ ve suçlulari bulmaya konsantre olmaliyiz. Ekonomik suçlarda da durum ayni. Çözüm, cezalarin agirlastirilmasindan çok dogru kisileri cezalandirilmasina bagli. Aksi takdirde kurunun yaninda yasin da yandigi ‘korku’ düzeni olusur ve yozlasma daha da artar.
Ekonomix’e katilmiyorum. Yani biz bu vergi oranlariyla daha çok cezalandirma yöntemlerini kullanarak vergi toplayabilecegimizi nasil düsünürüz ? Diyelimki topladik. Ekonominin yarisi, veya daha fazlasi güme gidecek. Isletmelerin pek çogu ‘kayitdisi’ kaldigi için yasiyor. Bu gerçegi bürokratlar, siyasetçiler bilirken vergi oranlarinin korunmasi samimiyetsizligin bir göstergesi. Yakaladigimizi ‘sallandirmak’ veya ona yakin cezalar vermek karsi karsiya bulundugumuz problemlerimizi çözmek bir yana daha da içinden çikilmaz hale getirir.
"Ayrica bu olayin, Türkiye’ye karsi yapilmis bir komplo olmadigi da açik. Fatih yaniliyor. Kafamizda hos senaryolar üretip kendimizi kandirmayalim."
Merakımdan soruyorum açık olan ne ? Madem bu kadar açık neden bunu sadece siz görüyorsunuz ?
"prof. dr ali çağlar (hacettepe üniv) )
prof. dr ihsan dağı (ODTÜ)
prof dr. mümtaz er türköne (gazi üniv )
doç idris bal ankara global araştırmalar
merkezi başkanı
hasan celal güzel
oktay ekşi (basın konseyi başkanı)
emin çölaşan (hürriyet)
enis berberoğlu(hürriyet)
ali ihsan karahasanoğlu (vakit)
melih aşık(milliyet)
mustafa ünal (zaman)
Dr .şahin alpay (zaman)
fikret bila (milliyet)
cengiz çandar (referans)
hasan karakaya (vakit)"
bunlar + ben görmuyoruz siz görüyorsunuz. artık nasıl bir açıklıksa.
ayrıca benim yazdığım yazı 19ocakta(kansoy.org) yani olay gecesi yapılmış yorumdur. yukarda saydıgım yazarlar benden sonra benimle aynı fikiri paylaşmışlardır bunu neden söyluyorum.? çünkü merak ediyorum nerede yanıldım. dolayısı ile onlar nerede yanıldı ? eğer baskalarının yazılarından bir fikir oluşturmuş olsaydım "aman canım yanılmışlardır " derdim.
ben ve benim gibi düşünenler "şu ve şu" sebebleri ortaya koyuyorken siz sadece bizim "yanıldığımızı" söyluyorsunuz sanki cevaplar sizdeymiş gibi?
merak ettim bu cevapları ?
saygılar...
Fatih Bey yukarida "Amerika'dan nasil gözüküyor bilmiyorum" demis.
Ben Amerika'da degil ama Avrupa'nin ortasindan nasil gözüktügünü söyleyeyim:
Türkiye'de bir hunhar cinayet daha islendi ve Türk milleti gene komplo teorilerine, gene dis mihraklara, gene "birlik ve beraberligimizi bozmak isteyenlere” kesiyor faturayi, devekusu gibi basini kuma gömüp büyüyen tehlikeyi görmeyi reddedip, aynaya bakmayarak.
Türkiye’den cikali bir 10 yil oldu. Bu 10 yilda en cok ilgimi ceken gelismelerden biri Türkiye’de inanilmaz bir komplo teorisi acligi, bir “desifre” manyakligi yaratilmis olmasi. Her seyin arkasinda dis mihraklar, gizli gücler, derin devlet görmeler, her söylemi, her cümleyi didik didik edip öküz altinda buzagi aramalar, olaylarin sebeplerine egilip gelecege yönelik adimlar atmak yerine ucuz hafiyelik yaparak hamasî nutuklar atmak moda oldu.
Türkiye’de gözlemledigim bir gelisme de son 5-10 yildir inanilmaz derecede ipsiz sapsiz, hasta ruhlu, internet kafelerde, chat odalarinda vakit öldüren, düsünmeyen, okumayan, kendini ifade yeteneginden yoksun, hayatta yönünü kaybetmis ve verimli bir sekilde harcayamadigi enerjisini kerameti kendinden menkul fasizan bir milliyetcilik anlayisina kanalize eden bir nesil yetistigi.
Yilbasi gecesi komsumuzun oglu Selamicesme parkinin yanindan geciyor. Bilenler bilir, Istanbul’un nezih semti. Park kenarinda oturan 6-7 it laf atiyorlar, oglan cevap vermeden yoluna devam ediyor. Vay sen misin cevap vermeyen, üstüne cullanip essek sudan gelinceye kadar dövüp, 7 yerinden bicakliyorlar. Oglan ünitelerce kan verilerek direkten dönüyor. Istanbul’un orta yerinde.
Türkiye disaridan böyle gözüküyor iste. Kurtlar vadisini seyredip dünyasini öyle kuran, polat alemdari örnek sahsiyet sayan, hosuna gitmeyen en ufak bir durumda silaha sarilip karsisindakini alasagi etmeye sartlanmis bir neslin yasadigi bir ülke olarak gözüküyor Türkiye.
Türkiye disaridan devletin istemedigi gazetecilerin dizi dizi vuruldugu Rusya gibi gözüküyor, fikir hürriyetinin olmadigi, oldurulmadigi bir ülke gibi. Basbakaninin bu katliam sonrasinda yüzü kizarmadan birlik beraberlik ve düsünce hürriyeti nutuklari attigi ama bir karikatürü bile hazmedemedigi bir ülke olarak gözüküyor.
100,000 dolar karsiligi cocugun icin patronunla yatar misin diye olusturulan bos gündemleri, alelade haydutlari kadin diye „hanimaga“ yaftasiyla karizmatiklestiren, igrenc bir erkeklik miti cevresinde siyah takim giyip yakayi göbege kadar acmayi agir adamlik saydiran igrenc medyasi ile gözüküyor Türkiye disaridan. Issiz manyaklarin mahkeme kapilarinda ülkenin sayili aydinlarini hedef gösterdigi, böyle bir cinayet sonrasinda „oh oldu“ diyen genis bir kitlenin bulundugu bir ülke olarak gözüküyor Türkiye.
Ve en kötüsü: Bu kadar vahim bir manzara karsisinda bile „en cok kimin isine yariyor?“ diye ucuz hafiyelik pesinde kosup cuvaldizi kendine batirmak yerine gene komplo teorilerine gömülen ve bir türlü, evet bir türlü kayip bir nesil yetistirdigimizi, siddete, düsmanliga, vandalliga, yabanilige kosullanmis kayip bir nesil yetistirdigimizi görmeyen, ne olursa olsun sucu hep disarida, derinlerde araya ama bir türlü aynaya bakmayan bir ülke olarak gözüküyor Türkiye disaridan.
Umarim anlatabildim. Komplo teorisi falan aramaya gerek yok. Aynaya bakmak yeter.
Cüneyt
Vallahi Cüneyt ve Ahmet'e katılmamak elde değil gerçekten...
teşekkürler cüneyt bey.
Ekonomix'in yazısındaki fikirlere büyük ölçüde katılmakla beraber, son zamanlarda düşünce özgürlüğü konusunda bir ikileme düştüğümü belirtmek isterim. Acaba Hrant Dink'in öldürülmesi düşünce özgürlüğünün olmamasının mı, yoksa bu alanda biraz fazla ileri gitmemizin mi sonucu. Belki de daha doğrusu düşünce özgürlüğü konusunda sınırları doğru çizememiz burada sorun yaratmakta. Bu özgürlüğü iyi çizemediğimiz için bazı gazeteler iddiaları gerçekmiş gibi manşetlere taşıyıp (en taze örnek olarak dünkü Tercüman'a bakın) Ogün Samast gibilerin yetiştiği bataklıkların oluşumuna katkıda bulunmakta. Bazı gruplar internet üzerinde açık açık insanları hedef gösteren yazılar yazabilmekte, adam öldürmenin eğitimini bile verebilmekte (Vatan Gazetesi'nde Mustafa Mutlu'nun dünkü yazısına bakın). Düşünce özgürlüğü, bu tür yayınları kapsamı altına almamalı herhalde. Bunlara mutlaka engel olunmalı, ağır cezalar verilmeli diye düşünüyorum.
Burada sorunun kökenin daha derinlerde olduğunun da farkındayım. Düşünce özgürlüğü konusunda hükümetin yapabileceği, düşüncelerini açıklayan insanları hapse atmamaktan ibaret. Bu konuda da son yıllarda epey mesafe alındı diye düşünüyorum. Fakat toplumun bir kısmı farklı düşünen kimselere tahammül edemiyor, bunları gerekirse kendi eliyle cezalandırmayı istiyorsa burada ne yapacaksınız. Herkesin başına bir polis dikmeniz imkansız. Bu ancak toplumun eğitim ve kültür seviyesinin yükselmesiyle zaman içinde bir ölçüde halledilebilecek bir sorun. Bir ölçüde diyorum çünkü herkesin farklı düşüncelere saygıyla yaklaştığı ideal bir toplumun kurulması ihtimalinin sıfır olduğunu düşünüyorum. Fakat burada, iktisattaki ikinci en iyi kuramı misali, ideale yakın bir sonuca ulaşılabilir diye de düşünüyorum.
Yorum Gönder