Kisa Vadede Borsa Ne Yone Hareket Eder

Kisa vadede borsa kafasi koparilmis tavuk gibi hareket eder, nereye gidecegi hic belli olmaz. O yuzden televizyona cikan, hotshot borsacilarin 38 binde destek, 45 binde direnc var seklindeki sacmalarini duydugum zaman ya onlarin gerizekali oldugunu ya da bizi gerizekali yerine koyduklarini dusunurum. Isin diger bir yonu ise borsanin kisa vadeli hareketlerini aciklamaya calisan yorumculardir. Mesela bundan iki hafta kadar once borsa dusmeye basladi ve 35000 seviyelerine kadar geriledi. Vatan Gazetesinden Ali Agaoglu bakin bu gerilemeyi nasil acikliyor:

"Küresel ısınma nedeniyle mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları tüm dünyada petrol talebini azaltınca fiyatlar son 18 en ayın en düşüğüne indi. Öyle ki petrol karteli OPEC’in sürekli tekrar ettiği üretim kısma tehdidi bile fiyatları toparlamaya yetmiyor. Ancak herkes hesabını yüksek fiyatlara göre yaptığı için petroldeki düşüş, Türkiye dahil tüm piyasaları derinden sarsıyor. Hava durumunun finansal piyasaları bu denli etkilemesi herhalde beklenmiyordu. Küresel ısınma, küresel piyasaları da vurdu. Kış mevsiminin sert geçeceği beklentisiyle yükselen petrol fiyatları, beklentilerin tersine kış aylarının ılıman gitmesiyle, Aralık ayının son haftasından bu yana hızla düştü. Aralık ayının başında 64.92 seviyelerini gören Brent petrolünün fiyatı, dün 53.50 dolar/varile kadar düştü. Oysa geçen yıl; petrol fiyatlarının 100 dolar/varile kadar çıkacağı çok konuşulmuştu. Havalar soğuk gitmiş olsaydı bile; piyasa katılımcılarının neredeyse yüzde 90’ından fazlasının aynı düşüncede olduğu bir piyasada, yüksek fiyatlardan kimin yeni pozisyon açacağı pek hesaba katılmamıştı. Herkes yükselecek diye pozisyon almış ise alınan bu pozisyonlar kime satılacaktı ? Nitekim tam da bu noktada; ABD’nin bu yılki büyümesinin düşeceğinin kanıksanmasıyla eldeki pozisyonlar başa bela olmaya başladı. Petroldeki satışlar tüm emtia piyasalarını da etkilendi."

Bütçe Nedir    iktisat Nedir    Borsa Yorumları    Kredi Faiz Oranları    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri

Yani neymis, hammadde fiyatlari dustugu icin Turkiye piyasalari da dusuyormus. Bi dakika yahu, kucukken Baris'in kafasina ors dusmustu, yoksa sizin de mi kafaniza ors dustu? Acaba traderlar arasinda su sekilde konusmalar geciyor mudur?

- Muzaffer n'oldu kocum uzgun gorunuyorsun?
- Cok uzgunum Esref abi, petrol fiyatlari dusuyormus!!
- Vah vah, bu hayat pahaliliginda, ozellikle $35 milyara dayanmis cari acik ortaminda petrol fiyatlarinin dusmesi hic hayra alamet degil.
- Oyle abi, n'apacagiz? Artik Ruslara, Araplara eskisi kadar para vermeyecegiz.
- Dogru vallahi! Sirketlerimizin maliyeti dusecek, tuketicilerin cebinde harcamak ve yatirim yapmak icin daha cok para olacak.
- Bizim insanimiz salaktir, cebindeki para dinamit gibidir, ne yapacagi belli olmaz.
- Borsanin ne yapacagi belli olmaz, hemen satalim bizim kagitlari!!

Havalar isinmismis da, petrol fiyatlari dusmusmus de, bizim borsa o yuzden dusmusmus!! Son iki haftadir petrol fiyatlari daha da dustu. Bugun $51'in altindan kapandi NYMEX'de!!! Bizim borsa niye cikiyor o zaman?

Oooooo, demek ki petrolden degil. Enerji ihalelerinin iptal edilmis olmasindan urkmus olabilir mi piyasalar? Termodinamigin birinci yasasi degismedigine gore, enerji ihalelerinin iptalinin iptali de soz konusu olmadigina gore sorun bu da degil.

Gecen sene Mayis ayinda yasanan Merkez Bankasi baskaninin atama krizinin etkileri hala devam ediyor olabilir mi? Avrupa Birligi ile ilgili tedirginlikler olabilir mi? Ya da SSK yasasini ertelenmesi? Peki New York'a yilin ilk karinin su siralarda yagmasi olabilir mi?

Allah insana akil fikir versin, baska bir sey istemiyorum. Koyun surusu gibi birbirinin yaptigini tekrarlayan traderlarin pesinden gidip de elindeki kagitlari Turkiye'nin lehine gelismelerin yasandigi bir ortamda satan "uyaniklarin" ellerindeki kagitlari uc kurustan kaptirmalari yeterli bir derstir onlara.

Ali Agaoglu gibi yorumcular da iclerinden bir ses yazdiklarinin sacma oldugunu soylese de bu sese kulak vermek yerine sacma yorumlarina devam etmektedirler. Boyle okuyucuya boyle yorumcu mustehaktir, ne diyelim,

Bu arada Hurriyet Gazetesi borsanin 40000'in uzerine cikmasini su sekilde acikliyor:

"Uluslararası borsalardaki olumlu seyir, faiz ve dövizdeki gerilemenin yarattığı olumlu havadan destek alan İMKB, 2007 yılında ilk kez 40 bin puanın üzerinde günü tamamladı."

Hadi yaaaa! Ben de endeksin icinde olan kagitlar yukseliyor diye borsa yukseliyor zannediyordum. Megerse hava olumluymus, nereden bileyim, bizim aklimiz boyle seylere ermez. Acaba faiz ve doviz niye dusuyor ki?

Bu konu ile diger alakali bir yazi ise Borsa Nasıl Oynanır? En Sağlam Tüyolar baslikli yazimizdir.

2 Yorum Var.:

miglate dedi ki...

Ben de sağda solda çıkan ve 35 binde destek, 45 binde direnç var şeklinde sayı verenleri aptal yerine koyuyorum fakat bu postada yazdığınız bazı şeylere katılmıyorum.
Öncelikle IMKB endeksi genel olarak borsadaki bütün kağıtların ağırlıklandırılmasına göre oluştuğuna göre petrol fiyatlarının düşmesi, küresel ısınma gibi ekonomik etmenlerin borsayı etkilemesi son derece normal. Sonuçta borsadaki kağıtların alımı satımı konusunda verilen kararlar piyasadaki diğer enstrümanların durumuna göre ya da genel ekonomik görünüme göre şekillenir. Tabi ki bu tür faktörlerin etkileri kısa dönemde çok yansımaz fakat bu konularda gerçekleşen ani değişiklikler borsanın genelinde etki gösterir. Örneğin petrol fiyatları bir günde Suudi Arabistan'ın açıklayacağı bir milyon varillik kota artırımıyla hemen düşme eğilimi göstersin. Buna göre borsada hemen cevap verir.

Hele Türkiye borsası gibi dışarıdaki ve global piyasalardaki değişimlere çok çabuk tepki gösteren bir borsada bu tür gelişmeler çok önemli rol oynar. Bu noktada asıl sorulması gereken soru bunun ne kadar akılcı olduğudur?

Örneğin elinde bir kağıt fabrikası ait hisseleri bulunan bir kişinin gidip de petrol fiyatlarındaki değişimlere göre pozisyon alması çok da mantıklı değildir. Fakat elindeki portföyünü geniş tutan ve kısa vadede kar realizasyonları yapmaya çalışan insanlar bu tür değişimlere çabuk cevap verirler. Çünkü burada piyasa oyuncuların çoğu sizin dediğiniz gibi kafası kesik horozun nereye gideceğini tahmin etmekle uğraşır ve ellerindeki tek ipucu diğer insanların hangi bilgilere göre pozisyon aldıklarına göre değerlendirme yapmaktır. Borsadaki tüm aktörler eğer bu bilgilere göre pozisyon alıyorlarsa siz de buna göre hareket edersiniz.

Kaldı ki bizim borsanın yapısına bakarsanız 4'te 3'ü yabancıların kontrolü altındadır ve bu insanların aldıkları pozisyonların çoğu kısa ve çok nadiren de olsa orta vadededir. Onların da global piyasalardaki gelişmelere kayıtsız hareket etmemesi de asla düşünülemez. Hal böyle olunca da borsayı değerlendirirken bu tür gelişmeleri göz ardı etmemek gerekir.
Şimdi bence siz iktisatçıların asıl yapması gereken şey, Türk borsasının kaçta destek alır, kaçta sat-kaça başla konusunda bu tür polemiklere girmek daha temel etmenlere kafa yormak olmalıdır. Yani bir anlamda horozun başını nasıl koruruz da bu horoz nereye gittiğini çok iyi bilir?!

Bununla ilgili gelişmekte olan piyasalar hakkında birçok tez ortaya atılmıştır. Fakat sonuçta bu tür piyasaları yönlendiren çoğu zaman yabancı aktörler olduğuna göre; onlara nasıl bir ortam hazırlanacağı çok önemlidir. Sonuçta IMKB'deki kırılganlıkların ya da bu tür global gelişmelere çok çabuk tepki verilmesinin sebebi de yabancıların pozisyonlarıdır. Bence bu konuda birkaç yazının; hem sizin için yazması hem de bizim için okuması çok lezzetli olur. Başlangıç açısından güzel bir apetize şu olabilir:
http://www.economist.com/finance/displaystory.cfm?story_id=8173666

Blog Sahibi dedi ki...

Simdi Sinan Bey,

Verdiginiz linkle ilgili konulara girersek toparlayamayiz. En iyisi borsanin kisa vadeli hareketleri cercevesinden ayrilmayalim.

Teknik analiz yonteminin felsefesi sudur. Borsada gerceklesen islemlerin cogu noise'dir, yani bir bilgi dahilinde yapilmamis islemlerdir. Simdi birisi cikip da kimsenin bilmedigi bir bilgi cercevesinden alim veya satim olayina yuksek hacimle girerse arz-talep dengesizliginden bir trend olusacak, biz de "herkesin hemfikir oldugu" teknik analiz yontemlerini kullanarak bu gizli bilgileri aciga cikarabiliriz dusuncesidir.

Bu dusuncenin sakat taraflarina tek tek bakalim. Birincisi kimsenin elinde bir bilgi olmadigini dusunelim. Gerizekali teknik analiz yontemleri noise'e bakarak (ortada bir sey olmamasina ragmen) herkese al-sat sinyali verecektir. Teknik analizi takip eden koyun suruleri de "Anaaaa, bak bu kagit cikacak" diye yuklenince kagitlar da gercekten cikmaya baslayacaktir. Adamlar abartirlarsa bu sefer rakamlarin dogru durust analizini yapan kisiler ellerindeki kagitlari yuksek fiyattan satacaktir. Bu sefer teknik analiz "sat" sinyali verecek, teknik analizi yavas uygulayanlar ve hissenin fiyat artisindan gaza gelip alim yapan kucuk yatirimcilar zarar yazacaklardir. Neticede durduk yere volatilite yaratilmis olacak, hizli islem yapanlar ve araci kurumlar kazancli cikacaktir.

Ikinci durumda yine kimsenin elinde bir bilgi olmadigini varsayiyoruz. Ancak bu sefer elinde yuksek miktarda nakiti bulunan "biyikli" bir yabancinin Morgan Stanley uzerinden tek bir kagitta islem yaptigini varsayiyoruz. Bu kisi kagitlari diyelim ki 10 seviyesinde toplamaya baslasin ve fiyatlar 11'e kadar yukselsin. Morgan Stanley'in buyuk miktarlarda alim yaptigini goren yerli teknik analizciler ve gaza gelen kucuk yatirimcilar, bir de bizim "biyikli" yabancinin cikardigi soylentilere de kanarak alimlara gecince hissenin fiyatinin 12'e geldigini varsayalim. Hisse 12'e cikarken bu arada bizim "biyikli" yabanci da baska kurumlar araciligiyla ve caktirmadan elindeki kagitlari bosaltmaz mi?

Ucuncu durumda elinde bilgi olan birisinin oldugunu varsayalim. Hatta bu kisi siz olun. Ne yapardiniz? Ulkede teknik analizi takip eden bir suru manyak oldugunu biliyorsunuz, alim yaparken elinizi baskalarina gosterir miydiniz? Teknik analizin ne tur kosullarda sat sinyali verdigini siz de herkes gibi biliyorsunuz, o zaman alim yapmak istediginiz zaman en iyi strateji satis yaparak baslamak ve piyasaya bu kagitta ciddi satis olacak izlenimi verdirmeniz degil midir? Hisseleri kuresel isinmanin ve petrol fiyatlarinin dustugu bir ortamda "emtia fiyatlari dusuyor, yabancilar gelisen piyasalardan cikacaklar, kurunun yaninda yas da yanacak" soylemi altinda %10 dusurup, petrol fiyatlari dusmeye devam ederken alima gecmez misiniz?

Oyun teorisinin uygulanabilecegi en ideal piyasa kisa vadeli hisse alim satim piyasalaridir, ama ne hikmetse ben bu konuda dogru durust bir tek calismaya bile rastlamadim.

Yabancilar salak degil, islem yaparken size ellerini belli etmezler. Ayrica sizin sandiginiz gibi cogu kisa vadeli yatirimci da degildir. Yabancilarin kisa vadeli yatirimci oldugunu soyleyebilmeniz icin bana borsadaki yabanci payinin buyuk dalgalanmalar gosterdigini ispatlamaniz lazimdir. Mayis-Haziran krizinde bile borsada yabancilarin payi 1-2 puan disinda oynamadi. O yuzden yabancilarin kisa vadeli geldigi yonundeki hipotezinize katilmadigimi belirtmeliyim.

Belki de yabancilarin cok fazla sayida islem yapmasindan yabancilarin kisa vadeli geldiklerini dusunuyor olabilirsiniz. Ama sunu unutmayin ki yabancilar cok islem yapiyorlarsa iki nedeni olabilir. Birincisi izledikleri strateji herkes tarafindan bilinen teknik analistleri tongaya dusurmek icin yapilan alim satimlardir, ikincisi de ellerini belli etmemek icin yaptiklari ortaya noise (belirsizlik de diyebiliriz) cikaran alim satimlardir.

Kisa vadeli piyasalarda yapilan islemler icin zero-sum-game kavramini kullanabiliriz diye dusunuyorum, yani bir kaybeden bir de kazanan olacaktir. Bu durumda sizce kaybeden stratejisi herkes tarafindan bilinen teknik analistler mi olacaktir yoksa bu stratejinin zayif taraflarindan faydalanan daha akilli kisiler mi?

Televizyonlarda teknik analizden bahseden bankacilarin mi gerizekali oldugu, yoksa bizi mi gerizekali yerine koydugu konusuna geri donelim. Bu kisilerin teknik analizin calismadigini bildiklerini dusunelim. O zaman nasil para kazanacaklar? Birilerinin alim satim yapmasi lazim, teknik analiz kullanarak alim satim yaparsa daha guzel olur. O yuzden televizyondan milleti gaza getirip islem yapmaya tesvik ederek hem komisyonlardan hem de anti-teknik analiz stratejilerinden para kazanabilirler. Ben Turkiye'de olsaydim bu stratejiyi uygulardim. Gerizekali kucuk yatirimcinin hep kaybetmesinin nedeni bu olabilir mesela.

Ote yandan Turkiyede faaliyet gosteren yatirim fonlarinin performansina baktigimiz zaman cogunun piyasa getirisinin oyle boyle degil cok altinda bir performans sergiledigini goruyoruz. Simdi burada uc durum soz konusu olabilir. Birincisi, aldiklari komisyonlar, kesintiler, vs. asiri yuksek. Ikincisi, bu portfoy yoneticileri gercekten de teknik analiz uygulayarak islem yapiyor ve neticede kaybediyordur. Ucuncusu, bilerek kotu islem yaparak fonun parasini kaybediyorlardir. Bu tabii ki bir olasilik ve elimde bunu kanitlayacak veri yok. Ancak cok mantiksiz bir alternatif de degil.