Doviz Alin Diyenlerin Listesi

Bundan 3-4 hafta once bir suru kose yazarinin "Artik doviz almanin vakti geldi, zaten ben deyim Subat'ta siz deyin Mart'ta kriz cikacak" diyerek milleti galeyana getirdigini hatirliyorum. Benim aklima bir tek Gazi Ercel ile Asaf Savas Akat geliyor. Ercel 22 Kasim'da "doviz mi YTL mi" sorusuna doviz diye cevap veriyor. Akat ise 21 Kasim tarihinde doviz kisa donemde ilginc olmaya basladi diyor. Sizin akliniza dovize yatirimi oneren baska yazarlar geliyorsa, onerdikleri tarihi ve baglantiyi yorum kismina birakirsaniz bundan 3 ay sonra Subat sonunda ne olmus bir bakariz.

Asaf Hoca yaman adam dogrusu, tahmin yapmaktan hic cekinmiyor. Burada defalarca yaptigi tahminlerin yanlisligini gosterdim, yine de adamin yazilarini takip ediyorum. Bir dusuncesi var, bunu savunmasini biliyor, bu dusuncesinin ucunun nereye vardigini da biliyor ve bu dusuncesinin arkasinda yer aliyor. Takdir ediyorum. Ote yandan cok daha karamsar ve hatta yanlis yazilar yazan Gungor Uras cikip da acik acik "kardesim gormuyor musun cari acik almis basini gitmis, dolar cok ucuz, manyak misin doviz almiyorsun" DIYEMIYOR. Ne diyor? 22 Kasim 2006'da "Halkimiz tetikte, devaluasyon korkusu suruyor, o yuzden halkimiz doviz aliyor" diyor. Ya da 16 Kasim tarihinde oldugu gibi baskalarinin agzindan kriz tahmini yapiyor ama "Ne zaman olacagi belli degil" diyor.

Swap Nedir    Deflasyon Nedir    Bono Nedir?    Reeskont Nedir    Ekonomi Nedir    Enflasyon Nedir

Ben de bir tahminde bulunayim o zaman, hatta baska birinin agzindan soyleyeyim, Nasa'daki "uzmanlar" evrende bir suru asteroid (goktasi) oldugunu ve bundan 100 milyon yil once oldugu gibi dunyaya buyuk bir asteroid'in carpacagini tahmin ediyorlar ama ne zaman olacagi belli degilmis. Insallah bizim cari acik kaynakli kriz de goktasi hikayesine donmez. Ben sahsen dolarin cok yukselmesini isteyen kesimdenim, Amerika'da dolar kazaniyorum, keske 1$=1000000 YTL olsa da hem bizim ihracatcilarin yuzu gulse, hem de ben bogazdan kendime bir hamburger parasina bir yali alsam!!!

4 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

benm bir sorum olacak. biliyorum kurların yükselmesi veya düşmesi önceden kesin olarak bilinemiyor. yine de ekonomide - olağanüstü durumlar dışında- kurların genelde düşük olduğu veya genelde yüksek olduğu dönemler, tarihler, mevsimler varmıdır??? Örneğin "yılsonlarında kurlar genelde düşme eğilimine girer" gibi. TEŞEKKÜRLER

Adsız dedi ki...

Döviz kurunun düşük kalması, yani aşırı değerli TL ile, bir yere kadar gidilebileceği izlenimini uyandırıyor. Artan cari açığın finansmanı zorlaşıyor. 2007 yılının siyasi (cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler) ve ekonomik(yüklü borç ödemeleri) riski mevcutken piyasada dövizin artacağı yönünde bir beklenti oluşması bence normal. Eskiye nazaran kırılgan bir ekonomi olmasakta aynı zamanda dalgalı kur emniyet sipobu olsada, olası bir ulusal ya da uluslararası(AB faiz arttırdı) bir dalgalanmada olacak olana dövizin artması değil mi? bu durumda Merkez Bankası mayıs ayındaki tutumuna benzer bir tutum mu sergileyecek? %17 düzeylerinde reel faiz ödediğimiz bu günlerde faiz mi arttıracağız yine? Gerçi merkez bankası faizini piyasanın algılamış olduğu risk primine göre yüksek tutuyor. özellikle siyasi belirsizliklerin azalmasıyla birlikte merkez bankasının uygulamış olduğu yüksek faiz düşük kur politikasından zamanla vazgeçmesi gerektiğini düşünüyorum.

Adsız dedi ki...

Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, bazı yabancı bankaların Türkiye'de bir temsilcilik veya şube bile açmadan 'kayıt dışı' işlemler yaptığını açıkladı. Özince'yi isyan ettiren sistem nasıl işliyor, anlatalım...

Mısır Çarşısı'nda bir dükkânı vardı. İşleri bozuldu. Banka borçlarını, vergi borçlarını, SSK borçlarını ödeyemez hale geldi. Duydum ki, dükkânını devretmiş. Üzüldüm... Geçenlerde rastladım... Baktım morali yerinde... "Ne iş yapıyorsunuz?" diye sordum. "Hiçbir iş yapmıyorum. Hayatımı yaşıyorum. Bunca yıl üreteyim diye, alıp satayım diye vakit harcamıştım. Meğer hiçbir iş yapmadan da para kazanmanın yolu varmış... Allah yabancı bankacılardan razı olsun" dedi ve de anlattı.
"Mısır Çarşısı'nda dükkân sahibi olmak isteyen o kadar çok insan varmış ki... Dükkânı devrettim. Aldığım parayla borçları ödedim. Elimde 1.5 milyon YTL kadar para kaldı. Bu parayla gene iş mi yapayım diye düşünürken bir dostum uyardı. Enayilik etme bu ülkede iş yapılmaz. Paranı faize yatır, dedi. Beni bir otel odasında, Türkiye'de şubesi olmayan bir yabancı bankanın adamıyla buluşturdu.
Türkiye'de şubesi olmayan yabancı bankaların adamları sık sık Türkiye'ye gelir, parası olanlara, 'paradan para kazanmanın' yollarını öğretirlermiş. 'Benim başım kel mi?' diye düşündüm ben de 'paradan para kazananların' kervanına katıldım.

Yabancı bankanın temsilcisinin dediklerini yaptım.
Önce 1.5 milyon YTL mi dolara çevirdim. 1 milyon doları onların söylediği bir bankaya yatırdım.
Onlar 1 milyon dolar paramı, İngiltere'deki bankalarına yolladılar.
İngiltere'deki bankada benim adıma dolar hesabı açtılar. Yılda yüzde 5 net faiz veriyorlar. Bu faizi beyan etmez isem vergi falan ödemeyeceğim. Hesabı Türkiye'de açsaydım faizden yüzde 15 stopaj kesilecekti.
1 milyon dolar mevduatımın yüzde 70'i kadar, yani 700 bin dolarlık döviz kredisi verdiler. 700 bin dolar teminat olarak durduğu için ona yüzde 5 faiz vermeye devam ediyorlar. Döviz kredisinin faizi yüzde 6. Açık anlatımıyla, 700 bin dolar krediyi yüzde 1 faizle kullanmış oluyorum.
700 bin dolarımı YTL'ye çevirerek bana yüzde 21 faizli Hazine bonosu satın aldılar. Hazine bonosu da bankada teminat olarak duruyor ama faizi bana işliyor. Döviz fiyatı artmadığı için yüzde 21 faiz, döviz faizi demek. Açıkçası 700 bin dolarımı yüzde 21 döviz faiziyle değerlendiriyorlar.
Bononun yılda 147 bin dolar karşılığı var. Bu bonolar yurtdışından satın alındığı için, yabancıların alımı sayılıyor. Faizini banka tahsil ediyor. Dolara çevirerek benim hesaba ekliyor. Bunu beyan etmediğim için vergisini de ödemeyeceğim."

"Maşallah sistem iyi işliyor" diyecek oldum.
"Daha bitmedi" dedi... Bankanın adamı geçen gün beni otel odasına çağırdı. "İsterseniz bonoların yarısı kadar döviz kredisi daha açalım, onunla da bono alalım" gibi bir şeyler söyledi. Pek aklım almadı ama, hiç de fena değil... O zaman gel keyfim gel...
Ben yılardır, al sat, insan çalıştır, vergi öde... Boş yere yorulmuşum. Allah yabancılardan razı olsun..."
Dinlediklerime şaşırmadım diyemem...
"İyi de... Parası olanlar, bu yabancı banka temsilcilerini nasıl buluyor? Otel otel dolaşmak mı gerekiyor? Bu işlemleri yapmak için yurtdışına mı gidip geliniyor?" diye sordum.
"Yok" dedi... Onları bulmak için zahmet etmeye gerek yok. Onlar parası olanları buluyor. İşlemler de otel odalarında şipşak yapılıyor."

İş Bankası Genel Müdürü'nün geçen gün basın mensuplarına sözünü ettiği ve de yakındığı işlemler bunlar olsa gerek.
Bir gün bir yerde kendisiyle karşılaşırsam, bu işlemlerin boyutu hakkındaki tahminlerini sorar, merak eden sayın okuyucularıma anlatırım.

Blog Sahibi dedi ki...

Doviz piyasalarna merkez bankalari tarafindan mudahalelerin yapilmadigi durumlarda doviz kurlarinin nereye gidecegini gormek imkansiza yakindir. Etkin Pazar Hipotezi baslikli yazimizda yazdigimiz her sey doviz piyasalari ve diger finansal piyasalar icin de gecerlidir.