Konu ile ilgili G. Kore Merkez Bankasi'nin bir calismasina rastladim. Soyle diyorlardi:
A small open economy which is initially capital poor and has low levels of income per person, will, provided it has access to international capital markets, run a current account deficit for some period of time in order to build its capital stock while maintaining its long-term rate of consumption. During the adjustment process, a relatively high marginal product of capital in the domestic economy will attract capital inflows and raise external indebtedness. But, over time, as income and saving increase and the level of productivity converges to that of developed countries in the more advanced stages of development, the current account will improve toward equilibrium or surplus as net exports move sufficiently into surplus to pay the interest obligations on the accumulated external debt.Diger bir deyisle, bir insan hayatinin genclik yillarinda, yasi ilerledikce kazancinin arttacagini planlayarak, kazandigindan daha fazla tuketir. Aradaki farki borclanarak karsilar. Daha sonra kazanci arttikca borcunu oder, para biriktirmeye baslar. Emekli oldugu zaman da, eskiden biriktirmis oldugu tasarruflari harcayarak yasar. Buna ekonomide "Life Cycle Theory of Consumption" deniyor. Teorinin iddiasi, insanlarin yaptiklari tuketim su anki kazanclarina degil tum hayatlari boyunca kazanacaklarini dusundukleri gelire baglidir. Ulkeler de ayni sekilde, az gelismislik esnasinda yatirim yapacak tasarrufa sahip olmadiklari icin bu kaynaklari disaridan alirlar, cari acik verirler, borclanirlar. Bir sure sonra uretim kaynaklari arttinca tukettiklerindn cok uretmeye baslarlar, cari fazla verirler, borclarini kapatirlar.
VOB nedir? Taksi Şöförü A Tipi Yatırım Fonu Nedir? Olasılık nedir? Dışsallık Nedir
The relationship between stages of development and the current account can be regarded as an application of the life-cycle theory of consumption not to households but to countries. The investigation of the turning point from current account deficit to surplus is an empirical rather than theoretical problem. Debelle and Faruqee (1996) argue that according to the empirical analysis for 21 countries, the turning point occurs in an economy with per capita GDP that is around two-thirds of the level of the United States.
Konu cok genis, okunacak arastiracak cok sey var. Isterseniz suradan baslayin:
An Analysis of Long-term Determinants of the Current Account and the Evaluation of its Sustainability in Korea
What Determines the Current Account? A Cross-Sectional and Panel Approach
6 Yorum Var.:
'Cari fazlayla büyüme' modeline öldürücü darbe !
Tuğrul Bey gene enteresan bir noktaya temas etmiş,bu konuda bir yazıyı okumak konunun nasıl kapsamlı bir alan olduğunu gösteriyor.
Gene Robert Mundell'den bir açıklama;
"Korenin ödemeler dengesinin değişik durumlarını(açık veya fazla) değerlendirirken demografik faktorü göz önüne almak gerekir.Yaş dağılımı ödemeler bilançosunu etkiler çünkü farklı kuşaklar farklı tasarruf ve yatırım karekterine sahiptir.Bağımlılar-genç ve yaşlılar-net tüketicilerdir,buna karşı çalışan çağ nufusu ise net üreticidir.Fakat bağımlıların çalışanlara oranı-bağımlılık oranı-demografik hikayenin bir parçasıdır ama en önemli parçası değildir.Daha önemlisi farklı kuşaklardaki çalışanların yatırım ve tasarruf kalıpları arasındaki farklardır.Olgun(tecrübeli) ve Genç (tecrübesiz) çalışanlar önemli oranda tasarruf ederken,genç çalışanlar tasarruflarından daha fazla yatırım(ev almaya,dayanıklı tüketim mallarına vbg.)yapar ve böylece net borçlanıcı durumuna gelirler,buna karşı olgun çalışanlar yatırdıklarından daha fazla tasarruf ederler yani net borç verici durumdadırlar.Demografik şoklar (bebek ölümlerinin veya doğumlarının aşırı artması gibi)nufus yapısında bir grupta veya diğerinde şişkinlik yaratır ve kuşaklararası aksettirilen gelire göre iç harcamaların daha fazla değiştiği dolayısı ile cari hesabı da etkilediği duruma gelir.Korenin gelecekteki cari hesap fazla beklentisi iki ana demografik değişkenini incelemeksizin-bağımlılık oranı ve genç/olgun çalışan oranı-değerlendirmek hata olacaktır."Korenin demografik döngüye nasıl uyum sağlayacağı"cevap bekleyen en önemli sorulardandır.
Bu konularda köşe yazarlarımızdan da bir fikir duyabilecekmiyiz bakalım!
Tunç K.
Ilginc bir noktaya parmak basmissiniz Tunc Bey. Verdiginiz bilgiler icin tesekkur ederim.
Bu arada konuyu ilk acan aslinda Orhan Karaca olmustu...Ben sucsuzum.
Ahmet Bey, öldürücü değil de gıdıklayıcı bir darbe oldu bu.
Hayatta her zaman bu tür seyler olabilir Recep. Üzüntüden mezare girecek halim yok ya.
Durumumuz o kadar kötü mü ? Bir bakalim. Ben neye öldürücü darbe dedim Recep ? Asagidaki ifadeye:
' Ulkeler de ayni sekilde, az gelismislik esnasinda yatirim yapacak tasarrufa sahip olmadiklari icin bu kaynaklari disaridan alirlar, cari acik verirler, borclanirlar. Bir sure sonra uretim kaynaklari arttinca tukettiklerindn cok uretmeye baslarlar, cari fazla verirler, borclarini kapatirlar.'
Bunun Robert Mundell'in açiklamasiyla bir baglantisi var mi Recep ? Hayir yok. Mundell Kore ekonomisinden bahsediyor. Biz neden bahsediyoruz Recep ? Bizim konumuz Kore ekonomisi degil azgelismis ülkeler. Mundell'in yazisi oldukça ilk bakista mantikli gözüküyor. Ancak konumuzla ilgimiz yok. Çünkü tartistigimiz konu bir ülkenin genç/yasli oraninin cari islemlere etkisi degil Recep. Konumuz sermaye açigi olan azgelismis ülkelerin büyümelerinin nasil finanse edilecegi. Analiz su: Üretim kaynaklari yeterince gelismemis ülkelerin disardan gelen sermayeyle üretici faaliyetlerini gelistirdikleri takdirde daha sonraki dönemlerde açiklarinin azalacagidir. Bu öldürücü darbe degildir de nedir sevgili Recep.
Ama ben senin yerinde olsam pes etmezdim. ABD 'hala gelismekte olan küçük bir ülke midir sorusu?' gibi. Bunun gibi kontur sorularla öldürücü darbe hayli yipratilabilir. Ama benim bildigim Recep bu tür seyler yapmaya tenezzül etmez. Asla !
Bu arada Çin'deki çalismalar nasil gidiyor ? -5 reel faizle islerin nasil götürelebilecegini kesfedebildin mi ? Kesfette Nobeli kapivereydik. Inancimizi yitirmemeliyiz Recep. Senin gayretlerinle basaracagiz. MSP (Milli Selamet Partisi degil Milliyetçi Sifirlama Partisi) senin yardimlarinla iktidari kimseye kaptirmayacak evelallah. Bu arada Çinlileri düsük faize ikna etmene gerek yoktu. Çünkü onlari seçimlere katmamiz mümkün degil ! Bu arada Sayin Netfçi'ye selamlarimizi ilet lütfen. Sana iyi baksin. Çünkü sen bizim ekonomiden sorumlu devlet bakani adayimissin. Duydugumza göre önemli toplantilarda önemli kisilerle ilgileniyormus. Katilmasin, seninle ilgilensin. Ayrica Çin Halk Cumhuriyeti Baskanina verecegi brifingini de ertelesin. Senin zamanin kisitli. Yalniz raporunda Sn Neftçi'ye tesekkür etmeyi ihmal etme. Bak çok ayip olur.
Yorum Gönder