Yabancilar ve Turkiye Yatirimlari

Aksam Gazetesinden alinti:

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun verilerine göre nisan sonunda 61.1 milyar dolar düzeyinde bulunan yabancıların Türkiye'deki hisse senedi ve diğer menkul kıymetlere ilişkin portföylerinin toplam tutarı, son 1.5 aylık dönemde 20.3 milyar dolar azalarak 40.4 milyar dolara geriledi. Yabancıların portföyünde yaşanan bu gerilemenin 14.6 milyar dolarının döviz kurundaki yükseliş ve hisse senedi ile Hazine iç borçlanma kağıtlarının fiyatlarındaki düşüşten, 5.8 milyar dolarının ise net çıkıştan kaynaklandığı tahmin ediliyor."

Sindirella Hikayesi  Tahvil Nedir  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Çernobil Faciası  Türev Konu Anlatımı

Fazla yorum yapacak birsey yok, 6 milyar dolari disari cikarirken icerideki 15 milyar dolardan olmuslar. Sig finansal piyasalarin en onemli problemlerinden bir tanesi budur, o yuzden Turkiye gibi ulkelere ya kucuk miktarlarda para ile yatirima geleceksin ya da uzun vadeli yatirim yapacaksin. Simdiki calkantiya 6 milyar dolari disari cikarmak isteyen spekulatorlerin katkisinin onemli oldugunu dusunuyorum, o yuzden Merkez Bankasinin doviz satarak bu kisilerin ekmegine yag surmesine karsi cikiyorum. Ote yandan Merkez Bankasi da zor durumda, dolar kuru cok hizli yukari cikarsa icerideki yerli ve yabanci yatirimcilarin portfoyleri deger kaybettigi icin onlarin bir kismi da cikmak zorunda kaliyor (fonlarin yatirimcilari da paralarini geri isteyebiliyor). Nasil Turkiye'deki yatirimci her ayin basinda dusuk getiriye sahip fonlardan cikip yuksek getiriye sahip fonlara hucum ediyorsa yurtdisinda da oyle. O yuzden simdi yurtdisindaki ufak yatirimci gelismekte olan piyasalarin fonlarindan cikip Amerikan hazine bonosu vs. alma yoluna gidiyor. Bu cikislari onceden hesap edemeyen fonlar ise su an oldugu gibi nakit darligina dusuyor ve ellerindeki hisse senetlerini vs. ister istemez satmak zorunda kaliyorlar. Bu da hisse fiyatlarini daha da asagiya itiyor.

Resim Temmuz ayinin basinda daha da belirginlesecek.

7 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Yazıp çiziyorsunuz ama bundan sonra ne yapmak gerektiği(kısa vadede değil uzun vadede)hakkında ne düşünüyorsunuz,bu konudaki fikirler bence şu anda ilerisi için daha faydalı olacaktır.
Liberal ekonomiyi savunuruz elbette ama stabilizasyon ayağı olmayan liberalizmin başına gelende bu, elini kolunu sallayan istediği gibi girip çıkarsa bunları kabul etmek de işin tabiatı.
Tunç K.

Adsız dedi ki...

Gecen aksam Atv'de Fatih Altayli eski MB baskan yardimcisi Sukru Binayi konuk etti. Sukru Bey Merkezin dolar duserken yaptigi 5 milyar dolarlik mudaleheyi anlatti ve bu paranin geri cekilemedigini piyasada kaldigini iddaa etti. Su an cikmakta olan para da iste o para dedi. Bu haberdeki miktar da uyusuyor yoruma. Cikisin devam edip etmemesine bakip gorecegiz tabi kalanlarin da bu kervana katilip katilmayacagini.

Blog Sahibi dedi ki...

Tunc Bey, uzun vadeli politikalar ile ilgili goruslerimizden burada cok bahsettik ama belki de cok dramatik olmadigi icin dikkatinizi cekmemis. Kisaca ozetleyeyim.

Kucuk devlet taraftariyim. Ekonomi yonetiminin yapmasi gereken kati maliye politikasina devam etmek, butce aciklarini fazlaya cevirmek, bundan sonra nominal borclari azaltmak ve borclarin vadesini uzun vadeye yaymak (kisa vadeli calkantilardan fazla etkilenmezsiniz boylece), daha sonra ise istihdam uzerindeki vergilerin azaltilmasi. Buna paralel olarak butcedeki en buyuk deliklerden olan emeklilik ve saglik harcamalari da kontrol altina alinmali, kayitdisi kayit icerisine cekilerek vergi gelirleri arttirilmalidir.

Neticede oncelikle gelirleri arttirip giderleri azaltmamiz, daha sonra ise gelirleri azaltmayi (dusuk vergiler) oneriyorum.

Spekulatif sermayenin elini kolunu sallaya sallaya girip cikmasi meselesine gelince, biz bunlara cikarken dolar satip kolaylik gostermezsek bir daha da zirt pirt girip cikmaya tesebbus etmeyeceklerdir. Adamlar Merkez Bankasinin volatiliteden rahatsiz olup piyasa mudahale edecegine guvenerek hedge yapmadan iceri giriyorlar, bir kere yuzustu birakirsak bir daha boyle birsey yapmaya tesebbus etmezler (moral hazard olayi).

Adsız dedi ki...

Ilginc bir milletiz. Bundan 2 ay once yabancilarin nasil dolar bazinda su kadar kazandi bu kadar kazandi, saf ve bakir halkimizin sirtindan su kadar faiz kazandilar diyip dovunuyorduk. Dolar bazinda ic borc su kadar artti diye endiseleniyorduk.

Bakin, yabancilara 15 milyar dolar kazik atmisiz. Boylece bu para saf ve bakir halkimizin cebine girmis oldu. 15 milyar dolar. 1 ayda. Son verilere gore ic borclar dolar bazinda 187 milyardan 163 milyara dustu. Bu ay da yaklasik 150 milyar olacak. Iki ay icinde ic borcumuz 40 milyar dolara yakin azaldi. helal olsun hukumete! Mutlu olmamiz gerekmez mi?

MB biraksa da dolar 5 liraya ciksa. Butun yabancilari soyup sogana cevirecegiz. Ic borclar 50 milyar dolara dusecek. Ne guzel degil mi?

Bu isin saka kismi. Ciddi olarak bakarsak konuya oncelikle Hazine'nin basindakileri kutlamak gerekir. Bazilarinin dolar bazinda borclanin cagrilarina kulak asmayip hem TL bazinda borclandilar hem de dis borclari azaltmaya oncelik verdiler. 2003 Ocak'inda dolara endeksli borclar milli gelirin %51'i idi. Nisan 2006'da %23.9'a indi. Hazine kasasinda dolar olarak tuttugu 10 milyar dolardan fazla para var. Risk yonetimini guzel idare ettiler. Sezar'in hakki Sezar'a

t.

Adsız dedi ki...

Bu işten yabancıların zararlı çıktığı yok,spekülatif akımcılar YTL'ye saldırınca ve fonda bunu destekleyen cari açık ve global likidite daralması varken döviz öyle bir yükseliyorki bir şey yapmazsanız faizide yukarıya çekerek ekonminin kimyasını bozuyor,bırakın dalgalansın diyemiyorsunuz,dalga sizi yutabiliyor,kazan kazan diye çıktığınız yolda kaybet kaybet'e oynuyamıyorsunuz.
Bizim halimiz 1997 Tailand krizini andırıyor aradaki fark Tailand parası dolara bağlı idi, YTL ise dalgalı kur sisteminde.Bu farkın benzerliği azaltmadığını artık herkesin görmesi lazım.Buradaki asıl sorun dalgalı kurda bence.

Tunç K.

Adsız dedi ki...

Bu nasil bir yorumdur Allah askina:
"Spekulatif sermayenin elini kolunu sallaya sallaya girip cikmasi meselesine gelince, biz bunlara cikarken dolar satip kolaylik gostermezsek bir daha da zirt pirt girip cikmaya tesebbus etmeyeceklerdir"
Bu gorus, bir liberal ekonomi taraftarından nasil gelebilir anlayamadim. Daha radikal tedbirler alalim o zaman. Yabanci sermaye oyle istedigi zaman girip cikamasin. Hatta hic gelmesin yabanci sermaye, daha iyi degil mi? Kendi (ulusal) yagimizda kavrulalim.
Elbetteki herkes portfoy yatirimindan ziyade (foreign direct investment)dogrudan yatirimin ulkeye gelmesini ister ama bunun yontemi bu mu olmalidir? Adamlar kar realizasyonu yapmak istedikleri zaman "yok arkadas, ben senin kar ya da sermaye transferine izin vermem" diyerek sermayenin mobilitesine engel mi olunmalidir? Blog yazarinin bu zamana kadar savundugu fikirlerle ben bu yaklasimi uzlastiramadim. Boylesi hassas bir konuda Sayin Maliye Bakani bile bu turden yaklasim gostermedi de baksaniza "gitmesinler" deyu adeta "stopaj felan almiyorum, kardesim, siz yeterki kalin" diyor.

Simdi gelelim asil meseleye. Merkez Bankasi doviz piyasasina mudahale etmesin diyelim. Alacak dolar bulamayan yabanci ya da biyikli yabanci, artik herkimse, portfoyunu dolara cevirip cikamasin. E peki bu durumda kisa zamanda beklenmedik bir sekilde belki de 2.50 olan USD/YTL kuru, genel ekonomiye (hem özel hem de kamu kesimine)ne derece bir zarar verecektir? Bunu hesap edebilir miyiz? "Hazine zaten dolar cinsinden olan borclarini coktan YTL'ye cevirdi bile" yaklasimi ne derece bilimsel? Merkez Bankasinin dovize mudahalesindeki amaci biraz anlamaya calisin. Kurdaki ani tirmanisin ekonomiye vereceği tahribat, oyle sizin sandiginiz gibi olmayacaktir. 2001 yilinda yasananlari bir hatirlamaniz yetecektir sanirim. Tamam ayni seyler, ayni sartlar degil belki ama sonuclari itibariyle ayni olacaktir.

Valla ne diyeyim. Ekonomix'e bu "sig" yaklasimi yakistiramadigimdan suskunlugumu bozdum. Onun da vardir bir bildigi diyecegim ama, yok, sanirim gozden kacirdigi birseyler var.
Basit bir hatirlatma olacak ama sanirim yerinde olacak. "Ceteris paribus" degil yani.

Keynesian

Blog Sahibi dedi ki...

Merkez Bankasinin piyasaya mudahale etmemesi dilegimi liberal ekonomik dusunceyle niye bagdastiramadiniz anlayamadim. Asil Merkez bankasinin piyasalara mudahale etmesi liberal ekonomi ile bagdasmaz. Ben cikmak isteyen yabancilarin cikisini zorlastiralim demiyorum ki, sadece kolaylastirmayalim diyorum. Birakin dolar kuru serbest piyasada belirlensin.

Sicak paranin ulkeye girmesine karsi degilim, adamlar eurobondlar %7 faiz verirken "kur riskini" goze alip %20 faiz veren TL cinsi bonolara giriyorlar. Aldiklari risk "gercek" olunca bunlara dolarin yukselisini onleyerek "yardimci" olmamiz bence yanlis. Ekonomik ahlaksizlik dogurur bu durumda piyasaya mudahale etmek.

Soylemeye calistigimiz budur, yanlis anlasilmis herhalde.