Açığa satış satın almanın tersiymiş gibi görünse de aslında ondan çok daha riskli bir işlemdir. Borsada fiyatı 10 TL olan bir hisse senedinden 100 adet aldığınızı varsayalım. Bu hisse senedine yatırım yaparak aldığınız risk 1000 TL’dir. Şirket iflas ederse siz yatırım yaptığınız paranın tamamını kaybedersiniz o kadar. Öte taraftan aynı hisse senedini 10 TL fiyattan sattığınızı varsayalım. Bu durumda aldığınız risk teorik olarak sonsuzdur. Siz bu hisse senedini açığa sattıktan sonra hisse fiyatları 50 TL’ye yükselirse sizin kaybınız 4000 TL olacaktır. Oysa sizin için en iyi sonuç şirketin iflas etmesidir ve bu durumda elinize sadece 1000 TL geçecektir.
Açığa satmanın neden riskli olduğunu anladınız mı? Bir de VOB gibi borsalarda kaldıraç kullanarak açığa satma işlemleri var ki onlara hiç değinmeyeyim. Açığa satış yapmak riskli ama bazı ülkelerde olduğu gibi yasaklanması ve engellenmesi de doğru değil. Açığa satış yapan kişıler de borsada fiyatların gerçek değerini bulmasına katkı sağlayan kişilerdir ve yaptıkları davranış topluma faydalıdır. Tabii açığa satıştan kastım hisseleri açığa satıp sonra gazetelerde yalan haber yayınlayıp daha sonra düşük fiyattan alanlar değil. Buna manipülasyon denir.
Açığa satış yapabilmeniz için birilerinden bu hisseleri ödünç almanız gerekir. Küçük yatırımcılar genellikle aracı kurumları vasıtasıyla bu hisseleri ücret ödemeden borçlanabilirler. Büyük yatırımcılar ise borçlandıkları hisseye göre bir miktar bedel öderler. Küçük yatırımcıların açığa satıştan elde ettikleri para hisseler tekrar yerine konana kadar bloke edilir ama faiz kazanır. Genellikle bu faiz piyasa faizinin altındadır, aracı kurumların ücretsiz hisse senedi borç vermelerinin nedeni budur. Büyük yatırımcılar açığa satarak ellerine geçen parayı diğer hisseleri almakta kullanabilirler. Neticede ne yapıp yapamayacakları, hangi fiyattan ne yapabilecekleri aracı kurumları ile yaptıkları anlaşma ile belirlenir.
Açığa satmak ile ilgili canlı bir örnekten Jim Chanos’ Ford Short Gone Wrong isimli yazıyı okumanızı öneririz. Bu konuyla ilgili diğer bir yazı da Whitney Tilson is short Open Table and Netflix (NFLX) başlıklı yazıdır. Hedge fonlar genellikle uzun pozisyon alırken kısa pozisyon da alırlar ve borsanın genel hareketlerinin portföyleri üzerindeki etkisini minimuma indirirler. Buna hedging denir. Hem bir hisse alıp hem de açığa bir hisse sattığınızda temel olarak söylediğiniz şey açığa sattığınız hissenin borsa endeksinin altında, satın aldığınız hissenin de endeksin üzerinde artmasını beklediğinizdir.
Ben de şahsi olarak açığa satmayı sevmem ve genellikle yapmadığım bir şeydir. Bu sene içerisinde sadece bir hisseyi açığa sattım ve elde ettiğim getiri %65 oldu. Bu hissenin hikayesini de izin verirseniz sadece Ekonomu Türk 2 bloguna üye olmuş arkadaşlarla paylaşacağım. Normalde bu yazıyı da Ekonomi Türk 2’de yayınlardım da son iki aydır kafanızı insider trading sitesi olan Insider Monkey reklamlarıyla ütülediğim için kendimi biraz suçlu hissediyordum, onun bir bedeli olarak kabul edin.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder