Maddi Yardim: Siz Ne Yapardiniz?

Pakistanli bir arkadasim var, (bayan) kuzeninin 4 tane cocugu var, simdi de ikizlere hamile. Gecen haftalarda Pakistan'da meydana gelen bir ucak kazasi vardi hatirlarsaniz. Kuzeninin kocasi o kazada hayatini kaybetmis. Bugun arkadasimdan bir email aldim, kuzeni icin bir yardim kampanyasi duzenliyorlarmis. Nedeni ise kocasinin hayat sigortasinin olmamasi ve 4+2 cocuga bakacak maddi imkanlarinin ortadan kalkmasi.

Siz benim yerimde olsaydiniz hayat sigortasi yaptirmamis bu kisiye yardim eder miydiniz? Ucaga binecek kadar parasi olan adamin hayat sigortasi yaptiracak kadar da parasi vardir. Ailenize olmeniz halinde nakit vergisiz 1 milyon dolar odeyecek 20 yillik hayat sigortasinin maliyeti normal bir insan icin senede $1000'i gecmez. Birakin 6 cocugu, bir cocugu olan birisi dahi neden hayat sigortasi yaptirmaz? Bu kisilerin beyinsizliginin faturasini ben mi odemeliyim? Ote taraftan cocuklarin gunahi nedir, anne ve babalarinin hatalari nedeniyle cocuklari cezalandirmali miyiz sorusuna cevap vermek lazim. Size soruyorum, siz ne yapardiniz?

Not: Mayis ayinda yazdigim yazida hayat sigortasi konusundan bahsediyorum. Yukarida linkini verdim.

13 Yorum Var.:

Editör dedi ki...

Merhaba, kızdığınız şey daha çok sizden birisinin sorunu için destek istemesi gibi görünüyor. Bir insan bir defa uçakta bulundu diye onun yıllık gelirini tahmin etmek ve bu tahmin üzerinden varsayımlarda bulunmak ve özel sigortaları adres göstermek bana pek sağlıklı görünmedi açıkcası. Ayrıca uçak fiyatları erken rezervasyonlarla neredeyse otobüs paralarına yaklaştı, Easy Jet 50 Euro'ya yolcu taşıyor ki bence önemli olan mesele bu değil. Bu tamamen bir seçimdir, yardım etmek istersiniz ya da istemezsiniz. Ya da istersiniz ama durumunuz uygun değildir veya yardım limitinizi doldurmuşsunuzdur, fazlası sizi zora düşürür o zaman da yardım için uygun olduğunu düşündüğünüz kişilere yönlendirirsiniz vs... İsterseniz...
Bence geride kalan 4+2 kişi bu lafları hak etmiyor, bunları biliyor ve hazırlanabilecek durumda olsalardı da zaten bu durumda olmazlardı. İnsanlar eşit şartlarda, eşit fırsatlarda doğmayabilir ama insan öğretilebilir bir varlıktır, toplumun ileri gelenleri pragmatik düşünceyle bunu yapmamış ve sadece kendi ilerlemesine bakmışsa, sonuç da bu şekilde oluyor. Çerçevenin dışından bakınca resmi daha net görmek mümkündür diye düşünenlerdenim.

Saygılarımla...

Editor dedi ki...

Biraz daha bilgi vereyim o zaman. Bu aile Amerika'da yasiyor ve yillik gelirleri muhtemelen $100 bin dolar civarinda idi. Cok cocuklari oldugu icin fazla para biriktirebildiklerini zannetmiyorum. Ote taraftan ev fiyatlarindaki balonun patlamasiyla da evlerinden de borclarini odedikten sonra kendilerine geriye bir sey kaldigini zannetmiyorum.

Ayrica bahsettigim ucak bileti $1500'lik Florida-Pakistan ucak bileti. Verdigim senelik sigorta masrafi muhafazakar bir tahmindir, bir cok kisi senelik $750'in altina sigorta yaptirabiliyor burada.

çağatay dedi ki...

bu olayda tartışılabilecek çok yön olmasına rağmen kesinlikle yanlış olan bir yargıyı somutlaştırdığımızda yazının başka önyargılarla da dolu olduğunu tespit etmiş oluruz.
bu yargıyı ''uçağa binecek birinin sigorta yaptıracak parası da olmalı aksi halde her türlü menfi gelişmeyi de hak ediyordur'' mealindeki düşünce tarzı oluşturuyor. Oysa ABD-Pakistan arası en pratik havayolu ile katedilebilir. muhtemeldir ki kısıtlı bir zamanda ihtiyaca binaen bu yolculuk yapılmıştır ve kara-deniz-demiryolu alternatifleri de kurbanın konumuna uymamaktadır.dolayısı ile birkaç yılda bir istanbula gelen almancı veya köylüden boğaz köprüsünü geçmesi için OGS kartı alması talep edilmesi mantığının saçmalığı ile senede, belki de birkaç senede bir memleketine gitmek için uçak bileti alan birinden hayat sigortası yaptırmasını beklemek birebir örtüşmektedir.
Tabi kazazedenin başına gelen bu olay çölde kutup ayısı ile karşılaşmakla olasılık olarak aynıdır o da bir başka konu

ofpetek dedi ki...

"Yardim" konusunda koydugunuz kriterlerle hangi sonuca varmaya calistiginizi anlayamadim.
Yardim ederken mevcut duruma nasil gelindiginden cok ihtiyaca bakilmali, analizleriniz dogru olsa da somut bir faydasi oldugunu dusunmuyorum. Ihmal veya baska bir derecede kusur yuklediginiz kisi ile yardim etmediginiz kisiler farkli, ayrica birseyi yapmamalarina kendinizce bir "ceza" yuklerken bununla amaciniza ulasabilecek misiniz ona bir daha bakin. Bahsettiginiz yapmama olayi ile magduriyeti doguran olay arasinda illiyet bagi o kadar da kuvvetli degil, diger bir ifade ile araya baska bir neden girmeksizin o davranis o sonucu dogurmaz. Ucak kazasina etki eden sebepler daha baskin olabilir, ornegin yillik x b$ kazanan bir havayolu sirketinin y$ bir bakim vb. ihmali ucaga binenlerinkinden daha fazla olabilir.
Son olarak biraz da "ikincil kurban" psikolojisinin davranislariniza hakim oldugunu dusuniyorum, yani duydugunuz bir olay icin benim basima gelse x nedenle ayni zarara ducar olmazdim dusuncesi.
Ezcumle ben olsaydim yardim ederdim, hele ki ramazan ayinda...

Editor dedi ki...

Cagatay,

Hayat sigortasi sizi sadece ucak kazalarina karsi degil her turlu olume karsi (trafik kazasi, cinayet, hastalik sonucu olum, vs.) sigortaliyor. O kisim pek anlasilmamis galiba. Ucaga binip Pakistan'a gitmek ihtiyac da 6 cocuga sahipken hayat sigortasi yaptirmak ihtiyac degil mi?

Cocuk yapiyorsan ilk yapacagin masraflardan bir tanesi de hayat sigortasi olmali diyorum ben. Eminim cevrende yetim veya oksuz bir cok tanidigin vardir. Olume care yok, ama en azindan olurseniz geride biraktiklariniz maddi yonden magdur olmazlar.

çağatay dedi ki...

Hocam şu konuda anlaşalım,
eminim bu konuda iki kelam eden birinin hayat sigortasının anlamını da bildiğini tahmin edersin.
tabi ki hayat sigortası yaptırmak doğru bu sayıda çocuk yanlış. sigorta olayını sadece uçak kazasına indirgeyip çıkarımda bulunursak doğru tespitlere yanlış yollardan ulaşmaya çalışmış oluruz.
tekrar belirteyim benim eleştirdiğim yazıda geçen ve ilk yorumumun başında yer alan yargı idi.
son olarak siz yine de yardım kapısından içeri birşeyler bırakın.

kaybetmezsiniz.

cucu dedi ki...

burada bence konu yanlış noktadan tartışılıyor. kimse kimseyi yardım konusunda zorlamıyor, isteyenler bu aileye katkıda bulunsun denilmiş, bir yardım kampanyası başlatılmış. kimi yardım eder veya etmez, kimse kimseye niye yardım etmiyorsun diyemeyeceği gibi niye yardım ediyorsun da diyemez. herkesin gönlüne kalmış birşey. editör o kadar haşimle dalmış ki konuya, dedim heralde zorla para istiyorlar kendisinden :) ama ortada öyle bişey yok. ha devlet böyle bir yardım için illa para talep etse vatandaşlardan o zaman hop orda dur bakalım derim. sen kim oluyorsunda benden zorla yardım parası talep ediyorsun şu şu insanlar için. ama azınlıktayız malesef. tartışma başka bi yere gidicek ama ülkemizden örnek vermek istedim. biliyorsunuz bizde 7 şiddetinde depremler oldu mu sağlam bina kalmaz, deprem bölgesindeki halk sefil olur. ama devlet baba gider onlara hemen yardım eder, tamam bir miktar etsin ona lafım yok ama boku çıkana kadar para gittiğini, yardımların had safhalara vardığını bugün görüyoruz, ((örneğin kendilerine depremden hemen sonra tahsis edilen evlerde yaşayan binlerde insan varmış ve boşaltmak istemiyorlarmış, oysa depremin üstünden 11 yıl geçmiş)) aslında binalarını sağlam yapmayan insanlara fazla şans verildiğini düşünüyorum. o aptal insanlar yüzünden özel tüketim vergileri bir geldi ve hala gitmedi. onun faturasını ben ödüyorum çoğu yerde, burada ben dediğime bakmayın %99 umuz bunu ödüyor hemde zorla. işte bu konuda ne yapmalı, bence bunu tartışalım.

emekli12 dedi ki...

Merhaba,
Eski Bakanlarımızadan (Rahmetli, İsmet İnönü hükümetinin Tarım Bakanı)Prof. Ali Şakir Ağanoğlu dan Beşeri ilişkiler dersi alma şerefine nail oldum.
Dersinin birinde; İşletme çalıştırıyorsanız, çalışanlarınıza yemek vereceksiniz. Yoksa simitle karnını doyurur ve kafası çalışmaz.
Atatürk te bunu iyi bildiği için fabrikalara talimat verdi. Yemek verilsin.
Bu girişle, ülkemizdeki güzide %2 lik kesimi çıktıktan sonra, eline geçen parayı sigortacının kalkınması için versin?
Çok basit birkaç sloganla toplumumuz yönleniyor:
1- Bugün karnım tok yarın Allah kerim.
2- Doğacak çocuğun rızkını Allah verir.
3- Ölmüş eşek kurttan korkmaz.
yukarıda saydığım düşüncelerden dolayı sigorta sektörü ülkemizde orta üst kademede iş görebilir.
orta ve alt kademede zaten sigorta HARAM.
Saygılarımla

emekli12 dedi ki...

Yardımlaşma için ise,
Söze gerek yok. Genlerimizde engin yardım duygusu var.
İsteyene, gelene seve seve veriyoruz/yapıyoruz yardımlarımızı.

Unknown dedi ki...

Ben bu yazıyı okurken içimde ciddi bir kızgınlık doğdu. Ama benim kızgınlığımın nedeni yardım, sigorta vs. konularından çok çocuk sayısı. Bir insan evladı neden bu kadar çocuk yapar anlayabilmiş değilim. Bu dünyanın çekebileceği yük belli, dünyaya gelen her çocuk diğer insanlar için bir külfet. Üstelik çevremde gördüğüm çok çocuklu ailelerin çoğu da hem sosyoekonomik, hem fiziksel hem de mental anlamda ortalamayı düşüren insanlar. Sanki öyle bir genleri var ki, doğacak çocuklar dahi olacakları için dünyayı kurtaracaklar...

Yapmayın artık çocuk kardeşim...

Konudan saptım, hemen geri dönüş yapayım. Ben editöre hak veriyorum. Pakistanda sel olmuş, 2000 kişi ölmüş... Geçen televizyonda gördüm, kadının biri başörtüsü ile yiyecek almaya çalışıyordu. Maalesef kaynaklarımız sınırlı ve ben şahsen paramı Amerikada yaşayan bu aileye aktarmak yerine Pakistandaki selzedelere vermeyi tercih ederim (ki zaten öyle yapıyorum). Çocukların ne suçu var diye düşünüyor insan ister istemez... ama bu konuda da yapacak bir şey yok... Ben de Prens Charles'ın yaşam standartlarını istiyorum ama herkes kaderini yaşıyor...

Unknown dedi ki...

Ben bu yazıyı okurken içimde ciddi bir kızgınlık doğdu. Ama benim kızgınlığımın nedeni yardım, sigorta vs. konularından çok çocuk sayısı. Bir insan evladı neden bu kadar çocuk yapar anlayabilmiş değilim. Bu dünyanın çekebileceği yük belli, dünyaya gelen her çocuk diğer insanlar için bir külfet. Üstelik çevremde gördüğüm çok çocuklu ailelerin çoğu da hem sosyoekonomik, hem fiziksel hem de mental anlamda ortalamayı düşüren insanlar. Sanki öyle bir genleri var ki, doğacak çocuklar dahi olacakları için dünyayı kurtaracaklar...

Yapmayın artık çocuk kardeşim...

Konudan saptım, hemen geri dönüş yapayım. Ben editöre hak veriyorum. Pakistanda sel olmuş, 2000 kişi ölmüş... Geçen televizyonda gördüm, kadının biri başörtüsü ile yiyecek almaya çalışıyordu. Maalesef kaynaklarımız sınırlı ve ben şahsen paramı Amerikada yaşayan bu aileye aktarmak yerine Pakistandaki selzedelere vermeyi tercih ederim (ki zaten öyle yapıyorum). Çocukların ne suçu var diye düşünüyor insan ister istemez... ama bu konuda da yapacak bir şey yok... Ben de Prens Charles'ın yaşam standartlarını istiyorum ama herkes kaderini yaşıyor...

Davilex dedi ki...

Ben olaya şöyle yaklaştım geçenlerde eşimle bir tartışma yaşadık. Eşim hep bir evimiz olsun istiyor (her insan ister tabiki) ben ise daha mantıklı yaklaşıyorum ev almış olmak için almayıp uygun bir finansal ortam sağlanırsa alacağımı gerekirse ömür boyu kiracı kalabileceğimi söylüyorum. O da bana diyorki allah gecinden versin sana bir şey olursa oğlum ve ben ne yaparız. İşte burada sayın editörün yazısı etkili oldu. Evini arabasını bile sigortalıyan bizler neden hayat sigortası yaptırmayız. Bunca zaman düşünememişim kendime de bir hayat sigortası yaptırmayı. Artık eşime verebileceğim bir cevabım var. Bugünden itibaren en kısa sürede hayat sigortamı yaptıracağım. Ben bu yazıdan öncelikle bunu öğrendim.

Gelelim yardım konusuna o kişinin kendi kanaatine kalmış. Evet bu kadın yardıma muhtaç ama siz bu olayda onu suçladığınız için yardım etmek istemeyebilirsiniz. Dünyada bu kadın gibi yardıma muhtaç bir sürü kişi var gider bir başkasına yardım edersiniz. Bu tamamen kişinin kendi insiyatifine kalmış birşey. Ama ortada bir gerçek varki o da bu kadının da yardıma muhtaç olduğu. Üstelik yapılan bir hatanın bedelini onu suçlayarak ya da yardım eli uzatmayarak ona ödetmek çok insancıl değil.

ERKAN dedi ki...

1-Yorumlarla olayın Amerikada olduğunu yıllık gelirlerini falan ögrendik.Her durumda ABD de bu tip yardım olaylarında iyi para toplanır.Turkiyenin aksine.
2-Türkler yardım severdir ama yardım kuruluşlarına olan güvensizlik bu duyguyu her geçen gün köreltmektedir.cucu nun yorumunda görüldüğü gibi son olarak depremde devlet her yere vergi saldı bunun ne kadarını kullandı belirsiz bazı vergiler hala alınıyor.felaket fırsatamı cevrilmiş.
3-Turkiyedeki sigorta firmalarına ve denetleyecek kurumlara hiç güven yok mahkemeler ise hala Kemal Sunalın davacı filmi gibi.
4-Ortalık kazalarda ölmüş adamların yetimleri ile dolu değil.Ayrıca yetime babası sigorta yaptırmadı diye yardım etmemek olmaz.
5-Keske zamanın tarım bakanı yaptığı çıkarımlarla sigortacılığı geliştirecek denetleyecek anlaşmazlıkları hızlı gidercek bir düzenin tohumlarını da ekseydi.
6-Prens Charles gibi yasamayı istemek(yasamak diyorsan)ayrı,temel ihtiyacın için kuyrukta beklemek ayrı.Detaya gerek varmı?
7-Deprem meselesi tam felaket kimse aldığı yada kiraladığı evinin dayanıklılığını ölçemez kurumlara güvenir yapı kullanım izni olan yerde yaşar.Yada boşluktan faydalanıp izinsiz ikamet eder.Felaket geldi sorun çözüldü Dask sigortamız var artık devlet bu işleri devretti. bakalım evini yıllarca dask lıyan vatandas bir afet geldiğinde nasıl bir servis alacak.bakalım Dask herduruma karşı üzerinde süper düşünülmüş bir sistemmi.