Tasarruf Orani Ne Kadar?

Sitede tutumluluk konusunda bir anket düzenlenmiş ve okuyuculara gelirlerinin ne kadarını tasarruf ettikleri sorulmuş. Eğlence amaçlı yapılmış olmalı bu anket diye düşünüyorum, toplanılan bilgiler sadece ankete katılanların genel eğilimini ortaya koymuş, başka bir işe yaramamış. Keşke bunun yerine içerisinde bir kaç soruyu barındıran bir anket yapıp tasarruf oranını etkileyen bir kaç değişkenin etkisi ölçülmüş olsaydı daha iyi olurdu. Önce anketin sonuçlarına bir bakalım:

Arbitraj Nedir    Broker Nedir    Altın Yorumları    Portföy Nedir    Petrol Fiyatları    Nükleer Santraller


Katılımcıların neredeyse üçte biri ya hiç para biriktirmiyor ya da kazançlarından çok daha fazlasını harcıyormuş. Peki bu kişiler çok kazanıp mı çok harcıyorlar yoksa hiç kazanmadıkları için mi tasarruf oranları eksi? Öğrenci olabilir bu kişiler, tasarrufların içerisine eğitimleri için harcadıkları paraları dahil ediyorlar mı? Öte taraftan okuyucuların %20’si gelirlerinin yarısından çoğunu biriktiriyorlarmış. Ülke genelinde mi durum böyle, yoksa bu kişiler paraya para demedikleri için mi tasarruf oranları çok yüksek? Tasarruf oranlarının yüksek olmasında blogumuzun eski tutumluluk yazarının payı var mı acaba? (Ondan boşalan yeri en kısa zamanda doldurmaya çalışıyorum). Bunlar ilginç ve cevaplanması gereken sorular. Bu konuda Türkiye’de yapılmış master veya doktora tezlerini paylaşırsanız ilgilenen okuyucularımızı bir nebze de siz aydınlatmış olursunuz. Anket yapmasını ve analiz etmesini bilmek iş hayatında işinize yarayacak önemli bir yetenektir.

8 Yorum Var.:

Hüseyin MEÇO dedi ki...

bugün öğretmen olan emre arkadaşımın söylediği sözü size aktarmak isterim.

bir dolar bir dolar bu kumbara zor dolar.

Alper Mizrak dedi ki...

Atalarimiz demis ki: Damlaya damlaya gol olur.

Bence sen Emre'yi bosver yuzyillarin tecrube suzgecinden gecmis tavsiyeyi dinle.

Bir dolar bir dolar o kumbarayi da banka kasasini da catlatir :)

Alper

Hüseyin MEÇO dedi ki...

alper bey dediğin doğru.atalarımız muhteşem insanlarmış.emre ise öğretmen.
şu an faturalar ile boğuşuyor ve fatura sayısı arttığı gibi fatura bedelleride artıyor.borcunun önüne bir türlü geçemiyor.
eşi de memur.kendi dairesinde oturuyor.arabası ve yazlığıda var.hayat standartı düşecek yada bir çözüm bulacak.hayat garanti değil.kötü yakalandı.hepsi o.

Alper Mizrak dedi ki...

Huseyin Meco,

Hayat pahaliligi, ogretmenleri yasam standardi,... tum soylediklerine katiliyorum.

Yanliz tutup da "bir dolar bir dolar bu kumbara zor dolar." gibi ucuz bir soylemle tasarruf yapmamak icin bir mazeret uretmek cok sacma.

Turkiye dunyanin 16., Avrupanin 5. yada 6. buyuk ekonomisi. Her kose basinda bakkal acar gibi AVM aciliyor. Yedisinden yetmisine herkesin elinde cep telefonu. Haa unutmadan eger o cep telefonu her sene bilemedin iki/uc senede bir degistirilir, en yeni modeli alinir.

Sozum yoksulluk sinirinda yasayanlar icin degil. Ama aylik zorunlu ihtiyaclarindan sonra gelecekteki ihtiyaclari icin tasarruf yapmayanlara.

22 yasinda calismaya baslayan birisi ayda 100 TL tasarruf edip/yatirim yaparak 65 yasinda emekli oldugunda 1 milyon TLlik bir emeklilik hesabina ulasabilir.

Bebegi olan bir cift ayda 100 TL tasarruf edip/yatirim yaparak cocuk universite cagina geldiginde cocugunun ozel universite masrafini cikartabilir.

"Bir dolar, bir dolar, nah dolar." deyip de:
- Kullanilmis araba ile ulasim ihtiyacini karsilayabilecekken gidip son model araba alan.
- Her sene cep telefonunu yenileyen.
- IPod alan.
var. Nereden mi biliyorum, kardesimden.

Aylik X TL'ye yasayabilen birisinin %80 * X TL'ye yasayamamasi imkansiz! Aklima gelen bazi oneriler:
- Ogle yemeklerini evden getirmek.
- Saclari kisa kestirip, daha az siklikda kuafore gitmek.
- Kuafore gitmek yerine, evde esin/annenin saclari kesmesi.
- Adidas yerine Abidas almak.
- Cep telefonunu bozuluncaya kullanmak, bozulunca da kullanilmis en ucuz telefonu almak.

Alin iste size aylik 100 TLlik tasarruf imkani. Ha diyeceksiniz ki arkadasim Emre bunlari zaten yapiyor. Eminim o da kendi harcamalarinin uzerinden giderse %20'lik tasarruf yapacak bir seyler bulacaktir.

O kumbaranin dolmasinin tek bir yolu var:
- Bir dolar bir dolar.
- Bir TL bir TL.
- Bir damla bir damla.

Alper

milleplateaux dedi ki...

Inan Bey o anketi ekonomix'ten ben rica etmistim. Belirttiginiz gibi genel egilimi gormekti amacim ama anket, cevapladigindan cok daha fazla yeni soru cikardi.

Uğur UYGUR dedi ki...

Kendim için anket açıklaması yapayım. Ben bekârım, ailemle yaşıyorum; maaşım orta halli ama gelirimin yarısından fazlasını biriktirmek hiç sorun olmuyor. Hatta neredeyse 3/4'ünü biriktiriyorum. Bu sayede ufak bir daire de aldım. Ama henüz evlenmediğimden onlara birikim değil sadece harcama kalemi olarak bakıyorum. 1 seneye kadar sıfırlanacak ne de olsa... :)

Ayrıca atalarımıza bir katkı da benden. Sözü anonim olarak alabilirsiniz, telif istemiyorum.
1 dolar 1 dolar bu kumbara zor dolar değil,

50 kuruş, 50 kuruş; sonunda gelir altın vuruş... :)

Hüseyin MEÇO dedi ki...

ülkemizde çok ciddi tasarruf oranları şart.harcamalara mutlak dur demek lazım.bu borçlanma hızı ile 7 sene ülkemizin tüm borcu.1.5 trilyon abd dolarını yakalayacaktır.

aslında tam bir ikilemi yaşıyoruz.

yoksulluk içinde borçsuzluk.
varlık içinde borçluluk.

ortasını bulan var ya yaşadı.ve yaşattırır.

milleplateaux dedi ki...

Net gelirinin %50si ve fazlasini biriktiren uc kisi taniyorum, ucu de uguruygur35 gibi bekar ve ailesi ile yasiyor (kendi tercihleri, kendi baslarina bir yere cikamayacaklarindan degil). Calisan kisi icin bu ikisi buyuk avantaj :)