Toplum Bireylerin İnanma Algılarının Değiştirilmesi

Türkiye bugünlerde ülkenin en büyük medya kuruluşu ile devletin kurumları arasındaki gerginliği konuşmakta Devletin kurumlarından Maliye Doğan Medya grubu şirketlere kanunlardan doğan usulsuzlükler yüzünden vergi cezaları tebliğ etti.

Bugün için toplumu oluşturan bireylere göre geçmişten bugüne Aydın Doğan ve grubunun usulsüzlüklerle ve illegal yollardan servet edindiği düşünür. Bu düşünceleri sesli olarak kahve köşelerinde eş-dost buluşmalarında dillerine dolaştırırlar. Gerçekten Aydın doğan'ın bu kadar kısa bir sürec içersinde 80 milyonluk bir ülkede medya devi olması bazı insanların normalde izah edemediği durumlar oluşturur.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

2 gün önce devletin yetkili kurumları tarafından teblig edilen vergi cezası ülke gündeminde muhalefetin hükümeti suclaması mevcut hükümetin medya kuruluşlarını baskı altına almaya çalışması kamuoyunun basın özgürlüğüne ve haber alma hakkının gasbı sonucu doğuracağını söylemekte gerçekten Aydın Doğan ve sahibi olduğu kurumlar illegal yollara ve servet edinmesini yapmamışlarmıdır.

Muhalefetin dediği gibi bu özgür basını bitirme hareketimidir. Bir basın bu ülkede nasıl olurda hükümetler üstü bir konumda olabilir. Başarısız ve çapsız siyasetciler olduğu müddetce bir ülkede gündemi lehine ve aleyhine çevirebilirsin.
Aydın Doğan bir medya sahibinin sahip olduğu medya gücüyle beraber ülke yönetiminde en etkili 550 milletvekilinden bile ve millet vekillerinin mensup olduğu partilerin genel başkanlarından bile daha güçlü olduğu gerçeğini yıllardır bu ülkede gösterdi.

Milli görüşün fikir babası ve uygulayıcısı Necmettin Erbakan'ı rejim düşmanı olarak gösteren ve 28 Şubat sürecine giden yolda Kazancılar, Müslüm Gündüz ve Emine Şahin gibi o zamanın tiyatroda figüran bile olamayacak şahsiyetleri Tv yıldızı yapan medya bugün gelinen noktada Üniversite Profesorlerini , Akademisyenleri ,Gazetecileri , Siyasetcileri ve Paşaları mevcut düzene karşı devlet aleyhinde ve devleti yıkma ve darbe hazırlıkları girişimcisi olarak gösteren yine aynı medya ve bu saydığımız zumre sınıfları toplumun % 5 'şer oranında kalan azınlık grublar olmasına ragmen toplumun % 90 neden etki ve tepki yaratırlar .

Aydın Doğan'ın bu ülkede hızla yükselmesinin ve servetine servet katmasını anlayacak düşünce beyinlerinin çözmesini istiyoruz.
Akp iktidarı ve ona yakın grubların neden ülkedeki medyaları sahiplenmek ve almak için çabaladıklarını burdan anlayabiliriz. Hocaları Erbakan'ın göremediğini gördükleri için başarı yolunda ilerliyor.
Aydın Doğan 28 Şubat anlayışında güclü olan zumreye cok güvenmesi Aydın Doğan için sonun başlangıcıydı. Aydın Doğan geleceği öngöremeyen bir işadamı olarak 5 yıl içinde Ekonomi ve İş dünyasından silinip kaybolup gidecek Alman devletinden onur nişan veya liyakat payesi bile 5 yıl sonra 5 kuruş eder fiyat bile etmeyecek
Gerçekten Ergenekon diye bir örgüt bu ülkede olmadı . İddianameye giren tüm tespit ve konular uydurmaca bugün medya gücünü ele geçiren 28 şubat sürecinin medya zulmunun magduru milli görüşcü geleneğinin aynı medya gücüne sahip olduktan sonra o zamanki medya canavarlarına bitirme ve yok etme davasımıdır. Gerçekten Fadıme şahinler Ali Kazancılar bir gerçekte Türkiye İran olmaktan son anda kurtuldu . Yada Türkiyede bu sahsiyetlerin hiçbiri o zaman yoktu.

Chp Genel Başkanı Deniz Baykal'a göre bugünkü Aydın Doğan ve şirketlerine verilen ceza siyasi ergenekon davasıda cumhuriyeti koruyacak ve sahip çıkacak zumreye karşı yapılan hukuk dışı bir olaydır. İşte bugün gelinen noktada saf çekirdek Chp tabanının bu ülkedeki muhalefet başarısızlığının nedeni ve almış oyların çekirdek oy olmasının sebeblerinden biri bu ülkede AKP ülke rejiminin en büyük düşmanı olarak göstermesi değilmidir.

28 Şubat darbesinin Erbakan'ı bitirdiği dogru ama ondan kopan milli görüş geleneğinin iktidara açtıran ve bu iktidarı ekonomik krize ragmen oylarının neden azaltamadığını sorgulamak gerekirse
367 oy sayısı şartının aranması
Meclisin Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında meclis iradesinin dışına cıkıp oylamaya katılmamaları
E-Muhtıra
Cumhuriyet Mitingleri

Bugün kalkıpta Ergenekon iddianamesine gerçeksiz ve saplantılı bir dava sürecidir diyebilecek sahsiyetlerinin Ergenekon iddianamelerindeki tespitleri ve raporları okumadıklarını iddia ediyorum. Bugün Deniz Baykal'ın bakış açısı bu iktidarın rejim düşmanı olduğunu bilincaltına girmesi ve kendisini ana muhalefet lideri olarak gerekli oy çokluğunu bu ülkede siyaset yaparak elde edemeyeceğini bildiği için elinde kalan son koz olarak bunu ısıtması ve kullanmasını anlayabilirim .

Fakat bu ülkede Chp sırf bu yüzden oy verenlerin İnanma algısından şüphe duyarım.
Ülke gerçeğini görmek için 5000 kişinin bile yaşamadığı Türkiye gerçekleriyle ve mozaikiyle ölcülmeyen sadece bir grub cemaatin yaşadığı Fatih'te Mahmut Ağa Camisinin bulunduğu Perşembe Pazarına giderek bu ülke İran olabilirmi gerçeğini arayan gazeteci Ayşe Arman'a bakarak inanma algınızda Türkiye İran olur korkusunu yer edinmesini algılamakta güçlük çekiyorum.

Toplum psikolojisinin bu kadar yitik ve kayıp olması ülkeye ne kadar zarar veriyor. Deniz Baykal bel altı siyaseti ve örümcek agları sunduğu sürece bu perfonmasıyla Akp 3 dönemi hayırlı olsun.

Son seçimlerde gözden kaçan bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Recep Tattip Erdoğan son seçimlerden sonra Ne Chp Ne Mhp bakmıştır. Son seçimlerde oylarını Artıran Saadet Partisi daha önemli bir rakip olarak görmektedir. Son hükümet kabine değişikliğide bu zarruriyetten doğmuştur.

12 Yorum Var.:

syzer dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
syzer dedi ki...

Evet Aydın Doğan çok temiz bir kişi olmayabilir.Eğer usulsüzlük varsa yapıldığı zaman ceza kesilir, hükümetle ters düştüğü zaman değil. Zamanında habertürk emin çölaşan'ı alacaktı,hükümet korkusundan alamadı.Bir dedikoduya göre DYO ülker grubuna satılacakmış.Doğan yayıncılığın ülkemizin medya pazarında ciddi bir pay sahibi olduğu açıktır.Düşünün sabah, zaman gazetelerinin yanına bu eklenirse ne olur? Mesela bu gazetelerde deniz feneri hakkında bir tane yazı bulamazsınız. İş saklanamayacak boyuta gelince kısaca fener davası diyip geçiştiriyorlardı.
Sonuç olarak medya tamamen AKP'nin kontrolüne geçmiş olur.Ayriyetten bana aydın doğan'ı savundurtunuz ya helal olsun.28 şubat sürecinde Erbakan kaşınmıştı,bunun aydın doğan ile alakası yoktur.AKP bence saadet partisini değil DTP'yi rakip görmektedirçünkü son seçimde DTP oylarını yükseltti.

syzer dedi ki...

''Fakat bu ülkede Chp sırf bu yüzden oy verenlerin İnanma algısından şüphe duyarım.''
Bende ayşe arman yazısını alıp sonra bütün muhalefet böyle diye sonuca ulaşanların zekasından şüphe duyarım.Bumudur yani karşı tarafı analiz edecek örnek. Helal olsun!

miguel_lienzo dedi ki...

Son seçimde Akp oyları 9 puan düşmüş Saadet oyları 0,5 puan çıkmıştır. İstanbul'da çok övülen Bekaroğlu 2004 adayı Mukadder Başeğmezden az oy almıştır. Ne yazık ki yaptığınız yorum bilgiye değil tam aksine Doğan medyası gibi kuruluşların yarattığı ilüzyona dayanmaktadır. Aydın Doğan'dan zerre hazzetmem beter olsun. Doğan medyası yok olsa medyada özgürlük azalmaz aksine artar bence.
Not: Ankara'yı bilenler kabine değişikliğinde Erdoğan'ın geç kaldığında hem fikirdirler. %40 civarında oy alan bir parti iç kamuoyunu tatmin etmek için sık sık bakan değiştirmelidir. Erdoğan hem Gül dengesinden hem de başarılıyız algısını uzatmak için zaten yapılması gereken değişikliği yapabildiği kadar ertelemişti.

hgsahin dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
hgsahin dedi ki...

Bu yazı çok yorum alır. Siyasetle bulaşık, içinden çıkılamayacak bir konu. Tartış tartış bitmez.

Aydın Doğan medyası Türkiye'de "büyük pay sahibi" nin ötesinde tekel durumunda. Hangi süreçte nasıl tekelleştiği ayrı bir konu. Medyanın tekel olması yeterince tehlikeli zaten, ha AKP nin elinde ha Aydın Doğanın hiç fark etmez. Ayrıca şu, bu, o AKP'nin elinde dendiğinde hep aklıma ANAP gelir. Şu an tabela partisi olan ANAP bir zamanlar ülkeye hükmediyordu. AKP'nin sonu farklı olurmu sanıyorsunuz. "Başlangıcı olan her şeyin bir sonu vardır".

Tufan Cömert dedi ki...

Hiç kusura bakmayın, yazıda öenmli bir fikir varsa bile bu bozuk Türkçe ve imla ile gözden kaçıyor.

veterantrader dedi ki...

Bir emek harcayip; bir yazi yazmissiniz, o yuzden saygi duyuyorum.
Ote yandan bu yastan sonra nasil olur; kendinizi bu konuda nasil gelistirirsiniz bilmiyorum ama imla hatalarinizin haddi hesabi yok. Bunun ustune de fikirlerinizi acikca ifade edememeniz; dogru cumlelerin kurulamamasi tuz biber ekmis.

mr. brooks dedi ki...

yeni transferiniz ekonomiturk'e hayirli olsun. hurriyet.com.tr yorumcularından seçmişsiniz galiba..

Unknown dedi ki...

Bu yazı, EkonomiTürk blogunun köşetaşlarından biridir. Böylece Ekonomiturk layıgını bulmuş.
Buradan yetkililere sesleniyorum. Başladığınız gibi adam gibi bitirmesini de bilin. Bilin ki "Ekonomi Türk" hafızamızda hoş bir sada olarak kalsin. Güle güle Ekonomi Türk blogu!

hostrans dedi ki...

Neanderthal çok haklı.Bu nasıl türkçe kardeşim? Uzun ve karmaşık cümle kurma merakı,derin düşünebildiğini ispat kaygısından kaynaklanır.

Serkan IŞIN dedi ki...

Nasıl anlatılır bilmiyorum ama yazı ve yorumların hepsi de yanlış geldi bana. Bir kere Aydın Doğan'ın aldığı ceza, kendisine hem enerji hem de medya alanında (ya da başka alanlarda, adamın bankası, televizyonları her birşeyi var yahu) tekel olma yolunu açan devlet imkanlarını sonuna hatta dibine kadar kullanmaya çalışmasından çıkmıyor mu? Peki nasıl oluyor da memleketimizde bir medya grubu şu veya bu şekilde başka alanlarda iş güç sahibi olabiliyor? Bunu sorgulayan yok. "Aydın Doğan nasıl bu hale geldi" falan diyerek, olanı kabul edip, meşru gösteriyorsunuz zaten.

Artı işin bir de teorik kısmı var. Aydın Doğan hür teşebbüs, yani yatırımcı yani kapitalist (muhtemelen liberal falan değil). Eski usul kapitalist ama yine de kapitalist. Devlet, bildiğimiz türden bir devlet. Şimdi sen hür teşebbüscünün önünü açmişsin, açabildiğin kadar. O bir yolunu bulmuş, senin beklediğinden fazla büyümüş de büyümüş, devlet olarak işine geldiğin zaman medyasını kullanmışsın falan filan. TRT ile yapamayacağın propagandayı onun üzerinden yaptırmışsın, yapmasına göz yummuşsun.

İmdi, ortada böyle bir ilişki varken, varolagelmişken, durmadan büyümüş, büyümüşken, serpilmişken adamın elindekinden büyük bir vergi borcu çıkartıyor devlet. Sen bir ekonomist falan olarak olaya nasıl bakarsın, kocaman Doğan grubu battığı ya da başkasına satıldığı zaman iyi mi olacak hepimiz için?

İyi düşünmek gerek. O vergi borcu her zaman çıkabilir, çünkü devlet kim ne kaçırıyor, ne halt ediyor, bilmeye devam ettiği sürece devlet diyoruz ona zaten.

Özetlenirse, yazıdaki imla berbat, o düşünceler de bu iki dev aygıta uzaktan bakamayan herkesin düşündüğü şeyler zaten. Devlet AKP'leri de, Aydın Doğan'ları da bu halde yaratabilen bir aygıt zaten, yüzyıllardır yapıyor bunu.

Biraz da böyle düşünün..