Issizlik ve Enflasyon Problemlerinin Cozumu: Mikro Reform

Iki gun once issizlik ve enflasyon problemlerinin ayni anda cozumunu okurlarimiza sormustuk. Bir okuyucumuz isci/isveren iliskilerinde isveren lehine bir dengesizlik oldugunu belirtiyor (Bahsedecegimiz cozum bu problemi de buyuk olcude azaltacaktir). Diger okuyucularimiz ise teknoloji ve verimliligi arttirmamiz gerektigini, bunlari saglamak icin de devletin tasarruflarini arttirip bu alanlara yatirim yapmasi gerektigini belirtiyor. Ozunde dogru cevaplar.

Hukumet butce acigini azaltma ve borc yukunu reel olarak dusurme teknolojisine/yetenegine sahip. Zaten son 5 senedeki basarilarinin ardinda da bu yatiyor. Yine de bu stratejinin bize marjinal getirisi son yillarda azaldi. Buna ek olarak yeni bir teknolojiye/yetenege ihtiyacimiz var.

Mikro Reform. Issizligi ve enflasyonu dusurecek olan teknoloji mikro reform teknolojisidir. Tabii mikro reform lafini bir suru kisi kullaniyor ama ne oldugunu bilmiyor. Mikro reformdan kastedilen piyasalarin serbestlestirilmesidir. Aciklayayim.

Turkiye'deki piyasalarin cogunlugu oligopoli, yani bir kac kisi veya organizasyonun kontrolu altinda. Bu hem isveren hem de isciler icin gecerli bir onerme. Isverenler rekabetin kisitli oldugu piyasalarda faaliyet gostererek mallarini olmasi gerekenin ustunde bir fiyata satmaktadirlar. Bu piyasalara yeni rakiplerin girmesini engellemek icin bir suru entrika cevirmekten de kacinmazlar. Ayni durum sendikalar icin de gecerlidir. Sendikalar kendi mensuplarina daha yuksek ucret saglarlar ama bunun faturasi isi olmayanlara cikar. Neticede isverenin maliyeti yukselir ve bu da fiyatlara yansir. Toplamda daha az uretimi daha yuksek birim maliyette yapariz ve dunya fiyatlariyla rekabet edemeyecek fiyatlarda satariz.

Piyasalarin serbestlesmesi durumunda uretim buyuk oranda artacak, olcek ekonomisinden dolayi maliyetler dusecektir. Piyasadaki rekabet sirketleri daha yaratici olmaya zorlayacak ve sirketler hem verimliliklerini arttiracaklar hem de yeni teknolojiler gelistirmek zorunda kalacaklardir. Artan verimlilik ve teknolojik gelismeler maliyetleri bir kademe daha dusurecek ve ihracat potansiyelimiz artacaktir. Artan talebi karsilamak icin sirketler daha cok isci calistirmak isteyecekler ve bu da issizlik problemini cozecektir. Maliyetlerin dusmesiyle birlikte ise birakin enflasyonu deflasyon (deflasyon nedir?) bile yasamamiz mumkun, hem de petrol $150 olsa bile. Amerika dunyanin en serbest piyasalarindan bir tanesine sahip ve issizlik orani da en dusuk ulkelerden bir tanesi. Son 10 yilda Cin'e ve Hindistan'a milyonlarca is kaybetmesine ragmen ve artan nufusuna ragmen issizlik oranlarini %5'in altinda tutmayi basardilar. Bunlar tesaduf degil.

Ben sahsen hukumetin bu beceriyi edinebilecegini ve mikro reformlari gerceklestirecegini dusunmuyorum. Ugur Gurses de benimle ayni fikirde gorunuyor. O yuzden ben issizlik ve enflasyon konusunda 2008 yili icin karamsarim. Hatta ekonomi yonetiminin icinde yer alan bazi kisilerin piyasalari serbestlestirmelerini birakin, bizi tam tersi yonde adim atmaya zorlayacaklarini dusunuyorum. Turk milli takimindan nasil Avrupa Sampiyonu olmazsa, Turk ekonomisinden de bu yonetim anlayisiyla Avrupa sampiyonu olmaz.

5 Yorum Var.:

Unknown dedi ki...

"Turkiye'deki piyasalarin cogunlugu oligopoli, yani bir kac kisi veya organizasyonun kontrolu altinda"

Bu piyasalara birkac ornek verebilir misiniz? Ve de bahsi gecen oligopolileri yikacak politikalar icin oneriniz nedir?

Blog Sahibi dedi ki...

Gecenlerde Istanbul taksi piyasasindan bahseden bir dizi yazi yazmistik. Kucuk gibi gorunse de senelik $1 milyarin uzerinde buyukluge sahip bir piyasa.

http://ekonomiturk.blogspot.com/search?q=taksi

Unknown dedi ki...

Kusura bakmayin ama taksi ornegi ile tatmin olmadim.

Serbestlestirme dediginiz zaman benim anladigim mevcut bir potansiyelin onunu acmak. Donanimli iscilerin, katma deger yaratma potansiyelinin onunun kesildigi piyasalardan ornek beklerdim.

Zira yapacaginiz sebestlesmeler ile ulke capinda senelik bazda %2~3 ekstra buyume saglamaniz gerekiyor.

Sendikalar tamam, isci kanunlari tamam.. Ama diger serbestlestirmeler bence buyumeye motor olamaz (yapilmasin demiyorum, altini cizerim). Benim durdugum yerden problem buyuk oranda potansiyel problemiymis gibi duruyor: yeteri kadar katma deger yaratamadigimiz icin eninde sonunda gazimiz bitmesi.

Not: Isteyene taksi plakasinin verildigi bir Istanbul`da trafik ne olur? Kazanimlar bu trafikte harcanacak ekstra yakit ve zamani karsilar mi?

baglama.g dedi ki...

Türkiye'deki telekom piyasası...tekel piyasası..medya..demir-celik..

ekşi iktisat dedi ki...

yalniz dikkat edilmesi gereken nokta su: bu tip ekonominin temellerine yonelik reformlar uzun vadeli ve kalici bir iyilesmeye sebep olurlar ama etkilerini kisa vadede gostermeyebilirler. hatta kisa vadeli etkiler istenilen etkilerin tam aksi yonunde olabilir. ornegin verimlilik artisi ilk etapta istihdamin artmamasi anlamina gelebilir; ama uzun vadede ucretlerin serbest piyasa duzeyinde belirlenmesi issizligi dusurecektir. bu yuzden mikro reformu daha uzun vadeli hedeflerle motive etmenin daha dogru olacagini dusunuyorum.

ote yandan serbestlestirmenin sektorel etkileri farkli olabileceginden, sonucta kazananlar ve kaybedenler olusabilir. bu yuzden reform politikalarinin iyi dizayn edilmesi ve mikro sosyal politikalarla desteklenmesi pek cok acidan faydali olacaktir.

bu arada taksi piyasasini kucumsememek lazim. ekonomi bu gibi kucuk kucuk binlerce piyasayi icinde barindiriyor. degisim asagidan yukariya mi, yoksa tam tersi yonde mi daha iyi gerceklesir, serbestlesme once nereden baslamali bilmiyorum. ama sonucta semt pazarlarinin serbestlesmesi de enerji piyasasinin serbestlesmesi gibi onemli.