Turkiye hassas dengelere sahip bir ulkedir; kirmizi, sari, lacivert, siyah ve beyaz cizgilere sahiptir; zebra gibidir, urkutmeye gelmez. Bu acidan yaklasan Cumhurbaskanligi secimleri ulkemizde derin kaygilar uyandirmaktadir. Acaba calilarin arkasinda aslan veya kaplan gibi kana susamis heyvanlar mi vardir diyerekten panik atak olmaktadir.
Manipülasyon Nedir Borsa Nedir Hisse Senedi Nedir Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi IMF Nedir Ekonomi Nedir Kalite Nedir
Zira, ülkemizin birliğini ve ulusumuzun bütünlüğünü temsil eden Cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşma ile değil, dayatma ile seçilmesine çalışılmaktadır. Wikipedia dayatma kelimesini su sozlerle acikliyor:
"da.yat.ma: askeri darbeyle degil halkin oylariyla secilmis bir meclisin yeni Cumhurbaskanini anayasanin kendilerine verdigi hakki kullanarak belirlemek istemesinde israrci olmasi, bu fikrinde dayatmasi"
Gercekten de Cumhurbaskaninin dayatma ile secilmesine calisilmaktadir. Ancak bunu yapanlar meclis degil, kendilerine "TOPLUMSALUZLASMA.ORG" diyen eski ODTU'lu demoktrat gecinen kisilerdir. Islerine gelince demoktrat oluyorlar, islerine gelmeyince "birlik ve beraberlige en cok ihtiyac duydugumuz bu gunlerde Cumhurbaskanini Ataturk ilkelerine sozde degil ozde bagli kisiler arasindan secelim" geyigine giriyorlar. AKP'nin Cumhurbaskanini secmek icin "kazanilmis haklarina" ne oldu peki? Simdiki secim sistemini Ataturkcu Kenan Evren ile Turgut Ozal yapmadi mi? Sistemin gun gelip hic istemeyecekleri sonuclar doguracagini dusunememisler mi? Ceylan gibi ulkemizin etrafinda binbir cesit tehlike kol gezmekte, tehlikenin birinden kurtuldugumuza sevinirken digerine yakalanmamiz "surpriz" oldu.
Bence yeni Cumhurbaskaninin belirlenmesinde hakem olarak Cem Papila'yi atayalim, nasilsa o kimi sampiyon yapacagini cok iyi bilir.
Sene sonunda secimler var, vatandas eski gunlere donmek istiyorsa gider sandikta gorusunu ifade eder. Nasil AKP 5 yil boyunca Ahmet Necdet Sezer gibi (burada kaygan buz uzerinde oldugum icin herhangi bir sifat kullanmayacagim, ulkemizde demokrasi ve fikir ozgurlugu var da o kadar yok) bir cumhurbaskaniyla yasamak zorunda kalmadi mi? Neticede cumhurbaskanligi guduk bir muessese, Cumhurbaskani bir seyler yapamaz ama bir seyler yapilmasina ancak engel olabilir. O yuzden Erdogan Cumhurbaskani secilmis secilmemis cok da onemli degil. Onemli olan kanunlari yapan kisilerin Ataturkcu ve laik olmasi degil midir? Beyniniz bu kadarina da mi basmiyor?
Turkiye'nin geriye gitmesi icin mevcut kanunlarin degistirilmesi gerekir, bunu da ancak meclis yapabilir. Simdiki meclis 5 yilda ne yapabildi ki? Adamlar turban turban diye sayikliyorlardi, onu bile basaramadilar, yuzlerine gozlerine bulastirdilar her seferinde. Yani korktugumuz coktan basimiza geldi, ve ortada korkulacak cok bir sey olmadigi da anlasildi. Laik ve Ataturkcu dusunceye sahip kisiler burokrasinin bir cok kosesini kapmis vaziyette zaten, ulkemizde insanlar bir koseyi kaptimi kolay kolay birakmaz. O yuzden ben de Erdogan'in Cumhurbaskani olmasindan korkmuyorum. Ancak tercihim Cumhurbaskaninin Aziz Yildirim olmasindan yanadir. Adam hem Ataturkcu hem laik hem de girisimci. Cankaya koskune cikarsa 864 rakimli tepeye hem gokdelen, hem ofis hem alisveris merkezi hem de rezidans olarak faaliyet gosterecek bir kompleks insaa eder, 1 milyar dolara yakin bir kaynak saglar. Ardindan bu parayi kullanarak Bill Clinton, Al Gore, Kofi Annan gibi unluleri transfer ederek dunya liginde oynayabilecegimiz bir takim ortaya cikarir.
Goreceginiz uzere herkes ulkemiz icin en iyinin ne oldugunu kendisinin bildigini dusunuyor. O yuzden Cumhurbaskanini ulkenin cogunlugunun laik oldugu bir zamanda numaradan (takkiye yaparak) laik gorunen ama icini disini cok iyi bildigimiz laik olmayan kisiler tarafindan secilmesi dogru olmaz. Gercek anlamda demokrasi ilkelerine uyarsak laik birisinin cumhurbaskani secilmesi aslinda cogunlugun istegidir de. Yillar oncesinden kurtleri meclis disinda tutacagiz diye olusturdugumuz secim sisteminin gelip bize boyle bir azizlik yapmis olmasi bizim sucumuz mudur? Degildir tabii ki, CIA yillar oncesinden boyle olacagini gorup perde arkasinda bize boyle bir secim sistemi yaptirtmis, ulkemizin birlik ve beraberligini bolerek bizi kontrolleri altinda tutmaya calismaktadirlar aslinda.
Isin gercegi sudur. Ulkemiz icin en dogrusunu en iyisini ben bilirim, kim ne derse desin inanmayin. Hem ben de laikim ve Ataturkcuyum (bu iki ozellik ulkemiz icin neyin en iyi oldugunu bildigimi gostermekte gerekli ve yeterli nitelikler, baska bir nitelige ihtiyac duymuyoruz!). O yuzden ben Aziz Yildirim'in cumhurbaskani olmasina karar verdim. Baska bir kisinin cumhurbaskani olmasini isteyenler TEGV'e 10 YTL bagis yaparak oy kullanabilirler.
Not: Ulan corba gibi yazi oldu, bir daha politika konusunda yazi yazarsam iki olsun. Ne anafikri belli, ne girisi, ne sonucu. Bu yazida yazilan gorusler benim degil CIA'nin gorusleridir, bu yazida ortaya atilan gorusler izinsiz olarak kullanilamaz, ciddiye alinamaz, beni mahkum etmekte kullanilamaz, ben sorumluluk tasimiyorum. Kimi secerseniz secin banane. Ayrica bu yazi turkce degil, gizli bir dil ile yazilmistir; turkce gorunen kelimeler aslinda bambaska bir dildeki bambaska anlamdaki kelime ve rakamlara karsilik gelmektedir.
9 Yorum Var.:
"Adamlar turban turban diye sayikliyorlardi, onu bile basaramadilar, yuzlerine gozlerine bulastirdilar her seferinde." benim de aaklıma takıldı. Ne olmuştu "turban yolsuzluğu"? malı götürenler içerdeler mi dışardalar mı. Gerçi AKP dönemi yolsuzluğu değildin ama, gene de aklıma geldi.:))
Evren'in Atatürkçü olduğu yönündeki cümlenize itirazım var. Yazı fena olmamış.
Tumden gelip Evren'in Ataturkcu oldugunu buldum, yoksa tanimam etmem. Ataturkcu olmayanlarin general olma olasiligi kactir ki?
Ekonomix
Atatürkçü olmayanın general olma olasiliği çok düşüktür, ama Atatürkçü gibiymiş yapıp yükselmek de var. Evren'in Ataürkçülüğünün pragmatist olduğunu düşünüyorum. 12 Eylülden sonra Mİlli Eğitim sistemi Atatürk düşmanı gençler yaratmaya başladı. Eğitim sistemindeki Atatürk vurgusu ve dayatmasi'nin bilinçli olarak yapıldığını, insanları Atatürkçülükten kopartmak için sürekli Atatürkçülük dayatması yapıldığını gözlemlemek için lise mezunu olmak yeter.Netekim başarılı olmuştur.
Benim hayalimdeki reisi cumhur,
1.
Üniversitelerimizi rekabetçi hale getirebilecek bir şahıs olmalı,bir yabanci eğitim kurumunda doktora ya da master yapmış olsa tam süper olur (YÖK başkanını o atayacak)
2. Hukuk devletine saygılı olmaldır. (Yargıtay,Danıştay başkanını atama yetkisi var)
3. Dış Dünyada neler oluyor biraz farkında olmalı,
4. Az biraz iktisattan çakmalı,
İsimlere gelince Kemal Derviş,AİHM yargıcı Rıza Türmen, Eski TCMB başkanı Süreyya Serdengeçti benim adaylarım. Gerçekci olmak gerekirse bunların hiç birisi olmayacak, hukumet içinden bu kriterlere en yakın aday Abdullah Gül gibi duruyor.Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç ise kötü senaryo.
...............
"Daron Acemoglu writes: I agree with Ed on many points. In the postwar era, it's true that democracies haven't grown faster than autocratic regimes. Plus, there are clear examples of fast growth under dictatorships; see South Korea under Gen. Park Chung Hee. So, why haven't democracies been more successful? I believe the answer lies in recognizing two things. First, there are different kinds of democracies. And second, it's important to consider that economic growth and democracy have a very different relationship over the long term -- that is for periods as long as 100 years -- than over the short or medium term.
Many societies counted as "democratic" using standard measures are really "dysfunctional democracies" where traditional elites dominate politics through control of the party system, political influence, vote buying, intimidation and even assassination. Colombia, which has had regular democratic elections for the past 50 years, is a typical example. In others, democratic institutions survive, but there is significant in-fighting between ethnic groups, religious groups or social classes. The situation in Iraq would be the most extreme -- but not a unique -- example. Finally, many democracies suffer economically from populist and irresponsible macroeconomic policies, which are often adopted after transitions from repressive dictatorships and during periods when politics are turbulent and conflicts over wealth distribution are strong.
On the second point, it's true that autocratic regimes can generate growth for certain periods of time by providing secure property rights and good business conditions to firms aligned with political powers. But modern capitalist growth requires not only secure property rights, but also creative destruction, that is, the entry of new firms with new ideas and technologies that replace the successful firms of the past. Creative destruction requires a level playing field, which democracies are better at providing because they have more equal distributions of political power than autocracies or monarchies.
So, if we look beyond the past 60 years, we see that it was the U.S., with its democratic institutions, that created the environment for new businesses to enter, flourish and spur the industrial growth of the 19th century. There were many rich autocracies and repressive regimes in the 18th century, including places like Cuba, Haiti and Jamaica. But it was the U.S. that grew rapidly over the next two centuries while these autocratic regimes stagnated.The relationship between human capital and democracy that Ed raises is fascinating. But I will return to that in a little in the context of the causes of democracy.
...........
from "http://online.wsj.com/public/article/SB117330214622129995-wXADlsfRHp9Z34RAyyVjN_w1yBI_20080311.html"
demokrasi ulkemizde belirli kisilerin yerini saglamlastirmak icin agzindan dusurmedigi bir kelime benim icin..Kenan Evren kesinlikle Ataturkcu degildir..bunun icin Ahmet Taner Kislali'nin "ben demokrat degilim" isimli kitabini ve ayrica Emre Kongar'in tarihimiz uzerine son kitabini okumanizi tavsiye ederim..burada ayrica darbelerin anatomisindende bahsediliyor..ben sahsen Erdogan'in cumhurbaskani olmasi tarafinda degilim..bu sadece baslanilan islerin yarim kalacagi endisesindendir..artik Turkiye'de seriat tehlikesinde oldugunu ve bunun imkani oldugunu dusunmuyorum..bunun yerine daha fazla seylere kafa yormali..suanki en buyuk endisem yenilenebilir enerji kaynaklari, Turkiyenin su sorunu, kayip disi ekonomi, sosyal guvenlik sistemi, nanoteknoloğiye olan yetersiz yatirim ve issizligin azalmasi, universitelerin kalitesiz egitimi hala endustri univ. isbirliginin saglanamamis olmasi ve disarida ac susuz dolasan cocuklarimiz..yani cumhurbaskanligi secimi beni yanlizca piyasalarin etkilendigi ve beklentileri etkiledigi surece ilgilendirir..eger sosyal demokratlarimiz cok endiseliyse lutfen biran once secim sistemini degistirsinler buna oncu olsunlar..chp parti ic tuzugunu degirtirmeli once...mesela benim oy vermemle direk milletvekilini secebilmeliyim..mesela eskisehirliyim ama benim oyumla degil, sadece birinci gelen parti kendisi belirliyor meclistekileri..neden kimsenin sesi bunlara degil de abuk subuk seylere cikiyor....yani bu durumda ben de demokrat degilim!
aslanarda
http://www.drerdinc.net/ bu linklte bugün dr yaşar erdincin bir yazısını okudum sizin düşüncenizi almak istiyorum sayın ekonomix
orhan
Orhan Bey,
Ben Dr. Ekonomix olarak Dr. Erdinc'in yazilarini yorumlamayi uzun sure once biraktim. Verdiginiz linkte Cin hakkinda yazilmis bir yazi ile karsilastim, yaziyi biraz okumaya calistim ama devam etmek hic icimden gelmedi.
Musadenizle bu yaziyi yorumlamak istemiyorum. Ancak Cin'in ekonomiyi biraz olsun yavaslatmak icin faizleri yukseltmesini ben de dogru buldugumu belirtmeliyim. Ama bundan hareketle Turkiye ile ilgili cikarimlarda bulunmak bence dogru degil.
Kusura bakmayin Yasar Edinc'in teknik analiz yaptigi yazilari bir turlu aklimdan cikaramadigim icin bu tur ekonomi yazilarini okuyacak istahi kendimde bulamiyorum.
Dr. Ekonomix
Not: Sayin Aslanarda,
Guzel bir noktaya (CHP) deginmissiniz, tesekkur ederim.
Yorum Gönder