Bu yazımızda küresel ısınma var mı yok mu sorusuna cevap vermenizi kolaylaştıracak, belki de zorlaştıracak bir kaç bilgiye dikkatinizi çekeceğim. Bugun soyle bir email aldim:
Yine de dunya cok yasli bir gezegen. Oyle 150 yillik gecmise bakip sonuc cikarmak kadar, 3000 yillik gecmise bakip sonuc cikarmak da cok dogru degil. Bilim adamlari sagolsun 400000 yillik sicaklik degisimlerini bir sekilde hesaplamayi becermisler. Simdi bu grafige bakip daha mantikli sonuclar cikarabiliriz. Ucuncu grafige bakarsak her 100000 yilda bir kuresel sicakligin simdiki seviyelerinin 5 derece yukarisina kadar ciktiktan sonra dusmeye basladigini, bun muteakiben sicakliklarin dustugunu ve uzun sureli buzul caglari yasadigimizi goruyoruz. Yani buradaki tehlike sicakliklarin yukselmesi degil, aksine dusup tum dunyayi yeni bir buzul cagina suruklemesi.
"Tüm dünyada küresel isinmaya karsi ortak bir eylem!... Yerel saatlerin farkliligi gözetilmeksizin bütün dünyada 1 Mart 19.55-20.00 arasi tüm enerji kaynaklari kesilecek. Evde ya da isteyseniz salterler inecek! Arabadaysaniz yol kenarina çekeceksiniz vs. yapabilen yapacak! Amaç bütün dünyada yer alacak bu 5 dakikalik kesintiyle meydana gelecekenerji tasarrufuyla karar mercilerinin dikkatini çekmek. Bu e-postayi ne kadar çok kisiye iletirseniz eylemin kapsami o kadar büyük olur."
Oncelikle enerji tasarrufu yapilmasini ekonomik oldugu surece destekledigimi belirtmek istiyorum. Bu kuresel isinma (global warming) denen olay insanlari korkutup enerji tasarrufu konusunda daha bilincli davranmaya sevk edecekse bunu da desteklerim. Ancak gercekten kuresel isinma var mi? Bu sorunun cevabina finanstan bir ornek vererek baslayalim. Finansal piyasalarda ortada hic bir pozitif veya negatif haber olmadigi zaman bile bir dalgalanma vardir, varlik fiyatlari asagi yukari salinirlar. Biz buna "noise" ya da gurultu diyoruz. Simdi finansta bir degiskenin etkisini ispat etmek istiyorsaniz, bu etkinin istatistiksel olarak cok guclu olmasi gerekir, yoksa gurultu arasinda kaybolur gider.
Ornegi sayilara dokelim ki daha rahat anlasilsin. Diyelim ki borsa her gun %2'lik bir oynaklik gosteriyor olsun. bazi gunler %0.5 artiyor olsun, bagi gunler %1.5 dusuyor olsun ama bu hareketler her zaman mutlak deger olarak %2'den dusuk olsun. Buradaki gurultu %2'dir. Simdi Basbakan Erdogan "Enerji ihalelerini iptal ettik" diye bir aciklama yapsin. Ertesi gunde borsa %1.8 dussun. Simdi borsa Erdogan'in yaptigi aciklama yuzunden mi dustu, yoksa bu dusus borsanin her zaman olan oynakligindan mi kaynaklandi? Bilemeyiz degil mi? Peki borsa ertesi gun %10 dusseydi hangi sonucu cikarirdik?
Simdi kuresel isinma var mi sorusunu cevaplayabiliriz. Kuresel isinmanin oldugunu iddia eden kisiler son 30 yildaki isinmayi buna kanit olarak gosteriyorlar. Ilk grafikten gercekten de son 30 yilda bir isinma oldugunu gorebiliyoruz. Gerci 1940-1975 arasinda hafif bir sogumada yasanmis ama cok ciddi degil.
Dikkatinizi ikinci grafige cekmek istiyorum. Bu grafige baktiginiz zaman bundan 3000 sene once ortalama hava sicakliginin simdikinden 5 derece daha yuksek oldugunu goruyoruz. Unutmayin, simdi kuresel isinma yasadigimizi iddia edenlerin baz aldiklari son otuz yildaki 1 derecelik isinma. Kaldi ki 1940 yilindan beri sadece 0.5 derecelik bir isinma var. Ikinci grafigin gosterdigi baska bir sey de su: kuresel sicaklik oldukca yuksek bir gurultuye (noise) sahip, sicaklik 71 derece ile 77 derece arasinda degisiklik gostermis. Hatta bu degisiklikler yavas yavas ortaya cikmamis, birden bire hizli bir sekilde artmis ve azalmis (Bakiniz Milattan once 500 yili civarinda) sicaklik 4.5 derece artmis, hemen akabinde 5 derece azalmis.
Bu kadar gurultu arasinda 1 derecelik veya 2 derecelik bir sicaklik artisini baz alarak, bakin kuresel isinma oluyor, arabalara binmeyelim, elektrik kullanmayalim, imalat yapmayalim sonucuna baliklama atlamak biraz sacma olmuyor mu?
Yine de dunya cok yasli bir gezegen. Oyle 150 yillik gecmise bakip sonuc cikarmak kadar, 3000 yillik gecmise bakip sonuc cikarmak da cok dogru degil. Bilim adamlari sagolsun 400000 yillik sicaklik degisimlerini bir sekilde hesaplamayi becermisler. Simdi bu grafige bakip daha mantikli sonuclar cikarabiliriz. Ucuncu grafige bakarsak her 100000 yilda bir kuresel sicakligin simdiki seviyelerinin 5 derece yukarisina kadar ciktiktan sonra dusmeye basladigini, bun muteakiben sicakliklarin dustugunu ve uzun sureli buzul caglari yasadigimizi goruyoruz. Yani buradaki tehlike sicakliklarin yukselmesi degil, aksine dusup tum dunyayi yeni bir buzul cagina suruklemesi.
Bence bizim sorunumuz kuresel sogumadir. Yinede bunu bir kenara birakalim ve kuresel isinma var mi sorusuna geri donelim. Kuresel sicakligin 1-2 derece yukselmesini bence gurultuden ayirt edemeyiz. Sanayilesmenin olmadigi milattan once 10000 yilindan milattan sonra 1000 yilina kadar gecen 11000 yilda toplam kuresel isinma 10 derece olmus. Simdi burada tam Demirel vari veya Ibrahim Tatlises vari bir laf edebiliriz: kuresel isinma vardi da biz mi yedik, ya da Urfada kuresel isinma vardi da gitmedik mi? 11000 yildaki kuresel isinmayi doga kendisi yaratti da son 1000 yildaki 3 derece sogumanin sebebi mi sanayilesme?
Kuresel isinmanin oldugunu iddia eden iklim bilimcilerin benim gozumde Istanbul'da onumuzdeki bir kac sene icerisinde deprem olacagini iddia eden deprembilimciler kadar kredibilitesi var, yani pek bir kredibiliteleri yok. Bundan 30 sene once kuresel sogumanin oldugunu dusunen bu uckagitcilar simdi de milletin gozunu kuresel isinma ile korkutup kendilerine cikar saglama pesindeler. Bundan 8 ay once, firtina sezonu baslamadan once kuresel isinmacilar "REKOR SAYIDA" buyuk firtina tahmin ediyorlardi. Nasilsa 2005 senesinde Dennis, Emily, Katrina, Rita ve Maria isimli 5 tane buyuk firtina olusmustu. Teorilerine gore Meksika korfezinde kuresel isinmadan dolayi su sicakligi artiyor ve bu firtinalarin daha da buyumesine neden oluyordu. Peki rekor sayida buyuk firtina tahmini yapilan 2006 yilinda kac tane buyuk firtina yasandi? 15? 10? 9? 5? 3?
Kuresel isinmanin oldugunu iddia eden iklim bilimcilerin benim gozumde Istanbul'da onumuzdeki bir kac sene icerisinde deprem olacagini iddia eden deprembilimciler kadar kredibilitesi var, yani pek bir kredibiliteleri yok. Bundan 30 sene once kuresel sogumanin oldugunu dusunen bu uckagitcilar simdi de milletin gozunu kuresel isinma ile korkutup kendilerine cikar saglama pesindeler. Bundan 8 ay once, firtina sezonu baslamadan once kuresel isinmacilar "REKOR SAYIDA" buyuk firtina tahmin ediyorlardi. Nasilsa 2005 senesinde Dennis, Emily, Katrina, Rita ve Maria isimli 5 tane buyuk firtina olusmustu. Teorilerine gore Meksika korfezinde kuresel isinmadan dolayi su sicakligi artiyor ve bu firtinalarin daha da buyumesine neden oluyordu. Peki rekor sayida buyuk firtina tahmini yapilan 2006 yilinda kac tane buyuk firtina yasandi? 15? 10? 9? 5? 3?
Dogru cevap SIFIR. Kuresel isinma var mi? Gercekten var mi?
Küresel ısınma var mı yok mu sorusuna cevap vermeniz kolaylaştı mi?
10 Yorum Var.:
Konuyla ilgili asagidaki baglara bakmanizi oneririm. Ozellikle ekteki grafigin sonu hic ic acici degil. Gectigimiz 420000 yilda gorulmemis bir olay su anda oluyor gibi gorunuyor.
http://www.technologyreview.com/Energy/17057/page1/
http://www.technologyreview.com/articlefiles/climatechart.pdf
Selam,
Ekonomix'in bir huyu var, bir delinin (üstüne alinmasin) kuyuya tas atmasi misali hep böyle polemik konulari seciyor. Iyi yapiyor aslinda, fakat en azili tartismalar da onun konularinda cikiyor bu yüzden.
Küresel isinma var mi yok mu sorusu yerinde bir soru. Birincisi sunu herkes kabul ediyor, dünyanin sicakligi düzenli inis cikis grafigi gösteriyor (400.000 yillik grafik).
Ama Ekonomix'in yaptigi biraz hatali bence. Elbette binlerce yil öncesi ile karsilastirildiginda dünya sogudu ve bundan atiyorum 500 yil sonra yeniden soguyacak olabilir.
Sorun, ve bence Ekonomix'in de yaklasim hatasi/gözden kacirdigi noktalar su:
1) Küresel iklim ve isi degisikliklerinde (hele de sonucusunda) insanoglunun payi ne kadar ve bu pay (yüksekse) acaba 400.000 yillik grafikte gösterilen düzenli devridaimi yolundan cikarip bir daha inis olmasini imkânsiz kiliyor mu? Bu bence 10.000 yil öncesi ile sicaklik karsilastirilmasindan daha önemli bir soru.
2) Yasadigimiz küresel isinmanin (bir devridaim dahilinde bile olsa) ekonomik götürüsü ne kadar? Haliyle bundan 10.000 yil once küresel isinma yasandiginda bu kadar pahaliya patlamiyordu.
Yoksa evet, dünya isisi düzenli devridaimler halinde artip düsüyor.
Benim genel olarak bu tarz konular acildiginda hep aklima Thomas Malthus gelir nedense. Felaket senaryolari da bu yüzden hicbir zaman tutmazlar. Kendi meslegimle ilintili olarak ve küresel isinmaya analog bir örnek vermek icin sunu söyleyebilirim mesela: Petrol tükeniyor mu? Elbette günün birinde tükenecek. Peki ne zaman tükenecek,. bu bir felaket mi vs.vs? Benzer bir tartismayi burada da yürütmek mümkün. Genel olarak felaket senaryosu cizenlerin bir türlü anlayamadiklari, uzun vadede insanlik kötüye gitmez hicbir zaman.
Dolayisiyla bence bu tarz “fundamental” tartismalardan ziyade yukarida belirttigim iki nokta daha önemli. Son 30-40 yilda dünya belirgin derecede isindi. Bu yil burada kis turizmcileri agliyor. Bu seferki isinmada insanin payi ne kadar, bu isinmanin ekonomik maliyeti ne kadar?
Selamlar,
Cüneyt
Borsa demisken birkac oneri verebilirim.
Eczacibasi Ilac(ECILC) 20 gun icinde sirketin kime satildigi ve daha onemlisi kactan satildigi aciklanacak. Devler kapisiyor, haliyle iyi bir fiyat olusmasi bekleniyor. Dedigim gibi yakin zamanda aciklanacak.
Onun disinda sigorta (ANSGR, AKGRT) sektorunde beklentiler var. Emlaktaki hareketlenme beklentisiyle paralel gidiyor sayilir.
Avusturalya'da insanlar Subat ayinda denize giriyor siz kalkmis kuresel isinma yok diyorsunuz Cok komiksiniz gercekten!
Bu son mesajin sazan avlamak icin atildigini düsünüyorum. Ciddi olamaz Avustralya'da Subat ayinda denize girilmeyi küresel isinma kaniti olarak gösteren kisi bence. Neyse ki anonim yazmis, kim oldugu belli degil.
Cüneyt
Bana Cumhuriyet gazetesinin ''Bu yil Hac yine Kurban Bayramina denk geldi'' mansetini hatirlatti su Avustralya'da Subat'ta denize girme isi. HE HE HE
aynı insanlar ağustosda da kayak yaparlar(Avusturalyalılar)
Australia, yani Krokodil Dandi'nin memleketini mi yoksa Austria, Adolf Hitler'in memleketini mi kastettiniz? Zannederim bir kelimelendirme hatasi var..
Cuneyt Bey,
Bence bu konu polemik yaratacak konulardan bir tanesi degil. Yurtdisinda oyle de Turkiye'de insanlar bu konulari pek takmazlar. Turkiye'de kuresel isinma konusunda karsit gorus uretecek cok sayida insan oldugunu dusunmedigimden (bizim kose yazarlari her zaman kolay yolu sectiklerinden) karsi tarafa gectim.
Amacim insanlarin biraz beyinlerini kullanmasini saglamak.
Kuresel isinmanin ekonomik etkilerine gelince. Onumuzde sosyal guvenlik gibi cok daha ciddi sorunlar varken, bu konu uzerinde vakit harcamak bence yersiz. Kaldi ki bu konunun en onemli ozelligi ortada "free rider" probleminin olmasi. Bati ulkeleri cevreyi korumak icin yuz milyarlarca dolari sokaga atarken Cin gibi canavarlar cevreyi kirletmeye devam edeceklerdir.
Insanlarin kuresel isinmada ne kadar payi oldugunu hesaplamamiz yazdigim yazida bahsettigim "gurultu" (noise) probleminden muzdarip oldugundan mumkun degildir.
Peki sirf Cin Hindistan cevreyi mahvediyor diye Amerikada devam mi etsin? Bu isin tek yolu kirletme/emisyon kagitlari cikararak bunlarin degis tokus piyasasini olusturmaktir. Emisyonlari azaltmasak da en azindan, bu rakamlarda durdurabiliriz. Cin eger emisyonlarini artiracaksa bunu Isvecten alacagi emisyon haklarina karsilik yapacaktir. Bunun uygulanabilirligi tartisilabilir ama en uygun yontem, en azindan ekonomik acidan bu bence.
Niyazi
Yorum Gönder