Kabahat Kimde?

Bugun soyle bir email mesaji aldim:

10 EYLÜL 2006 PAZAR GÜNÜ>>>>>>>>BENZIN ALMAYIN>>>>>>>>Istasyonlar sinek avlayacak>>>>Dünyanin en pahali akaryakiti Türkiye'de. Yanibasimizdaki ülkelerden aldigimiz petrol, sinirimizdan içeri girdigi anda ates pahasi oluyor. Bunun nedeni devletin akaryakittan aldigi yüksek vergi. Yakit ücreti olarak ödedigimiz paranin yüzde 60'ini vergi olarak devlet tahsil ediyor;Türk halki yillardir tasidigi bu agir yükten artik kurtulmak istiyor. 10 Eylül'deki eylemin nedeni de bu. Akaryakittan alinan verginin düsürülmesi için Tüketici Dernekleri Federasyonu, "bir günlük benzin almama" eylemi baþlatti.>>>>LÜTFEN, SIZLER DE DUYARLI DAVRANIP 10 EYLÜL 2006 PAZAR GÜNÜ BENZIN ALMAYIN, ALDIRTMAYIN !...

Bu mesaji gordugumde agzimdan ilk cikan kelimeler "Gerizekali bunlar" oldu. Niye aciklayayim?

Turkiye'deki kosebaslarini tutmus kisilerin eskiden art niyetli olduklarini dusunurdum, simdi ise gerizekali olduklarina kanaat getirdim. Adamlar dunyada gerceklesen her bir olayin birbirinden tamamen bagimsiz oldugunu dusunuyorlar. Burada da ayni durum soz konusu. Dun "findikcilara verilen 4 YTL'lik ucret cok az, adamlarin maliyetini karsilamaz" diyenler bugun "benzin vergilerden dolayi cok pahali, eylem yapalim" diyor. Allahin salagi findikcilara verilecek paralarin nereden geldigini zannediyorsun? Her dara dusen devletin kapisini caldikca, politik baskilardan dolayi devlet de millete sus payi dagittikca benzinden vs. alinan vergiler de artacaktir.

Vergilerin azalmasini istiyorsaniz eylem yapmaniza gerek yok. Yapmaniz gerekenler:
- Devletten bedava saglik hizmeti beklemeyeceksiniz.
- 20-25 sene calisip "eh artik, benim de emekli olmam lazim" demeyeceksiniz.
- Tavukcular, kartzedeleri, dovizzedeler, offshorezedeler, insaatcilar, tekstilciler, vs. vs. basiniz dara dustugunde devletin kapisini calmayacaksiniz.
- Alisveris yaptiginizda fisinizi alacaksiniz, vergi kacirani ihbar edeceksiniz. Fis almazsam bunun fiyati kaca olur demeyeceksiniz.
- Kacak benzin almayacaksiniz, satmayacaksiniz.
- Piyasanin serbestlesmesinin onunu tikamayacaksiniz.
- Devletin bir an evvel borclarini kapatip faiz masraflarini azaltmasi icin ozellestirmelere karsi cikmayacaksiniz.
- Devlet sizden topladigi vergilerle hovardaliklar yapmaya kalkisirsa gurultu cikaracaksiniz.
- Devletten okul, hastane, fabrika istemeyeceksiniz.
- Hazine arazisine gecekondu koydurmayacak, evinizin degerini dusuk gosterip emlak vergisinden kacmayacaksiniz.
- Mercedes'e binip asgari ucretin altinda gelir beyan etmeyeceksiniz. Kayitdisi calisani calistirani dogduguna pisman edeceksiniz.
- Bol keseden atan, populist politikacilara oy vermeyeceksiniz.

Listeyi daha uzatmak mumkun. Maalesef yukarida soylediklerimiz cogunluk tarafindan es geciliyor. Neticede hukumet de harcamalarini karsilayacak gelirleri alabildigi yerlerden aliyor. Araba satin alirken iki araba parasi, bir litre benzin satin alirken 2.5 litre benzin parasi veriyorsunuz. Kayitici calisiyorsaniz ucretinizin buyuk bir kismi vergi olarak kesiliyor. Anlayacaginiz devlet aciz, yakalayabildigi her yerde vergi kesiyor. Haa, diyelim ki cok buyuk gurultu kopardiniz, ve benzinin uzerindeki vergileri azaltmayi basardiniz. Bu sefer de devlet benzinden kaynaklanan vergi kaybini baska bir taraftan cikarmaya calisacaktir. Bu isler boyle.

Ama Turkiye cahiller, amigolar ulkesi. Bilenden cok bilmeyenlerin konustugu, gundem olusturdugu bir ulke. Kabahat amigolarda degil ama, amigolari dinleyen onlarin pesinden giden cemaatde.

Hizli buyume ve zenginlesme gizemli bir olay degil. Altyapiya (yasal altyapi, enerji, yol, liman, vs.), insana ve teknolojiye bugun yatirim yapan yarin kazanan olacaktir. Haa, bugun kazandiklarimizi yatirmayalim ve tuketelim (saglik ve sosyal guvenlik harcamalari, subvansiyonlar, destekler, vs.) diyenler ise bunun bedelini yarin odeyeceklerdir. Yatirimlarin ve uretimin en etkin oldugu sistem ise serbest piyasa sistemidir. Rekabetin olmadigi, korumaciligin oldugu ortamlarda bedeli toplum oder. Korumacilik derken hem iscinin sendikalar vasitasiyla korunmasindan hem de sermayedarlarin devlet tarafindan olusturulan tekeller vasitasiyla korunmasindan bahsediyoruz.

Yoksulluktan ve yuksek vergilerden sikayetciyseniz hic kusura bakmayin suclu sizsiniz, hepimiziz. Is bilen durust kisileri degil, agzindan bal damlayan fareli koyun kavalcilarini basa getirdigimiz veya tesadufen basa gelen is bilen kisileri ise ilk firsatta yerle bir ettigimiz icin.

6 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Düsünüyorum acaba benzin fiyatlari da düsük olsa bu kadar altyapisizlikta zaten ithal oto talebi patlamisken trafik ne hale gelir? Sahsen istemiyorum benzin fiyatlarinin düsmesini.

Adsız dedi ki...

sahin kılınc bey, bu sadece arabalara konulan benzinde işlemiyor. evlere gelen doğalgazdan tutun, tüm sanayide, tüm ulaştırmada da bu böyle. Hatta tüm ekonomik faaliyetlerde bu böyle. ekonomix bey, bu yazınızın da altına imzamı atıyorum. yine çok ama çok haklısınız.

Adsız dedi ki...

Bu mail bana da geldi ve depomdaki benzini nasıl içim acıyarak aldığımı düşünüp, amigoluk ve suçlu aramadan direk forwardladım tanıdıklarıma, tüm bahsettikleriniz çok güzel, ancak hem tepki verin diyip hem de verilen tepkiyi salakça bulmak da hoş bir tezat olmuş. Napsaydık? Gelen maile , hata bizde hadi susun da yatın bakiim mi deseydik?

Blog Sahibi dedi ki...

Esay Bey,

Naapsaydik diye soruyorsunuz ama yazida be yapmamiz gerektigini siraladim zaten. Bu sorunun cozumu kisa vadede olacak sey degil. Devleti kucultmemiz, borclari azaltmamiz gerekiyor. Devletin kuculmesi demek onune gelene avanta vermemesi, yoksula, yetime, yasliya, hastaya sahip cikmamasi demektir. Devletin kuculmesini istemiyorsaniz faturayi ya pompa basinda ya pazarda ya da baska baska yerlerde odemekle yukumluyuz. Neticede devletin harcadigi paralari agactan degil toplumdan topluyor.

O yuzden findikcilar devlete gelip avanta istedikleri zaman bunu su sekilde anlayin: "Biz findikcilar olarak ulkenin tamaminin kendi arasinda para toplayip bize vermesini talep ediyoruz, eger istediklerimizi yapmazsaniz yol keseriz, eylem yapariz, findigin uzerine benzin dokup yakariz".

Neticede toplumsal bir tercih yapiyoruz.

Adsız dedi ki...

benzin fiyatina verilen tepki ve findik konusunu birleştirmek toplumdaki bazı bozuklukları daha iyi gosteriyo. Fındık konusu tartışılırken yaygara yapanlar findiğın en büyük üreticisi olduğumuzu fiyatı istediğimiz kadar arttırabileceğimizi hatta istesek tanesini bir dolardan satabilecegimizi soyledi! aynı mantık benzin konusunda ise global gelismelere bakmıyor sadece devleti sucluyor.Bu ikiyuzluluk maalesef toplumsal bi sorun. Irak'a amerika girince israil lubnana saldirinca yaygara yapariz, ayni anda kerkuk neden turk kenti olmasın diye dusunurz. bu da boyle apayri bi sorunumuz maalesef.

Ekonomi bilgisi de tabiki sıfır bu mantığın. Petrol ve fındığı aynı tür 'good' yani ürün olarak düşünüyor( bu da maalesef ezikliğini gösteriyor bunların). Hadi çıksın da aklı başında birisi bu iki farklı urunun price elasticitylerini karşılaştırsın da ne kadar saçmaladıkları iyice belli olsun. Benzin almama eylemi diye bir şey mi olur yaa. amerikada da su benzinden pahalıdır ama insanlar bugun de su icmeyelim derler mi hic. neyse. son olarak yahoo answers'da yasadıgınız yerde penzin ne kadar diye bir soru gordum, cevaplar karışık biraz ama isteyen bakabilir.

http://www.saigonnet.vn/homepage-data/diembao/tinquocte/bongda/2004/tintuc/11/02-Ronaldinho%20jumping.jpg

Adsız dedi ki...

hehe, ufak bir copy paste hatası için özür, yahoo answers linki burada:

http://answers.yahoo.com/question/index;_ylt=As_pWMoytUPfElQWkry3aJjsy6IX?qid=20060719021551AAmwRyo