Erdemir

Ekonomik sorunlarin cogu birbiriyle baglantili. Bugun Erdemir ile ilgili Referans'ta yayinlanan haberden yola cikarak nerelere gidecegiz bir bakin. Haberde soyle deniliyor:

"Yıllardır zararları Hazine tarafından karşılanan kamu şirketlerinin izlediği yanlış politikalar özelleştirmelerden sonra ortaya çıkıyor. Her yıl olduğu gibi Erdemir'le pazarlık masasına oturan yerli demir cevheri üreticileri bu kez özel sektöre geçen şirketin ithalat silahını çekmesi nedeniyle zor durumda kaldı. Uluslararası piyasalardan kapıya teslim ton başına 70 dolara hammadde sağlayan Erdemir, yerli üreticinin daha önceki yıllarda olduğu gibi bu fiyattan pahalıya mal olacak hammadde satma teklifini geri çevirdi. Yerli demir cevherinin maden çıkış fiyatı 25 dolar. Üretici bunu 35 dolara istasyona teslim ediyor. İstasyondan 35 dolara aldığı ürünün nakliyesine bedelinden çok daha fazlasını ödemek zorunda kalan Erdemir'in ton başına maliyeti kapıya teslim 70 dolardan aldığı ithal ürünün üzerine çıkıyor."

Olayi daha iyi anlamaniz icin bir kac rakam vereyim. Demir cevheri fiyatlari 2003 yilindaki $29 fiyatindan simdiki $65 fiyatina cikmis. Bu cikisin sebebi tahmin edebileceginiz gibi Cin kaynakli talep artisi. Erdemir $70'a demir cevheri ithal edebiliyoruz diyor, demek ki nakliyeye $5 civarinda bir para gidiyor. Devletin ekonomideki payini azaltmasi gerektigini her firsatta soyluyoruz. Yukaridaki haber bizim ne kadar hakli oldugumuzu acikca ortaya seriyor. 2003 yilinda demir cevheri fiyatlari simdikinin yari seviyesinde iken Erdemir'in yerli ureticilerden demir cevheri alarak ne kadar zarar ettigini siz hesaplayin. Fiyatlar iki katina cikmasina ragmen hala ithal demir cevheri ile rekabet edemiyorlar.

Niye rekabet edemiyorlar? Birincisi simdiye kadar rekabet etmelerine gerek olmamis. Gitmisler madenleri guneydogu anadolu bolgesinde Eregliden 1000 km otede kurmuslar, muhtemelen "bolgenin kalkinmasina yardimci olmak" icin. Bunlar ekonomi mantigina sigmayan uygulamalar, toprak mahsulleri ofisinin 5 liraya alip 3 liraya mercimek ihrac etmesi gibi bir sey. Yani faturasi alinteriyle calisip kazanan ve salak salak vergi odeyen vatandasa cikiyor. Ikincisi ulkemizdeki enerji ve petrol fiyatlari olmasi gerekenin cok uzerinde. Bu girdi fiyatlariyla rekabet edebilmek gercekten de zor. Ama kendimize bir soralim enerji fiyatlari niye yuksek diye. Niye yuksek? Alinteriyle calisip kazanan ama vergi vermeyen bir cok "uyanik" vatandasimiz var. Devletimiz de bunlarin uzerine gidecegine dolayli yollardan KDV, OTV gibi silahlari kullanarak vergi acigini kapatmaya calisiyor. Nihayetinde, adamlar dunyanin bir ucundan $5'a malin nakliyesini gerceklestirirken biz yurticinden $35'a gerceklestiremiyoruz.

Goruldugu uzere sorunun temelinde tek sey yatiyor: devletin ekonomik beceriksizligi. Birincisi mevct kaynaklari destek ve tesvik basliklari altinda carcur ediyorlar. Ikincisi vergi denetimlerini beceremediklerinden ekonomik carpikliklara neden olan bir yontemle vergi toplama yoluna gidiyorlar. Sonucunda kim karli cikiyor? Brezilyali demir cevheri ureticileri tabii ki.

2 Yorum Var.:

Veysel Aratlioglu dedi ki...

Sayın EKONOMIX,

Bu Erdemir "case"i özelleştirmenin bence daha önemli olan "free-trade"e ne kadar hizmet ettiğini (daha doğrusu etmediğini) göstermesi bakımından fevkalade öğreticidir. Özelleştirmeden sonra "input"larda ithalat kapısı açılıyor, ancak "output"ların ithalatı kısılıyor. 2003-2005 yılları arasında hızla artan demir-çelik ithalatı 2005 yılından sonra hız kesmiştir (bkz: TCMB veri tabanı). Ehemmi mühime tarcih etmek zorundayız. "Free trade" idealini "es" geçerek "özelleştirme de özelleştirme" diye tutturmak Güney Kore liberalizmidir. LDP'nin niye bu kadar az oy aldığını şimdi anlayabiliyor musunuz?

Saygılarımla,
Veysel Aratlıoğlu

Murat AYGEN dedi ki...

This Old Firm: Ain't gonna need this firm no longer; ain't gonna need this firm no more; it's getting ready to meet the saints.

Kapandığında bunu çalıp-oynayacağım