" Tahvil ve bonodan çıkıyorlar
2005 yılında özellikle gerçek kişi tasarruf sahipleri Hazine iç borçlanma kağıtlarında tuttukları tasarruflarını önemli ölçüde azalttılar. Hazine iç borçlanma faiz oranlarının mevduat faizlerinin altında kalmasından kaynaklanan bu gelişme sonucunda mali kuruluşlar dışındaki kesimlerin sahip olduğu devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) tutarı geçen yıl yüzde 2.7 azalarak 65.3 milyar YTL’ye indi. Gerçek kişilerin sahip olduğu DİBS’ler yüzde 18.8 azalarak 28 milyar YTL’ye düşerken, tüzel kişilerin sahip olduğu DİBS’ler ise yüzde 14.7 artarak 37 milyar YTL’ye çıktı.
Eurobond da gözden düştü
Geçen yıl tasarruf tercihleri açısından önemli bir değişiklik ise Hazine’nin dış borçlanma amacıyla ihraç ettiği Eurobondlara Türk tasarruf sahipleri tarafından gösterilen ilgideki azalış oldu. Özellikle 2003-204 yıllarında gözde bir yatırım aracı haline gelen Eurobondlar’da tutulan tasarruflar geçen yıl yüzde 2.8 azalarak 5.3 milyar YTL’ye geriledi."
Buradan cikardigim sonuc su: Yerli yatirimci %6-7 civarindaki bir reel getiriyi begenmiyor, o yuzden tahvil ve bonodan cikarak alternatif yatirim araclari olan gayrimenkul ve borsaya yatirim yaptilar. Bence gayrimenkul sektoru borsadan cok daha fazla para cekme potansiyeline sahip. Turkiye'de gayrimenkul piyasasiyla ilgili guvenilir, derin verilere ulasmak oldukca zor; fiyat endeksleri de Istatistik Kurumu tarafindan olusturulmuyor bildigim kadariyla. O yuzden kulaktan dolma bilgilerle analiz yapabiliyorum sadece.
Ozellikle hazine kagitlarina getirilen %15'lik stopajdan sonra gayrimenkul ve borsa (borsa nedir?) cok daha cazip yatirim alternatifleri olarak karsimiza ciktilar. Su an fiyatlarin genel olarak ucuz olduklarini soylemek zor ama pahali olmadiklari kesin. O yuzden fiyatlarin yukari gitme olasiliginin asagi dusme olasiligindan cok daha fazla oldugunu dusunuyorum.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder