Vergileri kim ödüyor (2)

Vergilerin teorik analizine devam ediyorum. Geçen yazımda kanuni olarak vergileri ödeyen kişiler ile o vergilerin maliyetini yüklenen kişilerin her zaman aynı olmadığına dikkat çekmiştim. Sonuç kısmında vergilerin gerçekte kimin sırtına bindiği kanunla değil, piyasa şartlarında belirlendiğini, kanunen tüketicinin mi yoksa üreticinin mi vergilendirdiğinin sonucu değiştirmediğini belirtmiştim. Ancak vergilerin analizi orada bitmiyor. Geçen yazımda üzerinde durduğum tekil olarak her piyasada yaşanan değişim, kademeli olarak diğer piyasaları da etkiler. Ekonomide bu iki ayrım kısmi denge/genel denge (partial-general equilibrium) olarak yapılır. Kısmi denge analizi ile vergilerin kim tarafından ödendiğinin analizi daha kolaydır. Ancak diğer piyasalara etkiyi yok saymak her zaman doğru sonuçlara ulaştırmaz.

Dilerseniz bu yazıma bir örnekle başlıyayım: Son dönemde çok meşhur olduğu üzere, sigara üzerine konan yeni bir verginin etkilerini inceleyelim. Sigara talebinin fiyata esnekliği az olduğu için vergi yükünün çoğu tüketicinin sırtına binecektir. Ek olarak, vergi sonrası sigara talebinde bir miktar azalma bekleriz. Bu durumda sigara üreticisi de üretimi bir miktar kısmak zorunda kalacaktır. Sigara üreticisinin üretimi kısması bir miktar işçiyi işten çıkarması ve daha az tütün alması ile sonuçlanır. Tütün alımının azalması da tütün üreten çiftçilerin ve tütün üretiminde çalışan işçilerin bir kısmını piyasa dışına itecektir. Artık tütün üretiminde çalışmayan bu işçi ve çiftçilerin pamuk üretimine geçtiklerini düşünelim. Pamuk üretiminin artması pamuk fiyatlarını aşağıya çeker. Aynı zamanda işgücü arzı artacağından, vergi öncesi önceden pamuk üretiminde çalışan çiftçi ve işçilerin ücretlerinde de azalma görürüz. Bu basitleştirilmiş örnek, sigara tüketimine konan vergilerin bir kısmının aslında pamuk üreticisi tarafından ödendiğini gösteriyor.

Yukarıdaki örnekte ve benzeri bir çok vergi analizinde, vergiler en az esnek olan kişiler ya da taraflar tarafından sırtlanılır. Yukarıdaki örneğe göre, eğer sigara üreticisi esnek değilse, yani üretimini kısamıyor, işçilerini azaltamıyor, tütün alımını azaltamıyor ise sigara vergisi sigara üreticisinin sırtına biner. Tütün üreticisi çiftçi, ya da tütün üretiminde çalışan işçi esnek değilse, yani başka sektöre geçiş yapamıyorsa vergiyi yüklenmek zorunda kalır. Genel kural olarak kısmi denge analizindeki "esnek olmayan vergiyi öder" kuralı hala geçerlidir.

Sonuçları yakından etkilemesi açısından, sektörlerdeki sermaye/insan gücü oranı da sonuçlar açısından önemlidir. Örneğin, sigara/tütün üretimi gibi insan gücünün fazla olduğu bir sektör değil de otomotiv, bilgisayar gibi sermaye oranı yüksek sektörler söz konusu olduğunda tablo yatırımcıların aleyhine değişir. Normalde işçi dostu, sermaye düşmanı biri hemen "o zaman sermaye oranı yüksek sektörler vergilendirilmeli" sonucuna ulaşabilir. Ancak bu durumda vergilerin yatırım getirisini azalttığı, aynı sermayenin aslında son derece esnek olduğu ve vergisi daha az olan bölgelere kayacağını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Böylece de daha az yatırım, daha yüksek işsizlik, daha az vergi geliri, daha yüksek vergi oranı ve daha düşük gelir, yani fakirlik olarak tüm toplum verginin sonuçlarına katlanır.

0 Yorum Var.: