David Ricardo ve Yıldırım Demirören



Öncelikle başlıkta geçen David Ricardo'yu tanıtayım sonra ilişkinin nerden geldiğini açıklayayım.David Ricardo 1772 -1823 yılları arasında yaşamış önemli bir iktisatçı. En önemli buluşlarından biri diferansiyel rant kavramı. Diferansiyel rant kavramını kısaca açıklamak gerekirse; eğer benzersiz bir şeyin sahibi ile yeri doldurulabilecek bir şeyin sahibi karlı bir antlaşma yapacaklarsa, kar benzersiz kaynağın sahibine gider. Yani başka bir deyişle pazarlık gücü az bulunur olmaktan gelir.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse diyelim ki verimli bir tarlamız var ve biz bunu kiraya vermek istiyoruz. Fakat bizim rekabet ettiğimiz 10 tane de komşumuz olsun. Bu komşuların tarlalarının verimlilikleri de bizim tarlamızla aynı olsun. Bulunduğumuz ortamda 5 tane çiftçi varsa bu çiftçiler vereceği en az kira ile tarlamızı kiralar. Çünkü bu şartlar altında çiftçi sayısı az ve tarım alanını kiraya verecek toprak sahibi sayısı fazladır. Diyelim ki bulunduğumuz bölge göç aldı ve çiftçi saıyısı 15' e çıktı. Bu durumda da toprak sahipleri en yüksek kirayı ödeyen çiftçiye toprağını kiralar. Yani pazarlık gücü az bulunanın eline geçmiş olur. Bundan sonra bu yüksek kira düzeyinden ödeme yapmak istemeyen 5 çiftçi daha az kira ödeyerek, daha az ürün elde edecekleri, verim bakımından daha düşük olan ve önceden tarıma açık olmayan topraklarda tarım yapmaya karar vereceklerdir. Fakat diyelim ki devlet bir düzenleme yaptı ve bu verimsiz toprakların tarıma açılması yasaklandı. Dolayısıyla bizim sahip olduğumuz toprakların fiyatları oldukça yükselir. Çünkü açıkta kalan 5 çiftçi de bizim topraklarımızda tarım yapabilek için daha fazla kira ödemeyi kabul edeceklerdir.

Söylediklerimden yola çıkarsak bu modeldeki varsayımların birincisi az bulunur olmanın pazarlık gücünü arttıracağıdır. İkinci varsayım ise bir yasaklama getirilirse mevcut pazarlık gücüne sahip olanlar aşırı getiri elde ederler.

Şimdi diyeceksiniz ki bize bu kadar sıkıcı iktisat anlattın ama bunun Sayın Yıldırım Demirören ile ne alakası var? Hemen açıklayayım onu da. Malumunuz Yıldırım Demirören'in yönetiminin başarısı ortada. Son yıllarda gelen oyuncular, giden oyuncular, gnderilen teknik direktörler, ödenen gereksiz cezalar ve daha nice yönetim zaafları. Yani Yıldırım Demirören'in başkan olmasının sebebi az bulunur olmasından kaynaklanana bir pazarlık gücü değil. O zaman Yıldırım Demirören' in karşısına neden seçimlerde hiç aday çıkmıyor? Çünkü Yıldırım Demirören, örneğimizde bahsettiğimiz gibi bir yasak getirmiş durumda. Nedir bu yasak diyecek olursanız 58 milyon dolarlık klübe verdiği borçtur. Yani yeni gelecek olan başkan ve yönetim kurulu Yıldırım Demirören'e borçlu olacaktır. Mevcut kriz ortamında da kimse bu borcun altına girmek istemiyor açıkcası.

Bu da endüstrileşen futbola benim iktisadi bir katkım olsun...

1 Yorum Var.:

Kadir dedi ki...

Akay'ın yazısını ilk defa görüyorum.Elinize sağlık.