Tuketici Guven Endeksi

Blog tutmanin guzel bir tarafi da gecmisteki yazilara gitme olanagi tanimasi. Gecen sene bugun bakin ne yazmisim:

"Devlet'in resmi rakamlari Erdogan'i oysuz birakacak" baslikli yazida Cigdem Toker resmi rakamlara gore vatandasin satin alma gucunde dusus oldugunu iddaa ediyor. Bu sonucu da "Tuketici Guven Endeksindeki" dususe bakarak cikardigini belirtiyor yazisinda. Bilmeyenler icin soyleyelim, Tuketici Guven Endeksi vatandasin gelecege yonelik beklentilerini olcen bir endekstir, satin alma gucundeki artisi veya azalisi olcmez."

Bu yaziyi yazmamizin amaci sadece Cigdem Toker'i bir kez daha rezil etmek degil. Secim sonuclari gercekten de vatandasin satin alma gucunde artis oldugunu "rakamlara inanmayanlara" kanitladi. Bu yaziya geri donerek ogrendigimiz diger bir sey ise Hurriyet'in arsivdeki linklerinin calismadigi. Evet, Cigdem Toker'in 1 sene onceki yazisina maalesef ulasamiyoruz. Yani Cigdem Toker'in sacmalamasinin tek kaniti bizim bir sene once yazdigimiz yazi olmus. Olsun, Turk medyasi bu, baska bir sey beklemek hata.

Son olarak Tuketici Guven Endeksinden bahsedelim. Bu endeksin notr seviyesi 100. Eger endeks 100'un uzerinde ise tuketiciler iyimser, altinda ise tuketiciler karamsardir demektir. Son 1 senedir bu endeks 100'un altinda seyrediyor. En son rakam yanilmiyorsam 98. Tuketim harcamalarindaki durgunluk da bu rakami destekliyor. Finansal piyasalar acisindan bence iyi bir rakam. Tuketimdeki artis potansiyelinin ne kadar buyuk oldugunu gosteriyor bizlere. Onumuzdeki aylarda nominal faizlerdeki dususlerle birlikte bu endeksin de cikmaya basladigini goreceksiniz.

2 Yorum Var.:

serhat dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
serhat dedi ki...

Bugun hayatimda bir ilki yasadim. Yigit Bulutun bir yazisini begendim. dusunce yapisinda ve sonuc bolumunde yine sacmaliklar olsa da en azindan konuyu guzel secmis. finans investin sitesindeki yaziyi paylasayim dedim, adami o kadar elestirdik kac zamandir:)

Türkiye’de borsadan hisse almak “ev almaktan” kârlı mı ?

Bu yazıyı “bir aracı kurumun” sitesinde yazmak cesaret ister. Artık beni atarlarsa ne yapayım !

Şaka bir yana aslında çıkacak sonuçtan aracı kurumlarda memnun olabilir. İddia edildiği gibi “gayrimenkul her zaman en fazla kazandırır” söylemi çok gerçekçi değil.

Nasıl mı ?

Birlikte sorgulayalım…

Borsanın 'en' noktasını zorladığı şu günlerde kavramlar arasında kalan yatırımcıların en çok sorduğu soruyu biraz daha açalım; ileriye dönük 10 yılı sorguladığımızda 'bir şirketin hissesini alıp, ortak olmak mı' yoksa 'aynı değeri ödeyerek emlak almak mı' daha kârlı olabilir?

Soruya cevap aramaya geçmeden bir noktanın altını çizmek gerekli; 'hisse ve emlak' kıyaslanması çok zor dinamikler olsa bile, 'ikisinin de temettü ve kira adı' altında getiri sağlaması, bazı noktaları yok sayarak ortak bir payda üstünde analiz etmemizi sağlayabilir. Daha açıkçası; sistemi kurarken; ev, dükkân ve arsanın, şirket kadar yıllık getiri sağladığını daha açık ifadesiyle; yıllık kira getiri, temettü, bedelli bölünme gibi kavramların birbirine eşit olduğunu varsayacağız.

Peki hangi şirketi seçelim ve geriye dönüp bakalım ? Bence amatörlerin ilgisine ve sahipliğine göre Ereğli’yi örneklemelerde kullanabiliriz.

Bu noktada Ereğli'nin 'geçmiş 10 yıllık performansını” ele alarak ortalama değeri üzerinden bazı örneklemeler yaparak sizlerle paylaşmak istiyorum

Grafik üzerinde 12 yıl geriye gidip Ekim 1995 tarihine baktığımızda şirketin dolar bazlı değeri ile bugünkü değeri arasında yaklaşık 10 kat fark var. O gün 100 bin dolar paranız olduğunu ve dibi bulamadan daha yüksekten bile olsa maliyet yaptığınızı varsayarsak; aynı varlığı güncel fiyatlar üzerinden bugüne taşıdığımızda ortaya çıkan değer yaklaşık 500 bin ila 1 milyon dolar arasında. Açıkçası: 100,000 dolarlık şirket ortaklığınızın değeri, alım noktanıza göre, bugün en az diğer getiriler hariç tutulduğunda yalın olarak 500 bin dolara yükselmiş.
Bu noktada soralım; Türkiye’de 1995 sonrası 100,000 dolara aldığınız bir evi, arsayı, dükkanı, bugün 500 bin ila 1 milyon dolar arasında rahatlıkla satabilir misiniz?

Değerli yatırımcılar, yukarıdaki örnek “çok tutucu” seçildi. Size 2001-2007 arasında 50 katın üstünde dolar bazında prim yapan şirket grafiği gösterebilirim.

İlk sonuçlar sonrası analizi ileriye doğru taşıyalım ve bugünden itibaren önümüzdeki 10 yılı sorgulayalım. Acaba borsa endeksinin tarihi zirvelerinde olduğu bir dönemde hisse alıp ortak olmak mı yoksa emlak almak mı daha kârlı?

Bu analizden kesin bir sonuç çıkarıp, 'doğrusu budur' demek mümkün değil. Zaten analizin amacı da bu değil. Amaç; 'emlak almak her şeyden daha kârlıdır' yargısının daha doğrusu sorgulamadan kabul gören bu çıkarımın her zaman doğru olamayacağını, doğru seçilmiş bir şirket ortaklığının “nerelere gelebileceğini” göstererek, örnekler ile analitik düşünen yatırımcılara kanıtlamak. Bir şirketin değerinden yola çıkarak dolar bazında 100 birimin en az 500 birime geldiğini gördük.

Bu noktada yine soralım; bu veriler sonrası geleceğe dair ne diyebiliriz?

En çok sorulan soruyu sizlere değişik şekillerde formüle etmeye çalıştım. 'Bundan sonra hangisini almalıyım?' derseniz, net olarak şunu söylemem mümkün; 'para ve sermaye piyasaları 'en' noktalarını test ediyor. Böyle yükselişlerde cazibe artar ve başka kanallara yönlenen para çekilmeye başlanır. Bu artış sizi makro yatırım planlarınızı bozmaya itmesin. Daha da açık ol diyorsanız; Aralık sonuna kadar her piyasada artış devam edebilir ama kısa vadede “piyasalar aşırı bölgelerde” olduğu için “ne alırsanız, alın çok dikkatli olun”. “Nakit Kraldır” sözünü unutmayın !!