Gunes ve Su

Bu sefer biraz daha ciddi bir yazi yazacagim. Efendim, ulkemizde hem enerji hem de su problemleri hasil olmus. Cozum nedir?

Once su probleminden baslayalim. Kuresel isinma varmis, bu da kurakliga neden oluyormus. Ankara susuz kalmis, vs. vs. vs.

Colun ortasinda elin Arabi susuz kalmiyor, biz bollugun icerisinde sikinti cekiyoruz. Problem nedir? Problem su fiyatlarinin yeterince yuksek olmamasidir. Bundan bir kac sene once Erdogan'in soylemlerini hatirliyorum "5 cocuklu ailelere su bedava, vs." seklinde. Su bol ya!?
Ote yandan, Deniz Gokce de daha once bir kac kez belirtti, suyun en fazla kullanildigi alan tarim, ciftciler "saldim cayira mevlam kayira" yontemiyle sulama yapiyorlar. Kendi agzindan dinleyelim cozum onerisini:

"Suyun tüketiminin en büyük bölümü tarım içindir. Yıllar geçtikçe kentleşme ve sanayileşme sonucu her tür kullanım, ev kullanımı ve içme suyu kullanımı için gereksinme duyacağımız su miktarının artacağını da düşünürsek, tarımsal sulama konusunda hızla önlemler almamız gerektiği görülmektedir. Tarımsal su kullanımında yapmamız gereken sistematik düzenlemelerin en önemlisi bitkiye suyu “su” aracılığı ile değil (yani salma sulama) suyu bitkinin ayağına götüren “damlama” sulama yöntemini kullanarak götürmektedir. Önemle üzerinde durulması gereken bir diğer yöntem de baraj göllerindeki buharlaşmanın önlenmesi içini alınacak tedbirlerdir. Bugün Hindistan ve Avustralya’da göl yüzeyleri kimyasal maddelerle kaplanarak buharlaşma % 50 azaltılabilmektedir."

Insanlar tabii durduk yere "evet suyu israf etmemek icin para harcayip boru doseyelim, damlama yontemini kullanarak tasarruf saglayalim" demezler. Suyun fiyatini 2-3 katina cikarin, gorun bakalim hepsi nasil paşa paşa nasil damlama yontemine geciyorlar. Yalvarmamiza da gerek kalmaz boylece. Elde ettigimiz kaynaklari da suyla ilgili aritma, donusturme gibi altyapi yatirimlarina harcayabiliriz.

Su ile ilgili olarak su abuk haberi okuyabilirsiniz mesela. Su tuketimi %70 ile tarimda, %20 ile sanayide ve %10 konutta oluyormus. Ciftciler suyun metrekupune kac lira veriyor diye arastirdim ama bulamadim. Simdiye kadar sikayetin her turunu yapan ciftcilerden "SU FIYATLARI COK PAHALI" seklinde bir sikayet duymadigimiza gore su fiyatlari gercekten de ucuzdur demektir. Zaten cogu da kacak kuyular acarak problemi cozuyorlar.

Dunku yazimizda Enerji Bir Sen baskani Ibrahim Simsek'i iskembeden rakamlar salladigi icin elestirmistik. Kendisi kullanilmayan potansiyele ornek olarak ruzgar ve su enerjisini veriyor ve bunun bize maliyetinin $10 milyar oldugunu soyluyordu. Biz de maliyeti hesaba katmadan "potansiyel" zarardan bahsetmenin yanlis oldugunu kaba bir dille anlatmaya calistik. Potansiyelden bahsedeceksek potansiyel cok. Okurlarimizi bu konuda biraz bilgilendirelim.

Birincisi tek bir yontem kullanarak enerji problemine simdilik bir cozum bulabilecegimizi zannetmiyorum. Bu bir bakima yerel bir problem ve her bolgede de cozumu farkli olmalidir. Bence ulkemizde en potansiyel kaynak gunes enerjisidir. Gunes enerjisinden elektrik uretimi petrol ve dogalgazdan hala cok pahalidir ama aradaki fiyat farki kapanmaktadir. Iki sey yapabiliriz. Birincisi, bu konuda calisan bilimadamlarini ulkemize ithal ederek burada arastirma ve gelistirme yapmalarini saglayabiliriz. Ikincisi, hic bir sey yapmadan maliyetlerin dusmesini bekleyebiliriz. Yabancilar nasilsa bu konuda arastirma yapiyorlar. Cevreci ulkeler de yuksek maliyetine ragmen bu urunleri satin alarak gelecekte maliyetin dusmesine katkida bulunuyorlar. Biz bekleyerek gelecekte bu urunleri satin alabiliriz. (Benim tercihim birinci yontem).

Ruzgar enerjisi. Her istediginiz yere koyamiyorsunuz yel degirmenlerini, Ulkemizde bunlarin verimli bir sekilde koyulabilecegi 3-5 yer var, ozel sektor de zaten oralara kurma calismalari yapiyor.

Dalga enerjisi. Evet, Istanbul bogazinin altina veya akintilarin guclu oldugu bolgelere bunlar konularak enerji uretimi gerceklestirilebilir. Ancak bu is bir gram seker icin bir kilo keciboynuzu yemek gibi birsey.

Ayrica, jeotermal enerji kullanarak da enerji uretmek mumkun. Afsin veya Elbistan da boyle bir termik santralimiz vardi yanilmiyorsam.

Neticede yenilenebilir enerji konusunda en buyuk potansiyele gunes enerjisi sahip. Gunesten bir saatte dunyamiza ulasan enerji tum dunyanin 1 senelik enerji ihtiyacini karsilayacak kadar yuksek (Potansiyelden bahsedecekseniz iste size $2 trilyon dolarlik potansiyel, hem de bir saatte). Ancak maliyetler hala yuksek, ama onumuzdeki 5 sene icerisinde petrol ile rekabet edecek seviyeye gelecekler (petrol fiyatlarinin dusmeyecegini, hatta biraz daha artacagini varsayiyorum) diye tahmin ediyorum. Ulkemizde gunes bol, cogu zaman havada bulut bile yok. Enerjide disa bagimliligi azaltmanin bir yolu bu konuda calisacak insanlara yatirim yapmaktir. Ulkemizde bu riski uzerine alacak bir sirket veya kisi oldugunu zannetmiyorum ben. Devletin ITU veya Bogazici gibi bir universiteye bu konuda onde gelen kisileri senede $1 milyon gibi maaslar vererek, ve yapilacak icatlardan %20 kar payi vererek transfer etmesini istiyorum. en kotu ihtimalle, hic bir urun gelistiremezsek bile en azindan dunya capinda bir teknik universiteye sahip oluruz, ve kendi bilimadamlarimizi kendimiz yetistirmeye baslariz.

5 Yorum Var.:

eko21 dedi ki...

Guzel ülkemin baskentinde hem de agustos sıcagında hem de 1 hafta susuz kalan bir vatandas olarak;

Herseyin bilincine o kadar gec variyoruz ve hersey alelen meydanda ıken doga bize dikkatli olmamızı herseyinizi elinizden alırım diye haykırırken biz olayın ciddiyetine birtürlü varamiyoruz.

Ne üc tarafımızın sularla cevrılı olmasını degerlendırdık,ne 20 km otemızde olupta bızde neden olmadıgı anlasılamayan petrolden!!,ne ruzgardan ne gunesten ne kendı ınsanımızdan...

Herseyın hazırına para vermeye alısmıs,kafasını kullanamayan(o kullanamayanlardan bırısı olarak)halkımız bu ısın ıcınden nasıl cıkacak merak ediyorum.Cocuklarımıza nasıl bır dunya bırakıcaz,haberlerı bıle ızlerken gelecek hakkında umıdım kırılıyo(henüz 21 yasında)

Ankara'da üsümeyi özledim!!

Murat Ozdemir dedi ki...

keske bir de damlama sulama uygulamasinin maliyetinden bahsetseymissiniz

neqx dedi ki...

Elinize saglik. Su fiyatlarini arttirma konusunda artik detaylari konusmak lazim. Yanlis hatirlamiyorsam buyuksehir belediyelerinden biri konutlarda kullanilan su tarifesini kullanim arttikca artan bir duzenleme getirmeyi dusunuyordu. Belediye'nin fiyat artislarini bir cesit vergi artisi (verimsiz kaynak yaratimi) diye dusundugum icin acaba isin icine bir sekilde ozel sektoru katip regulasyonlarla (public utilities commision turu) idare etmek daha verimli olabilir mi acaba, nedersiniz?

Enerjide disa bagimligi azaltmak icin insana yatirim yapmaninda onunde yatirim yapacak sirketlerin Turkiye'de (yerli ve yabanci)yatirim yapmasinin onunu acan, yatirimi tesvik eden, mutesebbisleri cezanlandirmayacak, burokrasiyi azaltacak onlemleri almak lazim. Yoksa insana yaptiginiz yatirim eksik kalir, hatta yatirimlariniz baska ulkelerin ARGE'lerinde calismaya baslarlar!!! Devlet $1M maas verirse elemanlar sene sonunda emekliye ayrilirlar, ne kafa yoracaklar %20 icin :-)

Özkan D. dedi ki...

konutların %10 su tüketmesinden hareketle, biz evimizde istediğimiz kdar tasarruf yapalım devede kulak kalacak demektir. Tarımdaki %70 lik oran herşeyi özetliyor, birincisi tarımda gnelde suya para verilmez, insanlar baraj olan yerlerde sulama kanallarıyla diğer yerlerde ise bedava ve ya bedavaya yakın fiyatla sulama yapar. Zaten suya para verseler bile, köylü milletin efendisidir teziyle oy toplayan siyasetçilerimiz, su fiyatını artırmaya cesaret edemezler, Hadi iktidardayken suya zam yapan bir hükümet olsa bile, diğer partilerin seçimdeki oy vaadi belli olur, "su 0,01 YTL olacak"..
..
bilim adamı ithal etmek ise daha mantıklı.. Aaa, biz itahalatı da yanlış bulan herşeyi kendimiz üretmeliyiz diyen bir toplumduk değil mi..

T'Pol dedi ki...

Konutlardaki su fiyatlarini artirmak zaten kokmaktan utanmayan vatandaslarimizi daha kokar hale getirebilir. Simdi kimse cikip da beni halki asagilamakla falan suclamasin. Ben herkes her gun banyo yapsin demiyorum. Herkes her gun elinde bir sabunlu bez, evinden cikmadan evvel silinse, kokmaz demek istiyorum. Ayrica Sn. Ozkann da hakli, %10 kullanim olan yerde ne tasarruf edilebilir ki? (Buna ragmen, dus yaparken ve dis fircalarken suyu surekli akitmamaya dikkat eder oldum son zamanlarda). Ote yandan tarimda suyu parayla verelim deseler, herkes ayaklanir. Tarima zaten subvansiyon yapiliyor. Deseler ki biz damlama yontemiyle veya daha farkli su tasarrfufu yontemleriyle calismaya niyetli olan ciftciye destek verecegiz, tesvik verecegiz, vs.? En azindan herkesi degil, dogru davranani subvanse etmis oluruz. Boylece yavas yavas ciftciler de daha modern yontemlere gecmis olurlar ve rekabet guclerini kaybetmezler. Damlama yonteminin ucuz bir yontem olmadigini biliyorum ama bu tur konularda hep ilk yatirim maliyeti yuksektir, oyle degil mi? Tarim Bankaciligina merak saran, Ziraat Bankasinin bu konudaki pazarina istahlanan bankalarimiz icin uygun bir alan iste..