Yorum yazanlar içinde sorumuza yanıt veren sadece 2 kişi var: Özge ve Sebahaddin Özge, gelir dağılımında sadece konjonktürel dalgalanmalar gördüğü şeklinde özetlenebilecek bir cevap vermiş. Sebahaddind ise gelir dağılımında bir miktar düzelme var demek istemiş galiba. Hadi cevap yerine sitemizde bu konuda çıkan eski yazılara gönderme yapan Serhad'ın da gelir dağılımında düzelme var dediğini kabul edelim. Çünkü biz o yazılarda bunu söylemiştik. Serhad'ın buna itirazı var ise bu yazının yorum bölümüne bir not bıraksın.
Acaba soruyu böyle sormayıp da sadece 0.55, 0.56, 0.51, 0.43, 0.49 ve 0.44 rakamlarını verip burada artan mı, azalan mı yoksa sabit kalan bir eğilim mi söz konusudur diye mi sorsaydık. Çünkü anladığım kadarıyla bu rakamların gelir dağılımıyla ilgili olduğunu görünce insanların değer yargıları devreye girmiş ve "Türkiye'de gelir dağılımında düzelme müzelme olamaz" diyerek gözlerinin önündeki apaçık gerçeği görmek istememişler. Tıpkı bu rakamlara İktisatçı (Iktisat nedir) Gözüyle değil de at gözlüğüyle bakan Tansel Güçlü gibi.
Evet, Tansel Güçlü'nün hemen savunmaya geçmesinden anladığınız gibi, bu yazıyı geçen gün İktisatçı Gözüyle sitesinde çıkan bir yazıda EkonomiTurk hakkında yapılan bir eleştiriye cevap vermek için kaleme alıyoruz. Tansel Güçlü, o yazıda, bizim güdük analizler yaptığımızı öne sürüyor. Olabilir, kendi fikridir, saygı duyarız. Diğer arkadaşları bilmem ama ben de kendi hesabıma Tansel Güçlü'nün yazdığı türden ağır ideoloji yüklü yazılardan pek hoşlanmam. Görüşlerin rakamlarla desteklendiği ve de açık ve net cümlelerin yer aldığı yazıları severim. Burada yapmaya çalıştığımız da odur. Yalnız Tansel Güçlü keşke o yazıyı yazarken biraz dikkatli olsaydı. Çünkü bizim güdük analizler yaptığımızı iddia ederken kendisi derin analizler yaptığını iddia eden pekçok kişinin yaptığı hataya düşmüş ve apaçık bir gerçeği çarpıtma yoluna gitmiş. İlk yazıda verdiğimiz tabloyu yazısında vererek bu tablonun Türkiye'de zaman içinde gelir dağılımında bir düzelmeye değil, sadece konjonktürel dalgalanmalara işaret ettiğini söylemiş.
İsterseniz şu rakamları bir de grafik haline getirip bakın. Yahu burada nasıl sadece konjonktürel bir dalgalanma vardır dersiniz Allah aşkına... Evet, arada dalgalanmalar var ama eğilimin aşağı yönlü olduğu o kadar açık ki. İsterseniz bir de trend analizi yapıp sonuçlara bakın. Ben yaptım ve yüzde 5 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir negatif eğilim tespit ettim. Üstelik Tansel Bey'in nedense(!) yer vermediği 2003, 2004 ve 2005 yılı verilerini de ele alırsak daha da güçlü bir negatif eğilimle karşılaşırız. Çünkü bu üç yılda Gini katsayısı düşüşe devam etmiş ve 0.42, 0.40 ve 0.38 değerlerini almıştı.
Tansel Bey, önceki yazımıza yazdığı yorumda, Gini katsayısının orta katmandaki değişimlerden etkilendiğini, esas olanın tek tek 5 gelir grubundaki değişimi değerlendirmek olması gerektiğini söylemiş. Özellikle de en alt ve en üst gelir grubundaki değişimlere bakmak gerekir demiş. Bence saçma bir iddia ama hadi bir de öyle bakalım. En üst gelir grubu ile en alt gelir grubunun gelir pastasından aldığı paylar arasındaki fark, söz konusu tablodaki yıllar itibariyle şöyle: 52.5, 57.0, 52.5, 44.8, 49.1 ve 44.8. Tansel Bey'in nedense(!) yer vermediği 2003, 2004 ve 2005 yılları için ise bu sayılar şöyle: 42.3, 40.2 ve 38.3. Burada da çok açık bir düşüş eğilimi yok mu sizce?
Şimdi Tansel Bey'e nasıl analiz yapılır konusunda bazı önerilerimiz olacak. Bu önerilerimizi dinler ise bir daha böyle yanlışlar yapmaz diye düşünüyoruz:
- İlk olarak ele aldığınız konudaki tüm verileri bulmaya çalışın. Tembelliği bırakın.
- Bulduğunuz bazı verileri görüşünüzü desteklemiyor diye görmezden gelmeye kalkmayın. Okuyucuların bu verilere ulaşabileceğini unutmayın.
- Verileri değerlendirirken tüm önyargılarınızdan sıyrılın. Sadece matematik bilgilerinizi kullanarak verilerin ne söylediğini anlamaya çalışın. Çoğu zaman bunun için ilkokul matematiği bile yeter. Ancak kesin karar veremediğinizde daha gelişmiş teknikleri de kullanabilirsiniz.
- Veriler kafanızdaki görüşlere uygun birşeyler söylemiyorsa karar vermekte acele etmeyin. Öncelikle verilerde bir hata olup olmadığını araştırın. Daha sonra veri üretim yönteminin genel kabul görmüş kurallara uygun olup olmadığını denetleyin. Bunlardan sonuç alamazsanız daha fazla veri bulmaya çalışın.
- Her yola başvurmanıza rağmen kafanızdaki görüşe uygun bir sonuç bulamazsanız, görüşünüzün doğru olmayabileceğini de kabullenin. Bu görüşünüzün çok ünlü iktisatçıların ya da başka sosyal bilimcilerin teorilerine dayanması önemli değildir. Unutmayın ki teoriler vahiy yoluyla Tanrı'dan gelmiş şeyler değildir. Teoriler, o teorileri ortaya atanların vakti zamanında yapmış oldukları gözlemlere dayanır. Zaman ve mekanın değişmesiyle teoriler geçerliliklerini yitirebilirler. Bazen de daha baştan yanlış bir gözleme dayandıkları için hiç geçerli olmamış da olabilirler.
- Diyelim ki veriler kafanızdaki görüşü desteklemedi ama bu görüşünüzü değiştirmek de istemiyorsunuz. O zaman en iyisi bu konuya hiçbir yerde değinmeyin. Elinizde kesin kanıt olmadıkça "TÜİK verilerle oynuyor" gibi şaklabanlıklara girmeyin. Hele verilerin gösterdiğinin tam tersi yönde yorumlar yapmaya hiç kalkmayın. Yani veriler düşüş eğilimi gösterirken yükseliyor, yükseliş eğilimi gösterirken düşüyor demeyin. Veriler yükseliş ya da düşüş eğilimi gösterirken yerinde sayıyor falan diye de saçmalamayın. Okuyucunuzu salak yerine koymayın. Kendinizi de komik durumlara düşürmeyin.
3 Yorum Var.:
basit ama güzel bir cevap.
maalesef günümüz sosyal bilimcilerinin önemli bir kısmının sorunu hakikati görememek değil kabul edememek.
"In most cases, we realize a truth rather than discover it."
Sayın Ekodok;
sizinde belirttiginiz gibi ben o linkleri vererek gelir dagilimindaki duzelmeyi kabul ettigimi gostermistim.
Sizde bunu birkez daha bize kanitladiniz,
Klavyenize saglik :) tesekkur ederim
Değerli Yazar,
İktisatçılarımızdan bazılarının bırakınız Gini analizni falan ayakkabı alışverişini, Melahat Teyze'ye veya Hulusi Amca'ya açıklayamayacak durumda olduklarını bilseniz herhald cevabınız fazlasıyla ciddi olduğunu da fark ederdiniz.
İş iktisatçı etiketini taşımakta değil, o titri kullanabilmekte...
Yazılarınızı zevkle okuyorum, en kısa zamanda bir mikro ve makro iktisat kitabı alıp daha derin terminoloji öğrenmek istiyorum.. Ellerinize ve aklınıza sağlık..
Yorum Gönder