Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını korumasını içtenlikle istiyor muyuz ?

Türkiye'de benzin fiyatlarının yüksekliği standart 'ağlama' konusudur. Bakın açık söyleyeyim; benzindeki vergilerin düşürülmesinden en çok kazanç sağlayacak kişilerden biriyim. Fakat bu tür konuları ele alırken kişisel menfaatlerimizi mi öne çıkarmalıyız ? Daha önemlisi (bildiğiniz gibi ne ölçüde milliyetçi palavralar sıkarsak o ölçüde kendimize pay çıkarmaya çalışan bir milletin evlatlarıyız) bu düşüş uzun vadede BIZE yarar mı ? HAYIR. Bırakın bu vatanseverlik, sosyallik numaralarını !

Devlet Nedir    UNESCO Nedir    Bono Nedir?    Reeskont Nedir    Enflasyon Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir  Forex Nedir

(Burada hitap ettiğim sizler değilsiniz, oy kullanma yaşına gelmiş bütün ülkedaşlarım)

Şöyle düşünelim: Diyelim ki hükümet vergileri azalttı ve pompa fiyatlarını düşürdü. Sonuç ne olacak ? Hepimiz daha çok petrol ürünü tüketeceğiz. Petrolümüz olmadığı için ithalatımız da aynı oranda artacak. Peki ithalatın finansmanını nereden bulacağız ?

Ihtimalleri düşünelim. Gelirlerimiz 'bir günde' artamayacağına göre başka harcamalarımızdan tasarruf yapmak zorundayız. Pek mümkün gözükmüyor. Ikincisi borçlanacağız; cari işlemler açığımız artacak. Böyle bir 'harcama' için borçlanmak hiç sağlıklı değil. Üçüncüsü; TL değer kaybederek pompa fiyatlarını 'vergi düşüşünü' ortadan kaldıracak şekilde yükseltecek. Biz, tüketiciler açısından değişen bir şey olmayacak ancak devlet harcamalarının finansmanında kullanabileceği bir kaynaktan mahrum kalacak.

'Sosyal' daha doğru deyimle 'popülist' devlet; yatırımlar dışındaki harcamalarından kısıntı yapmaz. Ortaya çıkanın finansmanı için bir şekilde vergilendirilmeye çalışılacağız. Yurtdışına kaçabilenler kendini kurtaracak, geri kalanlarda bir şey kalmadığı için ülke hızla çöküşe geçecek. Sosyalliği korumak için devletimiz Kıbrıs'ta orda burada birşeyler dağıtacak, yada ermenileri mutlu ederek çıkış yollar arayacak (Bknz. 2001 çöküşünden sonra ülkenin ruh hali). Ya hocam işte böyle.

Problemlerimizin çözümü göründüğünden daha zor. Vatandaşlarımızın 'üretkenliğini' artırmadan 'tüketimlerini' pompalamak uzun vedede bizi çökertir. Sosyal (bir başka değişle popülist) devlette ısrarcı olursak Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması hedefini unutalım. Parçalanıp gideceğiz. Osmanllıdan bize miras kalan 'çöküşü' döndüremeyeceğiz. Türklerin başka ülkelerin getolarında yaşamaya layık olup olmadığını bugün yaptıklarımız veya yapmadılarımız belirleyecek. Doğru söylüyorum. Komplo teorisi yazmıyorum. Bana güvenin.

Ben asla bir milliyetçi değilim. Ancak çocuklarıma böyle yokolan bir 'ülke' bırakmak istemiyorum. Çöküş sürecini durdurabilmek için bu yazılara davrandım. Evet biliyorum, size imkansız bir uğraşmış gibi gözükebilir, belki yaptığımın Don Kişotluktan farkı yok ama hiç bir şey yapmamak ruh ve beden sağlığımı tehdit ediyor.

ahmet çavuşoğlu

14 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Selam,

Benzinin vergisinin düsürülmesi niye yaramasin? ÖTV'ye verdigim parayla yatirim yapmak istiyorum, yapamiyorum. Bu daha mi verimli?

Selamlar,
Cüneyt

Blog Sahibi dedi ki...

Cuneyt Bey,

Benim yazindan anladigim su: devlet buradaki vergileri azaltirken diger alanlardaki vergileri arttiracak, o yuzden toplam odediginiz vergi degismeyecek. Yani az benzin kullananlardan cok benzin kullananlara bir servet transferi yapilmis olacak.

Ote yandan cari acik daha da yukselecek ve bu YTL'nin bir miktar deger kaybetmesine, dolayisiyla benzin fiyatlarinin bir miktar yukselmesine neden olacak. Boylece cok benzin kullananlar az benzin kullananlardan aldiklari servetin bir kismini petrol ureticilerine transfer edeceklerdir.

Neticede verimli olup olmadigini siz tartisin.

Ahmet Bey, bir bakima Mankiw'in Pigou Club'ina uye olmus anlasilan.

Adsız dedi ki...

Bu gayet mantikli bir aciklama. Fakat bu durum birincisi devletin adam gibi vergi toplayamamasinin milleti kaz gibi yolmak seklinde tezâhürü.

Ikincisi:
Akaryakit sektöründen 2006 yilinda saglanan toplam vergi geliri yaklasik 25 milyar YTL.

Türkiye'de toplam vergi gelirinin yaklasik %16-18'lik bölümü petrol ve dogalgazdan alinan ÖTV'den saglaniyor (Kaynak: Petder raporu).

Benim merak ettigim ve aslinda vakitsizlikten ve biraz da tembellikten etrafli arastirmaya üsendigim konu benzinde ÖTV payini indirme yoluyla petrol/dogalgazdan gelen toplam gelir atiyorum 25'ten 15'e düsse, kalan 10 milyar YTL ise tasarruf/yatirima yönlense ne olur?

Selamlar,
Cüneyt

Adsız dedi ki...

Yahu youtube'a bir video yüzünden YASAK koyulan canım memleketimde, siz neyin tartışmasını yapıyorsunuz kuzum? Benzin vergileri falan, bu moloz bürokrat zihniyetleriyle epey bir düşer... Videoda da Atatürk'e hakaret edilmişmiş. Ama biz BUSH'a edince iyi güzel, onlar yapınca YASAK! (Bu arada video kaldırılmış siteden...) Bu gerzeklerin, google'da "democracy" gibi tehlikeli kelimelerin aranmasını yasaklayan çinli dallama bürokratlardan ne farkı var?

Kişisel özgürlükler, konuşma özgürlüğü falan palavra! Ogun Samast'tan ensenize yiyiverirsiniz vallaha kurşunu, öyle lolo yaparsanız! Rekabet, serbest piyasa falan da palavra! Bunların hepsi tekelci. Bunların hepsi komprador. En taşaklı geçinen zengin bile sıkıyı görünce "devlet baba" ya sığınıyor! Türk özel sektörü, 3 şiddetindeki bir krize bile dayanıklı değil!

Yahu siz ne diyorsunuz, Amerika icazet verse yarın bile bu memlekette darbe olabilir, ve hepiniz "aaaa ne ayıp!" tan başka bir cümle bile kuramazsınız! Hrant Dink öldürüldükten sonra attığınız post'ları hatırlayın: "Aaa ayıp oldu ama, böyle bir ortamda değil ekonomi, hiçbir şey tartışılmaz..." Eh günaydın yani!

Ekonomi çok iyiye gidiyor ama di mi? Hadi medyadan inciler bulmaya devam edin siz... Medyadaki molozları bir bir ifşa edin, orgazm olun, bütün bunları yaparken bir yandan da hep ama hep muhalif duruş sergilemeyi de ihmal etmeden (hatta küresel ısınmaya bile muhalefet edin ki, "Çarşı küresel ısınmaya da karşı, hepimiz ozon tabakasıyız" tadını yakalayın, değil mi a erenler?)

Abdülhamitten bu yana herhangi bir alanda, herhangi bir gelişme yok bu memlekette, siz burada liberalizm rüzgarı estiriyorsunuz, ekonomi çok iyi diyorsunuz ama sadece kendi kendinize otuzbir çekiyorsunuz, kusura bakmayın...

tersaci dedi ki...

Cüneyt bey,
Vergi indirimi ile yatırım artırılmaz. Yatırımlar önündeki asıl engel temelde kamu maliyesindeki bozukluklardan (ve enflasyondan) kaynaklanan belirsizlikler ve faizin yüksekliğidir.
Vergi dediğiniz gibi 25'ten 15'e düşse, bütçe açığı da 10 milyar YTL artacak, bu faizleri artıracak, bu da yatırımları azaltacaktır. Dediğiniz gibi bu 10 milyar YTL'nin tasarruf/yatırıma yönelmesi nasıl olacak merak ettim.

Adsız dedi ki...

Belliki demek istedigimi tam ifâde edemedim.

Diyelim ayda benzin giderim 100 lira. Benzin 1/3 oraninda ucuzladi, benzin giderim 66 liraya düstü. Elimde 34 lira ek para kaldi. Bu parayla tahvil alabilirim meselâ? Kastettigim buydu. Yaniliyorsam tekrar aciklayin lütfen, ama devlet vergi üzerinden finanse etmeye calistigi seyleri bu sekilde de finanse edemez mi?

tersaci dedi ki...

tahvil almak=hazine'ye borç vermek demektir?

Ben hazine'nin gittikçe daha az borçlanması gerektiğini söylüyorum siz hazineye daha fazla borç vermekten bahsediyorsunuz. Nerede anlaşamıyoruz acaba?

Adsız dedi ki...

Konustukca batan bir konumda oldugumu hissettigimden topu hemen karsi sahaya atayim: Biraz da merak ettigimden soruyorum, sizce benzinden alinan ÖTV'nin düsürülmesinin olumlu bir getirisi olma ihtimâli var mi? Varsa nasil?

Devletin son derece sagliksiz ve dengesiz ve bir kisirdöngü seklinde sürekli kötülesen bir vergi sistemi araciligi ile kendini finanse etmesi ile borclanarak etmesini teraziye koyarsak hangi taraf daha agir basar?

Cüneyt

Adsız dedi ki...

Bunu soruyorum cünkü merak ettigim su: Türkiye yüksek büyüme hizina muhtac. Ama yurtici tasarruf olmadigi icin büyüme dis acikla kolkola ilerliyor. Bu durumda benzin fiyatindaki indirimden kaynaklanacak tasarruf artisinin getirisi ile devletin gelir kaybinin götürüsünden hangisi daha faydali?

Ola ki bazi seyleri birbirine karistiriyorumdur ama aydinlatirsaniz sevinirim.

Cüneyt

tersaci dedi ki...

Cuneyt Bey,
Bu sorunuzdan sonra (okumuş muydunuz bilmiyorum ama) sanırım sizi daha önce yazdığım bir yazıya yönlendirmeliyim. Gördüğünüz gibi konuyu daha once işlemişiz ben de pozisyonumu ortaya koymuşum. Umarım cevap olacaktır.

Adsız dedi ki...

Peki ya şöyle olursa? Azalan vergi sebebiyle tüketim artacak ,nispi olarak vergi düşse bile tüketim arttıgı için toplanan vergi miktarında değişiklik olmayacak.Bunun yanında otomobil kullanmak daha cazip olacağı için otomobil satışlarında artış olacak,bu da yeni vergilerin toplanmasına yol açacak.Bu araçlar için yedek parça,servis ihtiyacı ortaya çıkacak vsvsvs.
Cari açıkla ilgili etkisi bence sınırlı kalır, zira zaten varolan faturanın %70 i vergi yani asıl fiyat %30.Şayet vergide düşüş ile tüketim artışını karşılıklı telafi edecek bir nokta yakalanabilirse hem vergi miktarı aynı kalır hem de malın fiyatı ucuzlar.
Bunun yanı sıra Ahmet Bey şunun farkında mı?Kaçakcılık yoluyla vergi kaybına yol açan şeyin altında yatan şey benzinin fiyatındaki pahalılık.Neredeyse yarı yarıya kaçakçılık var akaryakıt işinde.Onun önüne geçmenin iki yolu var birincisi benzini ucuzlatmak ikincisi sıkı denetim.
Bence sadece benzinde değil heryerde olması gereken daha az vergi,çok daha sıkı denetim.

dragut@gmail.com

Adsız dedi ki...

Baris Bey cok tesekkür ederim, okumamistim o yaziyi. Burada anlatmaya calistigim seyi cok daha iyi bir sekilde yazinizin altinda Tugrul Bey yorumlamis.

Cüneyt

ahmet dedi ki...

Vatandaşın harcama kalıplarını inceleyerek ne tür sonuçların ortaya çıkabileceğini görebiliriz.

Diyelim ki vatandaş-Hidayet bütçesinden her ay 10 litre benzin için 10YTL ayırmaktadır. Hükümetimiz o üzülmesin diye litresinden aldığı elli kuruş vergiden vazgeçti. Şimdi vatandaşımızın bütçesinden benzine ayırdığı pay 5YTL'ye mi düştü ? Elbetteki hayır. Hidayet düşen fiyatlardan yararlanarak daha fazla benzin kullanmaya başlar. Bizim en büyük yanılgımız, düşen/artan fiyatlarla vatandaşlarımızın harcama esnekliğinin olmadığını düşünmemizdir. Hidayet daha çok benzin harcayacak ve ithalatı artıracaktır. Bu tasarruf açığı demek. Yazımda da belirttim, eğer Hidayet bütçesindeki oluşan fazlanın TAMAMINI harcamayıp tasarruf yapsa idi Türkiye'nin petrol faturası yükselmezdi elbette. Devlet toplamadığı vergiler oranında harcamalarından kısarsa da aynı sonuç doğar. Ama ben bu ihtimallarin gerçekleşebileceğine zerre kadar ihtimal vermiyorum. Hidayet az veya çok harcamalarını artıracaktır.

Daha kötüsü, bildiğiniz gibi, ülkemizde devlet bir aktarma mekanizması olarak çalışır. Kendilerine aktarma yapılanlar 'oylarını rüşvet mekanizmasına' dönüştürmekte fevkalede başarılı olmuşlardır. Asla gelirlerinden vazgeçmeyeceklerdir. Söke söke sizin paranızı alırlar. İstediğiniz kadar kendi aramızda ağlaşıp durun. İşte tehlike tam burada. Devlete harcamalarının artması fakat buna karşın gelirlerinin azaltılması konusunda yoğun baskılar var. Bu artan borçlanma demek. Sonuç olarak bir süre sonra önce faizler yükseliyor hemen akabinde vergiler. Biz bu süreci 1990'larda 2000'lerde yaşamadık mı arkadaşlar ? Fakat bu çevrime bir kez daha girersek düşüşümüz çok ama çok daha sert olacak. Muhtemelen Türkiye Cumhuriyeti siyaseten çok büyük tavizler vererek çıkabilecek. Osmanlıdan gelen bu süreç böyle devam ederse haritalarda Türkiye diye bir ülke kalmayacak. Ben olması gerektiğini düşündüğüm için oldukça 'endişeliyim'. Çoğunluğun başlarına ne geleceği konusunda hiç bir fikri yok. En başta CHP olmak üzere kuru sıkı milliyetçilik yaparak yıkışı kurtarabileceklerini zannediyorlar (belki de umurlarında bile değil, bu da kuvvetli bir ihtimal).

Bazı arkadaşlarımız tartışılanların gündemimizle alakasını kuramıyor. Gündem medya tarafından, müşterilerinin zeka düzeyi düşük okuyuculardan ibaret olduğu düşünüldüğü için yüzeyselleştiriliyor. Aslında tartışılanlar hayatlarımızı etkileyen hiç bir sonuç doğurmaz. Onları suçlayamam, ben de onların yerinde olsam ayısını yapardım. Ancak, burada okuma/yazma bilen vatandaşlara hitap ettiğimi düşündüğüm için ülkemizin saçma salak gündemi beni ilgilendirmiyor. Yazıların arkasına bırakılanlara bakıyorum ve şunu görüyorum: HaberTürk'ü izleyenlerin zeka düzeyi Türkiye ortalamasının çok ama çok üstünde. Buna layık olmalım.

Başka yerden gelelim, benzin fiyatlarının düşüşünün ekonomik canlanma ve enflasyona etkisini düşünelim. Vergiler kalktığında enflasyon düşmüş mü olur ? Elbetteki HAYIR. Hidayet artan 5YTL'nin 2YTL'sini daha çok benzin için harcadığını varsayalım(Kurları sabit, devlet tam gaz harcamaya devam ediyor). Geri kalan 3 YTL'nin bir kısmını başka yerlerde kullanacaktır (yatırımın da bir çeşit harcama kalemi olduğunu düşünüyorum). Bu davranış ekonomiyi canlandırır. Canlanan ekonomi, cari işlemler açığını petrol ithalatının dışında da yükseltir. İlave tasarruf açığı.

DAHA önemlisi Hidayet artan harcama gücünü tasarrufa ayırmadığı oranda enflasyonist sonuçlar doğar. İşte Merkez Bankasının yanıldığı nokta da tam burada. Onlar zannediyorlar ki, benzinin fiyatı düşerse basitçe enflasyon da düşer. Vatandaş Hidayet artan paralarıyla ne yapar diye kafa patlatmıyorlar. Perfektifleri çok kısa vadeli ve dolara endeksli. Beyinlerinde dolara müdahaleden başka bir unsur yok. Yaklaşımlarındaki sığlığı, köşe yazarına dönüştürülmüş eski MB bürokratrının yazdıkları da teyit ediyor. Ortaya koydukları fikirler kelimenin tam anlamıyla korkunç ! Bu da bizim açımızdan ilave riskler oluşturuyor.

Adsız dedi ki...

güzel bi yazı tşk