Doviz Kurlarinin 45 senelik hikayesi

Asagida YTL/$ ve TL/Euro kurunun reel olarak son 45 senede nasil degistigini goreceksiniz.

Reel YTL/$ kuru hesaplamak icin hem Amerika'nin hem Turkiye'nin enflasyon rakamlari kullanilmistir.

Reel TL/Euro kuru hesaplamak icin 1995 sonrasi icin Avrupa'nin, 1995 oncesi icin Almanya'nin enflasyon rakamlari kullanilmistir. 1995 oncesi icin Alman markinin degeri kullanilarak Euro paritesi tahmin edilmistir.

Yatırım Fonları Nedir?   Altın Fonu Nedir  Komünist Nedir  Komünizm nedir?  Kapitalizm Kapitalist nedir

Degerler 2006 Kasim ayinin fiyatlarini gostermektedir. Diger bir degisle, eger 1970 yilinda 1 dolar 1,5 YTL ise (gercekte o zaman bir dolar 0.00001515 YTL idi, yani 15.15 lira idi) bunun anlami bugunku fiyatlarla dolarin 1970 yilinda 1.5 YTL oldugudur.

Dolar Kuru


Euro Kuru

5 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

degerli denilen kur neye gore degerli? sorusuna iyi bir cevap olmus grafik. elinize saglik.

tersaci dedi ki...

tugrul cok tesekkurler, ellerin dert gormesin.

Belirtmemişsin ama bir küçük ayrıntı: Kanaatimce reel kur hesaplarken TÜFE fiyatları değil ÜFE fiyatları kullanılmalı. Çünkü uluslararası ticarete konu olan mallar Perşembe pazarındaki final fiyat olan Tüketici fiyatları üzerinden değil, maliyetlerin etkili olduğu Üretici fiyatları üzerinden ihrac ediliyor, diye düşünüyorum. Yanılıyor olabilirim. Ne dersin bu konuda?

selamlar
Baris

e-recep dedi ki...

junior Bey,

Kurların neye göre değerli açıkça görülüyor.

1980-1989 arası bölgeye bakın.

IMF'den bile kurtulmuştuk. Tek bir finansal kriz yaşamamıştık. Kesintisiz büyüyorduk. YTL sürekli değer yitirirken, her yerde fabrika ve atölye kuruluyordu.

1989'da yüksek reel faiz işi başlayınca, YTL değerlenmeye başladı. 1994 ve 2001'de borçlu şirket ve kurumlarımızı zor durumda bırakan sert değer kayıpları yaşanmış olsa da, değerlenme süreci devam ediyor. Sebebi yüksek reel faizde ısrardır.

Para aşırı değerli iken sert değer kayıpları son derece olağandır. Ancak ne zaman olacakları tahmin edilemez. İşte bu yüzden şirketler rahat rahat uzun vadeli yatırım da yapamazlar. 1989 ve bugün arasında onlardan bol bol bulabilirsiniz.

Umarım resmi ekonomistlerimiz birgün bu gerçeğin farkına varır.

Ayrıca YTL değerlenirken cari açığımız da hep büyümüştür. Bu da güzel bir grafik olarak ortaya konabilir. Ekonomi Turk yazarları bu tip bir grafiği hazırlayabilir mesela.

2001 yılına kısaca göz atalım. 2001 yılında YTL'nin sert bir şekilde değer kaybedip benim işaret ettiğim seviyeye ulaştığını görüyorsunuz. İşte o sene sonunda Türkiye cari fazla verdi. Devamlı bahsedilen yapısal sorunlarımız o sene yoktu herhalde? Öyle ya, cari açığımızın asıl sebebi yapısal sorunlarımız der durur bazıları. Asıl sebep kur olmasın?

e-recep dedi ki...

Anlayamayız tabii, rekabetçi kurun şöyle en az bir on sene sürmesinde fayda görüyorum. Hani Çin'deki gibi. Türk insanı rekabetçi kurun, cari fazlanın keyfini yaşamaya başlar da uyanır belki.

tugrul dedi ki...

Rica ederim Baris.

Konu ile ilgili MB'nin "THE REAL EXCHANGE RATE DEFINITIONS AND
CALCULATIONS" isimli bir calismasi var. http://www.tcmb.gov.tr/research/work/wpaper9.pdf

Orada soyle diyorlar:

"The most important criticism to the real exchange rates calculated by using the WPI is that the commodities under this index is formed of tradables that are similar in nature. It is argued that the prices of these commodities are not be expected to differ substantially when measured in a common currency unit. Therefore, the movements in a real exchange rate index calculated by using the WPI would not represent the changes in a country’s competitiveness level sufficiently.

On the other hand, the main problem with the real exchange rates calculated by using the CPI is that the CPI mainly includes the non-tradable commodities.

In the literature it is suggested that the most practical solution to this problem is to use the CPI of the foreign countries as representing the tradable prices and to use the WPI of the home country as representing the non-tradable prices. The rationale behind this suggestion is that the WPI is mainly composed of non-tradables while the CPI mainly includes the non-tradable commodities."


Diyeceksin ki "Eee o zaman?". Ben yine de WPI'yi kullanmadim (gerci 1982 yilina WPI kullanilmistir, cunku o zamanlar CPI diye bir sey yoktu). WPI'nin son haliyle neyi gosterdigini anlamis degilim. Vergilerin etkisini ortadan kaldirmak icin vergi disi fiyatlara bakiyorlar. Iyi de kardesim iceryiye uretim yapanlar dolayli vergi odemiyor mu?

Her neyse. Yine de belki WPI'ye bakmak lazimdi. Ama giciklik iste.