Dolar Uc Yilin Zirvesinde

Dolar kuru bugun 1.67 YTL'yi gorerek 2003 yilindan beri en yuksek seviyesine yukselmis durumda. Buna iki acidan yaklasabiliriz: birincisi "vay be son 2 ayda dolar %25 deger kazandi" yaklasimi. Ikinci yaklasim ise "Ne? Dolar uc yildir hic artmadi mi?"

VOB nedir?     Taksi Şöförü   A Tipi Yatırım Fonu Nedir?   Olasılık nedir?   Dışsallık Nedir

Evet, dolar son uc yildir YTL karsisinda nominal bazda hic deger kazanmadi, reel anlamda ise deger kaybetti. Nominal dedigimiz zaman 1 dolar kac YTL ediyor ona bakariz. Reel dedigimiz zaman ise iki ulkede gerceklesen enflasyon oranlarini da hesaba katariz. Son uc yilda Turkiye'de fiyatlar Amerika'ya gore %15 daha fazla yukseldi. Bu su anlama geliyor: YTL 2003 yilina kiyasla hala %15 daha degerli.

Merkez Bankasinin mudahale etmemesi iyi oldu. Demek ki bu sefer gercekten volatiliteyi dusurmek icin mudahale ediyor. Yani bir daha ki mudahale seviyesi belki de 1.7 YTL.

2 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

DÖVİZ KISIR DÖNGÜSÜ

Gelişen ülkelerin en büyük sorunu yetersiz tasarrufların oluşturduğu açıktır,bu açıklar kendini cari açık,bütçe açığı,yatırım açığı gibi çeşitli şekillerde ortaya koyarlar.el alemin parasıyla kapatıldığı sanılan bu açıklar bir süre sonra el alemin parasını geri almak istemesiyle bizim gibi ülkelerin başına bela olurlar.Bu kısır döngüyü erdemli bir döngüye ekonominin güçlenerek büyüdüğü bir döngüye çevirmek ise eninde sonunda artan tasarruflarlayada azalan borçlarla olur.

Aşağıda dört safhadan oluşan Callum Henderson'un bir kısırdöngü model örneği var,umarım ilginizi çeker;

SAHFA I-DÖVİZİN HERKESLE DALGA GEÇMEYE BAŞLAMASI

Türkiye ye hedge fonlarla gelen sıcak para devlet tahvili, borsa ve emlak’a gitti.Global likidite bolluğu nedeniyle ekonominin emebileceğinden çok döviz gelirken faizi yeterince hızlı düşüremeyen TCMB ülkeyi dövize boğarken makro dengeleri düzeltme sürecinde YTL’nin aşırı değerlenmesine sebep oldu.Bu da ihracatın azalıp ithalatin artmasına makro dengelerin bozulmasına yol açtı.Mayıs ayında başlayan finansal çözülme global likiditedeki daralma korkusu ile devam ederken,artan cari açık finansmanındaki zorlanma beklentisi nedeniyle YTL’yi korumak için faizler yükseltildi,buda dengeleri enflasyonun artan ithalat fiyatları nedeniyle yükseleceği beklentisiyle daha da bozdu.

Dornbush’un açık ekonomilerde ülke parasının %25 değer kazanması ve cari açıgın GSMH'nin %4'unu geçmesi kriz bölgesi demektir ifadesi Türkiye’ye uyuyordu; 2006 Nisan ayında reel kur %40 değerli iken cari işlem açığı GSMH'nin %6,5’unu geçmişti.

Sonuç;Bir ay içinde %20 devalüasyon,elinde YTL tutanların %20 zarar etmesi ve bozulan makro ekonomik beklentiler.

SAFHA II-DIS TİCARET DENGESI DÜZELİR

TCMB’nın faiz arttırımdan sonra herkes hedge fonların (sıcak para spekülatörlerinin) gelişmiş ülkelerle aramızdaki pozitif faiz farkı nedeniyle YTL’den çıkmamasıdır.Kana susayan köpek balığı hedge fonlara bir parça daha et vermek ve sularımızdan uzaklaş.asını önlemek.

Şimdilerde ülke olarak bu aşamadayız.

Bu arada umulan ihracatın artarak dış ticaretin dengeye gelmesi değil, ithalatın çökerek dış ticaret dengesini düzeltmesi. Ekonominin duraklaması ithalatın çöküşüne bu da dış ticaret açığının kapanması hatta fazlasına neden olur.Böylece YTL stabil hale gelirken aynı zamanda faizlerin düştüğü döneme girilir.Faiz düşüşü ekonomik verilerdeki gerçek iyileşmeden değil piyasanın rahatlaması ve likiditenin geri dönüşünden kaynaklanır, Buradaki beklenen öncelikle global likidite değil yastık altı paralar yani içerdekilerin sisteme vereceği likidite’dir.Gelen likidite sığ piyasayı kolayca etkileyerek YTL’sınında ralliye sebep olur,YTL gene değer kazanır.

Sonuç olarak bu safhada “Hasta henüz yürüyememekte ama en azından nabzı daha iyi atmaktadır.”

SAFHA III -EKONOMİ DİBE VURUR

S III de ekonomi de henüz iyileşme yoktur,ekonomi dibe vurmuştur ve stabilizasyon devam etmektedir.Sanayi üretimi bu safhada gerilemeye devam eder. Firmalar zaten yatırımı bırakmışlar,üretim yapmaktansa stokları azaltmaktadır. Tüketici güveni hala zayıf ve emlak fiyatları hala düşmektedir.Ekonominin dibe vurması ve daralması ile sonunda S IV'deki ekonomik iyileşmeye varılır.

S III yerli para açısından dalgasız değildir ; reel kur endeksi ciddi dalgalanmalara maruz kalabilir.S III'de ticaret ve cari hesap fazlaları en üst noktalara aylık bazda vurur.S II ve S III'de ticari akım sermaye akımından daha önemlidir, zaten hedge fonlar paralarını alıp gitmişlerdir.Azalan ticari hesap yerli para üzerinde çok etkili olup ticaret hesabındaki zayıflık yerli parayı zayıflatır.

S III yerel para icin S II'den kesinlikle daha inisli çıkıslıdır.S II de reel kur dalga boyu %5’lerden S III’de % 35’lere kadar aşağı yukarı oynamalar olabilir.Ekonomik stabilizasyon yavaş yavaş ekonomik iyileşmeye dönüşmeye başlar.

“Hasta sonunda kendini düştügü yerden kaldırır.”

SAFHA IV-EKONOMIK IYILESME-YTL’NIN RALLISI

Stabilizasyondan ekonomik gelişmeye geçerken reel ekonomi verilerindeki (parekende satışlar,sanayi üretimi,ithalat artışı ) daralmalar yerini düzeltme ve genişlemeye bırakırken, değişimler baz yılı nedeniylede önce yıllık sonra aylık bazda belli olur.

Firma stoklarının bitmesi düşen faizlerle bir araya gelince mali politikalardaki gevşemeyle iç talebi canlandırıp ekonomik büyümeyi hızlandırır.Ticaret hesabı stok artışıyla açık vermeye başlar, ithalat artışlari aylık bazda rekor fazlalıkları azaltır. Bu arada sermaye akımının ticaret akımını yakalaması hatta aşmaya başlamasıyla YTL’sının hızla değerlenmesine neden olarak bir ralli başlatır.

Yukarıdaki dört safha iki üç yılda tamamlanacağı gibi on,oniki ayda da tamamlanabilir,hatırlanacağı gibi 2001 Şubatında başlayan dövizdeki artış 2003 Ekiminden itibaren TL’nin rallisine dönüşerek 2004,2005’i S IV olarak geçirmemizi sağladı.

2006 Mayısından itibaren ise tekrar başa S I’e dönüyoruz ama bu daha önce yaşadıklarımız kadar ağır olmayacak ama ders almadıkca bu kısır döngülerden kurtulamayacağız.

Tunç K.

Adsız dedi ki...

Bu arada sene basinda itirazlari 'yapacagimizi ilan etmistik, dedigimiz gibi yapiyoruz' filan diyerek sanki Turkiye boyle ne yapilacagi seneler evvel ilan edilen bir yermis havasinda devlet kagitlarina stopaj koyan buyuklerimiz, 6. ay bitmeden alelacele kismen kaldirip kismen oranlarla oynayarak buranin onlarin ima ettigi gibi degil bizim bildigimiz gibi bir yer oldugu teyid ettiler.