Parayı Özelleştirirsek Nasıl Olur?

Bir özelleştirmediğiniz para kalmıştı şimdi onu da mı özelleştireceksiniz? Evet onu da özelleştireceğiz. Cari açıktı, işsizlikti vs. bizim bir sürü problemimiz var onları hallettik de konu paranın özelleştirilmesine mi geldi? Aynen, konu oraya geldi. Bir milli olan paramız vardı onu da yabancılar peşkeş çektireceksiniz. Tabi ki, biz burada ülkeyi satıyoruz. Yukarıdaki sorulardan herhangi biri düşünce balonunuzda yer alıyorsa iyi günler, başka bir blog yazısında görüşmek dileğiyle.


Para dediğimiz “şey” bir değişim aracıdır ve değerini herkes tarafından ödeme aracı olarak kabul edilmesine ve devlet tarafından güven verilmesine borçludur. Para ile neler yapılabilir: mal alış-verişi yapılır, biriktirilir, mal ve hizmetlerin bedelleri belirlenebilir vs. Eski zamanlarda merkantilistler vardı. Bu insanlara göre zenginliğin kaynağı sadece paradır. Yani elinde ne kadar altın-gümüş varsa o kadar zenginsindir. Kulağa çok mantıklı geliyor değil mi? Aslında mikro düşündüğümüzde haklılar fakat makro düşündüğümüz zaman ise daha fazla gümüş, daha fazla altın biriktirmek günümüzde para basarak zengin olmaya çalışmaktan farklı değildir. Para stoku arttığı zaman o paranın değeri düşer yani enflasyona neden olur. Merkantilizmin diğer bir alameti ise ihracatın ithalattan fazla olması gerektiği ve dünyanın zenginliğinin belli bir dönemde sabit olduğu fikridir. Burada da hata var çünkü ülkeler dış ticaret yaptıkları zaman kazan-kazan durumu ortaya çıkıyor. Yani her iki ülke de ticaretten kazançlı çıkabiliyor. Bkz. Mutlak-nısbi üstünlükler teorisi.


Ben merkantilizmi niye anlattım ki? Belki de konuyu enflasyona çekmek istemişimdir. Birkaç gün önce Merkez Bankası başkanı bildiğiniz gibi açıklama yaptı ve enflasyon hedefini belirtti, %5. Peki Merkez bu hedefine ulaşabilecek mi? Burası büyük bir soru işareti.Merkez Bankasının enflasyon hedeflemesinde 3 tane silahı vardır. Bunlar Açık Piyasa İşlemleri, Reeskont oranı ve yasal karşılık oranlarıdır. Merkez Bankası bunları kullanarak yeri geldiğinde döviz kuruna müdahale ederek hedefine ulaşmaya çalışır. Aslında enflasyonu düşürmek için bir yöntem daha vardır, başlıktan da anlayabileceğiniz gibi parayı özelleştirmek. Bu konuda araştırma yapmış bir nobel ödüllü iktisatçı var, Friedrich von Hayek.


Para yaratma ve para ihracı hükümetlerin genellikle kendilerine sakladıkları en büyük monopoldür. Gerçi artık günümüz Türkiye’sinde böyle olmasa bile oradaki hükümet yerine devlet ibaresini koysak yanlış olmaz. Hayek’ in tezi şu, devletin yegane para yaratıcısı olma imtiyazını kaldırmak ile enflasyonu önleyebiliriz. Para yaratmak devlete bir sürü fayda sağlar. Bu yolla geçici bir iktisadi hareketlenme kazanılır ve fiyatların yükselmesi ile devletin borçları reel olarak gittikçe küçülür. Enflasyon Friedman’ ın dediği gibi parasal bir olgudur, bu olgudan kurtulabilmek için gereken yol özel teşebbüse rekabet edecek kendi paralarını ihraç etmelerine izin vermektir. İnsanlar da enflasyona en fazla dayanıklı en istikrarlı ve en güvenilir olan parayı seçecektir. Bankalar da bu işin içine girecek ve rekabet aşırı para ihracını önleyecektir. İnsanlar gazete ve dergilerden en ufak dalgalanmalardan haberdar olacaktır. Hükümetin parası ise güvenilir ve istikrarlı olduğu takdirde kullanılacaktır. Bu şekilde bazı paralar piyasada kalacak diğerleri elenecektir.


Peki Hayek neden böyle şeyleri düşünmüştür? Çünkü Hayek Avusturya’ da yaşarken çok yüksek seviyelerdeki enflasyonu, 1970 stagflasyonunu görmüş bir iktisatçıydı. Avusturya Ekolüne bağlıdır ve bu ekole göre para yanlıdır yani para reel kesimi etkilemektedir. Nasıl mı? Parasal artış olduğu zaman para herkesin cebine eşit miktarda girmeyecek, malların talebine eşit miktarda yansımayacaktır. Nisbi fiyatlar değişecektir ve piyasada kriz meydana gelecektir. Merkez Bankasının faiz oranlarını düşürdüğünü varsayalım. Bu durumda kişilerin kafalarında belirledikleri doğal faiz oranı ile piyasa faiz oranı farklılaşır. Yatırım talebi artar, yatırım mallarının fiyatı yükselir, üretim imkanları artar. Ancak dışarıdan yapılan müdahaleyle sağlanan bu suni genişlemeyi bir kriz izler. Hayek’ e göre doğal faiz oranı ile piyasa faiz oranı arasındaki farklılaşma ancak devletin para tekeline sahip olduğu zaman söz konusudur. Bu yüzden Hayek merkez bankacılığının kaldırılmasını savunur, haklı mı? Haksız değil.

0 Yorum Var.: